Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1490 E. 2022/1034 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1490 Esas 2022/1034 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1490
KARAR NO : 2022/1034

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2020
NUMARASI : 2017/804 Esas 2020/177 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVA : Şirketin Feshi
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2022

Taraflar arasındaki şirketin feshi ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı … vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …’in %50’şer hisse ile diğer davalı şirketi kurduklarını, şirket idaresinin münferiden davalı …’e ait olduğunun kararlaştırıldığını, müvekkili ile … arasında akrabalık ilişkisi de bulunduğunu, şirketin çok yüksek miktarda faturalar kestiğini öğrenmesi üzerine şirket ortağını bu hususta ikaz ettiğini, bir tartışma esnasında da kendisinin fatura satarak komisyon aldığını ve bu şirketin kurulmasından beri yaptığını, hatta çok yüksek miktarlı fatura kesilmesi gerektiği zaman bir kaç defa göstermelik şirket kurduğunu ve tek kalemde yüksek meblağlı faturalar düzenlediğini, halen yolsuzluğa devam ettiğini beyan ettiğini, davalı …’in vergi yolsuzluğuna devam etmesi üzerine müvekkilinin …’ten şikayetçi olduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Vergi Usul Kanunu kapsamında soruşturma başlatıldığını, ortaya çıkan vergi borcundan müvekkilinin de sorumlu olacağını, müvekkili ile davalı …’nin ortak bir noktada bulunma imkanının olmadığını, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin kalktığını beyan ederek haklı nedene dayalı olarak şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, şirket ortağı olan …’in basiretli bir tacir gibi hareket ederek şirketin lehine her hususu gözönünde bulundurarak teslim ve ilzama yetkili tek ortak olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü, herhangi bir yolsuz veya hukuka aykırı işlem tesis edilmediğini, hiçbir suçlamayı kabul etmediklerini, davacının feshini istediği şirkete herhangi bir katkı sunmadığını, ilgisiz olması nedeniyle tartışmaların yaşandığını, şirkete gelen davacının bilgisayar oyunu oynamasının engellenmesi üzerine kavga çıkarttığını, bilgisayarlara zarar verdiğini, TTK’nun 638/1.maddesi gereğince şirket sözleşmesi ortaklara şirketten çıkma hakkı tanımış ise de sözleşmede böyle bir hüküm bulunmadığını, TTK’nun 621.maddesinin de uygulanmasının mümkün olmadığını, iş bu davayı açmakta davacının kötüniyetli olduğunu, yaptığı iftiralarla şirketin itibarını ve maddi çıkarını zarara uğrattığını ileri sürerek fesih için haklı sebep bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’e dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı şirketin ortakları ile davacı ile davalı … olup, şirketin yöneticisi olan … hakkında sahte fatura düzenlemek suçu ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş olup, hem sahte fatura düzenlemek iddiasıyla ilgili hem de şahsi sebeplerle ilgili davacı ve davalı arasında geçimsizlik olduğu gibi davalı şirket faaliyetlerine son vermiş, sicil adresinden de taşınmış olup, taşındığı yer vergi dairesine ve sicil müdürlüğüne bildirilmediği, tespit edilen bu sebeplerin şirketin fesih ve tasfiyesi için yeterli olan haklı sebepler olup, mahkemece, istem yerine davacı ortağın payı ödenerek çıkarılması yönünde karar verileceği öngörülmüş ise de; şirketin faaliyetlerine son verilmesi, vergi kaydını sildirmesi, adresinden ayrılması, şirket yöneticisi davalı hakkında sahte fatura düzenlemek suçu ile ilgili soruşturma yapılması gözönünde bulundurulduğunda davacının şirketten çıkarılması uygun bir çözüm olarak görülmediği, açılan davanın haklı sebeplere dayalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik olduğu, bu davanın ancak şirket aleyhine açılabileceğinden şirket yöneticisi ve ortağı … hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı şirket hakkında açılan davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün… ticaret sicil numarasında kayıtlı …’nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak yeminli mali müşavir …’nun atanmasına, tasfiye memuruna aylık 1.500,00 TL ücret taktiri ile tasfiye aşamasında şirketten tahsil edilmek üzere bu aşamada tasfiye memuru ücretinin davacı tarafça karşılanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İlk derece mahkemesi gerekçesinde müvekkilinin sahte fatura düzenlendiğine ilişkin vergi tekniği raporuna dayanak yapıldığını, ancak müvekkilinin sahte fatura düzenlediğine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığını, bu nedenle mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, şirketin feshi için haklı sebeplerin bulunmadığını, bu hususun davacı tarafça usulüne uygun şekilde ispatlanamadığını,
Ayrıca yargılama sırasında mahkemece tebliğ mazbatasında … ve diğer davalı ibaresinin yazıldığını, tüm tebligatlarında bu şekilde yapıldığını, davalı asil için herhangi bir yoklama veyahut çağrı yapılmadığını, …’in verdiği vekaletnamede isminin bulunmamasını sehven gözden kaçırıldığını, vekaletnamenin sunulması beklenmeden ve imkan tanınmadan karar verilmesi ile vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; haklı nedene dayalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, ilk derece mahkemesince gerekçeli kararın davalı …’e tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle gerekçeli kararın davalı …’e tebliğ edilerek HMK’nın 345. Maddesi gereği yasal iki haftalık istinaf süresi beklenildikten sonra, adı geçen davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulması halinde istinaf dilekçesinin HMK’nın 347. Maddesi gereği davacı vekiline tebliğ edildikten sonra yeniden istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Gerekçeli kararın davalı …’e usulüne uygun olarak tebliğ edilerek istinaf süresi beklenildikten ve istinafa başvurulması halinde istinaf başvuru dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilerek yasal istinaf süresi beklenildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmek üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi .14/09/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.