Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1477 E. 2022/1066 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1477 Esas 2022/1066 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1477
KARAR NO : 2022/1066

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2018/756 Esas 2020/401 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/10/2018

KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … şubesi’nden muhtelif tarihlerde ticari krediler kullandığını, banka ile imzalanmış olan kredi sözleşmelerinin önceden hazırlanmış matbu sözleşme olduğu için müvekkiline sözleşmelerin içeriğine müdahale hakkı verilmediğini, müvekkilinin almış olduğu işbu kredileri vadesinden önce kapattığını, erken ödeme sebebiyle müvekkilinden; mesnetsiz, mükerrer ve haksız olarak hesabına borç yazılarak toplam 138.306,69 TL tahsil edildiğini, müvekkilinin kendisinden haksız olarak tahsil edilen işbu komisyon ve masraflarına ilişkin bedellerin iadesi için ilgili şubeye başvursa da olumlu bir sonuç alamadığını, bankaca tahsil edilen erken kapatma komisyonun fahiş ve haksız olduğunu, ayrıca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundaki verilere göre …’ın ticari ve taksitli kredi erken kapama komisyon oranının BSMV dahil % 3 olarak belirlendiğini, ancak bankanın, müvekkilinin çekmiş olduğu krediye erken kapatma komisyonu olarak % 10 gibi fahiş bir oran uyguladığını belirterek, fazlaya dair haklan saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 TL olan dava değerini 74.133,33 TL artırarak 84.173,33 TL’nin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun, hukuka, kanuna, Yargıtay kararlarına ve Sözleşmeye uygun olduğunu, tacir sıfatına haiz olan davacının genel kredi sözleşmesini imzalayarak müvekkili bankadan ticari krediler kullandığını, davacıdan kullanmış olduğu ticari kredi nedeniyle tahsil edilen erken ödeme komisyonu tutarının, gerek genel kredi sözleşmesi gerek TTK hükümleri ve sair yasal düzenlemeler çerçevesinde yasal olduğunu, komisyon kesintisinin, taraflar arasındaki sözleşmeye de uygun olduğu ve davacı tarafın kredi kullanılırken imzaladığı ve hiçbir ihtirazi kayıt ve şart içermeyen kredi sözleşmelerinin 6/b ve 2.8.1 hükümlerine göre yapıldığını, Türk Ticaret Kanunu’nun “Ücret İsteme Hakkı” başlıklı 20.maddesi uyarınca müvekkili bankanın ticari işletmesi ile ilgili olarak bir iş veya hizmet görmesi durumunda ücret isteme hakkı bulunduğunu, Borçlar Kanunu’nun 96.maddesi gereğince de müvekkili bankanın erken ödeme komisyonu talep edebileceğini belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının, davalı bankanın … Şubesinden muhtelif tarihlerde ticari krediler kullandığı, bu krediye bağlı olarak kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalı banka tarafından davacı şirkete, 06.10.2016 tarihinde 10213055/23/1 referans numarası ile kullandırılan 1.200.000,00 TL tutarındaki kredinin 17.01.2018 tarihinde kalan 978.349,12 TL’lik anaparasının tahsil edilmek suretiyle kapatılmış olup, bu kapatma sırasında davacıdan 97.376,85 TL erken kapatma komisyonu alındığı, buna göre komisyon oranının %9,9 olduğu, davalı banka tarafından davacı şirkete, 12.10.2016 tarihinde 10213055/23/2 referans numarası ile kullandırılan 300.000,00 TL tutarındaki kredi, 17.01.2018 tarihinde kalan 244.110,18 TL’lik anaparası tahsil edilmek suretiyle kapatılmış olup, bu kapatma sırasında davacıdan 24.344,21 TL erken kapatma komisyonu alındığı, buna göre ise komisyon oranın % 9,97 olduğu, alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere; aktif büyüklüklerine göre banka ortalaması olan % 2,83, davalı bankanın web sitesinde ilan etmiş olduğu % 3 oranına yakın olduğundan, hesaplamalarda bankanın web sitesinde ilan ettiği oranın esas alınmasının uygun olacağı, davalı bankaca, davacıdan alınan erken kapama komisyonlarının fahiş olduğu, % 3 oranı, esas alındığında; Bankanın tahsil edebileceği erken kapama komisyonu ve BSMV’nin; 1.200.000,00 TL’lik kredi için 30.817,99 TL ve 300.000,00 TL’lik kredi için 12.815,79 TL olmak üzere toplam 43.633,78 TL olduğu, Buna karşılık bankanın tahsil ettiği erken kapama komisyonu ve BSMV; 1.200.000,00 TLTik kredi için 102.245,69 TL ve 300.000,00 TLTik kredi için 25.561,42 TL olmak üzere toplam 127.807,11 TL olduğundan, davalı banka tarafından davacıdan toplam 84.173,33 TL fazla erken kapama komisyonu ve BSMV alındığı, davalı bankaca kredilerin ilk kullandırımı sırasında alınan masraf ve komisyonların diğer banka ortalamalarına göre uygun olması nedeniyle iade edilecek tutar bulunmadığı anlaşılmakla; davanın kabulüne 84.173,33 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkil bankaca alının erken kapama komisyonun yasaya ve yerleşik yargıtay içtihatlarına uygun olduğunu, sözleşmede erken kapama komisyonu alınacağına ilişkin açık düzenleme bulunduğunu,
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, eksik inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunun, müvekkil bankanın kar mahrumiyet tutarı göz önüne alındığında kar mahrumiyetinin ve zararının, davacı tarafın ödemiş olduğu erken ödeme komisyon tutarından çok çok üstünde olduğunun tartışmasız olduğunun, bilirkişi raporuna itiraz edilmesine rağmen, itiraz dikkate alınmadan karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kedinin erken kapatılması nedeniyle davacıdan fazla alınan erken ödeme tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalı …’ın … Şubesi ile davacı … Ltd. Şti. Arasında imzalanan 04.10.2016 tarihli ve 4.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, Sözleşmenin “Erken Ödeme” başlıklı 2.8. Maddesinde; “Müşterinin bakiye borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesi Banka’nın kabulüne bağlıdır. Banka’nın kabulü olmaksızın yapılan ödeme, vadesinde tahsil edilir. Müşteri, Banka’nın muvafakatine dayanmayan erken ödeme nedeniyle faiz ve indirim dahil Banka’dan herhangi bir talepte bulunamaz. Erken ödemede bulunmak isteyen Müşteri, erken ödeme yapmak istediği tarihten 5 işgünü önce Banka’ya yazılı olarak başvurur. Banka, erken ödeme isteğini kabul ederse, bunun şartlarını bildirir ve bundan kaynaklanacak tüm masraflar ile maruz kalacağı kâr mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri Müşteri ’den talep edebilir. Müşteri, belirlenen ödeme planı dışında yapacağı ödemeler İçin erken ödemelerden kaynaklanacak tüm masraflar ile Banka’nın maruz kalacağı kâr mahrumiyeti, zarar ve maliyetlerine karşılık gelmek üzere talep edeceği erken ödeme komisyonunu ve bu komisyon üzerinden hesap edilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri ödemeyi kabul eder… ’’ hükmünün bulunduğu,
“Komisyon, Vergi ve Masraflar” başlıklı 2.10. Maddesinde; “2.10.1. Müşteri, Banka’nın Sözleşme İle ekleri uyarınca açtığı ve açacağı her türlü kredi ile hesap ve aldığı teminatlar ile ilgili olarak iktisadi koşullar çerçevesinde Banka’nın belirlediği/belirleyeceği veya yetkili merciler tarafından saptanan veya ileride saptanacak olan oranlan geçmemek üzere, her nevi komisyon, masraf, hesap işletim ücretini, fon, BSMV, KKDF gibi yasal ve Banka düzenlemelerine veya teamüllerine göre talep edebilecek ücret, masraf, vergi ve sair her türlü gideri ve bunların gider vergilerini, Banka’ya derhal ödemekle yükümlüdür.
2.10.2. Banka Sözleşme kapsamında müşterilerine sunduğu işlemler ve hizmetlere ilişkin olarak uygulamakta olduğu yukarıda belirtilen genel komisyon oranlarını, piyasa koşullarındaki veya Banka maliyetlerindeki değişiklikler nedeniyle yetkili merciler tarafından saptanan veya ileride saptanacak olan, yahut böyle bir saptama yapılmaması halinde, benzer krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranlan geçmemek üzere 1 gün önceden ilan veya İhbar etmek sureti ile Banka’ca belirlenecek oran ve miktarda artırmaya yetkilidir.
2.10.3. Maddesinde, Müşteri ile ayrıca mutabakata varılmamış olması halinde, uygulanacak komisyon, ücret, masraf ve sair gider oranları, Banka’nın işlem tarihinde web sitesinde veya sair yöntemlerle duyurduğu/bildirdiği benzer krediler ve hesaplar için uyguladığı oranlar olacak olup, Banka’ca farklı bir yöntemle bilgi verilmediği sürece söz konusu komisyon, ücret, masraf ve sair giderler Banka ‘nın internet sitesinde ilan edilecektir.” düzenlemelerine yer verildiği anlaşılmıştır.
Somut olaya gelince, davacı ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında davacının 06/10/2016 tarihinde 1.200,000,00 TL ve 12/10/2016 tarihinde 300.000,00 TL kredi kullandığı, davacı yanca kullanılan 1.200,000,00 TL kredinin vadesi gelmeden önce 17/01/2018 tarihinde erken kapatılması sonucu davacı bankaca 102.245,69 TL 300.000,00 TL’lik kredinin de vadesi gelmeden önce yine 17/01/2018 tarihinde erken kapatıldığı erken kapatma sırasında davalı bankaca davacıdan 25.561,42 TL erken kapama komisyonu alındığı, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içerdiği gibi denetime de müsaittir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2.8.maddesinde kredinin erken kapatılması erken kapama ücreti alınacağına ilişkin düzenleme mevcut ise de herhangi bir oran belirtilmediğinden Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 28/03/2014 tarih 2013/17044 esas 2014/6077 karar sayılı içtihadında; …davalı bankanın uyguladığı erken kapama komisyonu oranının fahiş olup olmadığı ve davacıya iadesi gereken bir miktar olup olmadığı hususunda rapor alınması gerektiği yönündeki içtihadı gereğince emsal banka uygulamalarının ne olduğu hususunda araştırma yapılmış, gelen yazı cevapları doğrultusunda emsal banka uygulamalarında erken kapama halinde %2,83 oranında komisyon alındığı sonucuna varıldığı gibi davalı bankanın web sitesinde de kredinin erken kapatılması halinde alınacağı belirtilen komisyon oranının %3 olarak belirtildiği emsal banka uygulamaları ile davalı bankanın web sitesinde ilan edilen %3 oranındaki komisyon oranının birbirine yakın olduğu anlaşıldığından davalı bankaca davacının krediyi erken kapatmasından ötürü davacıdan toplam 43.333,78 TL erken kapama komisyonu alınması gerekirken 127.807,11 TL kesinti yapmak suretiyle davacıdan fazladan 84.173,33 TL erken kapama ücreti aldığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 5.749,88 TL harçtan peşin alınan 1.438,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.041,88‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi . 22/09/2022

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.