Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1470 E. 2021/682 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI :….
DAVA :Ticari Şirkete Temsilci Atanması
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021

Taraflar arasındaki şirkete temsilci atanması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine iş mahkemesinde rücuen tazminat davası açıldığını, şirketin sicilden terkin edilmiş olması nedeniyle açılan davada şirketin ihyasına karar verildiğini, kararın ticaret sicil müdürlüğü tarafından ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmamış olması nedeni ile istinaf edildiğini, kararın kesinleşmediğini, iş mahkemesince şirkete temsilci atanması için dava açılmak üzere taraflarına süre verildiğini belirterek davalı şirketi temsil etmek üzere temsilci atanmasına verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal dayanağı bulunmadığını, ihya kararının kesinleşmesi halinde bu davaya gerek kalmayacağını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı tarafından dava konusu şirket aleyhine iş mahkemesinde açılan davanın yargılaması sırasında davalı şirketin TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca terkin edilmiş olması nedeniyle iş mahkemesince verilen yetki üzerine şirketin ihyası için dava açıldığı, dava konusu şirketin ihyasına karar verildiği, davacı tarafından iş mahkemesinde açılan davada davalı şirketi temsil etmek üzere temsilci atanması talebiyle işbu davanın açıldığı, davalı şirket hakkında verilen ihya kararının kesinleştiği, şirketin TTK’nun 529 vd. maddeleri uyarınca tasfiyesine karar verilerek tasfiye memuru atanıp işlemler tamamlandıktan sonra terkin edilen şirket olmayıp TTK’nun geçici 7. madde uyarınca resen terkin edilen şirket olduğu, bu nedenle davalı şirketin münfesih sayılan şirketlerden olmayıp tasfiye memuru atanmasının gerekmediği, TTK’nun 7. maddesi uyarınca ihyasına karar verilen şirketin terkinden önceki temsilcilerinin temsil ve ilzam yetkilerinin devam ettiği gerekçesiyle davacının hukuki yararı bulunmadığından açılan davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş mahkemesince davalı şirkete temsilci atanması için mahkemeye başvurmak üzere süre verildiğini, ara karar gereğince mahkemeye müracaat edilerek dava açıldığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi ile aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 5502 sayılı kanunun 36. Maddesi uyarınca müvekkili kurumun alınan ücret ve katılma paylarından müstesna tutulduğunu, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, aleyhlerine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirkete temsilci atanması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalı şirket ticaret sicil kaydı, Ankara 37. İş mahkemesi… Esas sayılı dosyasında verilen ara karar, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı ilamı, Dairemizin….Karar sayılı karar sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Davalı şirketin TTK’nun 7.maddesi uyarınca 23/10/2014 tarihinde sicilden terkin edildiği, son temsilcinin … olduğu dosya içeriğiyle sabittir.
Ankara 37. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı şirketin de aralarında bulunduğu şirketler aleyhine rücuen tazminat istemi ile açılan davada 10/04/2019 tarihli celsede davacı tarafa ihya edilen davalı şirketi davada temsil etmek üzere temsilci atanması yönünden mahkemeye başvurarak karar getirmesine ilişkin süre verildiği görülmüştür.
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Karar sayılı ilamı ile davalı şirketin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği, şirketin ihyası için yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek davalı şirketin ihyasına hükmedildiği, karara karşı davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin….Karar sayılı kararı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, karara karşı temyiz yoluna başvurulmaması üzerine ihya kararının 18/02/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece davalı şirketin münfesih sayılan şirketlerden olmayıp tasfiye memurunun atanmasının gerekmediği, ihyasına karar verilen şirketin terkinden önceki temsilcisinin ihya kararı ile birlikte temsil ve ilzam yetkilerinin devam ettiği, davacının şirkete temsilci atanması talebinde hukuki yararının bulunmadığı, davacının dava açmakta haksız olduğu gözetilerek dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine, davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan ve harç yatırmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/05/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.