Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1468 E. 2021/811 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ… 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
NUMARASI : ….
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2021

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….18/04/2009 tarihide geçirmiş olduğu kaza sonucu vefat ettiğinin tespit edildiğini, kaza olayının 5510 sayılı Yasanın 13.maddesi birinci fıkrasının “b” bendi uyarınca iş kazası olduğunu, kaza sonrasında kazazede sigortalının hak sahibine 18.564,50 TL tutarında peşin sermaye değeri olmak üzere gelir bağlandığını, yapılan ödemeler ve bağlanan gelir sonrasında kurumlarının toplam 18.564,50 TL zarara uğradığını, kurum zararının tahsili için Denizli 4. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davalı şirketin terkin edildiğinin anlaşıldığını belirterek … ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, dava konusu ihyası istenen şirketin …. sicil numarası ile 06/01/1994 tarihinde müdürlüklerinde kurulduğunu, 26/06/2012 tarih ve 6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na Geçici Madde 7 eklendiğini, geçici madde 7’nin getirilmesinin amacı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde aynı maddede sayılı halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilden kayıtlarının silindiğini, süresi içinde başvuruda bulunmayan şirket 27/10/2014 tarih ve …. sayılı …. yapılan ilan ile sicilden resen terkin edildiğini, ilan yolunun bildirici niteliğinin olacağı ve 11/02/1959 tarihli ve … sayılı tebligat kanunun hükümlerine göre yapılmış tebligat kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği yasada açıkça belirtildiğini ve şirketin terkini hukuka uygun olarak yapıldığını, TTK geçici 7.maddesinin 15.fıkrası uyarınca şirketin silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurularak ihyasının istenebileceğini, şirketin davalarının alacak ve borçlarının müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise ticaret sicil müdürlüğünün yasadan doğan zorunlu hasım olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; toplanan tüm deliller, ticaret sicil müdürlüğünden gelen ticaret sicil kaydı, taraf beyanları, dosyaya sunulan diğer belgelere göre, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin ihyası için yasal koşulların oluştuğu, davacı tarafın ihya talep etmekte hukuken korunmaya değer haklı menfaatinin bulunduğu ancak 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 15. bendinde yapılan düzenlemede öngörülen yasal 5 yıllık süre içerisinde bu davayı açmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkili kurum tarafından ihyası istenen şirket aleyhine Denizli 4. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından dava açıldığını, şirketin sicil kaydının terkin edildiğinin anlaşılması üzerine şirketin yeniden ihyası için taraflarına yetki verildiğini, bu yetkiye dayanılarak dava açıldığını, mahkemece davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davalı sicilin ihyası istenen şirketi usulüne uygun şekilde sicilden terkin etmediğini, ihtarın hem şirkete hem de şirket temsilcisine usulüne uygun şekilde yapılmadığını, bu nedenle verilen kararın hatalı olduğundan kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacı kurum tarafından dava konusu şirket aleyhine iş mahkemesinde açılan dava aşamasında davalı şirketin TTK geçici 7.maddesi uyarınca terkin edilmiş olması nedeniyle mahkemece verilen yetkiye istinaden ihyası konularına ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
…. ticaret sicil kaydının incelenmesinde; ihyası talep olunan şirketin sermeyesinin 5.000,00 YTL olduğu, davalı sicil tarafından 03/07/2014 tarihinde şirket sermayesinin 14/02/2014 tarihinde kadar 10.000,00 TL’ye çıkarmayarak münfesih duruma düştüğü tespit edilerek şirketin tasfiye işlemlerinin başlanabilmesi için iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi yönünde şirkete ihtar çıkartıldığı, çıkartılan ihtarın 31/07/2014 tarihinde iade edildiği, ihtarın 07/07/2014 tarihinde sicilde ilan edildiği ve 27/10/2014 tarihi itibariyle şirketin sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Denizli 4.İş Mahkemesi’nin…. esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacısının …., davalısının …. rücuean alacak davası açıldığı, mahkemenin 18/02/2020 tarihli oturumun 3 no’lu ara kararıyla davalı şirketin ihyası için davacı kuruma iki hafta süre verildiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince münfesih şirketin 27/10/2014 tarihinde geçici 7. madde uyarınca re’sen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça münfesih olan şirket aleyhine Denizli 4. İş Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasıyla rucüen alacak davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu ve mahkemece şirketin ihya edilmesi için davacıya yetki verildiği, eldeki davanın bu nedenle açıldığı, terkin işleminin usulüne uygun yapılmadığı iddia edilmiştir.
Dosya kapsamına göre …. sermayesinin en son 17/01/2006 tarihli ortaklar kurulu kararıyla 5.000,00 TL’ye yükseltilmiştir. 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince ihyası istenen limited şirketin 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini 10.000,00 TL’ye çıkarmadığı gibi 10/09/2014 Tarihinde Mecliste Kabul Edilen 11 Eylül 2014 Tarihinde Yürürlüğe Giren 6552 Sayılı Torba Kanun İle Değiştirilen 6102 Sayılı TTK’nın Geçici 7. Maddesi gereğince 14/2/2014 tarihine kadar sermayesini asgari sermaye miktarına çıkarmadığı için kaydı silinen şirket yetkililerinin 11/09/2014 tarihinden itibaren üç ay içinde sermaye artırımı için de herhangi bir başvuru yapmadıkları dosya kapsamıyla sabittir.
Davalı sicil tarafından 03/07/2014 tarihinde süresi içerisinde sermaye artırımı yapılmadığından münfesih duruma düşen şirketin tasfiyesine yönelik olarak tasfiye memurunun bildirilmesi için şirkete tebligat çıkartılmış, ayrıca söz konusu ihtarın 07/07/2014 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olmasına rağmen tasfiye memuru bildirilmemesi üzerine şirketin 27/10/2014 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplerle dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Eldeki dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 27/10/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 25/06/2020 tarihinde açılmıştır. Şu halde davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş olmakla ilk derece mahkemesince açılan davanın 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 15. bendinde yapılan düzenlemede öngörülen yasal 5 yıllık süre içerisinde açılmadığından bahisle reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.