Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1432 E. 2021/340 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :…
ÜYE : ….
ÜYE ….
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI : …
DAVACI : ….
DAVA : Tazminat (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 04.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.03.2021

Taraflar arasındaki rücuan tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı …. vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … maliki, davalı …. sürücüsü, davalı …. nezdinde hem…. hem de artan mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olan aracın, 11.01.2017 tarihinde müvekkili şirkete kasko sigortalı araca arkadan çarparak sola savrulması sonucunda önündeki araca arkadan çarpması sonucunda trafik kazasının meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle sigortalı aracın hasarlandığını, müvekkili tarafından 17.02.2017 tarihinde toplam 25.598,27 TL hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, kaza tespit tutanağına göre davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, davalı aracın … sigorta şirketi olan …şirketi tarafından 17.597,00 TL ödeme yapıldığını, ancak kazaya karışan karşı aracın…. tarafından …. ile de sigortalı olduğundan bakiye hasar bedeli alacağı olan 8.001,00 TL’den davalı araç maliki ile davalı sürücüsü ile birlikte davalı …. de müteselsil sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 8.001,00 TL’nin ödeme tarihi olan 17.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasar bedelinin tamamı davalı …. tarafından davacıya 27.09.2017 tarihinde ödendiğini, davacının herhangi bir alacağının kalmadığını, müvekkili kurumun araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunun kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine, davalı araç sürücüsünün iş akdi ile çalıştığı …. davanın ihbarını istemiştir.
İhbar Olunan …. vekili dilekçesinde özetle; kazanın davalı …. ait araçta davalı sürücünün görevli olduğu esnada meydana gelmiş olması sebebiyle müvekkiline rücu edilmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın müvekkili şirkete ihbarında davacının hukuki yararının da bulunmadığını ileri sürmüştür.
Davalı …. cevap dilekçesi sunmamış, 29.03.2018 tarihli celsede kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının sürücüsü olduğu kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde …. ile sigortalı olduğunu, zararın tamamı müvekkili tarafından karşılandığından haksız olarak açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; dava, davacı sigorta şirketine kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar için davacının sigortalısına ödemiş olduğu bedelin karşı araç maliki sürücüsü ve sigorta şirketinden rücuen tazmini istemine ilişkin olduğu, somut olayda; sigortalı araca 11.01.2017 tarihinde davalı,,, idaresinde bulunan aracın arkadan çarpması neticesinde zincirleme trafik kazası meydana geldiği, sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle davacı tarafından 17.02.2017 tarihinde yetkili servise 25.598,27-TL hasar ödemesi yapıldığı, kazaya karışan karşı aracın davalı …ve artan mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından talep üzerine davacı şirkete 27.03.2017 tarihinde 17.597,00-TL ödeme yapıldığı, bakiye hasar bedelinin tazmini talepli eldeki davanın açıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü olan davalı … meydana gelen trafik kazasında %100 kusurlu olduğu, sigortalı araçta oluşan hasarın onarımı için gerekli parça ve işçilik bedelinin 25.598,27-TL olduğu, sigorta şirketince yapılan ödeme düşüldüğünde bakiye 8.001,27-TL hasar bedeli alacağı bulunduğu, bu hasar bedelinden davalı…. işleten, davalı …. sürücü ve davalı …. ve artan mali sorumluluk sigortası poliçesi gereğince sorumlu oldukları, davalı sigorta şirketince davacı tarafa 17.597,00-TL hasar bedeli, 15.402,94-TL değer kaybı ödemesi yaptıkları, bu nedenle teminat limitinin tükendiği iddia edilmişse de, davalı sigorta şirketinin artan mali sorumluluk sigortası poliçesine göre kaza başına 1.500.000-TL teminat limitinin olduğu, davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin eksik olduğu, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 8.001,00-TL’nin ödeme tarihi olan 17.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece alınan bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda müvekkilinin işleteni olduğu aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğuna yönelik tespitin kabul edilemeyeceğini, kaza sonrasında sigortalı aracın yenilenerek değer kazandığını, belirlenen gerekli işçilik ve parça bedellerinin piyasa rayiçlerinin çok üstünde olduğunu, raporda Kurum aleyhine yapılan diğer değerlendirme ve yorumların da kabul edilmediğini ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, kasko sigorta poliçesine istinaden sigortalıya ödenen hasar bedelinin, davalı kazaya karışan araç sürücüsünden, işleteninden ve bu aracın …. sigorta poliçesi ile ….sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden TTK’nın 1472. Maddesi gereği rücuan tazmini istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle kasko poliçesi ile sigortalı araçta davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise davalı araç işleteninin sorumluğunun bulunup bulunmadığı, sigortalı araçta oluşan hasarın miktarı ve davacı sigorta şirketinin rücuya esas bakiye tazminat alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda, dava konusu rizikonun meydana geldiği 17.01.2017 tarihinde hasarlanan otomobil davacı sigorta şirketi nezdinde 10/05/2016 başlangıç-10/05/2017 bitiş tarihli,,,Poliçesi ile sigortalı olduğu ve kaza sonucu alınan ekspertiz raporuyla sigortalı araçta oluşan hasar bedeli olarak belirlenen 25.598,27 TL’nin sigortalı aracın yetkili servisine 17.02.2017 tarihinde 25.598,27 TL, 1.542,32 TL ve 5.045,65 TL olmak üzere toplam 32.186,74 TL ödendiği, davalı … ve artan mali sorumluluk sigortası poliçesi gereğince 23.03.2017 tarihinde 17.597,00-TL hasar bedeli ve 21.02.2017 tarihinde 15.402,94-TL değer kaybı ödemesi yaptıkları anlaşılmıştır.
Davalı işleten vekili davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olmadığını ve belirlenen hasar miktarının yüksek olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen kararı istinaf etmiştir.
Bilindiği üzere rücuan tahsil istemine dayanan davada, davacı sigortacı, davalı sigortalısına ancak 3. kişinin uğradığı gerçek zarar oranında rücu edebileceğinden, mahkemece gerçek zararın tespiti gerekmektedir. Bu çerçevede dosya kapsamında yer alan kaza tespit tutanağında, olay tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otobüs ile… takiben seyrederken …. kavşağına yaklaştığında aracın sağ ön kısmıyla kırmızı ışığın yanmasına müteakiben duruşa geçen önündeki sigortalı araca çarpması sonucu sigortalı araç sürücüsünün de çarpmanın etkisiyle sol şeritteki araca arkadan çarpmasıyla meydana gelen zincirleme trafik kazasında KTK’nın 56/1-c maddesindeki öndeki aracı yeterli mesafede takip etme kuralını ihlal eden davalı araç sürücüsü … kusurlu, dava dışı sigortalı araç sürücüsü ve diğer sürücülerin kusursuz oldukları belirlenmiş, ilk derece mahkemesince usul ve yöntemine uygun olarak makine mühendisi bilirkişiden alınan 09.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı otobüs sürücüsü… 2918 sayılı KTK’nın 47/b-c-d, 52/b-c, 56/ c ve 84/4 maddesi gereğince arkadan çarpma halinde asli kusurlu kabul edildiğinden kazanın oluşumunda %100 kusurlu, işbu davaya konu zincirleme trafik kazasına taraf olan sigortalı araç sürücüleri ile diğer araç sürücülerinin kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bu rapor Dairemizce dosya kapsamına, oluşa uygun, objektif, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş olmakla davalı işleten vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin kaza sebebiyle sigortalı araçta oluşan hasar miktarına yönelik istinaf sebeplerine gelince; kaza sonrasında davacı sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyasında alınan 02.02.2017 tarihli ekspertiz raporunda aracın kaza tarihinde 4.426 km de bulunduğu, aracın ön ve arka kesiminden aldığı hasarın onarımı için gerekli parça ve işçilik bedeli toplamının 21.693,45 TL, aracın sigorta poliçesi değerinin 95.500,00 TL, hasarsız emsalinin 95.500,00 TL olduğu belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesince sigortalı araçta oluşan hasar miktarının tespiti HMK’nın 266/1. Maddesi gereği çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği gözetilerek konusunda uzman makine yüksek mühendisi bilirkişiden alınan 09.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu hasara uğrayan sigortalı aracın Trafik Kazası Tespit Tutanağının yanı sıra dosyaya sunulan ekspertiz raporu ile CD formatı içindeki hasar fotoğraflarından aracın arka kesiminden aldığı ağır darbe sonucunda savrularak önünde bulunan araca da çarpması suretiyle ön kesiminden de hasara uğradığının belirlendiği, hasar onarımına ilişkin ekspertiz raporu üzerinde yapılan inceleme ile; yapılması gerekli olan tamirat işçiliklerin tamamen olayla ilgili hasarları kapsadığı, olayın oluş şekli, dosyaya sunulan maddi hasarlı tespit tutanağı yanı sıra hasar fotoğraflarının bu hasarları teyit ettiği, parça bedellerinin isabetli belirlendiği, değiştirilmesi gereken parçaların onarılarak olaydan önceki durumlarına getirilmelerinin söz konusu olmadığı, parça ve işçilik bedellerinin meydana gelen hasar ile olay tarihindeki piyasa rayiçlerine uyumlu bulunduğu belirtilerek araçtaki hasar miktarının belirlenmesinde değişimi gerekli parça ve bedel toplamının 21.725,35 TL olduğu ancak bu bedellerden değiştirilmesi gereken parçalardan amortisman payı ile gerekli görülen parça-hurda /sovtaj bedeli tenzilinin değerlendirmede göz önüne alındığında değiştirilmesi gereken hurda /sovtaj bedeli olan 4.858,20 TL’nin toplam hasar bedeli olarak belirlenen 21.725,35 TL’den mahsubu halinde değiştirilmesi gereken parça bedelinin 16.867,15 TL, toplam işçilik bedeli 4.826,30 TL ile birlikte toplam hasar miktarının 21.693,45 TL, KDV %18 dahil 25.598,27 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından hasar tazminatı olarak ödenen 17.597,00 TL’nin, belirlenen hasar tazminatı 25.598,27 TL’den düşülmesi halinde davacı sigorta şirketinin bakiye tazminat alacağı 8.001,27 TL olarak hesaplanmıştır. İlk derece mahkemesince alınan bu raporda ekspertiz raporu, CD formatındaki fotoğraflar ve kaza tespit tutanağı gözetilerek sigortalı araçta kaza sebebiyle oluşan hasar miktarı belirlenmiş, bu bağlamda kazanın oluş şekline göre dörtlü kavşakta kırmızı ışığın yanması üzerine duran sigortalı araca, davalının işleteni olduğu davalı otobüs sürücüsünün, sigortalı aracın arkasından çarparak savrulmasına ve sigortalı aracın ön kısmıyla önündeki araca çarparak meydana gelen trafik kazası sonucunda sigortalı aracın önünden ve arkasından hasarlandığı gözetilerek değişmesi gereken parça ve bedelleri tespit redilerek hasara uğrayan parçaların hurda/sovtaj değerinin mahsubu ile toplam hasar bedeli kaza tarihindeki piyasa rayiçlerine uygun olarak ve objektif bir biçimde belirlenmiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bu rapor Dairemizce dosya kapsamına ve oluşa uygun, objektif, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, davalı vekilinin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunda yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 546,55 TL istinaf nispi karar harcının başlangıçta peşin alınan 547,00 TL’den mahsubu ile bakiye 0,45 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a. maddesi gereği miktar itibarıyla kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04.03.2021

,,,