Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1428 E. 2022/1117 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1428 Esas 2022/1117 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1428
KARAR NO : 2022/1117

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2020
NUMARASI : 2017/13 Esas 2020/557 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi…’ün, müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile 17.11.2015 tarihinde … yolu üzerinde sol şeritte seyahat halinde iken orta şeritte bulunan plakasını alamadığı bir başka aracın önüne kırması ile ani fren yaparak aracın sol ön bölümünden orta refüje çarptığını ve direksiyonu sağa doğru kırması ile sağdan gelen diğer aracın sağ bölümünden sürterek aracın sağ ve sol önünde hasar meydana geldiğini, kazadan sonra aracın çekici vasıtasıyla … A.Ş.’nin Ankara şubesinde bulunan yetkili servisine çekildiğini, yapılan incelemede “direksiyon diskti kutusu” yenisi ile değiştirilmesine karar verildiğini, davalı sigorta şirketi devreye girerek, bu parçayı sanayi sitesinde tamir ettirmeyi teklif ettiğini, aracın yetkili servisi ise bu parçanın hayati öneme sahip bir parça olduğunu dolayısıyla tamir edilerek kullanılmasının tehlikeli olduğunu belirterek bu talebi kabul etmediğini, müvekkili aracın yetkili servis tarafından gerektiği şekilde tamirini istediğini ve aracın bu şekilde tamir edildiğini, davalı şirketin aracın tamir bedelini ödemediğini, çok cüzi bir ödemeyi servise yaparak sorumluluktan kurtulma gayretine girdiğini, davalının ödemediği kısım için 27.11.2015 tarihli 10.737,94 TL bedelli fatura, müvekkili şirkete kesilip tahsil edildiğini, davalı sigorta şirketi kazaya uğrayan … plakalı aracı “Genişletilmiş Kasko Poliçesi’ ile 24.04.2015 – 04.03.2016 tarihleri arasında sigortaladığını müvekkili şirketin, davalı sigorta şirketinin, poliçe kapsamında olmasına rağmen davaya konu aracın parça değişime ilişkin faturayı ödememesi nedeniyle sigorta ve kasko sözleşmesi gereğince alacağını tahsili cihetine gittiğini, takibe karşı davalı tarafından borcun olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … sayılı kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 17/11/2015 tarihinde kaza yapması sebebi ile hasar ihbarında bulunulduğunu ve … sayılı hasar dosyası açılarak hasar tespiti için eksper görevlendirildiğini, parçanın hasarlı olduğuna dair sadece servis talebi mevcut olduğunu, bu konuda yapılan tespitler aksini ifade ettiğini, hasarlı olduğu iddia edilen parçanın hasar onarım merkezi tarafından yapılan kontrollerinde direksiyon kutusunun hasarsız olduğunu, sadece sol rot kolunun hasarlı olduğunu ve parçanın tek olarak satıldığını ve rot kolu değiştirilerek onarım işlemlerinin tamamlanacağı hasar onarım merkezi tarafından tanzim rapor ile taraflarına bildirildiğini, sigortalı araçtaki gerçek zararın karşılandığını, davacının talebi fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı şirkete ait aracın davalı tarafça kasko sigortası ile sigortalanmış olduğu, 17/11/2015 tarihinde…’ün hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması nedeniyle tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, araç üzerinde hasar tespiti yapan sigorta eksperi tarafından yapılan tespitte “değişimi gerekli parçaların sol ön salıncak, körük, yatak, perçin, cıvata, muhafaza segmanı ve sağ arka kapı çıtası” olarak belirlendiği, direksiyon kutusunda hasar bulunmadığı bu durumun OHOM raporu ile ( “direksiyon kutusu hasar tespiti için servise getirilen … plakalı aracın mikroskobik röntgen hasar tespit sonucunda “Direksiyon kutusu üzerinde kazaya bağlı herhangi bir darbe izine rastlanmamıştır. Rot kolu hasarlı olup tek parça olarak satılmaktadır.” ) doğrulandığı, mevcut halde direksiyon kutu değişiminin gerçekleşen riziko kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … web sitesinde yer alan bilgi köşesindeki açıklamalar kapsamında direksiyon kutusunun değiştirilmesi gerekirken poliçe kapsamında değiştirilmemesi nedeniyle müvekkilinin alacaklı olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini bildirerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacıya ait araçta meydana gelen hasarın kasko sigorta poliçesi kapsamında tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 23.İcra Müdürlüğünün 2016/2885 E sayılı dosyası, hasar dosya sureti,police sureti, davaya konu fatura sureti, 11/12/2015 tarihli … Oto Hasar Onarım Merkezi raporu, ödeme dekontu, ekspertiz raporu, tarihsiz Teslim, İbra Temlik Belgesi vs. deliller dosya arasında mevcuttur.
02/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ait ve davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü…’ün, yönetimindeki aracın hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamadan süratli seyri sırasında ani manevra ile solundaki orta refüje çarpmasıyla sebebiyet verdiği olayda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b (Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, zorundadırlar.) maddesini ihlâlle tam kusurlu olduğu, araç üzerinde hasar tespiti yapan sigorta eksperi …, aracın değişimi gerekli parçalar bedeli indirimli tutarını 1.292,23 TL, işçilikler indirimli tutarını 1.064,16 TL olmak üzere hasar toplamını 2.356,39 TL olduğu, aracın tamiri sırasında direksiyon kutusunun da hasarlı olduğunun ileri sürüldüğü, “Hasar Onarım Merkezi” tarafından yapılan kontrolde aracın direksiyon kutusunun hasarsız olduğunun belirlendiği, sadece sol rot kolunun hasarlı olduğu, direksiyon kutusu parça bedeli indirimli tutarının 9.099,95 TL olduğu, toplam zararın KDV dahil 11.456,34 TL olduğu, aracın ön kısmından hasarlı olduğu, bunun kazanın oluşuyla uyumlu bulunduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı şirkete ait aracın davalı tarafça kasko sigortası ile sigortalanmış olduğu, 17/11/2015 tarihinde…’ün hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması nedeniyle tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, davalı yanca hasar bedeli olarak 2.780,60 TL ödendiği, kaza sonrasında taraflar arasında dava konusu kaza nedeniyle davacının davalıyı tüm borçlarından ötürü ibra ettiğini, faiz yada başka bir nam altında herhangi bir başka talepte bulunamayacağına dair ibraname düzenlendiği, davacının ibranamede herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği anlaşılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen tarihsiz Teslim İbra Temlik Belgesi içeriği itibariyle TBK’nın 132.maddesi uyarınca tam bir ibradır. ZMMS kapsamında düzenlenen ibraname olmadığından KTK’nın 111.maddesi uygulanmayacaktır. Davacı taraf kayıtsız şartsız şekilde ibranameyi imzalamış olup, davacı yanca eldeki davada TBK’nın 28.maddesinde düzenlenen aşırı yararlanma hükümlerine dayanılmamış, zararın tamamının karşılanmadığından bahisle bakiye tazminat talebinde bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece, borcu doğuran sebeplerden olan ödeme ve ibraname uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2017 tarih 2016/15159 Esas 2017/8079 Karar sayılı içtihatı).
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;

A) 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin gerekçe yönünden kabulüne,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2020 tarih 2017/13 Esas 2020/557 Karar sayılı kararının gerekçe yönünden KALDIRILMASINA,

3-Davanın REDDİNE,

4-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 128,84 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 48,14 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Gider avansından arta kalan masrafın taraflara iadesine,

B) 1-Davacıdan alınan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, kararın gerekçe yönünden kaldırıldığı gözetilerek davacı üzerinde bırakılmasına,

3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 29/09/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.