Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1348 E. 2021/764 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2019
NUMARASI :…
DAVA :Tazminat ve limited şirketin feshi
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021

Taraflar arasındaki tazminat ve limited şirketin feshi istemlerine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı … tarafından açılan davanın pasif, davac…. Tarafından açılan davanın ise aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı …’e karşı açılan davanın taraf sıfatı yokluğu sebebiyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı … vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti davalı …’e, içki ruhsatı davalının ortağı olduğu davalı …….adresindeki “…” isimli barın birlikte işletilmesi için 15/11/2008 tarihli sözleşme ile müvekkili ile davalı …’in ortağı olduğu ……. Şti.yi kurduklarını, müvekkilinin aynı zamanda bu şirketin temsile yetkili müdürü olduğunu, böylece taşınmazın ve içki ruhsatının anılan şirkete kiralandığını, sözleşme uyarınca işleten şirket müdürü olan müvekkilinin, şirketin nakdi varlığı olmaması sebebiyle kendi hesabından işleten şirket namına davaya konu taşınmazda tadilat yaptırdığını, bu bağlamda işletmedeki ses sisteminin yeterli olmaması sebebiyle bedelini kendi hesabından ödeyerek aldığı ses sistemini işletilen mekanda kurulu ses sistemine ek olarak monte ettiğini, bu şekilde kullanılmasına imkan bulunmayan parçaların müvekkili tarafından satın alındığını, davalının çalışanlara baskı uygulayarak müvekkilinin izni olmaksızın işletmenin kasasından nakit almaya teşebbüs ettiğini, davalının geçmiş ilişkilerinden doğan husumetlerden dolayı müşterilerin huzurunu kaçırarak ortaklığın devamını sekteye uğrattığını, ruhsat sahibi ……. eski bir borcundan dolayı Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından … …. Şti.nin mallarının alacaklının talebi üzerine, davalı …’in hiçbir itirazı bulunmaksızın haczedilerek davalı tarafından yedi emin olarak haciz tutanağını imzalayıp müvekkiline haber dahi vermediğini, bunun üzerine güvenini kaybeden müvekkilinin ses sistemini satıcısına iade ettiğini, davalının kira borcu bulunmayan müvekkilinin işletmeye girmesine engel olmak için işletmenin anahtarlarını değiştirdiğini, bunun üzerine sözlü görüşmelerden sonuç alamayan ve tehdit edilen müvekkilinin işletme sözleşmesinin 4.ve 5. Maddeleri gereği işletme ve kira sözleşmelerini feshederek taşınmazın anahtarlarını teslim ettiğini, şirket hisselerinin devri için davalıya ihtarname keşide edildiğini, ileri sürerek sözleşmeye aykırı hareket eden müvekkilini zarara uğratan davalı …’den fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tadilat, mimarlık ücreti, kar kaybı vb. Zararlar için 1.000,00 TL maddi tazminat ile sözleşmede belirtilen 30.000,00 ABD Doları cayma tazminatının 28.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte tahsiline, hisse devrine yanaşılmaması ve şirketin ortak bir amacı kalmadığından … …,’nin masrafları davalıya ait olmak üzere feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek olmadığını, davalı aleyhine Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin….. Esas sayılı davası açıldıktan sonra işbu davanın açıldığını, mülkiyeti müvekkiline ait işletilen barın davacının şahsi kefaleti ile imzalanan aylık kira bedeli 7.000,00 TL olarak kararlaştırılan 01.12.2008 tarihli kira sözleşmesinden doğan 1 yıllık kira borcunun bulunduğunu, davacının zimmetine verilen demirbaşların müvekkilinin izni veya bilgisi olmaksızın alındığını, davacının başlatılan hazırlık soruşturmasındaki ifadesinde ses sisteminin yanlışlıkla alındığını kabul ettiğini, her ne kadar Ankara 30. Noterliği’nin 27.05.2009 tarihli tespit işlemi ile işletmenin anahtarlarını değiştirilmiş olması sebebiyle malların davacı tarafından iade edilemediği ileri sürülmüş ise de müvekkilinin sahibi olduğu işletmenin anahtarlarının 30.05.2009 tarihinde değiştirildiğine dair çilingir faturalarının kendilerinde bulunduğunu, davacının hukuka aykırı işlemleri sebebiyle müvekkilinin ve işletmenin zarara uğradığını, davacının ses sistemini çalmış olması sebebiyle işletmenin iş yapabilmesi için müvekkilinin sahibi olduğu …. … arasında aylık 2.000,00 TL bedelli 1 senelik toplam 24.000,00 TL bedelli ses sistemi sözleşmesi bedelinin ödendiğini, davacının rock mekanı olarak bilinen … isimli iş yerinin dekorasyonunu işletmeye yakışmayacak bir şekilde değiştirerek pavyona dönüştürmesi sonucunda işletmenin prestij kaybına uğradığını, davacının ve müvekkilinin ortağı olduğu ……. Şti’nin hesaplarının davacı tarafından boşaltıldığını, şirketin davacı tarafından vergi, elektrik, su ve telefon borçları olmak üzere toplam 14.000,00 TL zarara uğratıldığını, davacının 15.11.2008 tarihli işletme sözleşmesinin 11. Maddesi gereği sorumluluğunun bulunduğunu, kaldı ki davacının işbu sözleşmenin 9. Maddesi gereği şirketin hisselerini müvekkiline devretmekle yükümlü olduğu halde bu edimini de yerine getirmediğini, işletmenin sosyal medyadaki sitelerinin şifrelerinin talep edildiği halde davacı tarafından iade edilmemesi sebebiyle de müvekkilinin ve işletmenin maddi ve manevi zarara uğrayarak müşteri kaybettiğini, haksı fesih sebebiyle davacının sözleşmenin 10. Maddesi hükmü gereği davacının 30.000,00 USD cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin izni olmaksızın davacının işletme için yapmış olduğu tadilat giderlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, davacının haksız feshine konu icra işleminde işletmeyi ve kendisini ilgilendirecek bir durum olmamasına rağmen davacının sözleşmeyi haksız yere feshederek işletmeyi tüm borçlarıyla müvekkiline devrettiğini, işletmede çalışan ve … olmayan çalışana dava dilekçesinin tebliğ edilmiş olması sebebiyle işbu dilekçenin cevap dilekçesi olarak kabulü gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince karşı davadan tefrik edilen asıl dava dosyasında iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; taraflar arasında yapıldığı kabul edilen İşletme Sözleşmesi kapsamında bu sözleşme ve kira sözleşmesinin feshinden kaynaklanan alacak ve … … Şti şirketinin haklı nedenle feshi istemleriyle açılan işbu davada yargılama sırasında Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre sicilden terkin edildiklerinin anlaşılan davacı ……. Şti. ile davalı ……. Şti. yönünden taraf vekillerine şirketi ihya ettirmesi için usulüne uygun süre ve kesin süre verilmesine rağmen taraflarca ihya işleminin gerçekleştirilmediği, bu dosyada tefrik kararı ile asıl dava görülmekte olup davacı … … ….Şti. nin dava açmakta/ davayı yürütmekte aktif dava ehliyet bulunmadığı gerekçesiyle bu davacı yönünden açtığı davaların HMK 114/d maddesi uyarınca aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine, davacı …’in 30.000,00 USD cezai şarta ilişkin davası yönünden yapılan incelemede davalı … şirketi sicilden terkin edilmekle bu davalı yönünden pasif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine, davalı …’e yönelik açılan davada ise işletme sözleşmesinin tarafının … ….Şti, kira sözleşmesinin de yine … ile … şirketi arasında yapılmış olması, davacının sözleşmeyi temsilci sıfatıyla imzalamış bulunması gözetldiğinde davacı … uhdesinde doğan bir alacak bulunmadığı gerekçesiyle davada taraf sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafları ve konusu aynı olan bu davanın davalısı … tarafından açılan alacak davasında 30.12.2019 tarih ve … Karar sayılı kararın gerekçesinde “işletmeyi devreden şirketin borcu nedeniyle,, işletmeye haciz memurunun iki kez gelmesi, ilkinde kapı kilitli olduğu için komşuları ile görüşmesi, ikincisinde haciz işleminin yapılmasının davacı şirketin itibarını sarsan ve işletmeyi zarara sokan bir olay olarak nitelendirilmiş ve … şirketi yetkilisi …’in davranışı nedeniyle kusurlu görülmüş, sözleşme davalı tarafından haklı sebeple feshedildiğinden gerekçesiyle” davacının cayma tazminatı, kira kaybı, kar kaybı ve diğer tüm tazminat ve alacak taleplerini reddettiğini, söz konusu davada isabetli karar verene mahkemenin, sözleşmeyi feshetmekte haklı bulduğu davacı …’in cayma tazminatı ve alacak davasını ise pasif dava ehliyeti yokluğundan reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu sözleşmenin 5.6.ve 10. Maddelerini karşı yanın davasını reddederken dikkate alan mahkemenin bu davada geçerli kabul etmediğini, oysa bu maddelere dayalı olarak davanın kabulü gerektiğini, ileri sürerek bu nedenlerle ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, işletme sözleşmesinin feshinden doğan tazminat ile davacı şirketin haklı nedenle feshi istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle sicilden terkin olunan ve verilen sürede ihya olunmayan ……. Şti. ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu, yine sicilden terkin edilip ihya olunmayan ……. Şti. Yönünden aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine, davalı …’e karşı açılan davanın da taraf sıfatı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının 1.000,00 TL maddi zarardan doğan tazminat davasına konu istemlerinin 100,00 TL’sini kar kaybı, 900,00 TL’lisini ise mimarlık ve tadilat giderleri, oluşturmaktadır. Davacı, ayrıca cayma tazminatı ve … …. Şti.nin masrafları davalıya ait olmak üzere feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Öte yandan yargılama sırasında davacı …… 23.10.2014 tarihinde TTK’nın geçici 7. Maddesi hükmü uyarınca, ….. Şti.’nin de yine sermayesini asgari tutara yükseltmediği için 03.02.2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği anlaşılmış olmakla ilk derece mahkemesince. 13.09.2017 tarihli celsede davacı vekiline davacı …… Hakkında ihya davası açmak üzere yetki ve iki haftalık süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili 26.09.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı şirket sicilden resen terkin edildiğinden dava dilekçesindeki şirketin feshi talebinden ve bu yöndeki davadan feragat ettiklerini, davanın sadece davacı … adına …’den 30.000 ABD Doları cayma tazminatının tahsili talebiyle ıslah edildiğini bildirerek ayrıca ……. Şti. ye karşı açılan bir davanın bulunmadığını belirtmiş, mahkemece usulüne uygun bulunmayan ıslah dilekçesi kabul edilmemiştir.
İlk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan 06.01.2014 tarihli bilirkişi ek heyeti raporunda sözleşmenin 6. Maddesi gereği tadilat masrafları işleten şirkete ait olduğundan mal sahibi …’den 900 TL olarak talep olunan mimarlık ve tadilat giderlerinin istenemeyeceği, davacı 30.000 USD cayma tazminatı isteyebileceğinden tüm zararların (kar kaybı) maktu olarak tayin edilmiş olmakla bu ceza ile karşılanmış sayılacağı, 13.06.2016 tarihli ek raporda somut olayda … Şirketinin eski borcu sebebiyle uygulanan hacizden dolayı …. Sözleşmenin feshine sebep olduğundan davalı …’in şahsi sorumluluğunun bulunmadığı, cayma tazminatından asıl davada husumetin yöneltilmediği … …. Şti.’nin sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan 15.11.2008 tarihli “işletme sözleşmesidir” başlıklı sözleşmenin tarafları olarak mülk sahibi …, ruhsat sahibi … …. …. Olduğu, sözleşme konusunu ise davalı …’ın mülk sahibi, dava dışı … …. Şti’nin ruhsat sahibi, bulunduğu “… Müzik Klubü” isimli gece klubünün işletmesinin ruhsat ve mal sahibince sözleşmedeki şart ve koşullar altında menkul kira sözleşmesi de yapılarak işletene yani … …. Şti’ne verilmesinden ibaret olup işbu sözleşmenin işleten şirket müdürü sıfatıyla davacı …, Ruhsat Sahibi ……. Şti. …, mal sahibi …, işleten şirket ortağı … tarafından imzalandığı, dosyada bir örneği bulunan 21.11.2008 tarihli …. örneğine göre … ve … … ……. Şti’nin %50 şer hisseli ortakları olup davacı … şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu, Ankara 10. Noterliği’nin 28.05.2009 tarihli fesih bildirimi ile davacı … …. …. Şti. adına münferiden davacı … adına asaleten muhatap ……. Şti.ye münferiden, …’e asaleten keşide edilen ihtarname ile 15.11.2008 tarihli işletme sözleşmesinin 4. ve 5. maddeleri uyarınca haklı fesih hakkı doğurduğundan işletme sözleşmesinin ve bu sözleşmenin ayrılmaz parçası olan 01.12.2008 tarihli kira sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği, anlaşılmıştır. Şu halde davacı … Gece Klubünü işletmek üzere … …. Şti. İsimli şirketin kurulduğu, davacı … tarafından işletme sözleşmesinin haklı nedenle feshi istemiyle cayma tazminatı, kar kaybı, tadilat masraflarından doğan maddi zararın tazmini istemleriyle açılan bu davada davacı vekilinin cayma tazminatının davalı …’den tazmini istemine yönelik olarak işbu davasını açtığını bildirdiği 26.09.2017 tarihli ıslah dilekçesi de gözetilerek, her ne kadar sözleşmenin 5. Maddesinde … …. Şti. ortağı olan davacı …’e sözleşmede sayılan koşulların gerçekleşmesi halinde haklı nedenle sözleşmeyi feshetme hakkı tanınmış ise de gerek sözleşmenin başlığında sözleşmedeki taraflar arasında “işleten”olarak “… …. Şti’nin” gösterildiği gerekse sözleşmede taraf olarak gösterilen işleten “… …. Şti.” İsimli şirketin müdürü sıfatıyla davacı … tarafından sözleşmenin imzalandığı gözetildiğinde, dava konusu cayma tazminatını davacı … talep etme hakkına sahip olmayıp yargılama sırasında terkin olunan … …. Şti. talep edebileceğinden davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan tazminat davasının aktif arasında yokluğu sebebiyle ilk derece mahkemesince davanın reddinde bir isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Diğer taraftan, somut olayda davacı … tarafından işletme sözleşmesinin haklı nedenle feshi istemiyle cayma tazminatından doğan maddi tazminat davası ile birlikte masrafları davalıya ait olmak üzere davacı … …. Şti’nin feshi istemiyle açılan işbu davada davacı … ve Davacı … …. Şti.’nin davacılar olarak gösterildiği dava dilekçesinde davalı olarak sadece … belirtildiği, dolayısıyla ……. Şti.’ye karşı aynı dava dilekçesinde açılmış bir dava bulunmadığı gibi sonradan anılan şirkete açılarak birleştirilen bir dava da bulunmadığı halde ilk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde adı geçen şirketin karar başlığında davalı olarak gösterilip hakkında pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi esasen yargılama sırasında sicilden terkin edildiği için tüzel kişiliği son bulan ve davacı vekilince ihya edilmeyeceği bildirilen davacı … …. Şti’nin taraf ehliyeti kalmadığından HMK’nın 114/1-d maddesi hükmü gereği davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi de yanlış olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle istinafa başvuran davacı vekilinin öteki istinaf sebeplerinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355. Maddesindeki kamu düzenine aykırılık yönünden kabulü ile hakkında dava açılmayan … …. Şti’nin HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği karar başlığından ve hükümden çıkarılarak davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçelerle;
A)1-İstinafa başvuran davacı vekilinin öteki istinaf sebeplerinin esastan reddine, istinaf başvurusunun HMK’nın 355. Maddesindeki kamu düzenine aykırılık yönünden KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2019 tarih ve … Karar sayılı KARARININ HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B) 1-Davacı ……..Şti’nin davasının HMK.114/1-d maddesi uyarınca taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davacı …’in Davalı … aleyhine açtığı davanın davacının aktif husumet yokluğundan olmadığından reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği her bir davacının davaları yönünden alınması gereken 59,30’ar TL maktu karar harcının başlangıçta peşin alınan 713,85 TL’den mahsubu ile bakiye 595,25 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5 Davacı … …. Şti şirketi’nin davalı aleyhine açmış olduğu davada yargılamada vekili le temsil olunan davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan davada hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin anılan davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı …’in davalı … aleyhine açmış olduğu dava yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada reddolunan miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
7-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
C) 1-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran tarafından yapılan giderinin sonuçta davanın reddine karar verildiğinden davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, tarafların yokluğunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.