Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1347 E. 2021/822 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI …….
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :17/06/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … …… 12/09/2019 tarih ve …… numaralı poliçe ve ….. poliçe numaralı genişletilmiş kasko kapsamında davalı … şirketinden “makina kırılması” kapsamında sigorta sözleşmesi yapldığını, belirtilen sigorta kapsamında teminat altına alınan davacı şirkete ait ……eton pompası 28/05/2019 tarihinde faal durumda çalışırken çalışma yapılan alandaki zeminin çökmesi nedeniyle yan tarafa doğru yamulduğu ve bu yamulma nedeniyle pompanın borularında, silindirlerinde, dirseklerinde ve bilumun mekanik ve hidrolik aksamlarında hasar meydana geldiğini, hasar gören beton pompasının davalı sigorta şirketinin bilgisi ve onayı dahilinde yetkili ve maruf putzmeister yetkili servisi olan…… Firmasına tamir ettirildiğini, 186.440,00-TL tutan fatura bedeli sigorta kapsamında davalı şirketten talep edilmişse de davalı şirket kaza (hasar) anında davaya konu beton pompasını kullanan operatörün belgesi olmadığı gerekçesi ile hasar bedelini ödemediğini, bu gerekçenin doğru ve haklı olmadığını, hasar anındaki operatörün yeterli ve gerekli operatörlük belgesinin mevcut olduğunu, bu belgenin davalı şirkete gönderilmesine rağmen davalı şirketin hasar bedelinin ödenmekten kaçındığını, bu nedenle arabuluculuk bürosuna başvuru yapıldığını, anlaşmaya varılamadığını belirterek 186.440,00-TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden hasar tarihi olan 28/05/2019’dan itibaren işleyen ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan bu davanın genel yetkili olan …..Mahkemeleri nezdinde görülmesi gerektiğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının müvekkili şiket nezdinde hasar tarihini kapsayan iki farklı poliçesinin mevcut olduğunu, kasko poliçesi ve makine kırılması poliçeleri bulunan sigortalının hangi poliçeden talepte bulunduğunu açıklamakla yükümlü olduğunu, … plakalı …. model sigortalı aracın müvekkili şirket tarafından ….. nolu 13/02/2019-13/09/2020 vadeli birleşik kasko sigortası poliçesi ile siorta örtüsü altına alındığı, bunun yanı sıra sigortalının müvekkili şirket nezdinde 2018 model beton pompası ….. nolu 12/02/2019-12/02/2020 vade dönemini kapsayan makine kırılması sigorta poliçesinin de mevcut olduğunu, ancak bu poliçenin dava konusu sigortalı araç için düzenlenmediğini, dava konusu aracın 2012 model iken makine kırılması poliçesi 2018 model beton kırma makinesi için düzenlendiğini, bu nedenle sigortalı tarafından söz konusu poliçeye atıfta bulunulmasının hatalı olduğunu, kasko poliçesinin mevcut olmasının da meydana gelen her türlü hasarın sigorta kapsamında otomatikman ve tamamen karşılanacağı anlamını taşımadığını, müvekkilinin sorumluluk sınırı poliçe özel şartları ve genel şartları ile belirlendiğini, poliçede gösterilen taşıtın kara yolları trafik kanunu hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların teminat dışı olduğunu, uyuşmazlık konusu hasarın sigortalı aracın sürücü …’un sevk ve idaresindeyken meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından hasar incelemesi değerlendirmesi yapılabilmesi adına sigortalıdan hasara ilişkin belgeler talep edildiğini, sürücüye ait operatörlük belgesinin davacı tarafından sunulmadığını, işletmelerde çalışan personel için açılan geliştirme ve başarı kursu uyum belgesinin sunulduğunu, bu belgenin …….Genel Müdürlüğünden iş makinesi operatörlük sertifikası olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin sorulduğunu, ….. Müdürlüğünün sunulan bu belgenin operatörlük belgesine denk gelmediğini ifade ettiğini, bu doğrultuda sürücünün yeterli sürücü belgesine sahip olmaması gerekçesiyle her iki poliçe bakımından da teminat dışında kaldığını, dava konusu hasarın toprak çökmesi nedeniyle oluştuğunu, makine kırılması sigortası genel şartları m.3/g uyarınca toprak çökmesi nedeniyle doğacak hasarların temin dışında kaldığını, hasarın meydana gelme şekli itibariyle makine kırılması sigortası poliçesine dahil edilemeyeceğini, dava konusu beton pompasının, makine kırılması poliçesinde 9. Grup’a kabul edilmesi gerektiğini, bu durumda meydana gelen hasar için %10 tenzili muafiyet uygulanması gerektiğini, sigortalı firmanın KDV mükellefi bir firma olması ve müvekkiline yansıtma faturası ibraz etmesi gerektiğini, fatura ibraz edilmesi halinde müvekkilinin KDV ödemesinden sorumlu olacağını, ancak müvekkili şirket adına kesilmiş bir yansıtma fatura dosyaya ibraz edilmediğinden, davacının başvurusu kabul edilecek ise de, KDV hariç bedel üzerinden hüküm tesis edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle hakkında faize hükmedilmesinin haksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tanık beyanları ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre sigortalı beton pompası, zemin üzerinde sabit halde beton dökerken, altındaki zeminin, toprağın çökmesi nedeniyle hasarlandığı, beton pompasının trafikte kullanılır halde olmadığı bu haliyle oluşan zararın sigorta teminatı kapsamında olduğu, kaldı ki beton pompası operatörünün ……32 saat katılarak başarılı bulunduğuna ilişkin başarı belgesinin mevcut olduğu, dolayısıyla davalı sigortanın, sigortalı beton pompasını kullanan operatörün belgesinin olmadığı, bu nedenle hasarın sigorta teminatı dışında bulunduğu yolundaki savunmasının yerinde olmadığı, hasarın sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunduğu ve bu kapsamdaki hasar tutarının muafiyet tenzilatı uygulandıktan sonra 166096,10 TL olduğu, davalının sigorta poliçesi gereğince bu hasar bedelini ödeme yükümlülüğünün bulunduğu mahkemece kabul edilmekle davanın kısmen kabulü ile, 166.096,10 TL’nin 14/06/2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresi mahkemesi olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının talebi belirsiz olmasına rağmen mahkemece açıklama yaptırılmaksızın kasko poliçesi kapsamında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını ve yeni veya ek bilirkişi raporu talepleri hakkında herhangi bir karar verilmeyerek itirazlarının gerekçeli kararda dahi değerlendirilmemesinin adil yargılama hakkını ihlal ettiğini, gerekçeli kararın hatalı ifadeler içerdiğini, sigortalı araç için düzenlenen bir makine kırılması sigorta poliçesinin bulunmadığını, makine kırılması poliçesinin 2018 model beton kırma makinesi için düzenlendiğini, oysa dava konusu aracın 2012 model olduğunu, bu hususun mahkemece değerlendirilmediğini, dava konusu hasarın teminat kapsamın dışında olduğunu, kasko poliçesinde toprağın çökmesi nedeniyle meydana gelen hasar için teminat verilmediğini ve kara yolu dışında meydana gelen dava konusu kazanın poliçe kapsamında olmadığını, bilirkişi tarafından hatalı değerlendirme yapıldığını, sigortalı aracı kullanan sürücünün yeterli operatörlük belgesinin bulunmadığını, poliçede yer alan muafiyet kaydının gözetilmediğini, müvekkilinin KDV’den sorumlu olmadığını, davadan önce temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edilemeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacıya ait aracın hasarlanması nedeniyle, hasar bedeli 186.440 TL’nin, hasar tarihinden ticari faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6100 Sayılı HMK’nın “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353/(1)-a.6.maddesinde de (…..) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı yanca kasko sigortası kapsamında makine kırılması sigortası teminatı altında olan davacıya ait aracın hasarlanması nedeniyle hasar bedelinin tahsili amacıyla işbu dava açılmış olup, mahkemece aktüerya uzmanı avukat bilirkişiden rapor alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak herhangi bir tespit bulunmadığı gibi mahkemece somut uyuşmazlığın çözümü açısından makine mühendisi bilirkişiden rapor alınması uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek önemli ölçüde bir delil niteliğindedir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikte makine mühendisi bilirkişiden sigortalı araçta oluşan hasar miktarının tespitine yönelik rapor alınmamış olması gözetildiğinde davaya konu delillerin toplanmadığı ve değerlendirilmediği anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince bu hususta inceleme yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, dava dilekçesinde davacının dava konusu hasar tutarını taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesi kapsamında mı yoksa makine kırılması poliçesi kapsamında mı talep ettiği anlaşılamamakta olup, mahkemece bu konuda açıklama yaptırılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince ehil bilirkişiden rapor alınmaksızın ve davacının talebi açıklattırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 tarih ….. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 2.836,50 TL istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Davalı Anadolu Anonim …’nin istinaf aşamasında Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün….. sayılı icra takip dosyasına yatırdığı teminatın İİK’nun 36. maddesi uyarınca talep halinde davalıya iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.17/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.