Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1300 E. 2022/1351 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1300 Esas 2022/1351 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1300
KARAR NO : 2022/1351

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2020
NUMARASI : 2019/379 Esas 2020/204 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı … yönünden reddine, davalı ……. Şti yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının … Barosuna kayıtlı avukat olduğunu, davacısı …, davalısı …. Şti. olan Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/238 esasına kayıtlı davayı davalı (…. Şti.) vekili olarak takip ettiğini, yargılama sırasında tarafların anlaşarak sulh olduklarını ve tarafların, sözleşme gereklerinin ifası konusunda davacıyı yetkilendirdiklerini, mahkemece tasdik edilen sözleşme hükmü gereği 815.000,00 TL’nin, … tarafından davacının … Şubesindeki hesabına yatırıldığını, davacının vekili olduğu …. Şti’nin talimatına müsteniden davalı … …. Şti’nin … Bankası … Şubesindeki hesaba 21.07.2016 tarihinde saat 12:45’de EFT ile 200.000,00 TL gönderdiğini, yine vekil şirketin talimatına istinaden davalı şirketin aynı bankadaki hesabına 250.000,00 TL daha EFT yapmak istediğinde, ekranda “EFT limitinin 200.000,00 TL olduğu, EFT limitini artırmak için müşteri hizmetlerini araması gerektiği ” şeklinde bir görüntü çıktığını, bunun üzerine 21.07.2016 tarihinde müşteri hizmetlerini arayan davacının EFT limitinin 450.000,00 TL’ye yükseltilmesini sağladıktan sonra 21.07.2016 tarihinde saat 13:44’de davalı … Hİzm..Ltd. Şti.’nin hesabına EFT ile 250.000,00 TL gönderdiğini, 21.07.2016 günü saat 16:00 civarında internetten hesabını kontrol eden davacının, 21.07.2016 tarihinde ödenmek üzere 20.07.2016 tarihindeki ileri tarihli işlemden bahisle davalı şirketin hesabına gönderilmiş 200.000,00 TL’lik bir EFT işleminin mevcut olduğunu fark etmesi üzerine davalı bankanın müşteri hizmetlerini aradığında hatanın kendilerinden kaynaklandığını kabul ettiklerini, ancak davacının 28.07.2016 tarihinde yapmış olduğu yazılı talebine cevap vermediklerini, …. Şti.‘ne herhangi bir borcu bulunmayan davacının hesabından ikinci defa ve fazladan yapılan 200.000,00 TL’lik EFTnin davalı bankanın hatalı işlem yapmasından ileri geldiğini ve bundan dolayı kusurlu olduğunu, fazladan gönderilen 200.000,00 TL’nin davalı … …. Şti.’ne ödenmemesi için Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/43 D.İş sayılı dosyasından tedbir karan alındığını, ancak davalı … …. Şti.’nin hatalı olarak gönderildiğini bilmesine rağmen hesaptaki parayı 22.07.2016 tarihinde çekmiş olduğunu öğrendiklerini iddia ederek 200.000,00 TL alacağın fazlaya dair hak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL’sinin 29.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya esas müddeabih belli olduğundan kısmi dava açılmasının ve fazlaya dair hakların saklı tutulmasının mümkün olmadığını, günlük EFT işlem limiti 200.000,00 TL olan davacı tarafından 20.07.2016 tarihinde internet bankacılığı üzerinden 200.000,00 TL ileri tarihli EFT talimatı vermiş olduğunu, 21.07.2016 tarihinde saat 13:43:27’de … Bankası Çağn Merkezi aracılığıyla EFT işlem limitini 450.000,00 TL’ye yükselttiğini ve aynı tarihte diğer davalı firmanın hesabına EFT yaptığını, ancak 20.07.2016 tarihinde vermiş olduğu ileri tarihli EFT talimatını iptal ettirmediğinden, iptal edilmeyen ileri tarihli EFT talimatı gereği davalı firmanın hesabına söz konusu EFT işleminin gerçekleştiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … …. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusunun 200.000,00 TL olduğunu davanın ise 20.000,00 TL üzerinden açıldığını, eksik harcın davacı tarafından ikmali gerektiğini, 27.04.2016 tarihli sözleşmeye göre 820.000,00 TL’den yapılan harici ödemeler düşüldükten sonra kalan miktarın…’in talimatıyla …. Şti.’ne ödenmesi gerektiğini, bu miktarın da yaklaşık 760.000,00 TL olduğunu, davacının davalı şirkete ödemesi gereken 310.000,00 TL daha kaldığını, sözleşme gereği ödemesi gereken parayı dava konusu yapmasının sebebinin anlaşılamadığını, 200.000,00 TL gibi yüksek bir meblağın müşterinin talebi ve bilgisi olmadan gönderilmiş olmasının bankacılık uygulamalarına ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının dava dışı vekili olduğu şirketin talimatları ile hareket ettiği, şirket yetkilisinin davalı hesabına 20.07.2016 tarihli 200.000,00 TL tutarlı ve 21.07.2016 tarihli 250.000,00 TL tutarlı havalelerin yapılmasına yönelik talimat yazısının bulunduğu, davacının 200.000,00 TL tutarlı talimatı yetkisi olmaksızın sehven gerçekleştirdiği, dava dışı şirket ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin tarafları arasında sonuç doğuracağı, davacının kendi hesabından gerçekleştirdiği fazladan ödemenin davalı şirket açısından sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği, diğer davalı banka yönünden ise davacı tarafından 20.07.2016 tarihinde ileri tarihli EFT talimatı olarak verilen işlemin kendisi tarafından iptal edilmemesi nedeniyle 21.07.2016 tarihinde gerçekleştiği, işlemin gerçekleşmesinde davalı bankaya atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle davanın davalı … Bankası yönünden reddine, davalı … …. Şti. yönünden davanın kabulü ile; 20.000,00 TL alacağın 21/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … …. Şti.’nden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere müvekkiline dava konusu 200.000,00 TL’lik EFT işlemi sırasında herhangi bir SMS bilgilendirme mesajı gönderilmediğini, bu nedenle bankanın ağır kusurlu olduğunu, günlük işlem meblağ limiti olmasına karşın dava konusu işlemin limit aşılarak gerçekleştirilmesinde de davalı bankanın kusurlu olduğunu, üzerine düşen objektif özen yükümlülüğünü, aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bilirkişi raporunun kendi içinde tutarsız ve çelişkili olduğunu, rapora karşın itirazlarının değerlendirilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davalı Vakıfbank yönünden de kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacının davalı şirkete diğer davalı banka aracılığıyla yapmış olduğu EFT işleminin sehven yapıldığı iddiası ile paranın davalı şirketten sebepsiz zenginleşme hükümlerine, davalı bankadan ise sorumluluk hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin, havale yapılan hesaptaki işlemin davacı tarafından mesleki amaçla yapıldığı gözetildiğinden, taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava konusu EFT işlemine ait dekontlar, banka hesap ekstreleri, dava dışı …. Şti. tarafından davacıya verilen yazılı talimatlar 27/04/2016 tarihli “Sözleşmedir” başlıklı belge, ticaret sicil kayıtları, çağrı merkezi kayıtları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/174960 soruşturma no’lu dosyası vs. deliller dosya arasında mevcuttur.
27.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamında davacının yapmış olduğu ileri tarihli EFT işleminin kendi talimatı ile gerçekleştirildiği limit aşımının olmadığı ve dolayısıyla davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığı diğer davalı yönünden ise sebepsiz zenginleşme oluştuğu bildirilmiştir.
31.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; bankanın yapılan işlem nedeniyle bankaların güven müesseseleri olması ve hafif kusurlarından dahi sorumlu olmaları nedeniyle diğer davalı ile müterafik olarak sorumlu olduğu bildirilmiştir.
23.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından 20.07.2016 tarihinde ileri tarihli EFT talimatı olarak verilen işlemin kendisi tarafından iptal edilmemesi nedeniyle işlemin 21.07.2016 tarihinde gerçekleştiği, işlemin gerçekleşmesinde davalı bankaya atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, diğer davalı yönünden herhangi bir sebebe bağlı olmaksızın gerçekleşen işlemin sebepsiz zenginleşme oluşturacağı bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının davalı bankada hesabının bulunduğu, söz konusu hesaba davacının vekili olduğu dava dışı …. Şti. ile yine dava dışı … Kooperatifinden olan alacaklarının ödenmesi hususunda düzenlenen 27/04/2016 tarihli sözleşme kapsamında …. Şti.şirketi yetkilileri … ve…’in 20/07/2016 tarihli talimatı ile … Kooperatifi tarafından davacının hesabına ödenecek 820.00,00 TL’nin 200.000,00 TL’sinin davalı …ne ödenmesi, 21/07/2016 tarihli talimatı ile de davacı hesabına ödenen 815.727,00 TL’nin 250.000,00 TL’sinin yine davalı …şirketine ödenmesi yönünde talimat verildiği, dava dışı … tarafından davacının davalı bankadaki hesabına 21/07/2016 tarihinde 815.727,69 TL EFT yapıldığı, bunun akabinde davacı tarafından davalı şirket hesabına 21/07/2016 tarihinde 200.000,00 TL ve 250.000,00 TL olmak üzere toplam 450.000,00 TL EFT yapıldığı, yine davacının 20/07/2016 tarihli ileri tarihli EFT talimatını iptal ettirmemesi nedeniyle 21/07/2016 tarihinde 200.000,00 TL miktarlı 3. EFT’nin de yapıldığı, eldeki davanın konusunun davacının 20/07/2016 tarihinde verdiği ileri tarihli EFT’nin iptal edilmemesi nedeniyle 21/07/2016 tarihinde yapılan 200.000,00 TL (toplam 450.000,00 TL dışındaki) EFT’nin davalı şirketten sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, davalı bankadan ise objektif özen yükümlülüğünden kaynaklanan kusur sorumluluğu hükümlerine göre tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece davalı şirketin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğu gerekçesiyle şirket hakkındaki davanın kabulüne, davalı bankanın kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle banka hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki davalı bankanın dava konusu olaydaki sorumluluğunun değerlendirilebilmesi için öncelikle dosyaya yargılama aşamasında sunulan 27/04/2016 tarihli protokoldeki düzenlemeler karşısında davalı şirketin davacının vekili olduğu …. Şti. Şirketinden gerçekten alacaklı olup olmadığı, davacının dava konusu 200.000,00 TL’lik EFT’yi vekili olduğu şirket ile davalı şirket arasındaki hukuki ilişkiye istinaden gönderip göndermediği, davacının dava konusu miktarı davalı şirketten tüm hukuki yolları tüketerek tahsil edip edemeyeceğinin ve hususlarının açıklığa kavuşturulup, davacının talep edip edemeyeceğinin, tahsil edememesi halinde zarara uğradığını iddia ederek davalı bankaya başvurabileceği, davalı bankanın davacının oluşan zararı nedeniyle kusurlu olup olmadığının da bu başvuru sırasında değerlendirileceği, bu durumda eldeki davanın davalı banka yönünden erken açılan dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davalı banka hakkındaki davanın reddi yönündeki kararında gerekçe yönünden isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesinin davalı banka hakkındaki kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın erken açılması (zamansız olması) nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2020 tarih ve 2019/379 Esas 2020/204 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince davalı banka hakkında davanın gerekçe yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Davalı … Bankası hakkındaki davanın REDDİNE,
2-Davalı … …. Şti. Hakkındaki dava ilk derece mahkemesi kararı kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı … Bankası iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bankası’na verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama gideri ve 4,30 TL vekalet tasdik harcı toplamı 54,30 TL’nin davacıdan alınarak davalı … Bankası’na verilmesine,
C)1-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-İlk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırıldığı ve sonuçta davanın reddine karar verildiği gözetilerek davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.