Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1262 E. 2022/1614 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1262 Esas 2022/1614 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1262
KARAR NO : 2022/1614

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI : 2019/122 Esas 2019/931 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … şirketi ile diğer davalı gerçek şahısların müteselsil kefil olarak Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzaladıklarını, davalı …’in davalı borçlu şirektin ortağı olduğundan kefaletinde yasa gereği eş rızasına gerek olmadığını, diğer kefil …’in ise eş rızasının bulunduğunu, kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, borçlu ve kefiline gönderilen ihtarnameye rağmen alacağın ödenmediğini, bunun üzerine davalılar hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalıların Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2019/1332 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduklarını itirazlarının haksız olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların icra dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilene karar verilmesinı talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar … … A.Ş. , … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olarak açıldığını, davanın süresinde açılıp açılmadığının taraflarca bilinmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, kredi sözleşmesine kefil olan müvekkillerinin salt temerrütün hukuki sonuçları ve kefalet limiti ile sorumlu olacağını, alacaklının borçludan alacağını alamadığı zaman kefile başvurması gerektiği bildirerek davanın reddi ile davacının %20 az olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; genel kredi sözleşmesine istinaden davacı tarafından davalı şirkete verilen teminat mektubunun şirketin taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle … tarafından nakde çevrilerek tahsil edildiği, davacı şirket tarafından çıkarılan ihtarnamelere rağmen davalı asıl borçlu ve kefillerin davacı bankaya ödenmemesi üzerine davalılar hakkında icra takibi yapıldığı ve takip tarihi itibariyle davalı asıl borçlu şirketin 3.300.873,00 TL asıl alacak, 376.666,28 TL işlemiş faiz, 18.834,30 TL BSMV olmak üzere toplam 3.696373,581 TL borçtan sorumlu olduğu, davalı kefiller … ve …’in ise 3.300.873,00 TL asıl alacak, 359.061,63 TL işlemiş faiz, 17.954,08 TL BSMV olmak üzere toplam 3.677.888,71 TL borçtan sorumlu oldukları gerekçesiyle bu miktarlar yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalılar aleyhine Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2019/1332 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalıların vaki itirazın 3.300.873,00 TL asıl alacak, 376.666,28 TL işlemiş faiz, 18.834,30 TL BSMV olmak üzere toplam 3.696.373,58 TL yönünden iptali ile asıl alacak miktarı üzerinden takip talebindeki koşullarda takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,(davalılar … ve …’in 3.300.873,00 TL asıl alacak, 359.061,63 TL işlemiş faiz ve 17.954,08 TL BSMV olmak üzere toplam 3.677.888,71 TL’den sorumlu olduklarına), hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 739.274,71 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (davalı …’in 735.577,74 TL icra inkar tazminatından sorumlu olduklarına), davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalı tarafın koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, … ile bankalar arasında imzalanan protokolde cari faiz oranının uygulanacağına dair bir hüküm bulunmadığından temerrüt faiz oranlarının sözleşme hükümlerine göre tespiti gerektiğini, bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … …. , … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda temerrüt tarihlerinin hatalı tespit edildiğini, kefaletin geçersiz olduğunu, bilirkişi tarafından hatalı olarak hesaplanan faiz oranı üzerinden karar verildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı ve tebliğ belgeleri, teminat mektubu, hesap ekstreleri, faiz cetvelleri, bilirkişi raporu, Beypazarı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/410 Esas 2022/429 ve aynı mahkemenin 2021/455 Esas 2021/460 Karar sayılı mirasın reddi kararları, Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2019/1332 Esas sayılı takip dosyası, mirasçılık belgesi vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Somut olayda davacı tarafça, davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan davalı gerçek kişiler ile asıl borçlu şirket hakkında başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğu, davalılar … ve … … A.Ş. vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu 22/11/2022 tarihli dilekçesi ile icra dosyasına yaptığı itirazdan vazgeçtiklerini bildirmesi nedeniyle işbu itirazın iptali davasının davalılar … ve … … A.Ş. yönünden konusuz kaldığı, hal böyle olunca, adı geçen davalılar hakkında davanın açılmasına davacı bankanın sebebiyet vermediği anlaşıldığından HMK’nun 331.maddesi gereğince yargılama giderlerinden davalılar … ve … … A.Ş. sorumludur.
6100 sayılı HMK’nun 331/1.maddesinde ” Davanın konusuz kalması halinde davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini taktir ve hükmeder” Buna göre davanın konusuz kalması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumu ile dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama giderlerine mahkum etmesi gereklidir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1.maddesinde ise ” Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın konusuz kalması halinde tarifede belirlenen ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra konusuz kalması halinde ise tamamına hükmolunacağı” belirtilmiştir.
Eldeki davada mahkemece ön inceleme duruşması 04/09/2019 tarihinde yapılmış davalılar … ve … … A.Ş. ise ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra 22/11/2022 tarihinde itirazlarından vazgeçmişlerdir. Bu durumda AAÜT’nin 6/1.maddesi gereğince, dava ön inceleme duruşmasından sonra konusuz kaldığından davacı tarafın talebi de gözetilerek ilk derece mahkemesince davacı yararına tarife ile belirlenen ücretin tamamı tutarında vekalet ücretine hükmedilmesi gereklidir.
Davalı … hakkında verilen karara karşı da vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu ancak, dosyada mevcut nüfus kayıtlarının ve Hatay 2. Noterliğince düzenlenen 22/03/2021 tarihli… yevmiye nolu mirasçılık belgesinin incelenmesinde davalı …’in ilk derece mahkemesi karar tarihinden sonra 16/03/2021 tarihinde vefatı ile geriye mirasçı olarak…’in kaldığı anlaşılmıştır.
Davalı …’in Beypazarı Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/04/2022 tarih 2022/410 Esas 2022/429 Karar sayılı, diğer mirasçılar …’in ise yine Beypazarı Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/10/2021 tarih 2021/455 Esas 2021/860 Karar sayılı kararı ile muris …’in mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verildiği ve söz konusu kararların kesinleştiği görülmüştür.
Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı(veya mirasçılar tarafından) devam edilir. Mirasçıları da ilgilendiren davalar, ölen tarafın mirasçılarına karşı geçen alacakları, hakları veya mallarına (MK m.599)ilişkin davalardır. Bunlar malvarlığı haklarına ilişkin davalardır.
Somut olayda, davalı … ile diğer mirasçıların Beypazarı Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/04/2022 tarih 2022/410 Esas 2022/429 Karar sayılı ve Beypazarı Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/10/2021 tarih 2021/455 Esas 2021/860 Karar sayılı kararları ile ile mirası reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi varsa alt soyuna, yoksa diğer mirasçılara geçer. Murisin eşi ve çocukları olan davalılar mirası reddetmekle, mirasın açıldığı andan geçerli olacak şekilde mirasçılık sıfatını kaybetmişlerdir. Bu nedenle yasal mirasçı sıfatı kalmayan davalı …’in (mirasçılık sıfatı nedeniyle) ve diğer davalıların da işbu dava yönünden pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığından … mirasçıları yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/1077 Esas 2018/11857 Karar ve 21/11/2018 tarihli; 17. Hukuk Dairesinin 2015/15477 Esas 2018/768 Karar sayılı ve 12/09/2018 tarihli; 17. Hukuk Dairesinin 2015/13908 Esas 2017/10407 Karar sayılı ve 13/11/2017 tarihli; 23. Hukuk Dairesinin 2012/2917 Esas 2012/5046 Karar sayılı ve 12/09/2012 tarihli emsal ilamları).
Davalı …, dava açıldıktan ve hatta ilk derece mahkemesince karar verildikten sonra 16/03/2021 tarihinde vefat etmiş, istinaf yargılaması sırasında davalı mirasçı … ile diğer mirasçılar reddetmiş ve bu nedenle davalı …’in (mirasçı sıfatıyla) ve diğer davalıların pasif husumet ehliyeti kalmamıştır. … mirasçılarının pasif husumet ehliyetlerinin ortadan kalkmasında davacının kusuru bulunmadığından davalı mirasçı … lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/3011 Esas, 2013/3196 Karar sayılı ve 15/05/2013 tarihli emsal kararı)
Tüm bu nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalılar … ve … … A.Ş. Yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, … mirasçıları yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2019
gün ve 2019/122 Esas 2019/931 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davalı … ve … … Anonim Şirketi yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı … mirasçıları …, … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
4-Dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 739.274,71 TL icra inkar tazminatının davalı … 735.577,74 TL sinden sorumlu sorumlu olmak üzere, davalı … … Anonim Şirketi davalılar … ve … … Anonim Şirketi tümünden müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcının peşin alınan 48.749,84 TL harç ve 20.182,09 TL icra peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 68.851,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan 51,50 TL dosya masrafı, 36,5 TL tebligat ve posta gideri, 1000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.088,00 TL yargılama masrafının davalı şirket ve davalı …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 125,10 TL’nin davalı şirket ve davalı …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 13. Bendi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan ve yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı şirket ve davalı …’den müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacının vekille temsil olunduğu anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı şirket ve davalı …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı … mirasçıları yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru gideri ve 51,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 200,10 TL istinaf giderinin davalılar … ve … … Anonim Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
C)1-İstinafa başvuran davalılar tarafından yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalılara iadesine,
2-İstinafa başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.