Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1258 E. 2022/899 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1258 Esas 2022/899 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1258
KARAR NO : 2022/899

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI : 2019/489 Esas 2020/354 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile borçlu … Seyahat Acentesi Turizm A.Ş. arasında 11/09/2017 tarihli ve 100.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi ile 11/09/2017 tarihli Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi imzalandığını, davalı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı …’ın Genel Kredi Sözleşmesini müşterek müteselsil kefili olduğunu, kredinin ödenmemesi üzerine Beşiktaş 1. Noterliğinin 10/10/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcunu ödemeyen davalılar aleyhine Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2019/111 esas sayılı dosyası ile Genel Haciz Yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, yasada ve sözleşmede kefilin eşinin muvafakatinin alınması gerekli kılınmış olmasına karşın müvekkili …’ın kefil olurken eş rızası alınmadığı için kefalet sözleşmesinin kanuni şekil şartlarının eksik olduğunu, müvekkili …’ın kefaletinin miktarı sınırlı olsa da kefaletin tarih aralığının belli olmadığını, müvekkilinin banka ile şifaen yaptığı görüşmede şirketin işlerinin iyi gitmediğini belirterek kefaletinin sınırlı bir aralığı kapsamasını istediğini, bu husus banka tarafından kabul edilmesine karşın müvekkilinin sorumlu tutulmak istemediğini dönemlerde de kullandırılan kredilerden sorumlu tutulduğunu, bu durumda bankanın kendisine verilen hakkı kötüye kullandığını, zira bu durum üstüne bankanın sözleşmeyi iptal etmesi ve herhangi bir şekilde şirkete kredi kullandırmaması gerektiğini, kefaletin sınırlı olmasını isteyen müvekkilinin banka tarafından yanıltılıp kefil olarak sorumlu tutulduğunu, genel kredi sözleşmesinin hacimli olduğunu, bu çaplı bir sözleşmenin okunmasının normal olmadığını, bankanın kefalet için süreli demesinin yeterli olacağını, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafından genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davalı asıl borçluya 11/09/2017 tarihinde 50.000,00-TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredinin aylık akdi faiz oranının yüzde aylık 1,35 (yıllık yüzde 16.20), krediye uygulanması gerekli gecikme faiz oranının yüzde 32,40, ödenmesi gerekli aylık taksit tutarının 2.472,35-TL olduğu, ödenen en son taksit tarihi itibarıyla kalan ana para tutarının 33.197,23-TL olduğu, kat tarihi olan 10/10/2018 tarihine kadar 11/07/2018, 11/08/2018, 11/09/2018 vadeli taksitlerin ödenmediği, dosya kapsamına sunulmuş olan ticari kredili mevduat hesabı ekstresi incelendiğinde, kat tarihi olan 10/10/2018 itibarıyla borç miktarının 5.969,82-TL olduğu, yukarıda da belirtildiği gibi davalı asıl borçlu şirketin 17/10/2018 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, davalı kefilin ise temerrüt tarihinin icra takip tarihi olduğu, bu bilgiler ışığında hükme esas alınan yargısal denetime elverişli bilirkişi raporuna göre taleple bağlılık ilkesi gereğince davalılardan … Seyahat Acentası Turizm A.Ş. yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2019/1118 takip sayılı icra dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline, 37.813,80-TL asıl alacak, 1.665,79-TL kat tarihine kadar işlemiş faiz, 4.451,60-TL işlemiş faiz, 224,34-TL BMSV gideri ve 158,01-TL masraf olmak üzere toplam 44.313,54-TL’nin icra takibinde belirtilen şartlarla davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, davalılardan … yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2019/1118 takip sayılı icra dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline, 37.813,80-TL asıl alacak, 1.665,79-TL kat tarihine kadar işlemiş faiz, 2.778,77-TL işlemiş faiz, 140,69-TL BMSV gideri ve 158,01-TL masraf olmak üzere toplam 42.557,06-TL’nin icra takibinde belirtilen şartlarla davalıdan tahsili için icra takibinin devamına karar verilmesi gerektiği, davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazda bulunmadığı, davalılar vekilinin itirazlarına bilirkişi raporunda yer verilen faiz ve temerrüt tarihinin isabetli olarak sözleşmeye ve dosyaya uygun olarak tespit edilmesi nedeniyle itibar edilemeyeceği, diğer yandan icra takibinde de belirtildiği üzere davacının asıl alacak olarak tespit edilen tutarının 32.510,39-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yüzde 32,40 ve 5.303,41-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren %33 oranında işlemiş faiz talep edebileceği, asıl alacak likit olarak değerlendirildiğinden kabul edilen asıl alacağın yüzde 20’si üzerinden icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edileceği, davanın kabul edilmeyen kısmı yönünden davalı tarafların itirazının yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalılardan … Seyahat Acentası Turizm A.Ş. yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2019/1118 takip sayılı icra dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline, 37.813,80-TL asıl alacak, 1.665,79-TL kat tarihine kadar işlemiş faiz, 4.451,60-TL işlemiş faiz, 224,34-TL BMSV gideri ve 158,01-TL masraf olmak üzere toplam 44.313,54-TL’nin icra takibinde belirtilen şartlarla davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, davalılardan … yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2019/1118 takip sayılı icra dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline, 37.813,80-TL asıl alacak, 1.665,79-TL kat tarihine kadar işlemiş faiz, 2.778,77-TL işlemiş faiz, 140,69-TL BMSV gideri ve 158,01-TL masraf olmak üzere toplam 42.557,06-TL’nin icra takibinde belirtilen şartlarla davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının icra inkar tazminatı yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İcra ve inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması gerektiğini, Likit kavramından anlaşılması gereken borcun tam manasıyla belirlenebilir olması, borçlunun borcunu bütün unsurlarıyla bilebilmesi gerektiğini, müvekkilinin böyle bir borcu olduğunu kabul etmemekle birlikte müvekkillerinin, gönderilen ihtarnameden borcu ve ferilerini net olarak anlayamadıklarını, bilirkişi marifetiyle tespit edilen, dava sonucunda alacaklının talep ettiğinden daha düşük bir miktara hükmedilen alacaklar açısından alacağın muayyen olduğundan, likit olduğundan söz edilemeyeceğini, hal böyleyken müvekkili aleyhine alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalılar tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket olan … Seyahat Acentesi Turizm A.Ş. arasında 11/09/2017 tarihinde 100,000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, imzalanan sözleşmeye davalı …’ın 100.000,00-TL limitle müteselsil kefil olduğu,
Beşiktaş 1. Noterliğinin 10/10/2018 tarihli ve … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin inclenmesinde; ihtar edenin … A.Ş, muhataplarının … Seyahat Acentesi Turizm A.Ş. ve … olup, kredi mevduat hesabından kaynaklanan 6.031,63-TL tutarındaki alacağın 1 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, aynı zamanda davalı asıl borçlu ve davalı kefile gönderilen aynı tarihli ihtarname ile taksitli ticari krediden kaynaklanan 35.289,89-TL alacağın 1 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, her iki ihtarnamenin davalı asıl borçlu şirkete 15/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı …’a gönderilen ihtarnamenin ise muhatabın adresinden taşınması nedeniyle bila tebliğ olduğu,
Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2019/1118 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş, borçlularının … Seyahat Acentesi Turizm A.Ş. ve … olup, 37.813,80-TL asıl alacak, 1.665,79-TL işlenmiş faiz, 4.498,39-TL işlemiş temerrüt faizi, 226,68-TL vergiler, 158,01-TL masraf olmak üzere toplam 44.362,67-TL istenildiği, takibin dayanağının …, … ref. nolu kredi borcu ve kat ihtarı olduğu, davalıların 08/02/2019 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında akdedilen ve diğer davalının müteselsil kefil olduğu sözleşmeye istinaden kullandırılan taksitli ticari kredi ve ticari kredili mevduat hesabından kaynaklı borçların ödenmemesi üzerine davacı bankanın ihtarname keşide ettiği, ihtarnameyi tebellüğ eden asıl borçlunun borçlarını ödememesi üzerine davaya konu icra takibine girişildiği, bu bağlamda davacı bankanın idari yollarla tahsil edemediği alacağını tahsil edebilmek için yasal yollara müracaat etmekte haklı ve yasal nedenlere dayandığı, davalı kefil …’ın davalı asıl borçlu şirketin borçlarına 100.000,00-TL limitle müteselsil kefalet verdiği, kefalet sözleşmesinin; kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususları el yazısı ile yazılmak suretiyle borçlar kanunu hükümlerine uygun olarak akdedildiği, sözleşmenin akdi tarihinde davalı kefilin davalı asıl borçlu şirketin ortağı ve yöneticisi konumunda olması nedeniyle Borçlar Kanunu 584/3. maddesi uyarınca eş muvafakati gerekmediği, bahse konu sözleşmeye dayalı olarak davacı tarafın davalılardan alacaklı olup olmadığı davacı taraf alacaklı ise alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olarak, yapılan hesaplamalar neticesinde davacının davalı asıl borçlu şirketten takip tarihine göre talep edebileceği tutarın; 37.813,80-TL asıl alacak, 1.665,79-TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 4.451,61-TL işlemiş temerrüt faizi, 224,34-TL vergiler toplamı, 158,01-TL masraf, 44.313,54-TL olarak, davalı kefilden takip tarihine göre talep edebileceği tutarın; 37.813,80-TL asıl alacak, 1.665,79-TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 2.778,77-TL işlemiş temerrüt faizi, 140,69-TL vergiler toplamı, 158,01-TL masraf toplam 42.557,06-TL şeklinde olarak kabulünün uygun olacağı, davacının asıl alacak olarak tespit edilen tutarın 32.510,39-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren %32,40-TL ve 5.303,41-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren %33 oranlarından işlemiş faiz talep edebileceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket olan … Seyahat Acentesi Turizm A.Ş. arasında 11/09/2017 tarihinde 100,000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, imzalanan sözleşmeye davalı …’ın 100.000,00-TL limitle müteselsil kefil olduğu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve işbu itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece bankacı bilirkişiden rapor alınarak açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalıların istinaf başvurusuna gelince; davalılar alacağın likit ve belirlenebilir olmadığı halde mahkemece aleyhlerine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia etmiş iseler de, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere davalı asıl borçlu şirketin davacı bankadan kullanmış olduğu kredilerin miktarı belli olup davacı bankanın alacak miktarı likit (bilinebilir – belirlenebilir – hesap edilebilir) nitelikte olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince %20’dan aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceğinden ve ilk derece mahkemesince de bu yönde verilen karar usul ve yasaya uygundur (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarih 2016/12900 esas 2017/994 karar sayılı içtihatı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 756,77 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 676,07‬ TL harcın davalılara iadesine,
3-Davalılarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.29/06/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.