Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1253 E. 2021/412 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO :…

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/09/2020 EK Karar Tarihi:23/09/2020
NUMARASI : ….
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2021

Taraflar arasındaki ticaret sicil memurunun kararına itiraz istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı istinaf aşamasında asli müdahale talebinde bulunan … vekilinin istinaf isteminin ilk derece mahkemesince reddine dair ek karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile müteveffa babası …….. ortak ve hissedarları olan … ve …. ile birlikte mevcut durumda ortak olmayan… aleyhine limited şirket pay devirlerinin iptali olmadığı takdirde nominal değerden piyasa rayiç değerinin ödenmesi istemiyle açılan davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda verilen 28/11/2018 Esas tarihli ve… Karar sayılı kararıyla….ait…. iptali iptaline karar verilen bu paylardan…. davacı …’a ait olduğunun tespitine,…. davalı … uhdesinde bırakılmasına karar verildiğini, istinaf incelemesinde olan bu kararın henüz kesinleşmediğini, anılan mahkeme kararının ticaret siciline tescili için yapılan başvurunun Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 26. Maddesi mahkeme kararına konu şirket müdürünün tescil talebinde bulunduğuna dair bir bilgi olmadığı, Yönetmeliğin 36. Maddesi gereği adı geçen şirketin tescile davet edilmesi gerektiği, ilgili mahkeme kararına uygun olmayan hazır bulunanlar listesine dayanarak tesis edilen 22/03/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların tesciline dair talebin reddine, şirketin gerçeğe uygun son güncel ortaklık durumuna ait tescil ve ilanı ile süresi dolan şirket müdür atamasına ait tescil ve ilan işlemleri için TTK’nın 33. maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36. Maddesi uyarınca müdürlüğe 30 gün içinde başvurulmasının istenildiğine yönelik kararın şirketin yetkili müdürü (1964 d.lu)…. sayılı dosyası ile Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün işleminin kaldırılması ve iptali için dava açıldığını, sonrasında …. tarafından yine genel kurul toplantısında alınan kararların tescil edilmesinin reddine dair kararın iptali için Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açıldığını, açılan davanın ….. sayılı dosyası ile birleştirildiğini, … sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda “asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile, davalı müdürlüğün… 22/03/2019 tarihli genel kurulunda alınan kararların tescilinin reddine dair 18/04/2019 tarihli kararın iptaline, söz konusu genel kurul kararlarının tescil ve ilanına” dair verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiğini, davalı sicil müdürlüğüne yapılan başvurunun bu defa tekrar reddedildiğini, ancak Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında yalnız tescile davet kararının iptal edildiğini, ayrıca ihtiyati tedbir yoluyla kararın durdurulmasına da karar verildiğini, aynı hüküm fıkrasında yer aldığı gibi “ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine karar devam eder” hükmünün yer aldığını, tüm bu nedenlerle Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. sayılı kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 18/04/2019 tarih ve…. sayılı işlemini kapsamaması, yine mahkeme kararının istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmiş olması ve tedbir kararının kesinleşmeyle birlikte hukuken hüküm ifade etmeyecek olması ve müdürlüğün 18/04/2014 tarih ve .. sayılı işleminin iptaline karar verilmemiş olması gözetildiğinde itirazlarının kabulü gerektiğini ileri sürerek Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22/11/2019 tarih ve … sayılı red kararının kaldırılmasına, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. sayılı kararında yer alan payların tescil ve ilannına ilişkin işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … ortağı olmadığından aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddi gerektiğini, her ne kadar davacı payların tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiş ise de müdürlük kararının 24/04/2019 tarihinde şirket ortaklarından….Tebliğ olduğunu, muhatabın Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 39. maddesine dayanarak karara 8 gün içinde itiraz etmemesi nedeniyle de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı kararının tescil ve ilanına ilişkin müvekkilinin itiraz edilen 18/04/2019 tarih ve…. sayılı kararlarına karşı açılan davalarda Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dosyalarında müvekkili kurumun 18/04/2019 tarihli kararının iptaline karar verildiğini, ancak mahkeme kararının kesinleşinceye kadar durdurulmasına karar verilmiş olmasının…. tüm ortaklarına gönderilen farklı sayı aynı içerikteki müvekkili kurum yazılarının uygulanmasına imkan sağlamayacağını, keza mahkemenin…..sayılı kararlarının kesinleştiğini, 18/04/2019 sayılı kararın iptaline karar verilmesine bağlı olarak konu ile ilgili kesinleşmiş yargı kararı bulunduğundan aynı içeriğe sahip….sayılı yazının uygulanmasına dair açılan davanın reddi gerektiğini, kaldı ki davacının söz konusu mahkeme kararının tescili için yapmış olduğu ilk başvurunun reddi kararına karşı 8 günlük hak düşürücü sürede dava açmadığını, davacının aynı konudaki talebiyle ilgili olarak dava konusu edilen ikinci başvurusunun süre yönünden reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; davalının savunmasına konu mahkeme kararları incelendiğinde dava konusu aynı olmadığından kesin hüküm itirazının yerinde olmadığını, yine tescili istenen kararda davacının şirket hissesinin bulunduğu belirlenmekle, mahkeme kararının tescili talebinde ve bu yöndeki istemin reddine karşı işbu davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunduğundan aktif dava ehliyetinin bulunduğu, davalı sicil müdürlüğünün ret kararının 03/12/2019 tarihinde tebliğ edilip, 10/12/2019 tarihinde davanın açıldığı gözetildiğinde davanın süresinde açılmadığı yolundaki yerinde görülmeyen davalı itirazının reddi gerektiği, davacı vekilince dosyaya sunulan emsal nitelikteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin …. sayılı 15/04/2019 tarihli kararı ile Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin…..sayılı 23/05/2013 tarihli kararlarında belirtildiği üzere şirket hisse devirlerinin aidiyetinin tespiti ile bu hisselerin ticaret sicile tescil edilmesi yani kararın infazı için kararın kesinleşmesinin beklenmesinin gerekmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile; Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22/11/2019 tarih ve …. sayılı red kararının kaldırılmasına, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı kararında yer alan payların tesciline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır.
MAHKEME EK KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince hüküm verildikten sonra … vekili Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben düzenlenen 18/09/2020 havale tarihli dilekçesi ile davaya asli müdahale talebinde bulunarak ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince dosya üzerinden verilen ek karar ile … tarafından yargılama sırasında asli müdahale talebinde bulunulmamış olup HMK’nın 65. Maddesi gereği taraf sıfatı bulunmayan …’ın istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İlgili … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu tescili talep olunan mahkeme kararında …. .. sahibi olan müvekkilinin …. iptaline karar verilmiş olmakla müvekkilinin Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 39. Maddesi kapsamında ilgili olarak kabul edilmesi gerektiğini, hak sahibi olan müvekkilinin HMK’nın 65. Maddesi gereği asli müdahale talebinde bulunmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, dayanak mahkeme kararı tespit niteliğinde bir ilam olduğundan kesinleşmeden uygulanmasının mümkün olmadığını, kaldı ki Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Karar sayılı kararı ile tespit niteliğindeki mahkeme kararı kesinleşmeden infazının mümkün olmadığının icra hukuk mahkemesi kararı ile ortaya konulduğunu, tespit ilamı nitelliğindeki kesinleşmeyen karara göre davacı şirketin işlem yapmaya bu aşamada zorlanamayacağını, bu açıdan davalının söz konusu şirket ortaklar kurulu kararının tescilinin reddine ilişkin işleminin yasa ve mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle davalı sicil müdürlüğünün işleminin iptaline karar verildiğini, bu durumda aynı konuda iki farklı kararın ortaya çıktığını, kesin hüküm itirazında bulunduklarını, gerekçeli kararda atıf yapılan Yargıtay kararlarının bu dosya bakımından uygulanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, mahkeme ilamı ile dava dışı …. ortaklığına hükmedilen davacının, payları tespit eden dayanak mahkeme ilamına göre payların sicile tescili için davalı sicil müdürlüğüne yapılan başvurunun reddi kararına itirazın ilk derece mahkemesince kabulü ile itirazın kaldırılarak mahkeme ilamındaki payların ticaret siciline tesciline ilişkin verilen karara karşı dava dışı anılan limited şirket ortağının istinaf aşamasında adli müdahale istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince ek kararda açıklanan gerekçeyle dava dışı şirket ortağının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın “Yapılamayacak işlemler” başlıklı 357/(1).maddesinde; Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamayacağı, davaya müdahale talebinde bulunulamayacağı, davanın ıslahı ve 166. maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesinin istenemeyeceği, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağı düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere hüküm, davanın tarafları hakkında verilir. Kanun yoluna da hakkında hüküm kurulan davanın tarafları veya davanın tarafı olmasa da hakkında hüküm kurulan kişilerce başvurulur. Somut olayda istinaf aşamasında asli müdahale talebinde bulunan dava dışı …, ilk derece mahkemesinde görülen davada HMK’nın 65. Maddesi gereği asli müdahale talebinde bulunarak davada taraf sıfatını kazanmadığı gibi mahkeme ilamında aleyhine hüküm de kurulmamıştır. HMK’nın 357. maddesi gereği istinaf aşamasında davaya müdahale talebinde bulunulamaz. O halde ilk derece mahkemesince taraf sıfatı bulunmayan … vekilinin istinaf isteminin reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygun olmakla istinafa başvuran …’ın ek kararın kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İstinafa başvuran … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran …’dan alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın istinafa başvuran …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-stinafa başvuran … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/03/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.