Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/124 E. 2022/162 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2019
NUMARASI :….
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022

Taraflar arasındaki rücuan tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigortacısı olduğu araç ile davalı …’in maliki, diğer davalının sürücüsü olduğu aracın 13.12.2016 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu sigortalı aracın hasara uğradığını, müvekkilinin sigortalısına hasar bedeli olan 49.023,00 TL’yi ödediğini, davalı aracının ZMMS sigortacısı olan şirketin poliçe sorumluluk miktarı olan 31.000,00 TL’yi müvekkiline ödediğini, davalı sürücünün meydana gelen kazada tam kusurlu olup, bakiye zarar miktarından davalıların sorumlu olduğunu belirterek bakiye hasar bedeli 18.023,00 TL’nin 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin meydana gelen kazada kusurlu olduğunu kabul etmediğini, zira kazada davacının sigortalısı olan kamyon sürücüsünün müvekkilinin aracına arkadan çarptığını, dolayısıyla sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, bu durumda araçta oluşan hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davanın açıldığı Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.12.2018 tarihli ve 2017/207 Esas-2018/467 Karar sayılı kararının davalılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine Dairemiz 01.03.2019 tarih ve 2019/233 Esas-244 Karar sayılı asliye ticaret mahkemesinin görevli olması sebebiyle kaldırılarak dava dosyasının gönderildiği Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılamada iddia, savunma, hasar raporuna, kusur raporuna ve Adli Tıp Kurumu raporuyla toplanan tüm delillere göre; davacı … şirketi tarafından kazaya karışan davalı araç sürücüsüne ve davalı araç malikine karşı rücuan tazminat istemiyle açılan davada, dava konusu kazanın oluşumunda davalı sürücü … … % 70 oranında birinci derecede kusurlu olduğu, davacı sigortalısı araç sürücüsü … …’nın %30 oranında ikinci derecede kusurlu olduğu, davacıya sigortalı araçtaki zarar nedeniyle davacı sigortanın giderilmeyen bakiye 18023,32 TL’lik zararından, davalı sürücünün kusur oranına tekabül eden 12616,61 TL yönünden davalılar kusurlu davranışı ile kazaya sebebiyet verilmesi, diğer davalı işleten sıfatıyla sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile,12.616,61 TL’nin 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince hiçbir araştırma ve inceleme yapılmaksızın görevsiz mahkemece verilen hükmün aynısının işbu davada yapılan yargılamada verildiğini, kaza tarihinde müvekkili araç sürücüsü olan … önündeki araçla her ne kadar takip mesafesini korumuşsa da reaksiyon (intikal) mesafesini ve kullanmakta olduğu aracın ağırlığını da dikkate alıp önündeki araca çarpmaksızın duramayacağını düşünerek kullandığı aracın direksiyonunu bariyerlere kırdığını, müvekkilinin bu şekilde bariyerlere çarpması sonucu durması ile de seyir halinde olunan yol tek şeritli olduğu halde sigortalı araç sürücüsü … kullanımındaki kamyonun müvekkilinin aracına arkadan çarptığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/d bendine göre arkadan çarpma eyleminin asli kusurlardan kabul edildiğini, müvekkilinin aracının arkasından gelen sigortalı araç sürücüsü takip mesafesini korumaksızın ve hızını da düşürmeksizin müvekkilinin aracına arkadan çarptığını, nitekim kazanın oluş şeklinin dosyadaki olay gecesi çekilen fotoğraflardan da anlaşıldığını, müvekkilinin önündeki aracın aniden fren yapıp durması sebebiyle müvekkilinin aniden durduğunu, ayrıca olayın meydana geldiği yer de özellikle dikkate alındığında yan yol ve çevre yoluna çıkış yolu olduğunun görüleceğini, tek şerit olan bu yolda iki aracın aynı anda yola çıkamayacağını, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, müvekkili …’in daha ağır bir zararı önlemek için elinden gelen gayreti sarf ettiğini, müvekkilinin aracına arkadan çarpan sigortalı araca %30 kusur atfeden çelişkili raporlara dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığını, zira 25.12.2017 tarihli raporda sigortalı araç sürücüsüne yakın takip kuralını ihlal ettiğinden bahisle %30 oranında tali kusurlu olduğu belirlendiği halde 24.09.2018 tarihli ATK raporunda müvekkile yakın takip kuralını ihlal ettiğinden bahisle %70 oranında asli kusur izafesi cihetine gidildiğini, ayrıca, 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda “kazanın oluş şekli” başlığı altında her ne kadar aracın sağ ön tampon ve far kısımları ile çarpıldığından bahsetmişse de; dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere aracın sol ön tampon ve far kısımları ile çarpmanın gerçekleştiğini, ayrıca her ne kadar sigortalı araçtan bilirkişi raporunda hususi araç olarak söz edilmiş ise de aslında söz konusu aracın kamyon olduğunu, kusur yönünden raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, 02.01.2018 tarihli hasar raporunda da hasarlı aracın değişmesi gereken parçalarının yetkili servisten mi yoksa herhangi bir yedek parçacıdan satın alındığındaki değeri mi olduğundan ayrıntılı bahsedilmemiş olup, sadece ‘piyasa şartlarıyla uyumlu’ ibaresinin kullanıldığını, dolayısıyla raporda yek bir fiyat belirlemesi, bu yek fiyat üzerinden hesaplama yapılması cihetine gidildiğini, aracın tamirat işlemleri esnasında yapılacak işlemler için işçilik ücretleri yine yek bir fiyat üzerinden belirlendiğini, aynı ürünler için yetkili servisler ve yedek parça satımı ile uğraşan işletmeler arasında fahiş fiyat farklarının olduğu ve işçilik ücretinin farklı işletmelerde çok farklı ücretlendirmelere tabi olabileceğini, farklı tamircilerden ve farklı yedek parça satışı işi ile uğraşan işletmelerden ne kadar ücret talep ettikleri ele alınarak en düşük ücret belirlenerek o ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekirken yek bir belirleme yapılarak eksik incelendiğini, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı … şirketi tarafından kasko … poliçesine istinaden sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472. maddesi gereği davalı araç sürücüsü ile davalı araç malikinden rücuan tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; dava konusu aracın davacı … şirketi nezdinde kazanın meydana geldiği 13/12/2016 tarihinde 23/02/2016 başlangıç ve 23/02/2017 bitiş tarihli birleşik kasko … poliçesi genişletilmiş kasko kapsamında sigortalı bulunduğu, davacı … şirketi tarafından alınan ekspertiz raporuna göre araçta oluşan hasarın toplam KDV hariç 41.545,19 TL KDV dahil 49.023,32 TL tutarında olduğu, bunun üzerine dava dışı sigortalının aracını tamir eden … … İnş. Adli firmaya davadan önce 23.02.2017 tarihinde davacı … şirketi tarafından araçta oluşan hasar sebebiyle toplam 49.023,00 TL tamir bedelinin ödendiği, davalı aracın ZMMS … şirketi olan … … Aş tarafından söz konusu hasar bedelinin 31.000.00 TL’lik kısmının davacı … şirketine ödenmiş olduğu, anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ve sigortalı araçta oluşan gerçek zarar miktarının belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır
Kaza sonrası kazaya karışan sigortalı araç sürücüsü H. … … ile davalı araç sürücüsü … … tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında; sigortalı araç sürücüsünün yazılı beyanında” önünde seyir halindeki aracın aniden hakimiyetini kaybederek bariyerlere vurduktan sonra yolun ortasına geldiği için kendisinin de duramayarak arkadan çarptığını” ifade etmiş, davalı araç sürücüsü Melik … ise yazılı beyanında; “plakasını tespit edemediği bir aracın önünde aniden fren yapınca kamyonun hakimiyetini kaybederek bariyere çarptığını, arkadan gelen aracın da duramayarak vurduğunu” bildirmiş, ilk derece mahkemesince kazanın meydana geldiği yerde keşfen yapılan inceleme sonucunda trafik bilirkişisi … tarafından düzenlenen 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsü … … sevk ve idaresindeki araç ile yola gereken dikkatini vermesi, aracın hızını, hava, yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesinde manevra hatasıyla yolun solunda bulunan oto korkuluk bariyerlerine çarpması neticesinde meydana gelen kazaya birinci derecede etken olduğundan KTK’da yer alan sürücülere ait asli kusurlardan 84/f maddesindeki doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, 52/1-b maddesindeki araçların hızını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kurallarını ihlallerinden dolayı kazanın oluşumunda %70 oranında asli kusurlu, sigortalı çekici tır sürücüsü … …’nın ise sevk ve idaresindeki tırla seyri sırasında yola gereken dikkati vermesi, önünde seyir halinde olan araçları takip mesafesine ayarlayıp güvenli bir şekilde seyrine devam etmesi gerekirken, takip mesafesini dikkate almadan önünde seyir halinde olan araca yakın seyrine devamı esnasında önünde aynı yöne doğru seyir halinde iken kaza yapan araca önlemsiz ve dikkatsiz bir şekilde çarpma neticesi ikinci derecede etken olduğu kazada KTK’da yer alan sürücülere ait tali kusurlardan 56/1-c maddesi önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek “yakın takip” etmek kuralını ihlalinden dolayı kazanın oluşumunda %30 oranında tali kusurlu olduğu tespit edilmiş, taraf vekillerinin kusur raporuna itirazı üzerine ilk derece mahkemesince alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 24.09.2018 tarihli raporda; davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki kamyon ile seyri sırasında önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan plakası belirsiz bir aracı arada güvenli mesafe bırakmadan yakın mesafeden takip etmesi neticesi bu aracın fren yapması üzerine duramayıp ani manevra yapmasıyla direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyerlere çarpıp yola savrulduğu olayda asli derecede (%70 oranında) kusurlu, sürücü … … sevk ve idaresindeki çekici ile tek şeritli yolda seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermediği, önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyerlere çarpan davalı sürücü idaresindeki aracın seyir durumunu gözetmeyip bu araca karşı etkin fren tedbiri almadığı olayda tali derecede (%30 oranında) kusurlu olduğu, belirlenmiştir. Şu halde tarafların kaza tespit tutanaklarındaki beyanları, dosya kapsamındaki fotoğraflar, kazanın meydana geldiği yerde trafik bilirkişisi ile birlikte yapılan keşif sonucu düzenlenen rapor ile tarafların itirazları üzerine Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda olayın oluş şekli ve sigortalı araç sürücüsü ile davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumundaki kusur oranları örtüşmekte olup, davalı araç sürücüsünün savunmasının aksine davalı araç sürücü kazanın oluşumunda manevra hatasıyla yolun solunda bulunan oto korkuluk bariyerlerine çarpması neticesinde meydana gelen kazaya birinci derecede etken olduğundan KTK’da yer alan sürücülere ait asli kusurlardan 84/f maddesindeki doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, 52/1-b maddesindeki araçların hızını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kurallarını ihlallerinden dolayı kazanın oluşumunda %70 oranında asli kusurlu, sigortalı araç sürücüsü ise KTK’da yer alan sürücülere ait tali kusurlardan 56/1-c maddesi önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek “yakın takip” etmek kuralını ihlalinden dolayı kazanın oluşumunda %30 oranında tali kusurlu bulunmuştur. Bu sebeple davalılar vekilinin müvekkili araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli kusurlu olmadığı yönündeki istinaf sebebine itibar edilmemiştir. Ayrıca her ne kadar keşfen düzenlenen 25.12.2017 tarihli raporda “kazanın oluş şekli” başlığı altında davalı araç kamyon olduğu halde hususi araç olarak ve yine davalı aracın yolun solunda bulunan oto korkuluklarına aracının sol ön kısmıyla çarptığı halde bu aracın sağ ön tampon ve far kısımlarıyla çarptığı belirtilerek kazanın oluş şeklinin açıklanması tüm dosya kapsamı ve özellikle Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor içeriği ile kaza tespit tutanağındaki sigortalı araç sürücüsü ile davalı araç sürücüsünün beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumundaki kusur oranına etkili görülmemiştir.
Diğer taraftan davalılar vekili sigortalı araçta oluşan hasar miktarının da doğru belirlenmediğini ileri sürmüştür.
Rücuan tahsil istemine dayanan davada, davacı sigortacı, davalı sigortalısına ancak 3. kişinin uğradığı gerçek zarar oranında rücu edebileceğinden, mahkemece gerçek zararın tespiti gerekmekte olup bu tespitin yapılması da HMK’nın 266/1. Maddesi gereği özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir. Bu çerçevede ilk derece mahkemesince kaza mahallinde keşfen yapılan inceleme sonucu makine mühendisi tarafından düzenlenen Dairemizce dosya kapsamına, oluşa uygun, objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 02.01.2018 havale tarihli raporda; dosyada sigortalı araçta hasarı gösteren CD, sigortalı aracın modeli, kazanın oluş şekli, ekspertiz raporu, araç tamir faturalarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda onarım faturası ile ekspertiz raporunun birbiri ile uyumlu olduğu, ekspertiz raporu ve faturada belirtilen değiştirilmesi gerekli parçalar ve yapılması gereken işçiliklerin kazanın oluş şekline uygun olduğu, ekspertiz raporunda değiştirilmesi gereken parçalar tek tek raporda belirtilerek değişmesi gereken parça ve yapılması gereken işçiliklerin kaza tarihi itibarı ile birim fiyatlarının araştırılması sonucunda piyasa şartları ile uyumlu ve yapılan iskontonun da uygun olduğu belirtilerek sigortalı çekicide oluşan hasar toplamının KDV siz değerinin 41.545,19 , KDV dahil 49.023,32 TL olarak belirlendiği, kaza tarihi itibarıyla piyasa rayiç değeri 156.000.00 TL olan sigortalı çekicinin onarımının ekonomik olduğu, bakiye hasar bedelinin 18.023,32 TL bildirilmiştir.
Ayrıca davalılar vekili, görevsiz mahkemece toplanan delillere itibar edilerek karar verildiğini de istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Görevsiz mahkemece dava konusu kazanın meydana geldiği yerde makine mühendisi ve trafik bilirkişisi ile birlikte keşfen inceleme yapılarak rapor alınmış, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü ile davalı araç sürücüsünün kusur oranlarına yönelik taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince rapor alınması yoluna gidilmiştir. Bu durumda görevsiz mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlık tespit edilerek yargılama sırasında deliller usul ve yöntemine uygun olarak toplanmış olduğundan dosyanın Dairemiz kaldırma kararı üzerine gönderildiği asliye ticaret mahkemesince adil yargılanma hakkı ve usul ekonomisi gözetilerek ayrıca bir araştırmaya girilmeksizin karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Ne var ki, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde sigortalısına ödenen ve ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada alınan ve Dairemizce dosya kapsamına ve oluşa uygun, objektif denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan raporla sigortalı araçtaki gerçek zarar miktarının da 49.023,00 TL olarak belirlendiği tazminatın, davalı sürücünün kazanın oluşumunda belirlenen %70 kusur oranına karşılık gelen 34.316,1 TL’ sinden, davacı tarafından dava dilekçesinde davalı aracın ZMMS … şirketi tarafından karşılandığı kabul edilen 31.000,00 TL’nin mahsubu ile haksız fiil faili olan davalı araç sürücü ile davalı araç malikinin TTK’nın 85. Maddesi uyarınca işleten sıfatıyla bakiye 3.316,1 TL hasar bedelinden sorumlu olacakları gözetilmeksizin ilk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde fazla tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, davalılar vekilinin bu yönden istinaf sebeplerinin kabulü gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin öteki istinaf sebeplerinin esastan reddine, davalılar vekilinin sorumlu tutulacakları gerçek zarar miktarı yönünden istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karar, duruşma açılmasına gerek görülmeksizin kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile 3.316,1 TL’nin 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İstinafa başvuran davalılar vekilinin öteki istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine, istinaf başvurularının kısmen KABULÜNE,
2-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/11/2019 tarihli ve 2019/235 Esas-2019/779 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği KALDIRILMASINA,
B) 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
3.316,10 TL tazminatın 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 226,52 TL. karar ve ilam harcının, başlangıçta peşin yatırılan 307,79 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 81,27 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından, davanın açılışı sırasında yatırılan 31,40 TL. başvurma harcı ile 307,79 TL peşin harç toplamı 339,19 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından istinaf öncesi 10 tebligat gideri olan 130,00 TL, ATK’ya dosya gönderim ücreti 14,50 TL, ATK rapor ücreti 314,50 TL olmak üzere toplam 459,00TL’nin davada haklılık oranı (%18,40) gözetilerek hesaplanan 84,5 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından istinaf öncesi 2 bilirkişi ücreti 500,00.- TL, 1 keşif masrafı 343,80TL ile istinaf sonrası 1 BAM’a dosya gönderi ücreti 31,00 TL, 2 elektronik tebligat ücreti 9,00 TL olmak üzere toplamda 883,80 TL’nin davada haklılık durumu gözetilerek (%81,6) hesaplanan 721,2 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereği varsa kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davanın kabul edilen kısmı yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/1 ve 13/2. maddelerine göre takdir ve tayin olunan 3.316,10 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin ret sebebi ortak olduğundan 3. Maddesi, 13/ 1 ve 3. maddelerine göre takdir ve tayin olunan 3.316,1 TL. tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
C)1- İstinafa başvuran davalılar vekilinden başlangıçta tahsil olunan 216,00 TL istinaf nispi karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2- İstinaf aşamasında davalılar tarafından 121,30 TL istinaf başvuru harcı, 36,90 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 158,20 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.