Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1179 E. 2022/1453 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1179 Esas 2022/1453 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1179
KARAR NO : 2022/1453

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2019
NUMARASI : 2018/926 Esas 2019/539 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu … A.Ş. İle müvekkili bankanın … Şubesi arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmelerine istinaden borçluya krediler kullandırıldığını, davalı borçlular …’in kredi sözleşmelerini imzalayarak müteselsil kefil olduklarını, kefil …’in kefalet limitinin 150.000,00 TL olduğunu, müvekkili banka alacağının ödenmemesi üzerine asıl borçlu firmaya ve kefillere ihtarname gönderildiğini, alacağın ödenmemesi üzerine davalı borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların takibe kısmen itiraz ederek takibin durmasına neden olduklarını itirazın haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmışken ve aynı sözleşmeyle ihtarname ve banka kayıtlarına dayalı olarak tek taraflı hesaplanan bir miktar için takip yapılmışken yeni bir takip yapılması ve aynı alacağın takibe konu edilmesinin yasal olmadığını, hangi farklı alacak için yeni bir takip yapıldığının bilinmediğini, ödeme emrinde de bu hususun bildirilmediğini, kefillerin temerrüdü olmaksızın ve kefalet için aranan yasal şartlar irdelenmeksizin takip yapılmasının yasal olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalıların davacı bankayla aralarındaki kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi ve bu sözleşmeler kapsamında belirlenen faiz oranları gereğince denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre ( her ne kadar bilirkişi tarafından faiz oranları ve miktarı fazla gösterilmiş ise de hüküm kurulurken davacının takip talebindeki belirtiği faiz oranları esas alınmış ve miktarın aşılmadığı) davacının takip tarihi itibariyle davalılar … A.Ş.’den … nolu kredi için toplam 1.081.247,06 TL, tüm davalılardan … nolu kredi için toplam 146.922,99 TL alacaklı olduğu ve bu miktarlar yönünden davalıların asıl alcak kalemleri dışındaki miktar yönelik itirazlarının kısmen haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalılar … A.Ş. yönünden … no’lu kredi için Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14691 esas sayılı dosyasında; 1.071.059,58 TL asıl alacak, 3.276.00 TL akdi dönem faizi, (aylık 1.39) 6.426,36 TL işlemiş temerrüt faizi (yıllık % 72) 485,12 TL BSMV olmak üzere toplam 1.081.247,06 TL üzerinden itirazlarının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, tüm davalılar yönünden … no’lu kredi için Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14691 esas sayılı dosyasında; 145.264,13 TL asıl alacak, 708,29 TL akdi dönem faizi, (aylık 1.14) 871,58 TL işlemiş temerrüt faizi (yıllık % 72) 78,99 TL BSMV olmak üzere toplam 146.922,99 TL üzerinden itirazlarının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dava konusu alacak için tesis edilen ipoteğin ve ipotekli takibin dikkate alınmadığını, ipotekli takip varken aynı borç için yeniden takip yapılamayacağını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde işlemiş faiz miktarı ve işleyecek faiz oranı ve BSMV’ye vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarnamesi, ipotek resmi senetleri, hesap ekstreleri vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/14691 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı banka tarafından davalılar aleyhine … no’lu taksitli ticari kredi ve … nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan toplam 1.230,542,34 TL alacağın tahsili amacıyla 07/12/2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, takip talebinde … nolu kredi yönünden aylık %1,39 oranında akdi faiz ve %72 oranında temerrüt faizi talep edildiği;… nolu kredi yönünden aylık %1,41 oranında akdi faiz ve %72 oranında temerrüt faizi talep edildiği, takibin davalıların asıl alacak miktarı olan 1.216.323,71 TL’nin üstünde kalan 3.984,29 TL akdi ve 9.242,70 TL işlemiş temerrüt faizi ve işleyecek faiz istemi ile faiz oranına ve 991,64 TL BSMV ile işleyecek BSMV’ye yönelik süresinde itirazları üzerinde durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
15/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …. A.Ş’nin müşteri (borçlu) sıfatıyla imzaladığı sözleşmede borç limitinin 7.500.000 TL olduğu, … ‘ün müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşmede borç limitinin 7.500.000,00 TL olduğu, … ‘in müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşmede borç limitinin 7.500.000,00 TL olduğu, KGF teminatlı olan … ve … nolu kredilerin diğer kredilerden ayrılarak Ankara 4. icra Müdürlüğünün 2018/14692 E. Sayılı dosyası ile icra takip işlemlerine tabi tutulduğu, davalılar … ‘in şirket ortağı olmaları nedeniyle eş rızasının alınmasına gerek olmadığı, davacı bankanın … ve … nolu kredilerden toplam 1.230.210,51.TL davalılar …. A.Ş, …”den alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından davacı banka ile davacı şirket arasında 08/03/2017 tarihli 7.500.000,00 TL limitli, 02/08/2017 tarihli 7.500.000,00 TL limitli, 23/06/2017 tarihli 1.450.000,00 TL limitli ve 28/03/2018 tarihli 150.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalılar … ile …’ün tüm sözleşmelerde sözleşme limitleri kadar müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, davalıların şirket ortağı oldukları ve kefalet sözleşmelerinin TBK’nun 583 vd. maddelerinde öngörülen koşullara uygun olarak düzenlenmeleri nedeniyle geçerli oldukları, takip konusu borcun davalı kefillerin kefalet imzalarının bulunduğu genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı, ayrıca davalı şirketin davacı bankaya doğmuş/doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere davalı şirketin malik olduğu taşınmaz üzerinde 15/09/2017 tarihli 580.000,00 TL limitli, davalı …’ün maliki olduğu taşınmazlar üzerinde 25/09/2014 tarihli 4.000.000,00 TL limitli ve 21/02/2014 tarihli 200.000,00 TL limitli ipoteklerin tesis edildiği, 15/09/2017 tarihli ipoteğin asıl borçlu şirketin borçlarının teminatını teşkil etmekte iken 25/09/2014 ve 21/02/2014 tarihli ipoteklerin hem davalı asıl borçlu şirketin kredi borçlarının hem de davalı kefil …’ün kefaletinden kaynaklanan borçlarının teminatı olarak düzenlendiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı bankaca hesabın kat edilerek davalılara 28/11/2018 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamenin davalıların tamamına 30/11/2018 tarihinde tebliğ ile verilen 3 günlük atıfet süresinin sonunda davalıların 04/12/2018 tarihinde temerrüde düştükleri, mahkemece alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacı bankanın takip konusu asıl alacak kalemleri üzerinden ve temerrüt tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda -taleple bağlılık ilkesi ve istinafa gelenin sıfatı gözetilerek- … nolu taksitli ticari kredi alacağı yönünden takip tarihi itibarıyla 3.276,00 TL işlemiş akdi faiz, 6.426,36 TL işlemiş temerrüt faizi, 485,12 TL BSMV alacağının bulunduğu; … nolu taksitli ticari kredi alacağı yönünden takip tarihi itibarıyla 708,29 TL işlemiş akdi faiz, 871,58 TL işlemiş temerrüt faizi, 78,99 TL BSMV alacağının bulunduğu, her iki kredi yönünden takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi işletilebileceği, hal böyle olunca, davalı asıl borçlu şirketin kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteklerin davalı …’in kefaletinden kaynaklanan borçlarının teminatını teşkil etmediği de gözetildiğinde davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte, davalıların icra takibindeki asıl alacak miktarlarının itirazları bulunmayıp, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların … no’lu taksitli ticari kredi yönünden 5.210,70 TL işlemiş akdi faiz 260,54 TL akdi faizin BSMV’si, 6.426,36 TL işlemiş temerrüt faizi, 321,32 TL temerrüt faizinin BSMV’si, … no’lu taksitli ticari kredi yönünden 716,08 TL işlemiş akdi faiz, 35,84 TL akdi faiz BSMV’si, 871,58 TL işlemiş temerrüt faizi ve 43,58 TL temerrüt faizinin BSMV’si alacaklarının bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkemece davanın taleple bağlı kalınmak suretiyle kısmen kabulüne karar verildiği belirtildikten sonra takipteki tüm kalemler yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre; bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hâkim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini resen araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar (Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Taşpınar Ayvaz, Sema/Hanağası, Emel; Medeni Usul Hukuku, Ankara, 2018, s. 474.).
Davalı tarafça icra takibine itiraz dilekçesinde takip konusu asıl alacak miktarı olarak 1.216.323,71 TL’nin üstünde kalan 3.984,29 TL akdi ve 9.242,70 TL işlemiş temerrüt faizi ve işleyecek faiz istemi ile faiz oranının ve 991,64 TL BSMV ile işleyecek BSMV istemlerine itiraz edilmiş asıl alacağa yönelik bir itirazın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak mahkemece hüküm kısmında “Davanın kısmen kabulü ile, davalılar … Aş yönünden … nolu kredi için Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14691 esas sayılı dosyasında; 1.071.059,58 TL asıl alacak, 3.276.00 TL akdi dönem faizi, (aylık 1.39) 6.426,36 TL işlemiş temerrüt faizi (yıllık % 72) 485,12 TL BSMV olmak üzere toplam 1.081.247,06 TL üzerinden itirazlarının iptaline,Fazlaya ilişkin istemin reddine, tüm davalılar yönünden … nolu kredi için Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14691 esas sayılı dosyasında; 145.264,13 TL asıl alacak, 708,29 TL akdi dönem faizi, (aylık 1.14) 871,58 TL işlemiş temerrüt faizi (yıllık % 72) 78,99 TL BSMV olmak üzere toplam 146.922,99 TL üzerinden itirazlarının iptaline,fazlaya ilişkin istemin reddine,” denilmek suretiyle asıl alacak miktarlarına itiraz varmış gibi hüküm kurulmuş olması HMK’nın 297. maddesine aykırıdır.
Bu durumda mahkemece takip konusu işlemiş faiz miktarı yönünden davalı …’in haksız olduğu anlaşılan miktarlar yönünden itirazın iptali ile bu miktarlar ve davalının itiraz etmediği miktarlar gözetilerek takibin devamına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde davalının itirazında haklı olduğu anlaşılan miktar yönünden itirazın kabulü şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmakla kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus re’sen gözetilmiştir.
Dava konusu alacak likit (bilinebilir/belirlenebilir) olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece hatalı gerekçeyi ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de istinafa gelenin sıfatı gözetilerek bu husus kaldırma nedeni yapılmamış, eleştirilmekle yetinilmiştir.
Davalılar … A.Ş. ile … yönünden yapılan değerlendirmede ise;
Mahkemece bu davalılar yönünden de bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de dosyada mevcut ipotek akit tablolarında yer alan açıklamalardan 15/09/2017 tarihli 580.000,00 TL limitli ipoteğin malik davalı şirket tarafından davacı banka lehine kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği 25/09/2014 tarihli 4.000.000,00 TL limitli ve 21/02/2014 tarihli 200.000,00 TL limitli ipoteklerin ise hem davalı asıl borçlu şirketin kredi borçlarının hem de davalı kefil …’ün kefaletinden kaynaklanan borçlarının teminatı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İcra İflas Kanunu’nun 45.maddesinde; “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği” düzenlenmiş olup, İİK.nun 45.maddesi hükmüne göre rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir. Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. Buna göre, alacak ipotek ile teminat altına alınmış ise alacaklı öncelikle ipoteğe müracaat etmeli, buradan alacağını tahsil edemez veya ipoteğin teminat altına aldığı miktarı aşan bir kısım olursa bu miktar için ilamsız icra takibi yapmalıdır.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere davacı bankanın rehinle temin edilmiş olan alacağını sadece rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaparak tahsilini talep edebilecektir. Bir başka anlatımla alacak rehinle temin edilmiş ise, davacı banka borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapamaz.
Somut olayda, davalı şirketin kredi borçlarının teminatı olarak tesis edilen ipotek miktarının toplam 4.780.000,00 TL, davalı …’ün kefaletinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipotek miktarının ise toplam 4.200.000,00 TL olduğu görülmektedir. Hal böyle olunca, ipoteğin davalı şirketin davacı bankaya kredi sözleşmesinden doğmuş/ doğacak borçları yönünden ipotek limiti olan 4.780.000,00 TL’ye kadar teminat altına aldığı, davalı …’ün kefalet sözleşmesinden doğmuş/doğacak borçları yönünden ipotek limiti olan 4.200.000,00 TL’ye kadar teminat altına aldığı anlaşılmakta olup, takipte itiraz edilen işlemiş faiz miktarlarının toplamı 14.218.63 TL’nin ipotek limitinin altında olması nedeniyle İİK’nın 45. maddesi gereğince davalı şirket ve davalı kefil … hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni de gözetilerek kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı şirket ve davalı … hakkındaki davanın İİK’nın 45.maddesi gereği davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni de gözetilerek KABULÜ ile,
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2019 tarih ve 2018/926 Esas sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1- Davalılar … ve … A.Ş. Hakkındaki davanın reddine,
2-Davalı … hakkındaki davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalı …’in de dava konusu Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14691 esas sayılı dosyasında;
… no’lu taksitli ticari kredi yönünden 3.276,00 TL işlemiş akdi faiz, 6.426,36 TL işlemiş temerrüt faizi ve 485,12 TL BSMV’ye yönelik itirazının iptaline, itiraz edilmediğinden kesinleşen 1.071.059,58 TL asıl alacak, 3.276,00 TL akdi faiz (aylık 1.39), 6.426,36 TL işlemiş temerrüt faizi (yıllık % 72), 485,12 TL BSMV üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve buna ilişkin BSMV yürütülmek suretiyle takibin devamına,
… no’lu taksitli ticari kredi yönünden 708,29 TL işlemiş akdi faiz (aylık 1.41), 871,58 TL işlemiş temerrüt faizi (yıllık % 72), 78,99 TL BSMV’ye yönelik itirazının iptaline, itiraz edilmeden kesinleşen 145.264,13 TL asıl alacak,708,29 TL akdi faiz (aylık 1.41), 871,58 TL işlemiş temerrüt faizi (yıllık % 72), 78,99 TL BSMV üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve buna ilişkin BSMV yürütülmek suretiyle takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 809,22 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 242,82 TL harç ile mahsub edilen 71,09 TL icra peşin harcının düşülmesi ile kalan 495,31 TL harcın Kamuran Severden tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 242,82 TL peşin harcı, 71,09 TL icra peşin harcı ile 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 349,81 TL harcın davalı davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 88,00 TL posta ve tebligat gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam toplam 588,00 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden 488,04 TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin gereğince takdir ve tespit edilen 2.372,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
C)1-Davalılar … A.Ş. ve … tarafından istinaf karar harcı olarak alınan 203,00 TL harcın talep halinde adı geçen davalılara iadesine,
2-Davalılar … A.Ş. Ve … tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 32, 50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 181,10 TL’nin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/11/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.