Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1175 E. 2021/445 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2019
NUMARASI : ….
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021

Taraflar arasındaki itirazı iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile … Tic. A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmeleri gereği firmaya kredi tahsis edildiğini, sözleşmeler gereği ödemelerin vadesinde yapılmaması üzerine firma ve kefillere 18.06.2012 tarihli günü geçmiş borçların ödenmesi ihtarı, daha sonra 18.0.2013 tarihli kat ihtarnamesi gönderildiğini, kat ihtarının sonuçsuz kalması üzerine aynı zamanda ipotek borçlusu olan firma ve müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, bankaya ipotekli taşınmazların bir kısım sigorta poliçe bedellerinden kaynaklanan alacak için de Ankara 30. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası üzerinden dava konusu 03.03.2016 tarihli genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, borca yönelik itirazı kabul etmediğini, banka lehine ipotek tesisi yapılan taşınmazların taraflar arasında imzalanmış kredi sözleşmeleri uyarınca sigorta ettirildiğini ve sigorta primleri ile masrafların müvekkil banka tarafından ödenerek borçlular hesabına kaydedildiğini, MK’nın 876. maddesinde; alacaklı, rehinli taşınmazın korunması için zorunlu masraf yapmışsa ve özellikle malikin borçlu olduğu sigorta primlerini ödemişse bundan doğan alacakların tescile gerek olmaksızın aynen rehinli alacağı gibi güvenceden yararlanacağının belirtildiğini, sigorta prim alacağının esas alacağın takip edildiği Ankara 30. İcra Müdürlüğünün ….sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasında, İİK. 45. maddesi muvacehesinde talep edildiğini ve talep icra müdürlüğünce kabul edilmiş ise de dosyadan gönderilen icra emrinin Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesinde şikayete konu edildiğini, mahkemenin 31.03.2015 tarihli kararında, “sigorta poliçelerinin tarihinin takip tarihinden sonrasına ilişkin olduğu bu nedenle aynı icra takip dosyasından yeni bir icra emri gönderilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesi ile borçlu şikayetinin kabul edildiğini, bu nedenle anılan hükmün gereği ve sonradan muaccel olan sigorta prim alacaklarının da ilave edilerek borçlu firma hakkında dava konusu icra takibinin başlatıldığını, davaya konu takibe ilişkin alacağın, icra dosyasında birer örneği bulunan 13.06.2014 tarihli ve…. sigorta poliçelerinden kaynaklanan prim borç ve masraflarına ilişkin olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava konusu alacağın, davalı tarafından davacıya 29/01/2009 tarihli sözleşmeye istinaden ipotek verilen gayrimenkulün sigorta poliçesi taksitlerinin davacı tarafından ödenmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında 17/04/2008 tarihli ve 29/01/2009 tarihli iki adet sözleşme imzalandığı, 29/01/2009 tarihli sözleşmede 17/04/2008 tarihli sözleşmeye atıfta bulunulmaması ve sigorta poliçelerinin 29/01/2009 tarihinden sonra düzenlenmiş olması sebebiyle dava konusu olaya 29/01/2009 tarihli sözleşmenin uygulanması gerektiği, sözleşmenin 14.1.maddesinin uygulanması gerektiği, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan toplam 117.888,90 TL alacağı bulunduğu, davalının takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek temerrüt faizi ve temerrüt faizinin BSMV’sinden de sorumlu olduğu, dava dilekçesi ve ekleri ile bilirkişi raporunun davalı asilin ticaret sicil kaydında yer alan adresine usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara da iştirak etmediği, bilirkişi raporunun davalının sicil adresine tebliğine müteakip, icra takip dosyasında vekil sıfatıyla itiraz dilekçesi sunan davalı vekilince, UYAP sistemi aracılığı ile gönderilen dilekçe ile icra takibine vekil olarak itiraz dilekçesi sunulmuş olduğu, vekil aracılığı ile takip edilen işlerde avukata tebliğ yapılmamasının usule aykırı olduğu belirtilerek, ayrıca taraflarına da tebligat yapılarak kendilerine süre verilmesi talep edilmiş ise de, dava dilekçesinin öncelikle davanın tarafı olan davalı asile usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı asilin icra takibine itiraz dilekçesi sunan avukat eliyle itirazın iptali davasında da temsil edilme zorunluluğu bulunmadığı gibi mahkemece de dava dilekçesinin icra takip dosyasına vekaletname sunan avukata tebliğinin gerektiğine dair bir zorunluluğun da bulunmadığı, yine HMK 77/3-4. maddelerindeki yasal düzenlemeler de nazara alındığında, avukatın dosyayı incelememiş olması veya bir tarafın avukat tutmak istemesi nedeni ile duruşmanın talik edilemeyeceğine ilişkin açık hüküm karşısında davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 30. İcra Md. ….sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 84.905,28 TL asıl alacak ve 32.984,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.889,90 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmolunan 117.889,90 TL’nin %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekilince gerekçeli karara karşı istinaf dilekçesi sunulmuş, mahkemece istinaf harçlarının tamamlanması için davalı yana 31/08/2020 tarihli muhtıranın tebliğine rağmen istinaf harçlarının tamamlanmaması üzerine 21/09/2020 tarihli karar ile HMK’nın 344.maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili gerekçeli karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince icra dosyasında vekaletleri bulunmasına rağmen huzurdaki davanın tebligatının vekil olarak taraflarına değil, davalı hastanenin mernis adresine yapıldığını, ancak müvekkilinin hastane faaliyetlerine fiili olarak devam etmediği için tebligatın ellerine ulaşmadığını, 26.03.2019 tarihli duruşma tutanağının şirket yetkilisi…. 02.04.2019 tarihinde tebliğ edilmesi ile duruşmadan haberdar olabildiklerini, bunun üzerine de karar duruşması henüz yapılmamışken ilk derece mahkemesi usule ilişkin itirazlarını içerir dilekçelerini ve ekinde vekaletnamelerini sunabildiklerini, ancak ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında vekalet ücretine hükmedilmeksizin hüküm kurduğunu, davalı hastanenin fiilen faaliyette olmadığını bildiği halde hastane temsilci ve ortaklarının adresine tebligat istemeyip, mernis adresine tebligat çıkarttıran davacının kötü niyetinin söz konusu olduğunu ve ilk derece mahkemesinin de vekalet ücretine hükmetmemesinin usule aykırı olduğunu, Hastaneyi temsilen…. davacı banka ile anlaşma yapması için ortaklar tarafından yetki verildiğini ve ilk anlaşma yapıldığını, verilen yetkinin sadece bu ilk anlaşma için olduğunu, ancak davacı ile …. daha sonra tekrar anlaşmalar yaparak ilk anlaşmayı revize ettiğini ve borç miktarını arttırdıklarını, bu durumun yetkisiz temsil olup, müvekkil Hastaneyi bağlamayacağını, davacı banka ipotek borçlusu firma ve müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, ancak İİK. M. 45 ” Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir.” düzenlemesine yer verdiğini, bu nedenlerle taleplerin öncelikle teminat verilen ipotekten karşılanması gerektiğini, bunun ötesindeki taleplerin yasal olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 21/09/2020 tarihli karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; davacı kurumun harçtan muaf olması nedeniyle silahların eşitliği ilkesi gözetilerek müvekkilinin de nispi harçtan muaf tutulması gerektiğini, bu nedenle nispi harç yatırılmadığından istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasının hukuka uygun olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesinin 21/09/2020 tarihli kararının kaldırılmasını ve gerekçeli karara karşı istinaf itirazlarının incelenmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Genel Kredi Sözleşmesi/sözleşmelerine dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Eldeki itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince 28/08/2019 tarihinde maktu istinaf harçları yatırılmak suretiyle istinaf isteminde bulunulmuş olup, mahkemece davalı vekiline eksik kalan 2.013,25 TL nispi istinaf karar harcı ile 200,00 TL istinaf avansının 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması için ihtarat çıkarıldığı, ihtaratın davalı vekiline 05/09/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı vekilince nispi istinaf karar harcı ile istinaf avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle ilk derece mahkemesinin 21/09/2020 tarih ve …. sayılı istinaf başvurusu değerlendirme kararı ile davalı vekilinin verilen kesin süre içerisinde eksik harçları tamamlamadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 344. maddesi gereğince istinaf başvurusu yapılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın davalı vekiline 26/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 24/09/2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davacı yan harçtan muaf olduğundan silahların eşitliği ilkesi gereği müvekkili şirketinde harçtan muaf olması gerektiğinden müvekkilinden harç alınmaksızın istinaf başvurusunun değerlendirilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin 21/09/2020 tarihli istinaf başvurusunun yapılmamış sayılması kararının kaldırılmak suretiyle istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekiline verilen kesin süre içerisinde eksik nispi karar harcı ile istinaf avansının yatırılmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin eksik istinaf harçlarının yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 21/09/2020 tarihli kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından asıl kararın istinaf incelemesi için yatırmış olduğu ve ilk derece mahkemesinin ek kararında hüküm altına alınmayan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/03/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.