Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1173 E. 2022/1076 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1173 Esas 2022/1076 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1173
KARAR NO : 2022/1076

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
NUMARASI : 2019/18 Esas 2020/430 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/11/2015
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının maliki ve işleticisi olduğu … AVM’nin önce arsa sonra ise şirketin hissedarı olduğunu, ancak hissedarlık öncesi müvekkilinin hissesine ait kira alacaklarının devirle birlikte davalının hesaplarına aktarıldığını ve halen de aktarılmaya devam edildiğini, davalının kira alacaklarını ödeyeceğini beyan etmesine rağmen bir türlü ödeme yapmadığını, ihtara rağmen ödeme yapılmayınca icra takibi yapıldığını, takipten sonra 11.937,40 TL ödendiğini, bakiye alacak ödenmediğini, davalının kötü niyetle itaraz ederek takibi durdurduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalının ortaklarından olduğunu, davalı şirketin bünyelerinde bulunan alışveriş merkezinde kiralama yapmak sureti ile kar açıklaması hâlinde yapılan genel kurul ile karı dağıttığını, dava konusu alışveriş merkezinin büyütülmesi ve yenilenmesi projelerinin gerçekleştirilmesi için ortakların ittifakı ile banka kredisi alındığını, hisse devri bedelleri ile kar paylarının kredi bitiminde şirketin nakit durumunun uygunluğu gözetilerek yönetim kurulunun belirleyeceği periyotlarda ödenmesine yine ittifak ile karar verildiğini, nakit akış tablosunun uygun olduğu ilk anda ortaklara toplam 1.000.000,00 TL davacıya da 11.937,40 TL ödendiğini, yapılan işlerin ve bilançoların her yıl genel kurulda anlatıldığını ve yönetim kurulunun ibra edildiğini, alacak inkar edilmemekle beraber muaccel olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalının davacı yana ihtarname çektiği, ihtarnamenin davalıya 21.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının verilen 7 günlük sürenin sonunda 29.05.2015 tarihinde temerrüte düştüğü, davacının takip talebinde 30.05.2015 tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği, işlemiş faiz talebinin ve miktarının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı tarafından Ankara 6. İcra Dairesinin 2015/4408 esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın (davacının dava dilekçesinde geçen kısmi talep ile bağlı kalınarak) iptali ile 88.062,60 TL asıl alacak, 6.731,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 94.794,11 TL alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacak olan 88.062,60 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine, İİK’nun 67/2. ve 4 . maddesi hükmü gereğince kabul edilen 94.794,11 TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden sonra 11.06.2016 tarihinde yapılan 11.937,40 TL, 10.10.2017 tarihinde yapılan 11.937,40 TL, 28.01.2019 tarihinde yapılan 40.000,00 TL, 04.02.2019 tarihinde yapılan 35.161,06 TL asıl alacak için yapılan kira ödemesinin icra takibinde nazara alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı …’un davalı olan müvekkili şirketin kuruluşundan itibaren ortağı olduğunu ve müvekkili şirketten kira alacağı olduğunu iddia ettiğini, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da şirketin gerek davacıya gerekse diğer ortaklara yapılacak ödemelerin şirketin devamlılığını riske atacağı belirtilmesine rağmen mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin devamlılığını sürdürmek ve ortaklarına daha fazla kar dağıtmak için kredi kullanarak bir yatırım yapmış olması ve bu kredi borcunu ödemek için bir yıllık kar payının dağıtımını kısa süreliğine ertelemesinin davacı tarafından kabul edilmeyip şirket hakkında icra takibi başlatmasının iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığını, müvekkili şirketin büyüme projesini gerçekleştirirken sermaye arttırımı yoluna giderek ortaklarından ilave bir çıkmasını tercih etmeyerek ortaklara olan borçlarını erteleme yoluna gittiklerini, bunun neticesinde ortaklardan para almayarak sadece şirkette olan alacaklarını öteleyerek çok büyük bir projeyi gerçekleştirmiş ve ortaklık paylarının bu arada davacı …’un şirket payı gerçek değerlerinin çok daha fazlalaşmasını sağladığını, taraflarınca davacının alacağı inkar edilmediğini, ancak müvekkili şirketinde kötüniyetinin bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kar payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemece 2015/2073 Esas 2016/771 Karar sayılı kararıyla Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verildiği, davalı … İnşaat ve İşletme A.Ş vekili ile davacı … vekilince karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26/12/2018 tarih 2017/6390 Esas 2018/13228 Karar sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verildiği, anılan karardan sonra dosya Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten sonra verilmiş ise de, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/2073 Esas 2016/771 Karar sayılı görevsizlik kararı Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26/12/2018 tarih 2017/6390 Esas 2018/13228 Karar sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.
Dairemiz, önceki usule ilişkin kararların Yargıtay’dan geçmesinin istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilen kararların istinaf yolunun uygulanmasına engel olmadığı görüşünde ise de, Bölge Adliye Mahkemesi ile Yargıtay arasında görev uyuşmazlığı çıkamayacağına göre ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin Hukuk Genel Kurulu kararından sonra önceki içtihatından dönüp dönmeyeceğinin takdiri anılan Daireye ait olduğundan,
Temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE
2-HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.22 /09/2022

Başkan- … Üye – … Üye -… Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.