Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1162 E. 2022/1169 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1162 Esas 2022/1169 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1162
KARAR NO : 2022/1169

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2020
NUMARASI : 2019/9 Esas Esas 2020/198 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İşletme Kooperatifi tarafından müvekkili şirket aleyhine Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ikame edilen dava ile Kooperatife ait … parselde bulunan taşınmazlar üzerinde trafo binası inşa etmek suretiyle taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle 12.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmininin talep edildiğini, söz konusu taşınmazlar üzerinde bulunan trafolar, kooperatif ile … arasında 1985 ve 1986 yıllarında akdedilen protokol uyarınca ve kooperatifin işleticisi olduğu küçük sanayi bölgesine hizmet vermek amacıyla yapıldığını, bununla birlikte trafoların mülkiyetlerinin kooperatif adına tescilli olması kaydı ile enerji tesis sözleşmesi akdedildiğini, Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/02/2015 tarih, 2014/446 E., 2015/125 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne, 414.195,00 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihi olan 14/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkili şirketten tahsili ile kooperatife verilmesine karar verildiğini ve Yargıtay 18.HD. tarafından onandığını, Kooperatif tarafından Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2394 E. sayılı dosyasıyla ilamlı takibe konu edildiğini, müvekkili şirket tarafından 472.081,43 TL ödendiğini, İcra Müdürlüğü’nün 2015/2394 E. sayılı dosyasına ilişkin bakiye borç muhtırasına yönelik gelen tebligat sebebiyle ayrıca 12/11/2018 tarihinde 28.497,80 TL ödeme yapıldığını, dava dışı kooperatif tarafından kamulaştırmasız el atma talepli olarak ikame edilen davada müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından, müvekkili şirketten mevzuata ve işletme hakkı devir sözleşmesine aykırı olarak tahsil edilen bedelin …’a rücu edilmesi gerektiğini, davalı …’ın Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02/04/2004 tarihli kararı ile özelleştirme kapsamına alınmasının ardından …’a ait dağıtım sisteminin 21 farklı dağıtım bölgesi oluşturulduğunu ve …’ın hissedarı olduğu … Elektrik’in Bursa merkez olmak üzere Balıkesir, Çanakkale ve Yalova sınırları içine faaliyet göstermek üzere 01/03/2005 tarihinde ilan edilerek kurulduğunu, … ile … Elektrik arasında 24/07/2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi akdedildiğini, 01/09/2010 tarihinde ise Hisse Alım Sözleşmesi imzalanmak suretiyle özelleştirme sürecinin tamamlandığını, müvekkili şirketin 2006 yılı itibariyle işletme hakkını devralmış olduğundan bu dönemden önce gerçekleşen işlemler bakımından sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketten tahsil edilen rücu bedelinin mevzuat ve akdedilen sözleşme kapsamında …’tan tahsili gerektiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu mevzuatına tabi bir şirket olan müvekkili şirketin 6446 sayılı Kanun kapsamında bir sorumluluğu bulunmadığını, 6446 sayılı kanunun 19. maddesindeki düzenlemelere göre kamulaştırmasız el atmanın varlığının kabulü için öncelikle taşınmaza kamulaştırma yetkisine sahip bir idare tarafından el konulması gerektiğini, özelleştirme süreci sonrasında dağıtım şirketlerinin hiçbir şekilde işletme hakkı dışında mülkiyet hakkı gibi bir hakka sahip olmadığı iddia edilerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 28.497,80 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, … ile … A.Ş’leri arasında 24.7.2006 tarihinde imzalanan ve halen yürürlükte olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre davacı tarafın ödediği tutarı müvekkili … tan rücuen tahsilini talep edemeyeceğini, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Yalova bölgesinde … faaliyetlerinin 01.03.2005 tarihinden sonra müvekkil kurumdan ayrı tüzel kişiliğe sahip … … A.Ş. tarafından yürütüldüğünü, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesindeki dağıtım faaliyetlerinden doğan sorumluluğun müvekkili … Genel Müdürlüğüne ait olacağı iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.2 maddesinde, “…sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkan idari ve hukuki ihtilaflar Şirket tarafından derhal …’a bildirilir….” hükmü yer aldığını, davacı yanca bu düzenleme gereğince icra dosyasına ilişkin olarak bildirimde bulunulması gerekmekteyse de bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının söz konusu davaya ilişkin faizi ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkı olmadığını, davacı tarafından talep edilen alacağın hangi alacağa ilişkin olduğunun belli olmadığını, davanın hem İşletme Hakkı Devir Sözleşmesine hem de Hisse Devir Sözleşmesine aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; … Genel Müdürlüğü’ne ait 26/02/2020 havale tarihli yazısı ile, Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/446 E.sayılı dosyasına konu edilen … parsel sayılı taşınmazların üzerinde bulunan trafo binalarının 1980’li yılların ikinci yarısında tesis edildiği bildirilmiş olup, yazı ekinde buna ilişkin tapu senedi ve enerji tesis sözleşmesi sunulduğu, işbu kayıtlar tetkik edildiğinde, Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/446 E.sayılı dosyasına konu el atmanın, 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden önce gerçekleştiği anlaşılmış olmakla, taraflar arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin “Üçüncü Kişilerin Hak İddialarını Düzenleyen” 7. maddenin 1.fıkrası gereğince yapılan ödemenin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaylara dayanmasından ötürü davacının ödemiş olduğu bedeli davalıdan talep ve dava hakkı da bulunmaktadır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10/02/2016 tarih 2015/13888 esas 2016/1217 karar sayılı emsal içtihadı). Bu nedenlerle davanın kabulüne, 28.497,80 TL’nin ödeme tarihi olan 12/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, devre esas devir bilançosu düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, devir öncesinde sonuçlanmış ve ödemesi yapılmış dosyaların bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi ve işletme hakkı devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, davanın müvekkiline ihbar edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin ancak mahkeme kararında yer alan alacak miktarından sorumlu olacağını, icra takibine ilişkin giderler, vekalet ücreti, karara ilişkin olarak yapılan diğer masraflardan ve faizden müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinin temerrüte düşürülüp düşürülmediğinin tam olarak anlaşılamadığını, dava konusu kamulaştırmasız el atmanın hangi tarihte olduğunun mahkeme kararından anlaşılamadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/02/2015 tarih, 2014/446 E., 2015/125 K. sayılı dosya kapsamı incelendiğinde; dava dışı … İşletme Kooperatifi tarafından, … … aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemli davanın açıldığı, davanın … Genel Müdürlüğüne ihbar edildiğini, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 2015/125 K.sayılı ilamla, davanın kabulü ile, 414.195,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 5.HD.’nin 01/10/2018 tarih, 2018/15831 K.sayılı ilamı ile hüküm fıkrasının harca ilişkin 4.bendinin çıkarılmasına, yerine “alınması gerekli 28.293,66 TL karar ve ilam harcının davalı idareden tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine” cümlesinin yazılmasına, aynı şekilde vekalet ücretine ilişkin 5.bendinde bulunan 1.500,00 TL ibaresinin çıkartılmasına, yerine 29.967,80 TL ibaresinin yazılmasına şeklinde düzeltilerek onama kararı verildiği, Yargıtay ilamı doğrultusunda düzeltilen vekalet ücreti nedeniyle icra müdürlüğünce davacı adına çıkan muhtıra üzerine davacı tarafça 12/11/2018 tarihinde 28.397,80 TL ödemede bulunduğu görülmüştür.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … İşletme Kooperatifi tarafından taşınmazına kamulaştırmasız el atılarak trafo yapılması nedeniyle zararın tazmini talebiyle … … A.Ş. aleyhine açılan davada, davanın … Genel Müdürlüğüne ihbar edildiği, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının kesinleşen karar nedeniyle icra dosyasına 12/11/2018 tarihinde 28.497,80 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelindiğinde; rücu talebine konu Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/446 Esas 2015/125 Karar sayılı dosyasının davacısı … İşlet. Koop. tarafından…aleyhine maliki olduğu taşınmaza 1980’lı yıllarda trafo binası inşa edilerek kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine yönelik dava açılmıştır. Davacı … ile davalı … arasındaki İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmıştır. Rücuya dayanak dava İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalanmasından sonra açılmış ise de, davaya konu trafo inşaası davalı … Genel Müdürlüğünün 27/02/2020 tarihli yazısında açıkça belirtildiği üzere 1980’lı yıllarda olup, İHDS’nin imzalandığı tarihten öncedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden trafo inşaasına dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/446 Esas 2015/125 Karar dosyasındaki davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra takibi nedeniyle ödediği miktarı davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlık trafo inşaası olup, dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olduğundan, İHDS’nin 7.2 maddesi uyarınca davacının davalıya ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı yan rücuya dayanak davada sözleşmede yer alan ihbar yükümlülüğünü yerine getirmiş, … Genel Müdürlüğü rücuya dayanak davada ihbar olunan olarak yer almıştır. Bu durumda davacı İHDS hükümleri uyarınca ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğinden ödediği rücuya dayanak dava, icra takip giderlerini ve işlemiş faizi davalıdan talep edebilecektir.
Rücuya dayanak davada kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmazın tapu kayıtlarının iptaliyle kamulaştırmasız el atılan taşınmazın … adına tesciline karar verilmiş olup, bu karara istinaden davalı kurum kendi adına tapuya tescil ettirilmesi her zaman mümkün olmakla davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Somut olayda davacı icra dosyasına 12/11/2018 tarihinde 28.497,80 TL ödemiş olmakla ödeme tarihinden itibaren – taraflar tacir olduğundan- avans faizi talep edebileceği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının/davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 1.946,68 TL harçtan peşin alınan 486,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.460,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.05/10/2022

Başkan Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.