Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1160 E. 2022/962 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1160 Esas 2022/962 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1160
KARAR NO : 2022/962

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2020
NUMARASI : 2018/461 Esas 2020/162 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki, menfi tespit ve alacak istemine ilişkin davaların yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ipoteğin fekki istemiyle açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, alacak davasının ve menfi tespit davasının kabulü ile senetlerin iptaline yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile aralarında, davalı şirketin Ankara İli Necatibey Şubesinin işletilmesi için 10.11.2014 tarihinde imzalanan süresiz acentelik sözleşmesi ve Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü Cari Hesap Sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini ve davalının tüm taleplerini karşıladığını, bu sözleşme kapsamında teslim ettiği senetlerin bedellerini vadelerinde davalıya ödediğini, sözleşmenin 28.03.2017 tarihinde tarafların karşılıklı anlaşması ile sonlandırıldığını; akabinde dava konusu edilen … plakalı aracın teslim tarihinin geçmesine rağmen herhangi bir devir işlemi gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin, davalıya tekrar başvuruda bulunduğunu, KDV bedelinin ödenmesi halinde devir işleminin gerçekleştirileceğinin kendisine bildirildiğini, müvekkili davalının bu beyanı üzerine dava konusu … plakalı aracın KDV bedeli olarak kendisine bildirilen 8.999,00.-TL.’yi 29.09.2017 tarihinde davalının banka hesabına ödediği halde aracın mülkiyetinin devredilmemesi üzerine müvekkilinin bu aracın 12.10.2017 tarihinde davalının grup şirketlerinden olan … İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ne devredilmiş olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin 05.02.2018 tarihinde davalıya tebliğ olunan ihtarname ile Ankara 18. Noterliğinin 01.02.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek, … plakalı araç için davalıya ödediği araç bedelinin KDV’ sinin ödenmesini, davalı elinde bedelsiz kalan senetlerin iadesini taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkini talep ettiği halde ödenen paraları ve verilen senetler iade edilmediği gibi ipoteğin de kaldırılmadığını ileri sürerek müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili adına kayıtlı taşınmazdaki 3. kat 8 nolu bağımsız bölüm üzerine 26.11,2015 tarih ve … yevmiye sayılı resmi senet ile davalı lehine tesis edilmiş olan 150.000.-TL bedelli ipoteğin fekkine, davalının elinde bedelsiz kaldığı iddia edilen 15.04.2017 vadeli 750-Euro bedelli, 15.05.2017 vadeli 750-Euro bedelli, 15.06.2017 vadeli 750-Euro bedelli, 15.07.2017 vadeli 750-Euro bedelli, 15.08.2017 vadeli 800-Euro bedelli, 15.09.2017 vadeli 800-Euro bedelli, 15.10.2017 vadeli 800-Euro bedelli, 15.11.2017 vadeli 800-Euro bedelli senetlerin iptali ile müvekkiline iadesine, davalı tarafından mülkiyetinin müvekkiline devredileceği vaad edilen … plakalı araç için müvekkili tarafından davalıya ödenen 14.476.00 Euro’nun ve 8.999.- TL KDV bedelinin, I Şubat 2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ( Euro alacağına Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı Türk Lirası alacağına avans faizi uygulanmak üzere) ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın … Plakalı aracın devrini talep etmek yerine; ödediği bedelleri Euro para birimi üzerinden talep etmesinin taraflar arasındaki acentelik sözleşmesine aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü’nün 4. Maddesinde; “4-1. Acentenin Yükümlülükleri” başlıklı maddesinin h. fıkrası gereği taraflar arasındaki imzalanan acentelik sözleşmesi uyarınca önceliğin araç devri olduğunu, araç devri süresinin ise aynı Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü 4. Maddesi uyarınca; ilgili araç ile ilgili finansal kiralama süresinin sonu, bedellerin tamamının ödenmesi ve MNG Kargo’nun mülkiyeti kazanmasını takip eden bir aylık süre olarak kararlaştırıldığını; somut olayda söz konusu sürenin geçmediğini, davaya konu … Plakalı aracın finansal kiralama sözleşmesinin ve ödemelerin 2017/Kasım ayında sona erdiğini, finansal kiralama sözleşmesinin sona ermesini müteakiben ilgili aracın devrinin, finansal kiralama sözleşmesinin tarafı ve … Holding bünyesindeki şirketlerden biri olan … İnşaat Ve Ticaret A.Ş.’ye devredildiğini, araç henüz müvekkili şirkete devredilmediğinden acentelik sözleşmesi kapsamında kararlaştırılan bir aylık devir süresinin de henüz başlamadığını; bu nedenle; taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesi ve ekleri uyarınca davacı tarafın bedel iadesi talebinin haksız olduğunu, ilgili talebin araç devri şeklinde olması gerektiğini, dava konusu … plakalı … model … marka kamyonetin davacı tarafın talebi halinde kendisine ivedilikle devredilebileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; bedel iadesi talebinin bir an için yerinde olduğu düşünülse dahi; davacı tarafın dava dilekçesinde araç bedeli olarak fahiş ve haksız bir şekilde 14.476,00 Euro talep ettiğini, davacının kendi dava dilekçesinde de beyan ettiği üzere ilgili araç için müvekkili şirkete ödemiş olduğu %I8 KDV tutarı 8.898,94 TL olduğunu; bu durumda araç bedelinin ve davacı tarafça ilgili araç için fiilen ödenmiş olan bedelin 49.438,56 TL (8.898,94 /18* 100) olduğunu; davacının davaya konu araç için bedel iadesi talebinin taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesi ve Eklerine aykırı olması nedeni ile öncelikle bu talebin reddi gerektiğini, davacı tarafın ancak araç devri talebinde bulunabileceğini, talep etmesi halinde de ilgili aracın kendisine devredilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesi uyarınca açılmış menfi tespit, ipoteğin fekki ve alacak istemiyle açılan davada, davalı vekilinin dilekçeleri kapsamı ile ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında; dava açıldıktan sonra taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin davalı tarafından kaldırıldığını, söz konusu senetlerin ise fiili imkansızlık nedeni ile bulunamamaları sebebiyle davacıya teslim edilemediğini, bulunduğunda davacı tarafa teslim edileceğini bildirdiği anlaşılmış olmakla, bu durumda yargılama konusu olan ipoteğin fekki ile davalı elinde bedelsiz kaldığı bildirilen 15/04/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli, 15/05/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli, 15/06/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli, 15/07/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli, 15/08/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli, 15/09/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli, 15/10/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli, 15/11/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli senetler yönünden taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, bu senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının da davalı tarafça kabul edilmiş olduğu açıkça anlaşılmaktadır. O halde taraflar arasında davalı tarafından mülkiyeti davacıya devredileceği vaadedilen … plakalı araç için davacı tarafından davalıya ödenen 14.476 Euro ve 8.999,00 TL KDV bedeli yönünden uyuşmazlığın sürdüğü, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 28/03/2017 tarihinde karşılıklı anlaşma ile sonlandırılarak bu tarihte devir teslim tutanaklarının karşılıklı olarak imzalandığı, bu devir teslim tutanakları kapsamına göre o tarihte davacının davalıdan 6.000,18 TL alacaklı olduğu, bu tutarı davalı … Şirketinin davadan önce 20/11/2017 tarihinde davacı hesabına yatırdığı, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi ek-2’de demirbaşlar için davacı tarafından 3.559,00 Euro peşin ödeme yapıldığı, geriye kalan 25.395,00 Euro katkı payı ödemesi için 36 adet senetle ödeme yapılmasının kararlaştırıldığı, davacının 15/12/2014-15/03/2017 tarihleri arasındaki 19.195,00 Euroluk senetleri ödediği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, öte yandan incelenen tarafların defter ve kayıtları kapsamına göre bu senetler karşılığı davacının davalıya 62.435,35 TL ödeme yapmış olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, sözleşmenin 28/03/2017 tarihinde sonlandırılması dikkate alındığında bu tarihten sonraki yargılama konusu olan senetler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının açık olduğu, bu hususta davalı tarafın da herhangi bir itirazının bulunmadığı, sözleşmenin sona ermesinden sonra yine sözleşme konusu olan araçların devir alınmak istenmesi üzerine davacı tarafından davalıya mail gönderildiği, taraflar arasındaki 10/11/2014 tarihli acentelik sözleşmesine bağlı ek protokolün 4.maddesi hükümleri uyarınca finansal kiralama ile davalı tarafından alınan aracın kiralama sözleşmesinin sona erdiği zaman tüm ödemelerini gerçekleştiren davacıya devredilmesi gerektiği halde 12/10/2017 tarihinde dava dışı … firmasına devredildiği, bu tarihten sonra da iki defa davacının ihtar göndermesine karşın yargılama konusu olan ve davalı tarafından talep edilen bedeli ve KDV’si ödenmiş olan … plakalı aracın dava tarihi olan 20/06/2018 tarihine kadar devrinin davacıya yapılmadığı tüm dosya kapsamı ve tarafların defter ve kayıtları kapsamından açıkça anlaşıldığı gerekçesiyle bedelsiz kalan senetlerin iptaline, konusuz kalan ipoteğin fekki talebi yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, araç bedeli ve KDV bedeli ödenmesine karşın devri yapılmayan araç yönünden ise 14.476,00 Euro araç bedeli ve 8.999,00 TL KDV bedelinin 05/02/2018 tarihinden geçerli olmak üzere işleyecek, Euro alacağına devlet bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile Türk Lirası alacağının avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … plakalı araç bedelinin iadesi kararının acentelik sözleşmesi ek protokol hükümlerine aykırı olduğunu, davacının kendi isteği ile acenteliği bıraktığı 28.03.2017 tarihine kadar yaptığı toplam 62.435,35 TL ödeme içinde araçlar için yaptığı ödemenin tamamıyla acentelik sözleşmesi ek prokolü 4/j maddesi uyarınca kira bedeli olarak kabul edileceğini, davacının bu hüküm doğrultusunda müvekkili şirketi dosyadaki ibraname ile ibra ettiğini, davacının … plakalı araç için ödemesi gereken tutarın tamamını ödemeden 25.12.2017 tarihli ihtarı ile aracın devrini talep ettiğini, Ek protokol, cari hesap vb. Sözleşmelerle … plakalı araç için öngörülen gerekli ödemelerin tamamını yapmadan, zira bakiye ödemenin 18.01.2018 tarihinde yapıldığının dosya kapsamı ile sabit olduğunu, ek protokol ile öngörülen 1 aylık süre de dolmadan davacının kötü niyetli hareket ederek 01.02.2018 tarihinde davacının … yevmiye sayılı ihtar ile sözleşmeden döndüğünü ve 14.476,00 Euro + 8.999,00 TL bedelin iadesini talep ettiğini, davacının iade talebinin; ek protokol ile esasen kullanım (kira) bedeli olarak ödediğini, iade talep etmeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği ve sonrasında müvekkilini ibra ettiği halde ödemeleri döviz üzerinden faizi ile iade talep etmesinin açıkça hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, davacının yaklaşık 2,5 yıl … plakalı ticari aracı bila bedel kullanmış olduğu halde kira bedeli olarak TL üzerinden ödediği tutarları döviz cinsinden ve faizi ile birlikte iade alarak sebepsiz zenginleşmesine yol açacağından haksız, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı ve müvekkil şirketin haksız ödeme yapmasına yol açar nitelikte hukuka aykırı olduğunu, davacının iadesini talep ettiği 14.476 Euro, araç bedeli olmayıp, acentelik sözleşmesinin imzalandığı tarihte … plakalı aracın yatırım katkı payı olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasındaki sözleşmelerin tamamı fesih edildiğinden 14.476,00 Euro üzerinden yapılan herhangi bir işlemin de kalmadığını, sözleşmeler fesih edildikten sonra davacının araçları satın almak istemesi üzerine yeni bir satış sözleşmesi üzerinde anlaşma yapıldığını … plakalı araç için 28.839,17 TL + 5.191,05 TL KDV ile … plakalı araç için 49.438,57 TL + 8.999,00 TL KDV bedeli belirlendiğini ve satış işlemlerinin bu bedeller üzerinden yapıldığını, davacının, aracı devir almaktan imtina edemeyeceği ve satış bedelini iade isteyemeyeceğine dair savunmaları saklı kalmak kaydıyla davacının ancak; 6098 sayılı TBK’nın 125. Maddesi gereği sadece satış bedeli olarak ifa ettiği edimi isteyebileceğini, mümkün olan ilk aşamada mülkiyeti müvekkil üzerinde bulunan aracın devrinin gerçekleştirildiğini ve ön inceleme duruşmasına kadar ipotek fekki ile iadesi mümkün olmayan bonolar nedeniyle davacının borçlu olmadığı açık ve yazılı olarak mahkemeye bildirilmiş olduğundan konusuz kalan talepler ile ilgili olarak vekalet ücretinin 1/2 oranında belirlenmesi gerektiğini, ancak istinafa konu karar içeriğinden vekalet ücretlerinin nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını, ileri sürerek duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi sonunda açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, acentelik sözleşmesinden doğan ipoteğin fekki, menfi tespit ve alacak istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ipoteğin kaldırılması davasında karar verilmesine yer olmadığına, menfi tespit davasının ve alacak davasının kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davalı şirketin Ankara İli, Necatibey Şubesi’nin davacı tarafından işletilmesi için 10/11/2014 tarihinde Ankara ili Sıhhiye semtinde geçerli olmak üzere süresiz acentelik sözleşmesi imzalandığı ve işbu sözleşmenin 28/03/2017 tarihinde tarafların karşılıklı anlaşması ile sonlandırıldığı, sözleşme kapsamında teminat olarak alınan davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı şirket lehine 26.11.2015 tarihinde tesis edilen ipoteğin eldeki davanın açıldığı 20.06.2018 tarihinden sonra 12.10.2018 tarihinde davalı tarafından kaldırılması üzerine işbu ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı, uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; acentelik sözleşmesi kapsamında davalıya verilen toplam 6.200,00 Euro (15/04/2017-750 Euro, 15/05/2017-750 Euro, 15/06/2017-750 Euro, 15/07/2017-750 Euro, 15/08/2017-800 Euro, 15/09/2017-800 Euro, 15/10/2017-800 Euro, 15/11/2017-800 Euro) bedelli senetlerin iptali ile dava konusu … plakalı araç için davalı tarafa ödenen 14.476 Euro ve 8.999 TL KDV bedelinin faizleriyle birlikte davacıya iadesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, davacıya söz konusu bedelin Avro üzerinden mi yoksa TL üzerinden mi ödeneceği noktalarında toplanmaktadır.
Davalı vekilinin dilekçeleri kapsamı ile 11.04.2019 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında; dava açıldıktan sonra taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin davalı tarafından kaldırıldığını, söz konusu senetlerin ise fiili imkansızlık nedeni ile bulunamamaları sebebiyle davacıya teslim edilemediğini, bulunduğunda davacı tarafa teslim edileceğini bildirdiğine göre, yargılama konusu olan ipoteğin fekki ile davalı elinde bedelsiz kaldığı bildirilen 15/04/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli, 15/05/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli, 15/06/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli, 15/07/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli, 15/08/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli, 15/09/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli, 15/10/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli, 15/11/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli senetler yönünden taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, bu senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının da davalının kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından bedeli ödenen ve davalı tarafından mülkiyeti davacıya devredileceği vadedildiği halde devredilmeyen … plakalı aracı davalıya ödenen 14.476 Euro ve 8.999,00 TL KDV devir bedelinin iadesi koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yargılama sırasında usul ve yöntemine uygun olarak alınan 09.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının acentelik sözleşmesinde öngörülen … plakalı aracın vadesinde davacıya tesliminin gerçekleşmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Ayrıca, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında usul ve yöntemine uygun olarak davalı tarafın ticari defter ve kayırları incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden alınan 31/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı araçla ilgili davalı tarafından 14.476,00 Euro bedel belirlendiği ve sözleşme eklerinde bu tutarın belirtildiği, davacı tarafından bu tutarda dahil olan ödemelere ilişkin, davalıya Euro senetler verildiği ve ödemelerinin de, senet vadesinde (senet Euro tutarı x TL kur) hesabının yapılarak Euro senedin TL karşılığının davalı hesaplarına ödendiği, davacının 29.09.2017 tarihinde Araç KDV bedeli olarak da 8.899,00 TL’yi davalı hesaplarına yatırdığının tespit edildiği, bildirilmiştir.
Acentelik Sözteşmesinin “Demirbaş Temini ve Kullanımı” başlıklı 7. maddesinde “Acente söz konusu şubede bulunan tüm demirbaş. mefruşat vs.yi … kargo tarafından tespit edilecek piyasa bedellerini ek protokoldeki hükümler çerçevesinde … kargoya ödeyerek devralacak ve kullanacaktır.” Acentelik Sözleşmesi Ek Protokol “Araçların Acente Hizmetine Sunulması” başlıklı 4. maddesi uyarınca “… Kargo” kullanım ve zilyetliğinde bulunan … Plakalı araç ve … Plakalı … mark araç ile hizmet verecek olup; araçlara ait tüm giderler masraf tablosuna eklenmiştir. İşbu protokolün imzalanmasını ve Ekli “Cari Hesap Sözleşmesinde belirtilen peşinatın fiilen ödenmesi ve … Kargo ile Acente arasında düzenlenecek devir teslim tutanağının karşılıklı imzalanmasını takip eden 3 (üç) iş günü içerisinde “acente” hizmetine sunulacaktır. Araçların mülkiyet devirleri konusunda ise işbu protokolün imza tarihinde “… Kargo” mülkiyetinde bulunan araçların mülkiyet devirleri yukarıda ekli cari hesap sözleşmesinde belirtilen ödeme planındaki ödemelerin tamamının … Kargo’ya ödenmesini takip eden bir aylık süre içerisinde “acente” lehine gerçekleştirilecektir, iş bu protokolün imza tarihinde “… Kargo”nun finansal kiralama yoluyla zilyedliğinde bulundurduğu araçların mülkiyet devirleri ise; söz konusu araçlara ait finansal kiralama sürelerinin sona ermesi ve “… Kargo”nun mülkiyetini takip eden ve ekli cari hesap sözleşmesinde belirtilen ödeme planındaki ödemelerin tamamının … Kargo’ya ödenmesini takip eden bir aylık süre içerisinde yine “acente” lehine gerçekleştirilecektir. Mülkiyet devirleri gerçekleştirilene kadarki dönemde “acente” söz konusu araçlar için “… Kargo”nun “zilyed yardımcısı” olacaktır.” Acentelik Sözleşmesi Ek Protokol “Acentenin Yükümlülükleri” başlıklı m. 4.2/b uyarınca “… Kargo”, acentenin gerek sözleşme gerek cari hesap sözleşmesi ve gerekse protokol ile kendisine yüklenen tüm yükümlülükleri yerine getirmesi, ödemelerini tam ve zamanında yapması kaydıyla, halen mülkiyetinde olanların mülkiyetlerini 4. maddede belirtilen sürede, finansal kiralama sözleşmelerine konu olanların mülkiyetlerini ise yine 4. maddede belirtilen süre içerisinde “acente’ye devredecektir. Araçların mülkiyet devirleriyle ilgili tüm giderler istisnasız olarak “acente” tarafından karşılanacaktır. Bununla birlikte; “… Kargo’nun halen mülkiyetinde bulunan araçların mülkiyet devirleri, üzerindeki tüm takyidatlarla (rehin vs.) birlikte yapılacak olup, söz konusu takyidatlarla ilgili ödemeler ve bu takyidatların kaldırılması, münhasıran “… Kargo”nun sorumluluğunda olacaktır.” Bu çerçevede Ek Protokol Cari Hesap Sözleşmesi’nin Ek-2 belgesinde belirtildiği üzere, davacı acenteye teslim edilmesine karar verilen araçlardan … – … model araç için 8.444. Avro; dava konusu … – araç için 14.476,00 Avro Euro, Demirbaş (Bilgisayar. Mobilya) için 6.033 Avro olmak üzere toplam 28.953. Euro katkı payı belirlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan ve davalı tarafça sunulan “Taşıt Kira Sözleşmesi” fotokopisinden davalı ile dava dışt … İnşaat ve Ticaret AŞ arasında imzalanan sözleşme gereği dava konusu “…” plakalı aracın davalı tarafa kiralandığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca, dosya kapsamında yer alan davacı tarafından sunulan e-posta yazışmalarının içeriğinden; sözleşmenin 28.03.2017 tarihinde sonlandırılması ile birlikte, davacının söz konusu araçları devir almak istemesi için davalıya 28.03.2017 tarihinde attığı e-postaya davalı şirket çalışanı … tarafından e-posta yoluyla verilen yanıtta söz konusu araçların devri için 5.502 Euro ( 21.557,00 TL) ödeme yapılması durumunda araçların devir edilebileceği belirtilmiş, … plakalı aracın ödeme sonrası devir edilebileceği, … plakalı aracın ise leasingli olması nedeni ile devrinin 31.08.2017 tarihinden sonra yapılabileceği bildirilmiş, bunun üzerinden davacı tarafından 24.05.2017 tarihinde 5.502 Euro karşılığı belirtilen 21.557,00 TL’nin davalı hesaplarına ödendiği (dekont) tespit edilmiş, davalı tarafından yine 2 Haziran 2017 tarihli e-posta ile; dava konusu … plakalı aracın devir fiyatı 49.438,57 TL + %18 KDV (8.898,94 TL)olarak bildirilmesi üzerine … plakalı araçla ilgili 8.999,00 TL KDV bedelinin davacı tarafından 29.09.2017 tarihinde davalının hesaplarına yatırıldığı belirlenmiştir. Ne var ki davacı tarafından davalı şirkete keşide edilen ve davalıya sırasıyla 28.12.2017 tarihinde ve 05.02.2018 tarihinde tebliğ olunan Ankara 18. Noterliği’nin 25.12.2017 tarihli ve 01.02.2018 tarihli ihtarnamelerine rağmen davacıya davalı şirket çalışanı tarafından gönderilen e-postada aracın devri için bildirilen 31.08.2017 tarihi geçmiş olmasına ve aracın bildirilen KDV bedeli de ödenmiş olmasına rağmen araç davacıya devredilmemiş, dosyadaki araç ruhsat belgesi örneğinden uyuşmazlık konusu aracın 12.10.2017 tarihinde dava dışı … İnşaat ve Tic. AŞ ye devredildiği anlaşılmıştır. Şu halde yukarıda yer verilen Acentelik Sözleşmesi’ne Ek Protokolün 4. Maddesi ve işbu Protokolün Acentenin yükümlülüklerini düzenleyen 4.1. Hükmü ve yine Cari Hesap Sözleşmesinde “Acentenin ödeme yükümlülüğünü tamamlamasını takiben “Acentelik Sözleşmesi Ek Protokol” unda bahsedilen araçların mülkiyeti acenteye devredilecektir.” hükümleri uyarınca dava konusu … plakalı araçla ilgili davalı tarafından Ek Protokol Cari Hesap Sözleşmesi’nin Ek-2 belgesinde belirlenen 14.476,00 Euro bedelin davacı tarafından bu tutar karşılığı davalı tarafa verilen taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi ek-2’de dava konusu araç dahil tüm demirbaşlar için davacının ödemesi gereken katkı payı olarak belirlenen 28.953,00 Euro katkı payından davacı tarafından yapılan 3.559,00 Euro peşin ödemenin mahsubu ile kalan 25.395,00 Euro katkı payı ödemesi karşılığında alınan 36 adet senet bedelinden davacının 15/12/2014-15/03/2017 tarihleri arasında 19.195,00 Euro’luk kısmının TL karşılığı 62.435,35 TL ödediği tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen Dairemizce dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, objektif ve denetime elverişli raporuyla belirlendiği ve esasen dava konusu araç devir bedelinin davacı tarafından ödenmediği yönünde davalı tarafça herhangi bir itiraz da ileri sürülmediği gözetildiğinde davalı vekilinin araç devir bedelinin iadesinin istenemeyeceği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmediği gibi, dosya kapsamında yer alan söz konusu Ek Protokol Cari Hesap Sözleşmesi’nin Ek-2 belgesinde dava konusu aracın devir bedeli Avro üzerinden belirlendiği gibi taraflar arasında yapılan ve davalı tarafça inkar edilmeyen 02.06.2017 tarihli e-posta içeriğinde de dava konusu araç için devir bedelinin yine Avro üzerinden 5.200 Avro karşılığı 21.700 TL bildirilerek davacı tarafından bu miktarın yatırıldığı gözetildiğinde söz konusu Ek Protokol Cari Hesap Sözleşmesi’nin Ek-2 belgesinde dava konusu aracın davacıya devri için belirlenen 14.476,00 Avro üzerinden davanın kabulü ile bu miktarın davacıya iadesine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan, davalı vekili, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı hesaplandığını ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi kapsamında teminat olarak alınan davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı şirket lehine 26.11.2015 tarihinde tesis edilen ipoteğin eldeki davanın açıldığı 20.06.2018 tarihinden sonra 12.10.2018 tarihinde davalı tarafından kaldırılması üzerine işbu ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığına göre HMK’nın 326. Maddesi gereği dava açıldıktan sonra davalı dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırdığına göre davanın açılmasına davalı sebebiyet vermiş olmakla davalı yargılama giderlerinden bu bağlamda vekalet ücretinden de sorumlu olacaktır. Nitekim davanın konusuz kaldığı davalının da kabulündedir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. Maddesine göre davanın konusuz kalması somut olayda olduğu gibi ön inceleme tutanağının imzalandığı 11.04.2019 tarihinden önce dava konusu taşınmaz üzerindeki davalı lehine olan ipotek 12.10.2018 tarihinden önce kaldırıldığına göre taşınmazın ipotek bedeli 150.000,00 üzerinden belirlenene 18.200,00 TL nispi vekalet ücretinin yarısı olan 9.100,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Yine, dava konusu toplam 6.200 Avro bedelli (dava tarihindeki 1 Avro karşılığı 5.150 TL üzerinden toplam 34.193,00 TL) 8 adet senedin iptali ile davacıya iadesinin de talep edildiği işbu davada davalı şirket vekilince 11.04.2019 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında; söz konusu senetlerin ise fiili imkansızlık nedeni ile bulunamamaları sebebiyle davacıya teslim edilemediği, bulunduğunda davacı tarafa teslim edileceğini bildirdiğine göre, davacının bu senetler sebebiyle borçlu olmadığını kabul etmiş, dolayısıyla bu talep yönünden davacının dava dilekçesindeki talep sonucuna muvafakat etmiş olmakla, esasen HMK’nın 308. Maddesi uyarınca davayı kabul etmiş olmaktadır. İşbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı HMK’nın 312. Maddesi uyarınca menfi tespit davasında yargılama giderlerinden sorumlu tutulacaktır. Nitekim davalı şirket adına yetki belgesi ile 11.04.2019 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasına katılan Av. …’nın yetki belgesinin dayanağı olan ve Beyoğlu 41. Noterliği’nin 08.10.2018 tarihli 27.09.2018 tarihine kadar süreli vekaletnamede davayı kabule yetkili kılınan Av. …’ın işbu vekaletnamedeki yetkileri ile yetkili kılındığına göre davayı kabule yetkili olduğunun kabulü gerekmiştir. Bu noktada hemen belirtilmesi gerekir ki, dava konusu senetler bulunup davacıya iade edilmediğine göre dava konusuz kalmamıştır. Bu durumda mahkemece davalının bu istem yönünden davayı ön inceleme duruşmasında kabul ettiği, dolayısıyla AAÜT’nin 6. Maddesi gereği Tarife hükümlerine göre belirlenen 5.128,95 TL nispi vekalet ücretinin yarısı olan 2.564,48 TL’ye hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde tam vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca davacının araç devir bedeli olarak davalıya ödediği ve iadesini istediği ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan 14.476,00 Avro’nun TL karşılığı 79.835,14 TL ile 8.999,00 TL KDV toplamı =88.834,14 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. Maddesi gereği belirlenen nispi vekalet ücreti ise 12.348,44 TL’dir. Bu durumda yargılamada vekil ile temsil olunan davacının ipoteğin fekki istemiyle açmış olduğu davanın konusuz kalması sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. Maddesi gereği belirlenen 9.100 TL nispi, davacının 8 adet toplam 6.200 Avro bedelli senetlerin iptali ile kendisine iadesi istemiyle açmış olduğu davada davalı vekili tarafından HMK’nın 308. Maddesi uyarınca bu yöndeki istemin kabul edildiğinin kabulü ile yine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. Maddesi gereği hesaplanan 2.564,48 TL nispi ve alacak davasında hüküm altına alınan 14.476,00 Avro’nun TL karşılığı 79.835,14 TL ile 8.999,00 TL KDV toplamı =88.834,14 TL üzerinden hesaplanan 12.348,44 TL nispi vekalet ücreti olmak üzere toplam 24.012,92 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince hükmün 5 no2lu fıkrasında nasıl ve ne şekilde hesaplandığı anlaşılamayan ve açıklanmayan 27.562,10 TL ye hükmedilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki istinaf sebeplerinin esastan reddine, ilk derece mahkemesince davada hüküm altına alınan vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunun kısmen, dava konusu senetlerin iptali ile davacıya iadesi istemiyle açılan menfi tespit davasında ilk derece mahkemesince kurulan hükmün ve ipoteğin kaldırılması, menfi tespit ve alacak istemleriyle açılan davada belirlenen karar harcına ilişkin hükmün, harcın kamu düzeninden sayıldığı dolayısıyla aleyhe hüküm kurma yasağı kapsamı dışında kaldığı gözetilerek HMK’nın 355. Maddesi gereği kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme ile kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen karar vekalet ücreti ve HMK’nın 355. Maddesi uyarınca menfi tespit davasında kurulan hüküm ile ve davada hüküm altına alınan harç yönünden kabulü ile HMK’nın 308. Maddesi gereği davalının kabulü ile dava konusu senetlerin davacı yönünden iptaline, ipoteğin kaldırılması ve senetlerin iptali istemleriyle açılan davada karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. Maddesi gereği belirlenen; ipoteğin fekki davasında 9.100,00 TL nispi, senetlerin iptali istemiyle açılan menfi tespit davasında 2.564,48 TL ve araç devir bedelinin ve KDV’sinin iadesi istemiyle açılan alacak davasında Tarife’nin 13/1 maddesi uyarınca 12.348,44 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca kamu düzeninden sayılan ve aleyhe hüküm kurma yasağının istisnası olarak kabul edilen hüküm altına alınan harç yönünden davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin öteki istinaf sebeplerinin esastan reddine, istinaf başvurusunun davada hüküm altına alınan vekalet ücreti ile dava konusu senetlerin iptali istemiyle açılan menfi tespit davasında kurulan hüküm ve menfi tespit, alacak ve ipoteğin kaldırılması istemleriyle açılan davada hüküm altına alınan karar harcı yönünden HMK’nın 355. Maddesindeki kamu düzenine aykırılık sebebiyle KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.02.2020 tarihli ve 2018/461 Esas-2020/162 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
B)1-Yargılama sırasında konusuz kaldığı anlaşılan 150.000,00 TL bedelli ipoteğin fekki talebi yönünden ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Senetlerden borçlu olmadığının tespiti davasının HMK’nın 308. maddesi uyarınca DAVALININ KABULÜ NEDENİYLE KABULÜNE; davalının elinde bulunan ve bedelsiz kaldığı anlaşılan,
15/04/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli,
15/05/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli,
15/06/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli,
15/07/2017 vadeli, 750,00 Euro bedelli,
15/08/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli,
15/09/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli,
15/10/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli,
15/11/2017 vadeli, 800,00 Euro bedelli, senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-Alacak davasının kabulü ile, 14.476,00 Euro araç bedeli ve 8.999,00 TL KDV bedelinin 05/02/2018 tarihinden geçerli olmak üzere işleyecek, Euro alacağına devlet bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile Türk Lirası alacağının avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri uyarınca; Konusuz kalan ipoteğin fekki sebebiyle alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının başlangıçta alınan 2.561,63 TL’den mahsubu ile fazla alınan 2.480,93 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesi gereği menfi tespit davasında alınması gereken 1/3 nispi karar harcı 778,57 TL’den başlangıçta alınan 583,93 TL’nin mahsubu ile bakiye 194,64 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Alacak davasında ise karar tarihinde yürürlükte bulunan Tarife hükümleri uyarınca alınması gereken 6.068,26 TL nispi karar harcından başlangıçta alınan 1.517,10 TL’nin ilk celsede kabulü ile sebebiyle alınması gereken 4.551,16 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Yargılamada vekil ile temsil olunan davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin;
a)İpoteğin kaldırılması davası konusuz kaldığından Tarife’nin 6. Maddesi gereği belirlenen 9.100,00 TL nispi;
b) Dava konusu senetlerin iptali istemiyle açılan menfi tespit davasında ön inceleme duruşmasında dava kabul edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. Maddesi gereği belirlenen 2.564,48 TL nispi,
c) Alacak davasında Tarife’nin 13/1. maddesi uyarınca hesaplanan 12.348,44 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 6.447,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 2.101,00 TL nispi ve 54,40 TL maktu istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvurma harcı ile 45,50 TL posta gideri toplamı olan 194,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.