Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1146 E. 2022/1185 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1146 Esas 2022/1185 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1146
KARAR NO : 2022/1185

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2018/859 Esas 2020/379 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davanın kısmen kabulü yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını, 2 taksit ödedikten sonra kredinin tamamının ödenerek kapatıldığını, müvekkilinden komisyon, masraf kesintisi adı altında ipotek tesis ücreti, ekspertiz ücreti, erken kapama komisyonu, ticari emtia finansman ücreti, prim tahsilatı gibi kalemlerle kesinti yapıldığını, müvekkilinden alınan ücretlerin iade edilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL’nin talep tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini 24.881,87 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olduğunu, komisyon almasının hukuka uygun bulunduğunu, davalının ipotek tesis bedeli ödemeyi kabul ettiğini, zorunlu masraf olduğundan kesilen miktarların iade edilemeyeceğini, tahsil edilen ekspertiz ücretinin üçüncü kişiye ödendiğini, davalının erken kapama komisyon bedelini bilerek ve çekincesiz olarak ödemeyi kabul ettiğini, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacıdan fazla 14.536,19 TL kesinti yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 14.536,19 TL’nin 18/09/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; erken ödeme halinde kalan taksitler yönünden indirim yapılması zorunluluğu bulunmadığını, bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu, dava konusu kredinin ticari nitelikte bulunduğunu, kredi sözleşmesi hükümlerinin incelenmediğini, emsal banka uygulamalarının araştırılmadığını, bilirkişi ek raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; bireysel finansman desteği sözleşmesi kapsamında banka tarafından alınan ipotek tesis ücreti, ekspertiz ücreti, erken kapama komisyonu, ticari emtia finansman ücreti, prim tahsilatı gibi kalemlerden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava Ankara 7. Tüketici Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemece yapılan yargılama sonunda 2015/1170 Esas 2017/324 Karar sayılı karar ile asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine dosya Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş, anılan mahkemece 2017/392 Esas 2017/970 Karar sayılı karar ile Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, mahkemeler arasında oluşan görev uyuşmazlığı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1501 Esas 2018/1283 Karar sayılı kararıyla Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir.
Proje geri ödeme planı formu, erken kapamaya ilişkin dekont, davacının banka hesap ekstresi, bireysel finansman desteği sözleşmesi, ekspertiz ücreti, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 05/02/2016 tarihli kök, 31/01/2017 tarihli ek rapor, yeni bankacı bilirkişiden alınan 01/11/2019 tarihli kök, 13/02/2020 tarihli ek rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Yargılama aşamasında alınan birinci bilirkişi kök raporunda, erken ödeme sırasında fazla alınan 24.881,87 TL’nin davacıya iadesi gerektiği tespit edilmiş, ek raporda ise, davalının sunduğu dekonta göre erken kapama sırasında alınan 22.171,87 TL’nin 5.567,65 TL’sinin BSMV, 17.002,96 TL’sinin KKDF olup, yasal zorunluluk kapsamında tahsil edilen vergi olduğundan davacıya iadesinin yasaya aykırı olduğu, davacıya belgesi sunulmayan 190,00 TL eksper bedeli, 2.520,00 TL bireysel ticari emtia finansmanı komisyonu olmak üzere toplam 2.710,00 TL’nin iadesi gerektiği yönünde kanaat bildirilmiştir.
Alınan ikinci bilirkişi kök raporunda, davacıdan 550,00 TL eksper ücreti tahsil edildiği, 360,00 TL’nin ekspere ödendiği, davacıdan 190,00 TL fazla tahsilat yapıldığı, ipotek tesis ücretinin tamamının işlem yapan avukata ödendiği, erken kapama aşamasında kredinin normal süresinde kapanması durumunda tahakkuk edecek tüm kar payı ve bu kar payının KKDF ve BSMV’sinin hesaplanarak kredi borcunun üstüne ilave edildiği, akabinde banka kredinin kullanıldığı süreye göre tahakkuk ettirdiği kar payının 110.851,81 TL’lik kısmını iskonto ettiği, müşterinin hesabına iadesini gerçekleştirdiği, iskontoya tekabül eden KKDF ve BSMV’yi de hesaba iade etmesi gerektiği, bankanın davacının hesabına borç kaydettiği KKDF ve BSMV’nin tamamını vergi dairesine ödediğini ispatlamadığı, iskonto edilen kar payına tekabül eden 16.627,77 TL KKDF, 5.542,59 TL BSMV olmak üzere 22.170,36 TL kesintinin yasal olmadığı, 1.886,90 TL sigorta priminin sigorta süresinin kalan vadesine göre hesaplanacak miktarın iadesinin de istenebileceği tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin anılan kök rapora itirazı üzerine alınan ek raporda ise, davacıdan toplam 490.635,68 TL tahsil edilerek hesabın kapatılması gerekirken 505.171,87 TL tahsilat yapıldığı, davalı kar payı ile kar payına bağlı BSMV ve KKDF olmak üzere toplam 14.536,19 TL fazla tahsilat yapıldığı, hayat sigortası priminin kapama tarihinden sonrasına isabet eden 1.453,34 TL’nin davacıya iade edildiği, ekspertiz ücretinin KDV ve harçlar hesaplandığında iade edilecek kısmının bulunmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davalı banka ile davacı arasında 30/03/2015 tarihinde bireysel finansman desteği sözleşmesi imzalandığı dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında 30/03/2015 tarihinde davacıya davalı banka tarafından 480.000,00 TL kredi kullandırıldığı, kredinin 25 taksit halinde toplam 624.543,68 TL olarak ödeneceğinin ödeme planına bağlandığı, davacının 22/06/2015 tarihinde 505.171,87 TL ödeyerek kredi borcunu erken kapattığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, erken kapama sırasında davalı bankanın davacıdan ipotek tesis ücreti, ekspertiz ücreti, erken kapama komisyonu, ticari emtia finansman ücreti, prim tahsilatı gibi kalemlerle kesinti yapıp yapmadığı, yapmış ise miktarı, yapılan kesinti var ise davacının davalıdan bu bedeli talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazı hüküm altına alınan erken kapama nedeniyle fazla tahsil edilen kar payı ile kar payına bağlı BSMV, KKDF miktarına yöneliktir.
Yargılama aşamasında alınan ikinci bilirkişi ek raporunda erken kapama tarihi itibarıyla davalı bankanın davacıdan talep edebileceği kar payı, KKDF ve BSMV miktarları gözetilerek davacının ödemesi gerektiği toplam kredi miktarı 490.635,68 TL olarak tespit edilmiştir. Davacı tarafından ise yapılan ödeme miktarı 505.171,87 TL’dir. Taraflar arasında akdedilen kredi ticari kredi niteliğinde ise de, davalı banka davacıdan haksız kesinti yapamayacaktır.
Hal böyle olunca, mahkemece ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli ikinci bilirkişi ek raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı vekilinin istinaf itirazlarının kamu düzenine aykırılık yönünden incelenmesine gelindiğinde; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildikten sonra alınması gereken karar ilam harcı doğru olarak hesaplanmış ise de, harç miktarının davanın kabul ve reddi oranı doğrultusunda oranlaması yapılarak davacı ve davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına yönelik hüküm kurulmuştur.
Mahkeme harcının doğru kişiden alınması gerekir. Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan karar ilam harcının, hüküm altına alınan miktar yönünden davada haksız çıktığı anlaşılan davalıdan tahsili gerekir.
Harç kamu alacağı niteliğinde olup, harcın gerçek sorumlu üzerinde bırakılması gerekir. Anılan husus ise, kamu düzenine ilişkin olup, harcın gerçek sorumlu üzerinde bırakılmamış olması kamu düzenine aykırılık teşkil edeceğinden her aşamada re’sen gözetilmelidir.
Bu durumda, mahkemece doğru olarak hesaplanan karar ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına karar verilmesi gerekirken davanın kabulü ve reddi oranında oranlama yapılarak karar ilam harcının bu oranlar doğrultusunda taraflardan ayrı ayrı tahsili yönünde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355.maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulüne, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine, ilk derece mahkemesi kararının kamu düzenine aykırılık gözetilerek kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KISMEN KABULÜNE,
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/07/2020 tarih 2018/859 Esas 2020/379 Karar sayılı kararının kamu düzenine aykırılık gözetilerek KALDIRILMASINA, sair istinaf itirazlarının reddine,
2-Davanın KISMEN KABULÜNE, 14.536,19 TL’nin 18/09/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 992,96 TL karar ilam harcının ve 80,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti 500,00 TL, posta ve tebligat masrafı 428,50 TL olmak üzere toplam 928,50 TLyargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 608,72 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 150,00 TL, posta-tebligat ücreti 37,00 TL olmak üzere toplam 187,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 64,38 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333. gereği yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davalı tarafından yatırılan 248,24 TL nispi istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek davalı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy çokluğu ile karar verildi. 06/10/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …
(Karşı Oy)

KARŞI OY

Sayın heyetle görüş farklılığı esasen ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan karar harcının tarafların davada haklılık oranı gözetilerek taraflara paylaştırılmak suretiyle alınmasının istinafa başvuran davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 355. Maddesi gereği kamu düzenine aykırılık kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususundan kaynaklanmaktadır.
Bilindiği üzere HMK’nın 323/1-a bendi gereği yargılama gideri olarak öngörülen başvuru ve karar harcı, eldeki davada olduğu gibi davanın kısmen kabul edildiği hallerde, yargılama sırasında yapılan yargılamayı tamamlamaya yönelik bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere ücretleri, keşif gibi yargılama giderlerinde olduğu üzere davada tarafların haklılık oranına göre paylaştırılmayıp, davada kısmen kabul edilen miktar üzerinden nispi olarak hesaplanarak davayı kaybeden taraftan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine şeklinde hüküm altına alınması gerekir. Ne var ki, somut olayda ilk derece mahkemesince, davada kabul edilen tutar üzerinden nispi belirlenen karar harcının davalıdan tahsili şeklinde hüküm kurulmayıp davacı ve davalı tarafın davadaki haklılık oranları gözetilerek paylaştırma yapılmak suretiyle hüküm kurulması yoluna gidilmiştir. Kuşkusuz harç kamu düzenine ilişkin olup aleyhe hüküm kurma yasağının da istisnalarındandır. Somut olayda ise istinafa aleyhine bakiye karar harcına hükmedilen davacı taraf başvurmamış, sadece davalı taraf başvurmuştur. Hüküm altına alınan bakiye nispi karar harcı eksik hesaplanmadığı, daha açık bir anlatımla bakiye karar harcının ödendiği genel hazinenin bir kaybı bulunmadığı ve davacı tarafın da istinafa başvurmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. Maddesi gereği esastan reddine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan davalı tarafın istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gerekçesiyle kabulüyle ilk derece mahkemesince bakiye karar harcına ilişkin hükmün kaldırılmasına dair sayın çoğunluğun yukarıda yazılı şekildeki kararına katılmıyorum.06/10/2021

Üye-…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.