Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1139 E. 2022/1680 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1139 Esas 2022/1680 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1139
KARAR NO : 2022/1680

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2020
NUMARASI : 2017/217 Esas 2020/198 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunduğunu, dava konusu aracın 30.06.2016 tarihinde seyir halindeyken devrilerek tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaskolu araçta hasar oluştuğunu, kazanın davalı kasko sigorta şirketine 01.07.2016 tarihinde ihbar edildiğini, araç sürücüsünün kaza sonrası durumu davacı şirket yetkililerine haber vermesi üzerine araçta taşınan betonun donarak daha büyük hasara neden olmasını önlemek amacıyla mikserin kamyondan ayrıldığını, sigorta eksperi tarafından dava konusu araç hasarının iskontolu olarak 33.238,60 TL olarak hesaplanmış olunduğunu, ancak davacıya iskontoların uygulanmayarak onarım bedelinin davacıya iskontosuz olarak faturalandırılarak davacı tarafından bedelinin ödendiğini, davacıya ait hasar toplamının kurtarıcı ve KDV dahil 49.221,80 TL olduğunu, davalı tarafından hasarın poliçe kapsamında olmadığı belirtilerek davacıya hasar ödemesinin yapılmadığını, ödeme yapılmamasının gerekçesi olarak ise aracın Rent a Car olarak kullanıldığının ileri sürüldüğü oysa dava konusu aracın Rent a Car olarak kullanılmadığını, zira bu hususta davalının iddiasını da somut olarak kanıtlayamadığını, ayrıca Kasko Poliçesi Genel Şartları içinde aracın Rent a Car olması halinde hasarın teminat dışı olduğu hususunda bir düzenlemenin de bulunmadığını, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ait araçta oluşan 49.221,80 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini dava ve talep edilmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalı şirketinin kazadan sonra bir araştırma yaptırmış olduğu 24.08.2017 tarihli araştırma raporunda sigortalı aracın kiralık olduğunun anlaşıldığını, zira bu hususta kira sözleşmesinin de temin edildiğini, öte yandan Büyüklü Jandarma Karakolundan edinilen bilgiye göre, sigortalı araç plakasına ilişkin bir kaza kaydının bulunmadığını, daha sonraki günlerde araç sahibinin talebiyle mahalle sakinleriyle görüşülerek olay yerinde basit bir tutanağın tutulmuş olduğunun öğrenildiğini, kira sözleşmesi uyarınca dava konusu aracın kiralık olarak kullanıldığı tespit edilmiş olunmakla, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın davacı şirket tarafından ödenmemiş olunduğunu, dava konusu aracın Rent a Car olarak kullanılması durumunda temin dışı olduğu hususunun Kasko Sigorta Poliçesinin 4.7.maddesiyle hüküm altına alınmış olmakla, davacıya bu anlamda herhangi bir hasar ödemesi yapılmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından talep edilen hasar tutarının fahiş olduğunu, zira araçta tespit edilen hasar tutarının 33.238,60 TL olunduğunu, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tüm dosya kapsamı ve bilirkişi …’den alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kazanın kira sözleşmesi içerisinde meydana geldiği anlaşıldığından davacının davalı sigorta şirketinden poliçe kapsamında tazminat talep hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Kasko poliçesi genel şartlarına aykırı özel şart konulamayacağını,
Davalı yanın dürüstlük kuralına aykırı davranarak kiralık yerine Rent a Car denilmek suretiyle müvekkilinin yanıltıldığını,
Kaldı ki davaya konu aracın mikser kamyonu olması nedeniyle kiralık olarak verilmesinin tabi olduğunu, kamyonun amacı dışında kullanılmadığını,
Bilgilendirme formunun müvekkili şirket ile görüşülerek imzasının alınmadığını, özel şartı kabul anlamına gelmemekle birlikte kamyonun kiralık olarak verildiğinin kabulü halinde dahi Yargıtay içtihatlarına göre proporsiyon indirimi yapılarak davanın kabulü gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
14/06/2016 tarihli Beton Pompası ve Trans Mikser Kira Sözleşmesi’nin incelenmesinde; kiraya verenin …. Şti., kiracısının … A.Ş. olup, … plakalı aracın 14/06/2016 tarih ile 31/12/2016 tarihi arasında kiraya verildiği görülmüştür.
… alınan bilirkişi raporda özetle; tek taraflı olarak meydana gelen kazanın oluşumunda sürücü …’in 2918 sayılı KTK’nun 47/d ve 52/b maddeleri kural ihlallerini işlemekle (aracın yük, teknik özelliği, yol, hava ve trafik durumuna uygun şekilde) %100 oranında kusurlu olduğu, 09/11/2016 tarihli Kasko Ekspertiz Raporunda hasarlı parçaların onarım ve işçilik bedellerinin toplam tutarının 39.221,54 TL olarak tespit edildiğini, kazanın oluşumu, kazalı aracın fotoğrafları, araç hasar giderinin faturaları değerlendirildiğinde 4 yıllık ticari araç olan dava konusu aracın yedek parça ve işçilik dahil 45.918,13 TL olacağı belirtilmiştir.
Genişletilmiş Kasko … Poliçesinin Sigorta Teminatına ilişkin Özel Belirlemeler başlıklı 4.7.maddesinde; “Sigortalı aracın, sigorta süresince hiçbir şekilde rent-a-car amaçla kullanılmayacağı taraflarca kararlaştırılmıştır. Rent-a-car amaçlı kullanım esnasında meydana gelen tüm hasarlar teminat dışıdır. Modifiyeli araçlar, işbu sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olup, bu sigorta poliçesi, sigorta ettiren/sıgortalının, poliçe konusu aracın modifiyeli olmadığını beyan etmesi üzerine tanzim edilmiştir. Sigortalı aracın modifiyeli olması ya da sonradan modifiye yapılması durumunda, sigorta şirketinin, luşacak hasarlardan herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olaya gelince, kasko sigorta poliçesi kapsamında … plakalı aracın yapmış olduğu kaza gereğince araçtaki hasar bedelinin tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmıştır. Dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere davacıya ait aracın Genişletilmiş Kasko … ile 06/10/2015 – 06/10/2016 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi nezdinde poliçesinin bulunduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre …’in tek taraflı yapmış olduğu kaza sonucu … plakalı araçta ki hasarın 45.918,13 TL olduğu anlaşılmış ise de, dosya kapsamına göre dava konusu aracın 14/06/2016-31/12/2016 tarihleri arasında dava dışı şirkete kiraya verildiği, kazanın da bu tarihler arasında meydana geldiği, taraflar arasında imzalanan poliçenin 4.7.maddesinde açıkça aracın Rent a Car amacıyla kullanıldığı esnada meydana gelen hasarın teminat dışı kalacağının düzenlenmiş olduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, taraflar arasında imzalanan kasko poliçesinin 4.7.maddesinde, açıkça özel şart olarak Rent a Car amacıyla kullanılması halinde hasarın poliçe teminatı dışında kalacağı hususunun düzenlendiği, poliçede genel şartlara aykırı olmayacak şekilde özel şart konulmasına engel olmadığı gibi, her iki tarafında tacir olduğu, aracın Rent a Car olarak kullanılması durumun genel anlamıyla kira ilişkisine dayalı olduğunun bilinmediğine yönelik davacı yanın iddiasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca 6102 Sayılı TTK’nun “Aydınlatma Yükümlülüğü” başlıklı 1423.maddesinin 2.fıkrasında, aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde sigorta ettirenin sözleşmenin yapılmasına 14 gün içinde itiraz etmemişse sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış sayılacağı yönündeki düzenleme gözetildiğinde davacı yanın kendisinin bilgilendirilmediği yönündeki istinaf başvurusuna da itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi .21/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.