Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1077 E. 2022/706 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2019
NUMARASI …
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan müvekkili şirkete ait … mikserinin 19.06.2017 günü dava dışı sürücünün sevk ve idaresinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle ile oluşan maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta toplam 100.000,00TL civarında zarar oluştuğunu, sigorta primlerinin kredi kartı ile ödemesi yapılan kasko sigorta poliçesi ile güvence altına alınan araç zararlarının sigortalayan davalı tarafından karşılaması gerektiğini, primlerin ödenmediği kabul edilecek olsa dahi TTK’nın 1434/2. Maddesi gereği davalı sigorta şirketinin sözleşmeden cayma hakkını kullanmadığını, bu durumda davalının sorumluluğunun devam ettiğini ileri sürerek, belirsiz alacak davası olarak açılan bu davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL’nin 04.07.2017 tarihinden itibaren işleyen ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı 21.11.2019 tarihli talep açıklama ve bedel artırım dilekçesinde; kamyon hasarı olarak 2.500TL yedek parça bedeli, 2.500TL onarım ve işçilik bedeli ve transmikser zarar bedeli 5.000TL olduğunu belirtmiş, ayrıca toplam kamyon hasarı olarak 24.463,91TL yedek parça bedeli, 12.987,80TL onarım ve işçilik bedeli ve transmikser zarar bedeli 30.932,95TL olmak üzere sonuç olarak 68.384,00TL tazminatın ödenmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta poliçesinin davacı tarafından sigorta poliçe prim bedellerinin risk öncesi ödenmediğinden geçerli olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun doğmadığını, tespitin yokluklarında yapıldığından kabul edilemeyeceğini, hasar bedelinin fahiş olduğunu, mikserin teminat kapsamında olmadığını, faiz talebinin hatalı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporlarına ve toplanan tüm delillere göre; kasko sigorta poliçesinden doğan alacağın tahsili istemiyle açılan davada, davacı sigorta poliçe bedeli peşinatının 20.06.2017; ilk taksitin 01.08.2017 tarihlerinde gerçekleştiğini belirtmiştir. Ancak dava konusu hasara neden olan trafik kazası 19.06.2017 tarihinde gerçekleştiği, davacıya ait kredi kartı ödemelerinin incelenmesinde peşinat bedeli 388,00TL’nin 20.06.2017, bakiye 3.072,00TL’nin ise 01.08.2017 tarihlerinde ödemenin gerçekleştiği, TTK’nın 1430/1.maddesi uyarınca taraflar arasında aksi bir sözleşme bulunmadığında sigorta primi peşin olarak ödeneceği, somut olayda taraflar aralarındaki kasko poliçe sözleşmesinde primin taksitle ödeneceğini ve sorumluluğun ilk ödemenin yapılacağı tarihte başlayacağının düzenlendiği, ancak taraflar arasında da çekişmesiz olduğu üzere peşinatın riskin doğumundan sonra ödendiği, bu ödemenin poliçenin düzenlendiği gün yapılmamasında davalı sigorta şirketine yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, ödemenin geç yapılmasında kusuru bulunanlar hakkında açılacak davanın ise ayrı bir davanın konusu olduğu, taraflar arasındaki kasko poliçesinin az yukarıya hükmü alınan “Prim Ödemeleri ve Poliçe İptal Klozu” düzenlemesinde sorumluluğun prim ödemesiyle başlayacağının belirtildiği, TTK’nın 1421/1 ve 1430/1 maddeleri hükmü de gözetildiğinde davacının hasarlarından davalının sorumlu olmadığı başka bir anlatımla davacının isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 19.06.2017 tarihinde kaza yaptığını,11.09.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre aracın kamyon ve transmikser kısmında oluşan hasar nedeniyle 68.384,66 TL zarar meydana geldiğinin belirlendiğini, ilk taksitin rizikodan önce ödenmemiş olmasında davalı sigorta şirketi kusurlu olup bundan dolayı müvekkili şirketin dava konusu kaza nedeniyle uğramış olduğu zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, sigorta poliçesinden de anlaşılacağı üzere ilk taksitin 388,00 TL olarak 02.05.2017 tarihinde, sonraki taksitlerin ise 02.06.2017 ve takip eden 7 ay boyunca aylık 384,00 TL olarak toplamda 3.460,00 TL bedelle ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan ödeme dekontlarından anlaşılacağı üzere davalı sigorta şirketince ve sigorta şirketinin acentesi olan … … Bankası tarafından yine kendi bankaları nezdinde bulunan 4508…0025 numaralı 100.000,00 TL limitli kredi kartından otomatik ödeme talimatı kapsamında 20.06.2017 tarihinde 388,00 TL, 01.08.2017 tarihinde ise 384,00 TL tahsilat yapıldığının anlaşıldığını, ilk ve ikinci taksitler ödendiğine göre davalının da sigorta sorumluluğunun başladığını, ilk sigorta priminin rizikodan sonra ödenmesinde davalının acentesi niteliğinde olan … … Bankası ve davalı sigorta şirketi kusurlu olup davalı tarafın meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, … Bankasından gelen müzekkere cevapları iddialarını doğrular nitelikte olmasına rağmen Yerel Mahkemece davanın reddedildiğini, müvekkili şirketin aynı sigorta şirketi nezdinde yıllık yaklaşık 180.000,00 TL tutarında prim ödemesinin bulunduğunu ve bu primlerin tümünün yine davalı sigortacının acentesi sıfatını taşıyan yani sigortacı adına hareket eden dava dışı … … Bankası nezdinde bulunan kredi kartından otomatik ödeme ile çekildiğini, sigortacının acentesinin banka sıfatıyla bir yandan da müvekkili şirkete karşı vekil olarak sorumlu olduğunu, sigorta primlerinin ödenmesini takip etmesi gerektiğini, limit yetmemesi gibi bir durumla karşılaşılması halinde müvekkili şirkete vekil eden olması sebebiyle bildirim yapması gerektiğini, aksi durumda vekalet sözleşmesine aykırı hareket etmiş sayılacağını, bu durumun da bankanın sigortacı adına hareket ettiği gözetildiğinde sigortacının sorumluluğunu doğuracağının açık olduğunu, somut olayda da taraflar arasında her yıl onlarca sigorta sözleşmesi akdedildiğini, bu poliçelerin müvekkili şirkete haber dahi verilmeden yenilendiğini ve yılda yaklaşık 180.000,00 TL’yi bulan sigorta primleri ödemelerinin gecikmeli ödemelere taviz verilecek şekilde kredi kartından otomatik ödeme ile tahsil edildiğini, müvekkili şirkette prim tahsilatına ilişkin acente bankaya bir güven oluştuğu gözetilerek sigortacının sorumluluğunun kabulüne karar verilmesi gerektiğini, sigorta priminin ödenmediği kabul edilse dahi TTK’nın 1434/2. Maddesi gereği davalı sigortacının 3 aylık süre içinde sözleşmeden caymadığını, davalı sigorta şirketi tarafından dava konusu .. numaralı genişletilmiş kasko poliçesinin iptal edilmediğini, prim tahsilatlarının yapıldığını ve poliçe vadesinin dolmasıyla 02.05.2018 tarihinde sona erdiğini, basiretli tacir olan davalı sigorta şirketinin ve acentesi olan … … Bankası’nın poliçeye ait prim tahsilatlarının süresinde yapılmadığına dair müvekkili şirkete uyarı ve bildirimde bulunmadığını, davalı sigortacının cayma hakkını kullanmadığını, nitekim bilirkişi kök ve ek raporlarında da müvekkilinin haklılığının kabul edildiğini, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, kasko sigorta poliçesine istinaden tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı sigortalıya ait aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 02.05.2017 tarihli başlangıç ve 02.05.2018 bitiş tarihli 294416717 numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi “Genişletilmiş Kasko” ile sigortalı bulunduğu, ödenecek sigorta primleri toplamı 3.460,00 TL olup 1. Taksitin 02.05.2017 tarihinde 388,00 TL, ikinci taksitin 02.07.2017 tarihinde 384,00 TL olmak üzere belirlenen sigorta priminin 8 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığı, dava konusu rizikonun 19.06.2017 tarihinde meydana geldiği, dava dışı … Bankasında getirtilen davacıya ait kredi kartı hesap ekstrelerine göre; ilk taksitin ise rizikonun gerçekleştiği 19.06.2017 tarihinden sonra 20.06.2017 tarihinde 388,00 TL, kalan primlerin 01.08.2018 tarihinde 3.072,00 TL ödendiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, rizikonun gerçekleştiği tarihten sonra sigorta priminin ilk taksitinin ödenmiş olması sebebiyle davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davacı sigorta poliçe bedeli peşinatının 20.06.2017; ilk taksitin 01.08.2017 tarihlerinde gerçekleştiğini belirtmiştir. Ancak dava konusu hasara neden olan trafik kazası 19.06.2017 tarihinde gerçekleşmiştir. Davacıya ait kredi kartı ödemelerinin incelenmesinde peşinat bedeli 388,00TL’nin 20.06.2017, bakiye 3.072,00TL’nin ise 01.08.2017 tarihlerinde ödemenin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 1430/1.maddesi uyarınca taraflar arasında aksi bir sözleşme bulunmadığında sigorta primi peşin olarak ödenir. Somut olayda taraflar aralarındaki kasko poliçe sözleşmesinde primin taksitle ödeneceğini ve sorumluluğun ilk ödemenin yapılacağı tarihte başlayacağını düzenlemişlerdir. Ancak taraflar arasında da çekişmesiz olduğu üzere peşinat riskin doğumundan sonra ödenmiştir. Bu ödemenin poliçenin düzenlendiği gün yapılmamasında davalı sigorta şirketine yüklenebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Ödemenin geç yapılmasında kusuru bulunanlar hakkında açılacak dava ayrı bir davanın konusudur.
Bilindiği üzere, TTK’nın “III – Tarafların borç ve yükümlülükleri 1. Sigortacının borç ve yükümlülükleri a) Rizikoyu taşıma yükümlülüğü aa) Genel olarak” başlıklı 1421. maddesinde;
(1)Aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlar; kara ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda, sigortacı, sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olur.
(2)1430 uncu madde hükmü saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Nitekim taraflar arasındaki kasko poliçesinin az yukarıya hükmü alınan “Prim Ödemeleri ve Poliçe İptal Klozu” düzenlemesinde sorumluluğun prim ödemesiyle başlayacağı belirtilmiştir. Kasko poliçesinin 15 ve 16.sayfalarında “Prim Ödemeleri ve Poliçe İptal Klozu” düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin 2. paragrafında “Prim ödemesi banka dekontu, makbuz karşılığında nakit olarak, kredi kartıyla, … … Bankası interaktif işlemleri fatura talimatı yöntemi kullanılarak veya havale yapılarak gerçekleştirilebilir. Bu sayılanlar dışındaki yerlere ve ya yukarıda sayılanlar dışında yöntemlerle yapılacak ödemeler prim borcunu ortadan kaldırmaz. Havale yapıldığı takdirde ilk prim, havale edilen tutarın sigortacının serbest hesaplarına intikal ettiği anda ödenmiş sayılır ve sigortacının sorumluluğu da bu anda başlar. Sigorta ettiren tarafından primin ilk taksitinin(peşinatın) veya tamamının kredi kartı ile ödenmesi ve sigorta ettirene kredi kartından bu tutarın tahsil edilmesi için süre tanınmasının kararlaştırıldığı hallerde, sigortacının sorumluluğu ilk taksidin(peşinatın) veya tamamının kararlaştırılan günde kredi kartından çekilmesi ile başlayacaktır. Kredi kartı ile blokeli ödeme halinde, kredi kartından prim alacağının karşılığının bloke edilmesi anında ödeme yapılmış sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İlk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan Dairemizce hüküm kurmaya, denetime elverişli, ayrıntılı ve objektif bulunan 30.01.2019 tarihli bilirkişi kök heyet ve taraf vekillerinin itirazları üzerine alınan11.09.2019 tarihli raporuna göre; davalı sigorta şirketi tarafından kasko poliçesine ait sigorta primlerinin tamamının tahsil edildiği, primlerin zamanında ödenmemesi nedeniyle poliçenin iptal edilmediği ve davalı sigorta şirketi tarafından cayma hakkının kullanılmadığı, somut olayda sigortacının, 02.05.2017 tarihinde başlayan Kasko Sigorta poliçesi ile ilgili olarak, ödenmeyen 388,00 TL peşinat nedeniyle cayma hakkını kullanmadığı iki tarafın da kabulünde olduğundan, bu durumda sigortacının, cayma hakkını kullanmayarak ve tahsil edilmemiş olan prim ile ilgili olarak davacı sigortalısına herhangi bir bildirimde de bulunmayarak, poliçeyi ayakta tutmayı tercih ettiğinin ve 19.06.2017 tarihinde gerçekleşmiş bulunan hasardan sorumlu olacağının kabulü gerektiği, nitekim 388,00 TL 1.taksit primi (peşinat) 20.06.2017 tarihinde ve 384 TL taksit primi 01.08.2017 tarihinde yine davacı sigortalının kredi kartından, davalı şirket tarafından çekilerek tahsil edildiği, 4140 B 8*4 2007 model cinsi … mikseri niteliğindeki araç üzerinde yaptırılan Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/83 D…. sayılı dosyası, davalı sigorta şirketi tarafından görevlendirilen bağımsız eksper tarafından hazırlanan ekspertiz raporu, hasar dosyasına dair diğer evraklar ve hasarlı araca dair fotoğrafların incelenmesiyle birlikte; aracın tamiri mümkün olan parçaları ve aracın tamiri mümkün olmayan parçalarının değerlendirilmesi sonucunda; aracın alt kamyon kısmı açısından, aracın aldığı hasar aracın ağır hasar alarak, pert-total olmasını gerektirecek düzeyde olmadığından, aracın kamyon kısmının onarımı gerektiği, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/83 D…. sayılı dosyasında hazırlanan bilirkişi raporunda ve davalı sigorta şirketi tarafından görevlendirilen bağımsız eksper tarafından düzenlenen eksper raporunda 71 kalem yedek parça ve malzemenin değişmesi gerektiğinin tespit edildiği, raporda, eksper raporu ve alınan bilirkişi raporundaki değişmesi gereken parçalar kabul edilerek, 71 kalem değişmesi gereken parçaların aynen kabul edildiği, aracın kamyon kısmında meydana gelen hasara ilişkin olarak; dava konusu … marka aracın 71 adet yedek parçasına ilişkin kaza tarihindeki güncel fiyat aracın orijinal parçalarının satışını yapan Ankara … … bayi(03122788181) ve Ankara … … … ….(….) ‘nden tek tek parça fiyatları alınarak 71 adet yedek parçanın 25.718,47 TL’na tedarik edilebileceği, alım yapılacak tutar ve parça sayısı itibariyle bu tutardan %22 oranında iskonto uygulanması suretiyle 5.658,06 TL indirim yapılabileceği, bu suretle değişmesi gerekli yedek parça ve malzemelerin 20.060,41 TL+KDV olarak toplam 24.463,91 TL olduğu, aracın alımı gerçekleştirilecek yedek parçalarla onarımı için; 2.000,00 TL mekanik işçiliği, 750,00 TL elektrik işçiliği, 750,00 TL döşeme ve kilit işçiliği, 300 TL cam işçiliği, 2100 TL kaporta işçiliği, 2500,00 TL şase işçiliği, 2.250,00 TL boya işçiliği olmak üzere 10650 TL + KDV olarak toplam 12.987,80 TL onarım işçilik bedeli oluştuğu, transmikserin çelik su tankının, aracın şase kısmı üzerinde bulunan çift kollu döne oluğun, V dolum oluğunun, mikser kazanının, pnömatik hortumların tamamının onarılamayacak derecede ağır hasar gördüğü, aracın sağ ve sol çamurluk saçlarının, 2 ilave oluğun onarılması gerektiğinin belirlendiği, Transmikserin onarımı için başka ve işçilik bedelleri dikkate alındığında 2. El durumunda olan transmikserin bedeli aşacağı, ayrıca transmikserin hidrolik hortumlarında ve kazan kısmında onarım yapılamayacak olması, onarım yapılsa dahi eski verimin alınamayacağı ve aracın trafikte seyir halinde olduğu esnada trafik güvenliğini tehlikeye düşürebileceği sebebiyle transmikser kısmının ağır, onarımı mümkün olmayacak derecede hasar aldığı pert-total olarak kabul edilmesi gerektiği, … makinaları alım satımı yapan galeriler, ikinci el araç satışlarının yapıldığı sahibinden.com, arabam.com, mascus.com.tr nezdinde yapılan araştırmalar sonucunda … marka transmikserin 40.000,00 TL -47.000,00 TL arasında rayiç bedelinin olduğu, davacı şirkete ait ttansmikserin yoğun kullanılmış olması nedeniyle rayiç bedelinin 42.500,00 TL olacağı, aracın hasarlı kısmının hurda değeri taşıması nedeniyle hasarlı haldeki değerinin 5.000,00 TL olacağı, davacı yana ait transmikserin hasarlı halinin davacı şirkette kalması ve sigorta şirketine iade edilmemesi nedeniyle; Transmikserin rayiç bedeli 42.500,00 TL, Transmikserin hasarli halinin hurda bedeli-5.000,00 TL, … Toplamı 37.500,00 TL olduğunun belirlendiği, davacı … … firması sigorta ettiren olarak, davalı … … Sigorta Şirketi nezdinde davaya konu …. plakalı … Kamyon….. model cinsi … mikseri niteliğindeki araç 02.05.2017-02.05.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 294416717 poliçe numaralı genişletilmiş kasko sigorta sözleşmesi ile sigortalı olduğu, aracın ruhsatının incelenmesi ile aracın 4 Dingilli Transmikserli Kamyon olduğu ancak davalı şirket tarafından aracın açık kasa kamyon olarak teminat altına alındığı tespit edildiği, dava konusu olayda, davalı sigorta şirketi tarafından aracın ruhsatta transmikserli kamyon olarak geçmesine rağmen, açık kasa kamyon olarak poliçesinin düzenlenmesi nedeniyle mikserde meydana gelen hasar eksik sigorta formülü çerçevesinde değerlendirilmiş ve transmikserde meydana gelen hasarın 30.932,95 TL’sinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olacağının belirlendiği, davacı yana ait aracın dava konusu kaza nedeniyle kamyon kısmının onarılabilecek düzeyde hasar aldığı, mikser kısmının ise pert olacak düzeyde ağır şekilde hasar aldığı, aracın mikser kısmının teminat tutarında belirtilmemesi nedeniyle bu kısımda meydana gelen hasar için eksik sigorta formülünün uygulanması gerektiği, davacı yana ait aracın kamyon kısmının onarılabilir nitelikte olması nedeniyle araçta KDV dâhil 24.463,91 TL yedek parça bedeli, KDV dahil 12.987,80 TL onarım işçilik bedeli olmak üzere toplamda 37.451,71 TL hasar oluştuğu, bu hasarın, izah edilen nedenlerle, kasko poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiği, aracın transmikser kısmının pert-total olarak kabul edilmesi gerektiği sovtaj bedelinin düşülmesi ile davacı şirketin 37.500,00 TL bakiye zararının oluştuğu, ancak aracın mikserinin ruhsatta belirtilmesine rağmen, davalı şirket nezdinde düzenlenen kasko poliçesinde dikkate alınmaması çerçevesinde transmikserde meydana gelen hasarın 30.932,95 TL’sinin davalı sigorta şirketi. tarafından davacıya ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Sigorta hukukunda kural olarak, sigorta sözleşmesinin meydana gelmiş olması, sigortacının sorumluluğunun başlamış olmasını gerektirmez. Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için TTK’nun 1410. ve 1421. Ve 1430. Ve 1431. maddeleri hükmünce, kazadan önce primin tamamının veya ilk taksitinin ödenmiş olması zorunludur. Ancak; prim peşinatının rizikodan önce yatırılmaması nedeniyle sigortacının sorumluluğunun TTK’nun 1421. maddesi hükmü uyarınca başlamadığı hallerde, sigortacının olaydan ve ihbardan, diğer anlatımla rizikoyu öğrendikten sonra primleri tahsil etmesi, sonrasında geri vermemesi ve bir ihtarla da sözleşmeyi feshetmemesi hallerinde sigortacının sözleşmeyi ayakta tutması karşısında, tahsil öncesi gerçekleşen rizikodan sorumludur. Somut olayda rizikonun gerçekleştiği 19.06.2017 tarihinden sonra, sigorta poliçesinde kararlaştırılan toplam 3460,00 TL’nin ilk taksitinin 20.06.2017 tarihinde 388,00 TL, kalan primlerin 01.08.2018 tarihinde 3.072,00 TL olarak davalı sigorta şirketi tarafından tahsil edilmiş olup davalı sigorta şirketine riziko ihbar edildikten sonra davalı sigorta şirketi tarafından poliçe feshedilmemiş, sigorta primlerinin tamamı da tahsil edilmiştir. O halde davalı sigorta şirketinin sigortalı araçta oluşan hasar sebebiyle sorumlu tutulması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak davanın kabulü ile 68.384,00 TL hasar bedelinin, davalı sigorta şirketi tarafından tazminat isteminin reddedildiği 15.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/83 D…. dosyasında yapılan delil tespiti giderlerinin davalıdan yargılama giderleri kapsamında alınmasına dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/12/2019 tarihli ve 2018/600 Esas-2019/1045 Karar sayılı Kararının HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KABULÜNE,
68.384,00 TL hasar bedelinin, davalı sigorta şirketi tarafından tazminat isteminin reddedildiği 15.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri alınması gereken 4.671,31 TL ile nispi karar harcından başlangıçta peşin alınan 170,78 TL’nin 997,10 TL ıslah harcının mahsubu ile 3.503,43 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yargılamada vekil ile temsil olunan davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi gereği davada kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.689,92 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İlk derece mahkemesinde davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 170,78 TL peşin harç ile 997,10 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.203,78‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.148,5‬0 TL ile Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/83 D…. dosyasında yapılan delil tespiti giderleri 1.141,6‬0 TL olmak üzere toplam 2.290,1‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından varsa yapılan yargılama gideri üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereği varsa kullanılmayan gider avansı kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
C) 1-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru gideri, 40,00 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 188,60 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücretine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 26/05/2022
…..
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.