Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1070 E. 2022/774 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1070 Esas 2022/774 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1070
KARAR NO : 2022/774

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2020
NUMARASI : 2016/609 Esas 2020/36 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/07/2016
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Taraflar arasındaki rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …… A.Ş.’nin özelleştirme kapsamında aktedilen 24/07/2006 tarihli İşletme Devir Hakkı Sözleşmesi’nin imzalanmasından önce 25/11/2005 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebiyle …’nin açtığı tazminat davasında yapılan yargılama sonunda Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın 2006/113 Esas-2012/313 K. Ankara 30 İcra Müdürlüğü’nün 2013/68 sayılı icra takip dosyasında takibe konularak başlatılan ilamlı icra takibinde müvekkili şirket tarafından 25.01.2013 tarihinde 8.082,00 TL ödeme yapıldığını, işletme devir hakkı sözleşmesinin 7/4. Maddesi gereği müvekkilinin dayanak mahkeme ilamının davacısına yapmış olduğu bu ödeme sebebiyle davalı kuruma rücu hakkının doğduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenilen 8.082,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 25/10/2014 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TBK’nun 73.m. gereğince rücu davalarında zamanaşımının 2 yıllık süreye tabi olduğunu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, … Elk. Dağ. A.Ş’nin hisse devri suretiyle yapılan özelleştirme işleminden sonra şirket hisselerinin devredildiğini, özelleştirme ihale şartnamesi ve sözleşme hükümlerine göre davacının söz konusu bedeli talep edemeyeceğini, şirket bilançosunun kabul edilerek, hisselerin devralındığını, mahkeme kararında bahsi geçen alacağın talep edilemeyeceğini, İHDS’nin 7.2 maddesi gereğince davayı müvekkiline ihbar etmesi gerektiği halde ihbar etmediğini, yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının davaya ilişkin faiz ve icra giderlerini talep edemeyeceğini, rücuya esas alacak abonelik ilişkisinden doğduğundan bu talebin işletme devir hakkı sözleşmesinin 7. maddesi kapsamından kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; dava dışı üçüncü şahsın işçilik alacaklarına ilişkin ilamlı icra vasıtasıyla ödenmek zorunda kalınan miktarın yanlar arasındaki İHDS gereğince davalıdan rücuen tahsili istemine istemiyle açılan davada, 6098 sayılı TBK’nın 73.maddesinde rücu davalarında zamanaşımı süresinin tazminatının tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak 10 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar hükmü gereği, davalı yanın zamanaşımı def’inin yerinde görülmediği, kesinleşen Akhisar İş Mahkemesinin 2018/29 sayılı ilamında dosya işçilik alacağı yukarıda açıklandığı tarihte ödenmiş olsa da, kesinleşme tarihi ve bu ilam dayanağı dosyadaki bir kısım diğer alacak kalemlerinin tamam miktarının belirlenmesi yönü ile birlikte değerlendirildiğinde muacceliyetin dava tarihine taşınması gerektiği, dosya kapsamı ile yanlar arasındaki İHDS hükümleri uyarınca dava dışı …’un davalıdan işçilik alacakları kapsamında ödendiği belgelendirilen dava konusu miktarı rücuen tahsili isteğinin yerinde olduğu, İHDS’nin 7/1. Maddesi uyarınca rücuya ilişkin ilama dayalı maddi olgunun 27/04/2006 tarihli sözleşmeden evvel gerçekleşen ve düzenlenen tutanağa ilişkin bulunduğu, davacının davalıdan 8.082,00 TL’yi dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 8.082,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, işletme hakkı devir sözleşmesi ve hisse devir sözleşmesi kapsamında dava konusu işlemin davacı şirketin sorumluluğunda olduğundan davanın reddi gerektiğini, işletme hakkı devir sözleşmesi, ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesinin bir bütün olarak birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinde elektrik dağıtım şirketinin hisselerinin belli bir tarihte alıcıya devri yapıldığını, bu yönteme göre özelleştirme öncesinde ve sonrasında şirketin hak borç ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmayıp şirketin faaliyetlerini rutin olarak yürüttüğünü ve tahsilat ve ödemelerin de rutin olarak yapıldığını, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca 4046 sy. Yasa çerçevesinde gerçekleştirilen elektrik dağıtım özelleştirilmelerinde geçerli olmayıp, bu uygulamalara bağlı olarak devir ve satış yapılmadığını, elektrik dağıtım şirketinin tüzel kişiliği, hakları, borçları ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisselerinin el değiştirmesinin söz konusu olduğunu, özelleştirme modeli gereği şirketin devre esas bilanço düzenlemeleri çerçevesinde …’ın birikmiş tüm borçlarının … tarafından üstlenildiğini, ve şirketin bilançosuna sermaye artırımı yoluyla … tarafından kaydi olarak kaynak sağlandığını, söz konusu mahkeme kararına göre davacıya ödeme yapılması halinde … tarafından anılan şirkete haksız kazanç sağlanacağını ve şirket lehine sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, hisse devir tarihine kadar sonuçlanmamış ve İHDS hükümleri gereği … Genel Müdürlüğü takip ve sorumluluğunda bırakılan dosyaların ise bir tutanak ve ekindeki liste ile belirlendiğini, işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. maddesinin alt bentleri incelendiğinde de görüleceği üzere tespit tutanağına konu olan ve 7. maddedeki kriterler esas alınarak belirlenen dava ve icra dosyaları derdest veya daha sonra açılacak olan dosyaları kapsadığını, dolayısıyla devir öncesinde sonuçlanmış ve ödemesi yapılmış dosyaların bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin özelleştirme öncesi yapılan bu ödemeyi müvekkili kurumdan talep etme hakkı bulunmadığını, diğer taraftan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7/2. maddesi gereği dava konusu dayanak Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın müvekkiline bildirilmediği gibi icra dosyasına ilişkin olarak da bildirimde bulunmadığını, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının söz konusu davaya ilişkin faizi, masrafları ve icra dosyasına ilişkin tüm giderleri de talep hakkının bulunmadığını, Hisse Devir Sözleşmesi’nin 6. Maddesine göre işçi alacaklarından davacı şirketin sorumlu olduğunu, somut olayda davacı şirketin işçisinin alacağı söz konusu olduğundan İHDS’nin 7. Maddesi kapsamında 3. Kişi olarak kabul edilemeyeceğini, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dayanak Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 29/03/2012 tarih ve 2006/113 Esas 2012/313 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı …, davalıları … İnşaat Elektrik San. Tic. Ltd. Şti. Ve … Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü olup, 25/11/2005 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan davacının maddi zararının tazmini istemiyle 07/04/2006 tarihinde açılan davada yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 3.452,63 TL geçici iş göremezlik tazminatının olay tarihi olan 25.11.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. HD’nin 07.03.2019 tarihli ve 2018/3953 Esas-2019/1716 Karar sayılı kararıyla onanmıştır.
Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2013/368 Esas sayılı icra takip dosyası ile, yukarıda anılan mahkeme ilamına dayanılarak alacaklı … tarafından borçlular … İnşaat Elektrik San. Tic. Ltd. Şti. Ve Manisa … Elektrik Dağıtım Müesesse Müdürlüğü aleyhine toplam 6.890,48 TL’nin tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, davacının icra dosyasına 25/01/2013 tarihinde 8.082,00 TL yatırdığı görülmüştür.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … tarafından 25/11/2005 tarihinde geçirdiği iş kazasında yaralanması sebebiyle uğranılan zararın tazmini talebi ile davalı … Müessese Müdürlüğü aleyhine açılan davada yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın icra takibine konulması nedeniyle davacının icra dosyasına 25/01/2013 tarihinde 8.082,00 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki (İş Mahkemesi sıfatıyla) davanın davacısı olan … bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı icra dosyasına ödediği tüm bedelin rücuen tahsilini davalıdan talep edebileceğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da dayanak mahkeme ilamına istinaden icra takip dosyasına ödemenin yapıldığı 25.01.2013 tarihinden itibaren bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinafa başvurusunda haksız çıkan davalı taraftan alınması gereken 552,08 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 148,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 403,48 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.