Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1069 E. 2021/520 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2017
NUMARASI :….
….
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 23/07/2009
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı senedin müvekkili tarafından vekaletname verilmek üzere açığa atılan imza üzerine davalı … tarafından oluşturulduğunu, senedin sonradan doldurulduğunu belirterek müvekkilinin senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, senedin ve icra takibinin iptaline, %40 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin senedi ciro yoluyla devralan iyi niyetli hamil olduğunu, keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkinin müvekkili yönünden bağlayıcı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ise de, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının iddiasını yazılı delil ile ispat yükü altında bulunduğu, senedin ihdas nedeni ilişkin talil bulunmadığı, davacının yemin teklif hakkının hatırlatıldığı, davacının yemin deliline dayanmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı, icra takibine ilişkin uygulanmış tedbir kararı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine, 360.240,00 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 tazminatın davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya gerekli deliller ve beyanların sunulduğunu, taraflar arasında senede konu bir hak ve alacağın olmadığının beyan edildiğini, Yargıtay incelemesinden geçen dosyadaki delillerin bu dosyanın da delilleri olduğunu, 2006 tarihli protokol ile müvekkilinin hisse satın alması veya mal alımının olmadığının dosya içeriğiyle sabit bulunduğunu, mallara ilişkin ortada bir sevk irsaliyesi veya mal teslim belgesinin bulunmadığını, davalı beyanı olarak davalı …’ın müvekkilinin eşi ile ticaret yaptığının zabıtlara geçtiğini, senetteki malen kaydı uyarınca ispat yükünün lehtara geçtiğini, lehtarın malın teslim edildiğini ispatlaması gerektiğini, davalı …’ın dava tarihinde fabrika işçisi olup, diğer davalının yanında çalıştığını, 234.000,00 Usd’yi biriktirmesinin hayatın olağan akışına açıkça aykırı bulunduğunu, müvekkilinin iddialarının davalı tarafından açıkça ikrar edildiğini, müvekkilinin eşi adına borçlandırıcı iş ve işlemler yapmaya ilişkin bir vekaletnamesinin bulunmadığını, davalı …’ın senet nedeniyle müvekkiline herhangi bir mal göndermediğini, sunulan belgelerin kendisi ile bir ilgisinin bulunmadığını, ceza mahkemesi dosyasındaki belgeler incelenmeden eksik şekilde hüküm kurulduğunu, davalı …’ın müvekkiline nakden ödeme yaptığına dair elinde bir belge bulunmadığını, hukuk mahkemesinin ceza mahkemesi kararıyla bağlı olmadığını, ceza dosyasında yeterli inceleme yapılmadığını, dosyanın hukukçu bilirkişilere tevdi edilmesine ilişkin talebin gözetilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
… 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … Karar sayılı dosya sureti, senet sureti, … 8. İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosya sureti, …’ının 18/08/2009 tarihli kriminal raporu, taahhütname sureti, protokol sureti, ödeme belgesi, davalıların ceza mahkemesi ifadeleri, …’da kurulu bulunan granit şirketi ana sözleşmesi dosya içerisinde yer almaktadır.
İşbu dava … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemenin … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiştir.
… 8. İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyası ile alacaklı … tarafından borçlular …, … ve … aleyhine 234.000,00 Usd asıl alacak, 6.474,38 Usd işlemiş faiz, 702,00 Usd komisyon olmak üzere 241.176,38 Usd’nin tahsili talebi ile senede dayalı kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Anılan icra takip dayanağı senet incelendiğinde, 10/07/2006 tanzim, 31/12/2008 vade tarihli, 234.000,00 Usd bedelli senedin borçlu … tarafından lehtar … adına keşide edildiği, senetin ihdas nedeninin malen olduğu, lehtarın cirosu ile başlayan ciro zinciri sonunda davalı alacaklı …’ın yetkili hamil olduğu anlaşılmıştır.
… 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … Karar sayılı dosyası incelendiğinde davacı …’in katılan olarak yer aldığı, davalılar ile dava dışı ciranta …’nin sanık olarak bulunduğu, dava konusu senede ilişkin olarak sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs suçundan açılan kamu davasında 31/05/2011 tarihinde sanıkların suçu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verilmiştir. Karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 13/07/2017 tarih … Karar sayılı kararıyla eylemin açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu, YİBGK’nun 23/04/1989 gün ve … Karar sayılı içtihadı gereğince suça konu belgelerin tarafların arasındaki anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğinin yazılı delille ispatının zorunlu olduğu, katılanın herhangi bir yazılı delil sunmadığı, nitelikli dolandırıcılık suçunun hile unsurunun oluştuğundan bahsedilemeyeceği, yerine sanıkların suçu işledikleri sabit olmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle kararın onanmasına karar verilmiştir.
Ceza yargılaması sırasında davacı vekili 31/05/2011 tarihli celsede davacının eşinin … ile iş ilişkisi bulunduğunu, boş kağıda imza attırıldığını, imza atıldıktan sonra belgenin üzeri doldurulduğundan ibraz edilen taahhütname, protokol belgelerini kabul etmediğini bildirmiştir.
Davalı hamil …, ceza yargılamasındaki ifadesinde senedi …’ye verdiği borç para karşılığında …’den aldığını beyan etmiş, dava dışı ciranta … ifadesinde senedi …’dan aldığını, …’tan aldığı borç para karşılığında senedi verdiğini belirtmiş, davalı … … ise ifadesinde senedi davacının imzaladığını, davacının eşinin firmasının borcu bulunduğunu, …’da kurulu şirkette bulunan hisselerini davacıya sattığını, senedin vadesinden sonra senet karşılığında davacıdan 4.000,00 Usd aldığını, senet bedeli ödenmeyince senedi borçlu olduğu …’ye verdiğini ifade etmiştir.
Anılan ceza yargılaması sırasında …alınan raporda mürekkep yaşının tespit edilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davalı … ile dava dışı Vedat Şen (davacının eşi) arasında 28/07/2006 tarihli protokol akdedilmiş olup, protokolde …’daki firmanın …’da faaliyet gösteren … … Ltd. Şti. ve … Madeni Eşya … Ltd. Şti. firmalarına olan toplam 197.000,00 Usd miktarlı borcun davacı … tarafından yeni hissedar olarak ödemesinin kabul ve taahhüt edildiği, ayrıca …’ın granit firmasında bulunan %33 hissesini eşi …’in satın aldığı, satın alınan hisseye karşılık …’ın 37.000,00 Usd ödemeyi eşi …’in kabul ve taahhüt ettiği, bu işlemlere karşılık eşi …’in …’a verdiği 31/12/2008 vadeli 234.000,00 Usd bedelli senedi ödemediği takdirde davacının eşinin borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği belirtilmiştir.
Davacı ve davalı …’ın imzalarının yer aldığı 10/07/2006 tarihli taahhütname başlıklı belgede ise …’daki firmanın …’da faaliyet gösteren … … Ltd. Şti. ve … Madeni Eşya … Ltd. Şti. firmalarına olan toplam 197.000,00 Usd miktarlı borcu davacının ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, ayrıca …’ın granit firmasında bulunan %33 hissesini davacının satın aldığı, satın alınan hisseye karşılık …’a 37.000,00 Usd ödeyeceğini, toplam 234.000,00 Usd borç için hazırlanan 31/12/2008 vadeli 234.000,00 Usd bedelli senedi davacının düzenleyip …’a teslim ettiği yazılıdır.
Davalı … tarafından ibraz edilen belgedir başlıklı 11/03/2009 tarihli yazılı belgede davacı ve davalı …’ın imzaları yer almakta olup, …’a davacının elden ve nakden 4.000,00 Usd teslim ettiği belirtilmiştir.
Davalı … yargılama aşamasında 07/09/2017 tarihli celsede davacının 4.000,00 Usd’yi tarafına verdiğine ilişkin belgenin doğru olduğunu beyan etmiştir.
Yargılama aşamasında 07/09/2017 tarihli celsede davacı vekiline yemin teklif hakkı mahkemece hatırlatılmış, davacı vekilinin hatırlatılan hususta beyanda bulunmak üzere süre talep etmesi üzerine mahkemece aynı celse davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin verilen kesin sürede davalı yana yemin teklif etmediği görülmüştür.
Yargılama aşamasında 24/07/2009 tarihinde mahkemece … 8. İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyasında davacı yönünden kasaya girecek paranın davalı …’a ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, 11/02/2011 tarihinde ise davalı hakkında sahtecilik suçundan dava açıldığı gerekçesiyle … 8. İcra Müdürlüğünün… sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, anılan ihtiyati tedbir kararlarının icra takip dosyasında infaz edildiği dosya içeriğiyle sabittir.
Davacı yan vekaletname hazırlanmak üzere boş kağıt altına imza attığını, imzalanan boş kağıdın davalı … tarafından iradesine aykırı olarak senet şeklinde doldurulduğunu, senet nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında dava konusu 10/07/2006 tanzim tarihli, 31/12/2008 vade tarihli 234.000,00 Usd bedelli senet altındaki borçlu imzası ile davalı … tarafından ibraz edilen 10/07/2006 tarihli taahhütname ve 11/03/2009 tarihli belge altındaki imzaların davacı …’e ait olduğu, senede dayalı olarak yetkili hamil sıfatıyla davalı … tarafından davacı keşideci, diğer davalı …, dava dışı ciranta aleyhine icra takibi başlatıldığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, dava konusu senedin davacı tarafından açığa atılan imza üzerine anlaşmaya aykırı olarak senet şeklinde doldurulup doldurulmadığı, davacının senet nedeniyle davalılara borçlu olup olmadığı, borç bulunmamakta ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, işbu davada ispat yükü davacı üzerinde olup, davacı açığa attığı imzalı boş kağıdın anlaşmaya aykırı olacak şekilde senet olarak doldurulduğunu usulüne uygun yazılı deliller ile ispatlamakla yükümlüdür. Anılan hususun ispatı halinde bu kez ispatlanması gereken diğer husus senedin yetkili hamili olan davalı …’ın senedin açıklanan şekilde düzenlendiğini bilerek ve kötüniyetli olarak senedi aldığının ispatlanmasıdır.
Dava konusu senedin ihdas nedeni malendir. … olan davalı … ceza yargılaması ve işbu davaya ilişkin yargılama sırasında davacıya dava dışı şirketteki hisselerini sattığını, dava dışı şirketin kendisinin şirketinden aldığı mal karşılığında borçlu olduğu miktarı üstlendiği, senedin bu borçlar karşılığında düzenlendiğini ifade etmiştir. Anılan ifadelerde senedin üstlenilen mal satışından kaynaklanan borç ve mal niteliğindeki şirket hissesi satışı nedeniyle düzenlendiği belirtildiğinden lehtar cirantanın senedin malen ihdas nedenini talil ettiğinden söz edilemeyecektir. Bir başka anlatımla davalı … senedin ihdas nedenini beyanları, sunduğu taahhütname ve protokol kapsamında talil etmediğinden açılan işbu menfi tespit davasındaki ispat yükü yer değiştirmeyecektir.
… 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasında dava konusu senet nedeniyle sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından verilen beraat kararına karşı temyiz incelemesi yapan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi katılan davacının yazılı delille ispat yükü altında bulunduu, yazılı delil sunamadığı gerekçesi belirtilmek suretiyle kararın onanmasına hükmedilmiştir.
Açılan işbu menfi tespit davasında davacı yan dava konusu senedin davalı lehtar … tarafından açığa atılan imza üzerine boş kağıdın anlaşmaya aykırı olacak şekilde senet olarak doldurulduğuna dair yazılı bir bilgi ve belge ibraz edememiştir.
Davacı yan dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmıştır. Yargılama sırasında mahkemece davacı vekiline davalıya yemin teklif hakkı hatırlatıldığı halde davacı vekilince verilen kesin sürede davalıya yemin teklif edilmemiştir.
Bu durumda mahkemece, davacının, dava konusu senedin davalı lehtar … tarafından açığa atılan imza üzerine boş kağıdın anlaşmaya aykırı olacak şekilde senet olarak doldurulduğunu yazılı delil ile ispat edemediği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan davacı vekili istinaf dilekçesinde dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığını açıkça ifade ederek istinafa gelmiştir.
Dava konusu senette … olan davalı … ceza yargılaması ve işbu davanın yargılaması sırasında dava konusu senet nedeniyle, senedin vade tarihinden sonra davacıdan 4.000,00 Usd aldığını beyan etmiş, bu beyanına ilişkin olarak da 11/03/2009 tarihli belgeyi dosyaya ibraz etmiştir. Davacı tarafından davalı …’a ödenen kısım yönünden davalı hamil …’ın davacının bir kısım ödeme yaptığını bilerek ve kötüniyetli olarak senedin tamamı üzerinden icra takibi başlattığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge ise ibraz edilmemiştir.
Bu durumda mahkemece davacının dava konusu senet nedeniyle davalı …’a 4.000,00 Usd ödediği, ödeme yapıldıktan sonra senedin anılan davalı tarafından ciro edildiği gözetilerek ödenen kısım yönünden davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken ödenen kısım gözetilmeden hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının davalı … yönünden kaldırılmasına, davalı … hakkındaki davanın reddine, davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/11/2017 tarih ve … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca davalı … yönünden KALDIRILMASINA, sair istinaf itirazlarının reddine,
3-Davalı … hakkındaki davanın reddine,
4-360.240,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 72.048,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
5-Davalı … hakkındaki davanının KISMEN KABULÜNE,
6-Dava konusu 10/07/2006 tanzim tarihli, 31/12/2008 vade tarihli 234.000,00 Usd bedelli senedin 4.000,00 Usd’lik kısmı yönünden davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine,
7-Fazlaya ilişkin kısım yönünden davanın reddine,
8-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 410,37 TL karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 4.863,30 TL harcın mahsubu ile kalan 4.452,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davacı tarafından yapılan 410,37 TL peşin harç, 31,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 441,57 TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça tebligat gideri olarak yapılan 16,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranı gözetilerek 0,27 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından posta ve tebligat gideri olarak yapılan 33,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
12-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
13-Dava sırasında kendini vekille temsil ettiren davalı … yararına takdir edilen 27.564,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya ödenmesine,
14-Dava sırasında kendini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
15-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirlmesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 81,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 166,80 TL yargılama masrafının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı ve davalı … yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/04/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.