Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1031 E. 2022/1046 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1031 Esas 2022/1046 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1031
KARAR NO : 2022/1046

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 10/08/2016
NUMARASI : 2016/659 Esas 2020/108 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
TEMLİK ALAN :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/08/2016

KARAR TARİHİ : 15/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirketin asıl borçlu, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları 31.10.2011 tarihli ve ayrıca davalılardan sadece …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 05.03.2015 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu şirkete kullandırılan kredinin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı borçlulara keşide olunan Ankara 18. Noterliği’nin 18.12.2015 tarihli kredi hesabı kat ihtarnamesine rağmen kredi borcunun ödenmediğini, bunun üzerine söz konusu kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı şirket ile davalı-borçlu kefil …’ın ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faiz alacağına, davalı borçlu kefil …’ın ise borca ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kat ihtarının müvekkili …’ın adresine tebliğ edilmeyip başka bir adrese gönderildiğini, müvekkili şirket ile müvekkili … yönünden ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz dilekçesinde borcun aslının kabul edilerek faize ve faiz oranına itiraz edildiğini, bu durumda davacı tarafından toplam takip tutarı üzerinden dava değerinin gösterilmesinin doğru olmadığını, bu şekilde dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, asıl alacağın sadece müvekkili … yönünden ihtilaflı olduğunu, icra takibinde uygulanan faiz oranlarının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili …’dan ödeme emrinde talep olunan kredi kartından doğan alacağın müvekkilinin imzasının bulunmadığı 05.03.2015 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, dolayısıyla adı geçen müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, müvekkili …’a kat ihtarı tebliğ edilemediğinden takipte işlemiş faiz alacağı talebinde bulunulmasının doğru olmadığını savunarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporuna ve toplanan tüm delillere göre; genel kredi sözleşmesinden doğan kredi alacağının davalı asıl borçlu şirket ile davalı kefillerden tahsili istemiyle açılan davada Davalı …’ın sorumluluğunun davacının da talebi gibi imzası bulunan genel kredi sözleşmesi nedeni ile kullandırılan ticari kredi kartı çerçevesinde, diğer davalıların sorumluluğunun ise hesap kat ihtarnamesinde geçen … nolu taksitli ticari kredi,…nolu taksitli ticari kredi, ticari kredi kartı hesabı, ticari kredili mevduat (Esnek Ticari Hesap), teminat mektuplarından kaynaklı 88.565 TL ile kullanılmamış çek yaprakları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ,dava ve takip konusu kat ihtarının kefillerin sözleşmede yazılı adreslerine tebliğ edilmediği ve bila ikmal iade edildiği, davalı kefillerin bu nedenle takip tarihi itibari ile temerrüde düştükleri, bu kapsamda kefillerin sadece kat tarihi ile takip tarihi arasındaki süre için işleyen akdi faizden sorumluluğu bulunduğu, davalı asıl borçlunun ise sözleşmede yazılı adresine tebligat yapıldığı, davalı asıl borçlunun adres değişikliğini bankaya bildirmemiş olması nedeni ile tebligatın bila ikmal iade edildiği tarihten sonra kendisine tanınan sürenin sonunda temerrüde düştüğü, bila ikmal iade tarihinin 24.12.2015 tarihi olduğu, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonrasında başlayan ilk iş günü 28.12.2015 tarihi itibari ile davalı asıl borçlu şirketin temerüde düştüğü, asıl borçlu yönünden bu tarihten itibaren temerrüt faizi işleyeceği, bu kapsamda yapılan hesaplama nedeniyle davanın kısmen kabulü ile, davalılar tarafından Ankara 6. İcra Dairesinin 2016/669 esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, 102.593,31 TL asıl alacak, 6.082,68 TL işlemiş faiz, 304,12 TL BSMV, 36.014,98 TL asıl alacak, 3.410,53 TL işlemiş faiz, 170,53 TL BSMV, 509,56 TL masraf olmak üzere toplam 149.085,71 TL alacak ve 86.000 TL gayri nakdi alacak toplamı 235.085,71 TL üzerinden, davalı ……Ldt Şti’nin tamamından, davalı …’ın 102.593,31 TL asıl alacak, 4.935,95 TL işlemiş faiz, 246,80 TL BSMV, 36.014,98 TL asıl alacak, 3.273,77 TL işlemiş faiz, 163,69 TL BSMV, 509,56 TL masraf olmak üzere toplam 147.738,06 TL ve 86.000 TL gayri nakdi alacak toplamı 233.738,06 TL’den sorumlu olması, davalı …’ın 30.540,43 TL asıl alacak, 2.776,13 TL işlemiş faiz, 138,81 TL BSMV olmak üzere toplam 33.455,37 TL’den sorumlu olması kaydı ile takibin devamına, davalı şirket ve … yönünden 102.593,31 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 36,36, 36.014,98 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 30,24 oranında faiz işletilmesine, davalı … yönünden 30.540,43 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 30,24 oranında faiz işletilmesine, alacak likit olduğundan İİK’nun 67/2. ve 4 . Maddesi hükmü gereğince kabul edilen 33.455,37 TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalıların sadece faize itiraz ettikleri ve faiz miktarlarının değiştiği, davalıların faiz itirazlarında kısmen de olsa haklı olmaları dikkate alınarak bu davalılar yönünden icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince 9. Celseye kadar yazılı yargılama usulüne tabi olarak yapılan yargılamada bu celsede dava değeri sebebiyle basit yargılama usulüne göre yargılamaya devam edilmesi gerektiği yönünde usule aykırı olarak ara karar tesis edildiğini, ihsası rey niteliğinde olan bu karara 06.01.2020 tarihli 11. Celsede itiraz edildiğini, oysa itiraz edilen takip dosyasının talep olunan alacağın tamamı üzerinden durduğunu, uyuşmazlığa yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiğini, davacının davanın tamamını talep olunan toplam alacak miktarı üzerinden açmasında hukuki yararı bulunmadığını, kredi kartının müvekkili …’ın kefil sıfatıyla imzaladığı ilk genel kredi sözleşmesi tarihinde verilmiş olmasının ona uygulanan sözleşmenin ilk sözleşme olduğu anlamına gelmediğini, bir kısım ticari kredi kartı kullanımına ilişkin koşulların ikinci sözleşmeye göre belirlenmesinin ancak kefalet hükümlerinin ilk genel kredi sözleşmesine göre belirlenmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu nedenle ikinci genel kredi sözleşmesinin imzalanmasından itibaren müvekkili …’ın ticari kredi kartı kullanımından sorumlu tutulmasının da doğru olmadığını, müvekkilinin kredi kartından sorumluluğu söz konusu olsa dahi ancak ikinci genel kredi sözleşmesinin imzalandığı 05.03.2015 tarihine kadar yapılan harcamalar yönünden söz konusu olabileceğini, alacak likit olmadığı halde müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını, müvekkili …’dan da gayri nakdi kredi alacağı talebinde bulunulduğunu, ancak iade edilmeyen 2.400,00 TL bedelli çek yaprakları sebebiyle müvekkilinin sorumlu tutulmamış olmasının nedeninin ise müvekkilinin imzaladığı genel kredi sözleşmesinde gayri nakdi kredi alacağından sorumlu tutulacağına dair hüküm bulunmaması olduğunu, bilirkişi ek raporunda 4. Sayfada bilirkişilik görevi ve sınırlarını aşan yorum ve tespitlerde bulunulduğunu, süresi dolan teminat mektupları sebebiyle de müvekkili şirket ile …’ın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, zira alacaklı banka yönünden riskin ortadan kalktığını, mahkemece yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de hatalı belirlendiğini, zira … ve müvekkili şirket yönünden nakdi alacağa itiraz edilmemesi sebebiyle davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddi gerekirken gerekçeli kararda belirlendiği gibi vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmiş olmasının da doğru olmadığını, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı temlik alan vekili davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, iki adet genel kredi sözleşmesini asıl borçlu ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalılara karşı söz konusu kredi sözleşmelerine dayalı olarak kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredi alacaklarının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

Dava konusu Ankara 6. İcra Dairesinin 2016/669 esas sayılı icra dosyasında; alacaklının … Bankası, borçlusunun … Ltd. Şti., …, … olduğu, 102.593,31 TL asıl alacak, 13.989,26 TL işlemiş faiz, 699,43 TL BSMV, 36.014,98 TL asıl alacak, 4.084,09 TL işlemiş faiz, 204,20 TL BSMV, 509,56 TL masraf olmak üzere toplam 158.094,83 TL alacak ve 90.965,00 TL gayri nakdi alacak toplamı 249.059,83TL üzerinden, davalı ……Ldt Şti ve davalı …’dan tüm alacağın, davalı …’dan 34.686,43 TL nakit alacak (30.540,43 Tl asıl alacak, 3.948,57 TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %30,24 oranında işlemiş faiz, 197,43 TL faizin %5 gider vergisi) ve 2.400 TL gayri nakdi alacağın tahsili için 13.01.2016 tarihinde kredi sözleşmesine ihtarname ve hesap özetine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlulara örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlu …’ın borcun tamamına, faize ve ferilerine, diğer davalıların faize ve oranına itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan 31.10.2011 ve 05.03.2015 tarihli genel kredi sözleşmelerinden sadece 31.10.2011 tarihli sözleşmeyi davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 500.000,00 TL kefalet limitiyle sorumlu olmak üzere, davalı …’ın gerek 31.10.2011 gerekse 05.03.2015 tarihli genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı … tarafından 400.000,00 TL kefalet limitiyle sorumlu olmak üzere imzalanan kefalet sözleşmesinin TBK’nın 583. Maddesindeki şekle ilişkin geçerlilik koşullarını taşıdığı, davacı banka tarafından davalı borçlulara keşide olunan Ankara 18. Noterliği’nin 18.12.2015 tarihli kat ihtarı ile kredi hesabı 31.08.2015 tarihi itibarıyla kat edilerek 24 saat içinde nakdi ve gayri nakdi kredi borcunun ödenmesinin ihtar edildiği, kat ihtarının davalı-borçlulara tebliğ edilemeyip 24.12.2015 tarihinde iade edildiği, anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut deliller üzerinde yapılan inceleme sonucunda bankacılık işlemleri konusunda uzman … tarafından hazırlanan bilirkişi rapor ve ek raporlarında özetle; Davacı Banka ile davalı asıl borçlu firma … arasında 31.10.2011 tarihinde, 500.000 TL, 05.03.2015 tarihinde ise 400.000 TL tutarlarında iki ayrı Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, 31.10.2011 tarihli kredi sözleşmesinde … ve …’ın 500.000 TL limitle, 05.03.2015 tarihli kredi sözleşmesinde ise …’ın 400.000 TL limitle müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, … ve …’ın 31.10.2011 tarihli sözleşmedeki tebligat adresinin “…” şeklinde, …’ın 05.03.2015 tarihli sözleşmedeki tebligat adresinin “…” şeklinde olduğunu,ihtarnamaya göre asıl borçluya … nolu taksitli ticari kredi,… nolu taksitli ticari kredi, ticari kredi kartı (…) hesabı, ticari kredili mevduat (Esnek Ticari Hesap) hesabı kullandırıldığını, iade edilmemiş 3 adet teminat mektubu ve 2 adet çek yaprağından kaynaklı gayrinakdi alacak bulunduğunu, nakdi kredilerden kaynaklanan 138.301,89 TL alacağın ödenmesi, halen mer’i olan teminat mektuplarından kaynaklı 88.565 TL ile kullanılmamış çek yapraklarından kaynaklı 2.400 TL’nin depo edilmesi için 24 saat süre tanındığını, davalı …’a takip öncesi dönem için usulüne uygun olarak ihtarname tebliğ edilmediğini, bu davalının temerrüdünün takip tarihi itibariyle oluştuğunu, sözleşme kefilinin kat tarihindeki borçtan ve kendi temerrüdünden kaynaklı faizden sorumlu olduğunu, TTK madde 7 fıkra 1’de yer alan “kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez” şeklindeki düzenleme gereğince kefilin takip öncesi dönem için temerrüt faizinden sorumlu tutulabilmesi için ihtarname ile temerrüde düşürülmüş olması gerektiğini, bununla birlikte, davalının kefalet limiti 500.000 TL ve bu tutarda kredi kartından kaynaklı kat tarihli borç miktarının üzerinde olduğu için, kat tarihi ile takip tarihi arasındaki süre için işleyen akdi faizden sorumluluğu bulunduğunu, davalı …’ın 30.10.2011 tarihli 500.000 TL limitli sözleşmeye kefaleti bulunması ve takibe konu ticari kredi kartının da bu sözleşmeye istinaden verilmesi nedeni ile ticari kredi kartından kaynaklı borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olacağı, ticari kredi kartı için uygulanması gereken akdi faiz oranının % 24,24 ve gecikme faizi oranı % 30,24 olduğunu, takip tarihi 13.01.2016 olup bu tarihe göre yapılan hesaplamada davalı …’ın sorumlu olduğu tutarın 30.540,43 asıl alacak, 2.776,13 TL akdi faiz, 138,81 BSMV olmak üzere toplam 33.455,37 alacağını 30.540,43 TL’ye takip tarihinden itibaren % 30,24 oranından işleyecek faiz ile birlikte talep hakkı bulunduğunu, takip talebinde …’ın sorumluluğu kapsamında ihtar masrafına yer verilmemiş olup takip öncesi yapılan 509,56 TL tutarındaki masrafın adı geçen kefilin sorumlu olduğu tutara ilave edilmesi hususunun mahkemenin takdirinde olacağını, davalı … ve …’ın sorumluluğunun tespitinde asıl alacağa itiraz bulunmadığından asıl alacağın aynen alındığını, kat tarihinin 31.08.2015 olduğunu, asıl borçlu şirketin temerrüt tarihinin 28.12.2015 olacağını, ihtarname davalı …’a tebliğ edilemediği için bu davalı yönünden temerrüt halinin takip tarihi itibariyle oluşacağını, davalı …’ın kefalet limitinin 900.000 TL olduğunu ve bu tutarın da kat tarihindeki alacaktan yüksek olduğunu, bu kapsamda adı geçen davalının kat tarihi ile takip tarihi arasında işleyen akdi faizden sorumluluğu olacağını, buna göre, adı geçen davalılar yönünden takip tarihine göre borç miktarının şu şekilde tespit edildiğini, … nolu kredinin cari faiz oranının % 11,88 olduğunu, 81012015 nolu kredinin cari faiz oranının % 13,56 olduğunu, ticari kredili mevduat hesabı, ticari kredi kartı ve diğer alacaklar için akdi faiz oranının % 24,24 olduğunu, temerrüt faizi oranının ticari krediler için % 36,36, diğer alacaklar için % 30,24 olacağını, kat tarihinin 31.08.2015, takip tarihinin 13.01.2016 olduğunu, temerrüt tarihinin asıl borçlu için 28.12.2015, davalı … için 13.01.2016 olacağını, takip tarihine göre borç hesabı yapılırken, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar hesaplanan akdi faiz ve BSMV tutarının kat tarihindeki alacağa ilavesi ile asıl alacak tutarının bulunması; asıl alacağa ise temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi hesaplanmasının gerekeceğini, ancak davacının böyle bir kapitalize yapmadığı dikkate alınarak davalılar lehine kapitalize yapılmadığını, kat tarihindeki alacağın asıl alacak olarak kabul edildiğini, kat tarihinden temerrüt tarihine kadarki akdi faiz ile temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ki temerrüt faizi toplamının ise işlemiş faiz olarak belirlendiğini, bu kapsamda 102.593,31 TL asıl alacak, 6.082,68 TL işlemiş faiz, 304,12 TL BSMV, 36.014,98 TL asıl alacak, 3.410,53 TL işlemiş faiz, 170,53 TL BSMV, 509,56 TL masraf olmak üzere toplam 149.085,71 TL alacak belirlendiğini, davalı …’ın 102.593,31 TL asıl alacak, 4.935,95 TL işlemiş faiz, 246,80 TL BSMV, 36.014,98 TL asıl alacak, 3.273,77 TL işlemiş faiz, 163,69 TL BSMV, 509,56 TL masraf olmak üzere toplam 147.738,06 TL’den sorumlu olması gerektiğini, meri teminat mektupları toplamı 86.000 TL depo talebinin davalı asıl borçlu … Ltd. Şti. ile davalı kefil …’ın sorumlu olduğu tutara ilave edilmesi gerektiğini, takip ve dava tarihi itibariyle 2 adet çekin mer’i olup yasal yükümlülük tutarı 2.400 TL’nin adı geçen davalıların sorumlu olduğu tutara ilavesi gerekmekle birlikte, söz konusu çeklerin baskı tarihinin 24.11.2011 olduğunu ve baskı tarihi üzerinden 5 yıllık süre geçtiği için, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. Maddesi 9. fıkrası hükmü gereğince zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle Bankanın yasal garanti tutarlarını ödeme mükellefiyetinin son bulduğunu bildirmiştir.
Uyuşmazlık, dava ve takip konusu kredi alacağı sebebiyle takip tarihinde davalı asıl borçlu ve davalı kefillerin sorumlu tutulup tutulamayacakları, sorumluluklarının miktarı, talep olunan faiz oranının yasal olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle davalılar vekilinin, davacının davanın tamamını talep olunan toplam alacak miktarı üzerinden açmasında hukuki yararı bulunmadığına ilişkin istinaf sebebinin incelenecek olursa;
Gerçekten de yukarıda özetlenen dava konusu ilamsız icra takip dosyasında yer alan ödeme emrine itiraz dilekçelerinin içeriğinden davalı …’ın borca ve faiz oranı ile işlemiş faize, diğer davalı borçluların ise sadece işlemiş faiz alacağına ve faiz oranına itiraz ettikleri anlaşılmaktadır. Daha açık bir anlatımla, davalı şirket ile davalı …’ın söz konusu icra takibine asıl borca itirazları bulunmamaktadır. O halde dava konusu takipte talep olunan asıl alacak miktarına anılan davalılarca itiraz edilmediğine göre, davacı tarafın asıl alacağa itirazın iptalini talep etmekte hukuki yararı da bulunmamaktadır. Ne var ki dava dilekçesinde davacı banka tarafından davalı şirket ve … hakkında dava takipte talep olunan nakdi ve gayri nakdi kredi asıl alacak miktarları da dahil edilmek suretiyle 128.608,29 TL nakdi ve 90.965,00 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 219.573,29 TL, davalı Uğur hakkında açılan davada ise 24.686,43 TL nakdi 2.400,00 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 27.086,43 TL dava değeri olarak gösterilmiş ve dava bu miktarlar üzerinden harçlandırılarak açılmıştır. İlk derece mahkemesince ise gerekçede harç miktarı, yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplanırken davalı …’ın itiraz ettiği takip değerinin 34.686,43 TL olduğu, diğer davalıların sadece 18.973,98 TL tutarında faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğinin dikkate alındığı belirtilerek fer’i alacaklar hesaplanmıştır. Şu halde davalı şirket ile davalı …’ın dava konusu ilamsız icra takibinde talep olunan nakdi ve gayri nakdi kredi asıl alacakları miktarına yönelik bir itirazlarının bulunmadığı, dolayısıyla nakdi ve gayri nakdi kredi asıl alacağı yönünden kesinleşen takipte davacı tarafın bu alacaklar için itirazın iptali davası açmasında hukuki yararının olmadığı dikkate alınarak takipte talep olunan taksitli ticari kredi miktarı 102.593,31 TL ve kredi kartı alacağı 36.014,98 TL nakdi asıl alacağa ve 90.965,00 TL gayri nakdi kredi alacağına yönelik açılan itirazın iptali davasında dava şartı olan hukuki yarar şartı yokluğundan HMK’nın 114/h maddesi gereği aynı Yasa’nın 115/2. Maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı … ile davalı şirket vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir.
Davalı asıl borçlu ile davalı kefil … dava konusu ilamsız icra takibinde sadece işlemiş faiz oranına itiraz etmişlerdir. Davalı kefil … ise borca faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı kefil …’un sadece 31.10.2011 tarihli ilk genel kredi sözleşmesindeki 500.000,00 TL kefalet limiti ile sorumlu olmak üzere kefaleti söz konusudur. Adı geçen davalı kefilden nakdi kredi alacağının yanı sıra takipte talep olunan gayri nakdi kredi alacağına konu 2.400,00 TL depo edilmesi istenilen iki adet çekin baskı yılının 24.11.2011 olduğu gözetildiğinde karar tarihi itibarıyla 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/9. Maddesindeki 5 yıllık ibraz süresi dolmuş olmakla bankanın sorumluluğu sona erdiği gibi davalı …’un kefalet sözleşmesinin bulunduğu 31.10.2011 tarihli ilk genel kredi sözleşmesinde anılan davalı kefilden söz konusu çeklerin deposunun talep edilebileceğine dair açık hükme yer verilmemiştir. Hükme esas alınan Dairemizce objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunda ilk genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte asıl borçlu şirkete tanımlanan kredi kartından doğan alacak sebebiyle davalı kefil … sorumlu tutulmuş olup 5464 sayılı sayılı Yasa’nın 26/3. Maddesi uyarınca çıkarılan ve takip tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ilgili TCMB tebliğlerine göre kredi kartından doğan alacak için akdi faiz oranı %24,24, temerrüt faizi oranı ise %30,24, takip konusu yapılan taksitli ticari kredi alacağı için ise %36,36 olarak belirlenmiştir. Takipte davacı bankaca davalı kefil …’dan ve diğer borçlulardan ticari kredi kartı alacağı için %30,24 temerrüt faizi oranı, taksitli ticari kredi alacağı için %36,36 temerrüt faizi oranı talep edilmiştir. Şu halde davalı borçlulardan takipte gerek ticari kredi kartı alacağı gerekse taksitli ticari kredi kartı için davacı banka tarafından talep olunan ve ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan faiz oranları usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla davalılar vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yersiz bulunmuştur. Bununla birlikte davalılar lehine reddolunan kısım üzerinden sadece 1231,06 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, davalı … hakkındaki takipte talep olunan 2 adet çek yaprağı sebebiyle yargılamada vekil ile temsil olunan adı geçen davalı yararına davada reddolunan söz konusu gayri nakdi kredi alacağı yönünden de depo edilmesi talebinde bulunan iki adet çek yaprağı bedeli karşılığı olan 2.400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir.
Öte yandan dava ve takip konusu ticari kredi kartı alacağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup İİK’nın 67. Maddesi kapsamında likit (bilinebilir, belirlenebilir) bir aalacak niteliğinde olduğundan davalı … vekilinin aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin öteki istinaf sebeplerinin esastan reddine, davalı … ve davalı şirketin dava konusu ilamsız icra takibinde talep olunan nakdi ve gayri nakdi kredi asıl alacağına itirazları bulunmadığı, dolayısıyla takipte kesinleşen 102.593,31 TL taksitli ticari kredi ve 36.014,98 TL kredi kartı alacağı olmak üzere nakdi ve 90.965,00 TL gayri nakdi kredi alacağı dahil edilmek suretiyle eldeki itirazın iptali davasını açmakta davacı tarafın hukuki yararı bulunmadığından bu kısım nakdi ve gayri nakdi kredi alacağı için açılan itirazın iptali davasında dava şartı olan hukuki yarar şartı yokluğundan HMK’nın 114/h maddesi gereği aynı Yasa’nın 115/2. Maddesi uyarınca davanın usulden reddine, davacı banka tarafından haksız ve kötü niyetli takip yapıldığı ispatlanmadığından davalılar vekilinin kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine, ayrıca yargılamada vekili le temsil olunan anılan davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. Maddesi gereği maktu vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılamada vekil ile temsil olunan davalı … yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 ve 13/2 maddeleri uyarınca belirlenen takipte talep edilen ancak itirazın iptali davasında reddolunan gayri nakdi kredi alacağı olan depo edilmesi istenilen iki adet çek yaprağı bedeli 2.400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesine dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalılar vekilinin öteki istinaf sebeplerinin esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2020 tarih ve 2016/659 Esas 2020/108 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B) 1-Davalılar … Ltd. Şti. İle davalı … hakkında 102.593,31 TL taksitli ticari kredi ve 36.014,98 TL kredi kartı alacağı olmak üzere nakdi kredi asıl alacağı miktarı ile 90.965,00 TL gayri nakdi kredi alacağı yönünden davacı bankanın dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından HMK’nın 114/h maddesi gereğince aynı Yasa’nın 115/2. Maddesine göre anılan davalılar hakkında bu miktar asıl alacak tutarları için açılan itirazın iptali davasının USULDEN REDDİNE,
İİK’nın 67. Maddesindeki koşullar oluşmadığından davalılar vekilinin kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalı … Ltd. Şti. İle davalı … tarafından Ankara 6. İcra Dairesinin 2016/669 esas sayılı icra dosyasında işlemiş faiz alacağına ve faiz oranına yapılan itirazın ayrı ayrı kısmen iptali ile; taksitli ticari kredi alacağı için %36,36 faiz oranı üzerinden; davalı … Ltd. Şti.’nin 6.082,68 TL işlemiş faiz, 304,12 TL BSMV, davalı …’ın ise aynı faiz oranı üzerinden, 4.935,95 TL işlemiş faiz, 246,80 TL BSMV, kredi kartı alacağı için %30,24 faiz oranı üzerinden davalı … Ltd. Şti’nin 3.410,53 TL işlemiş faiz, 170,53 TL BSMV davalı …’ın ise 3.273,77 TL işlemiş faiz, 163,69 TL BSMV’den sorumlu olmak üzere, davalı …..Ltd. Şti’nin 102.593,31 TL asıl alacak, 6.082,68 TL işlemiş faiz, 304,12 TL BSMV, 36.014,98 TL asıl alacak, 3.410,53 TL işlemiş faiz, 170,53 TL BSMV, 509,56 TL masraf olmak üzere toplam 149.085,71 TL alacak ve 86.000 TL gayri nakdi alacak toplamı 235.085,71 TL üzerinden, davalı …’ın 102.593,31 TL asıl alacak, 4.935,95 TL işlemiş faiz, 246,80 TL BSMV, 36.014,98 TL asıl alacak, 3.273,77 TL işlemiş faiz, 163,69 TL BSMV, 509,56 TL masraf olmak üzere toplam 147.738,06 TL ve 86.000 TL gayri nakdi alacak toplamı 233.738,06 TL’den sorumlu olmak üzere, 102.593,31 TL asıl alacağa %36,36 temerrüt faizi oranı üzerinden, 36.014,98 TL asıl alacağa %30,24 temerrüt faizi oranı üzerinden işletilecek faiz oranıyla birlikte devamına, Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
Davalı …’ın 30.540,43 TL asıl alacak, 2.776,13 TL işlemiş faiz, 138,81 TL BSMV olmak üzere toplam 33.455,37 TL’den sorumlu olması kaydı ile takibin 30.450,43 TL asıl alacağa %30,24 temerrüt faizi oranı üzerinden işletilecek faizle birlikte icra takibinin devamına, Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İİK’nın 67. Maddesi hükmü gereğince kabul edilen 33.455,37 TL’nin % 20 oranında hesaplanan 6.691,07 TL’nin icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Diğer davalıların sadece faize itiraz ettikleri ve faiz miktarlarının değiştiği dikkate alınarak bu davalılar yönünden icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği nakdi kredi alacağı üzerinden alınması gereken 2.369,43 TL nispi karar harcı ile gayri nakdi kredi alacağı üzerinden alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcı toplamı 2.450,13 TL’nin başlangıçta peşin alınan 3.644,52 TL ile 29,20 TL başvurma harcı icra takip dosyasında peşin alınan 790,47 TL nispi karar harcı ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı 4.493,39 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 2043,26 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı … Bankası tarafından peşin yatırılan 2.450,13 TL nispi ve maktu karar harcı ile 29,20 TL başvuru harcı ve icra takip dosyasında alınan 790,47 TL nispi karar harcı ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı olan olan 2.508,53 TL harcın tümünden davalı …’ın; davalı …’ın 588,85 TL, davalı … Ltd. Şti.’nin ise 680,90 TL kısmından sorumlu olmaları kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya iadesine,
5-Yargılamada vekil ile temsil olunan davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 ve 13/2 maddeleri gereği davada kabul olunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinden davalı …’ın sorumluluğunun 8.620,21 TL ile sınırlı olması kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı-temlik alan … A.Ş.’ne verilmesine,
6-Yargılamada vekili ile temsil olunan davalılar … Ltd. Şti. İle davalı … yönünden açılan ve hukuki yarar şartı yokluğu sebebiyle reddolunan davada AAÜT’nin 3. Maddesi gereği ret sebebi farklı olduğundan AAÜT’nin 7/2 maddesi gereği 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin HMK’nın 125. Maddesi uyarınca temlik alan davacı … AŞ ile temlik eden … Bankası AŞ’den müteselsilen alınarak anılan davalılara verilmesine,
7-Yargılamada vekil ile temsil olunan davalılar yararına davada reddolunan kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 ve 13/2 maddeleri gereği ret sebebi farklı olduğundan AAÜT’nin 3. Maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL tek maktu vekalet ücretinin HMK’nın 125. Maddesi uyarınca temlik alan davacı … AŞ ile temlik eden … Bankası AŞ’den müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Yargılamada vekil ile temsil olunan davalı … yararına davada reddolunan gayri nakdi kredi alacağı yönünden AAÜT’nin 3. Maddesi gereği ret sebebi farklı olduğundan AAÜT’nin 13/1 ve 13/2 maddeleri gereği hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin HMK’nın 125. Maddesi uyarınca temlik alan davacı … AŞ ile temlik eden … Bankası AŞ’den müteselsilen alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Davacı … tarafından yargılama boyunca yapılan, bilirkişi masrafı, tebligat ve yazışma gideri toplam 821,30-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre belirlenen 762,91 TL yargılama giderinin tümünden …’ın sorumlu olması ve davalı …’ın 346,51 TL; davalı …Ltd. Şti.’nin sorumluluğunun 400,76 TL ile sınırlı olması kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılan tebligat ve yazışma gideri toplam 88,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 41,77 TL’sinin HMK’nın 125. Maddesi uyarınca temlik alan davacı … AŞ ile temlik eden … Bankası AŞ’den müteselsilen alınarak anılan davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı ve davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 516,93 TL nispi ve 54,40 TL maktu olmak üzere toplam 571,33 TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı 24,38 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 172,98 TL istinaf giderinin HMK’nın 125. Maddesi uyarınca temlik alan davacı … AŞ ile temlik eden … Bankası AŞ’den müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/09/2022

Başkan – Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.