Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1024 E. 2022/1022 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1024 Esas 2022/1022 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1024
KARAR NO : 2022/1022

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2020
NUMARASI : 2019/35 Esas 2020/224 Karar
DAVACI :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/02/2016
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2022

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30.11.2015 tarihinde …bankasında bulunan hesabından (TR …) …’ta bulunan kredi kartına 15.000,00 TL EFT çıkartmak istediğini, internet bankacılığını kullanırken alıcının ismini… olarak doğru yazdığını ancak…’e ait … no’lu kredi kartına EFT yapmak isterken sehven … no’lu karta para gönderdiğini, davalı … çalışanlarının gelen EFT’ leri karta veya hesaba aktarırken EFT’nin doğruluğunu sorgulamak için gönderilen EFT’deki alıcı ve kart sahibinin birbirini tutup tutmadığını kontrol etmekle yükümlü olup, EFT’deki alıcı ve hesap bilgileri tutmadığından gelen EFT’yi, EFT işlemini gerçekleştiren hesap numarasına iade etmek durumunda olduklarını, dava konusu olayda banka görevlilerinin gerekli kontrolleri yapmayarak alıcı ve hesap sahibi eşleşmesi yapmadan direk 3. kişinin kart numarasına para geçişini yaptığını, müvekkilinin davalı banka ile defalarca görüşmesine rağmen sonuç alamadığını, mailleşmede de davalı bankanın paranın geçmiş olduğu kart sahibinin kartında limit olmadığını, iade işleminin yapılamayacağını, bankaca yapılabilecek başka farklı bir işlem olmadığını beyan ettiklerini,davalı bankadaki memurun gerekli dikkat ve özeni göstermeden hesap sahibi ile alıcı isimlerini eşleştirmeden 3. kişinin hesabına geçirilen paranın iadesi için huzurdaki davayı açtıklarını iddia ederek 15,000 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kredi kartına sehven EFT yapılan kişiye karşı açılmasını gerektiğini, bankanın ihtilafla bir ilgisi olmadığını, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, bankanın başkasına ait kredi kartı ödeme seçeneği ile yapılan işlemlerde,işlemi yapan kişinin ödeme yapacağı kredi kartı sahibinin ismini talep etme ve ödeme yapılması ardından ödeme talimatındaki isimle,kredi kartı sahibinin ismini karşılaştırma zorunluluğu bulunmadığını, müvekkili bankadan,başkasına ait kredi kartı ödemelerinde kredi kartı sahibi ile ödeme açıklamasına yazılan ismin eşleştirilmesini beklemenin objektif sorumluluk hükümleri ile bağdaşmadığını, bunun aksinin kabulünün kötü niyetli işlemlere sebebiyet verebileceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafın hesabının bulunduğu bankaya vermiş olduğu yazılı talimat ile dava dışı havale alıcısının davalı havale ödeyicisi banka nezdindeki hesabına havale (EFT) işlemi yaptığı, davalı havale ödeyicisi bankanın nezdindeki havale alıcısının hesabına alacak kaydetme işlemi ile TBK’nın 559. maddesinin 2. fıkrası anlamında kabul iradesinin bildirilmiş olduğu, bu durumda ise kanuni düzenlemeye göre havale edenin verdiği yetkiyi geri almasının mümkün olmadığı ve davalı bankanın hesaba geçen paranın iade edilmemesinde her hangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bankaların güven müesseseleri olup hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını, davalının başkasına ait kredi kartı ödemelerinde kart sahibi ile ödeme açıklamasında yazılı olan isim ve kredi kartı numarası eşleştirilmeden işlem yapmasının hatalı olduğunu, dava konusu olayın bankanın ihmali nedeniyle meydana geldiğini, mahkemece kusur oranı belirlenmeksizin ve TBK’nın 555,559/1 ve 559/2 maddeleri hatalı yorumlanarak karar verildiğini bildirerek ilk derece mahkemesince verilen kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı tarafça hatayla yapıldığı belirtilen EFT nedeniyle yanlış kişiye ödenen bedelin davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

20/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davanın, sehven yapıldığı belirtilen EFT işlemi nedeniyle yanlış kişiye ödenen bedelin davalı bankadan tahsili istemine ilişkin olduğu, yapılan tespitlere göre, iade istemine konu bedelin davacının eyleminden kaynaklanan EFT işlemi sonucunda dava dışı 3.kişiye aktarıldığı, işlemde davalı bankanın kusurunun bulunmadığı, davacının EFT yaptığı bedelinin iadesi için dava dışı hesap sahibi aleyhine dava açabileceği bildirilmiştir.
16/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından yapılan EFT tutarının, dava dışı … isimli şahsa ait kredi kartı hesabına girmiş olması ve adı geçenin tasarrufunda bulunması nedeniyle, mevcut yasa ve yerleşik Yargıtay içtihadına göre davalı bankadan iadesinin talep edilemeyeceği, ancak davalı bankanın kredi kartı hesaplarına yapılan EFT mesajlarında belirtilen kredi kartı numarası ile kredi kartı sahibinin ismini eşleştirecek otomasyon sistemini sağlamamış olmasından ötürü mütefarik kusurunun bulunduğu, bu nedenle meydana gelmesi muhtemel zarardan (3.şahıstan tahsil edilemeyen miktardan ) kusuru oranında tazminat sorumluluğu bulunduğu, takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmekle % 50 nispetinde olmasının hakkaniyete uygun olacağı bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı tarafın hesabının bulunduğu dava dışı bankaya vermiş olduğu yazılı talimat ile dava dışı havale alıcısının davalı havale ödeyicisi banka nezdindeki hesabına havale (EFT) işlemi yaptığı, ancak dava konusu paranın davacının parayı göndermeyi amaçladığı…’in hesabı yerine dava dışı …’ın hesabına gönderildiği, yapılan havale işlemindeki yanlışlığın davalı bankadan kaynaklanmayıp davacının para göndermek istediği kart numarasını hatalı tuşlamasından kaynaklandığının anlaşılmasına göre , havale edilen para, havale alıcısının hesabına geçmekle artık bankanın bu parayı havale göndericisine veya üçüncü bir şahsa havale alıcısının talimatı bulunmaksızın iade etme yetki ve sorumluluğu bulunmadığı gibi dava konusu havale işleminin davacının bilgisi ve iradesi doğrultusunda yapıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (emsal nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29/04/2014 tarih 2014/1271 Esas 2014/7957 Karar sayılı ve 02/02/2009 tarih 2007/12521 Esas 2009/1092 Karar sayılı ilamları).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 14/09/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.