Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/855 E. 2023/11 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2019/855 Esas 2023/11 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/855
KARAR NO : 2023/11

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2019
NUMARASI : 2018/719 Esas 2019/136 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVA : Rücuen Alacak
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023

Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/07/2006 tarihli İHDS’nin 7.4 maddesi gereğince dağıtım faaliyetlerinin hisselerinin tamamı …’a ait olduğu dönemde …’ın özelleştirilmesinden önce yani … ile …’ın ayrılmaz bütün olduğu dönemde 17/12/2008 tarihinde on yıllık damga süresi dolmuş sayaçların sökülmesi takılması hizmet alım ihalesi imzalandığını, ihaleyi alan şirketin Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/108 esas 2013/108 karar sayılı kararı dolayısı ile işçilik farkları talebi ile dava açtığını, davanın kısmen kabul edildiğini, anılan kararın Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2015/24515 esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, müvekkili tarafından 17/11/2015 tarihinde 11.063,00 TL’nin icra dosyasına ödendiğini, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile davalıdan tahsiline ve 100,00 TL yargılama giderinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Borçlar Kanunu’nun 73. maddesi gereğince rücu davalarında zamanaşımı 2 yıllık süreye tabi olup dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin İHDS imzalandığını, ….’nin 25/09/2008 tarihinde de Özelleştirme idaresi başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ihale sonucu şirketin %100 hissesi 30/10/2009 tarihinde… A.Ş. tarafından devralındığını, dağıtım şirketilerinin özelleştirilmelerine ilişkin uygulamalarda Hisse Satış Sözleşmesinin imzalanması ile hisseleri el değiştirerek özel sektöre devredilen şirketin tüzelkişiliği hakları borçları yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmamakta şirketin hisse devri öncesi ve sonrasına ilişkin sorumluluklarının devam ettiğini, İHDS 7 maddesinde sorumluluğun kime ait olacağına dair kriterler olduğunu, …’ın sorumlu olması için zarara neden olayın dağıtım faaliyetine ilişkn olması söz konusu olayın … tarafından yürütüldüğü dönemde yani İHDS imza tarihi olan 24/07/2006 tarihinden önce gerçekleşmesi gerektiğini, işletme hakkı sözleşmesinin imzlaanması ile işletme hakkı …’a devredildiğinden sözleşmenin imza tarihi olan 24/07/2006 sonrasındaki dağıtım faaliyetleri davacı tarafından yürütüldüğünden sözleşmede açıkça belirtildiği üzere sorumluluğun davacıya ait olduğunu, bu davaya esas teşkil eden davanın İHDS sonra 17/12/2008 tarihinde imzalanan yani dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde imzalanan ihaleden kaynaklı olduğundan davacının İHDS gereğince işbu alacağa ilişkin herhangi bir talep hakkı olmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ilamda hüküm altına alınan alacağın davacı … Şirketinin 18/11/2008 tarihinde yaptığı hizmet alım ihalesinden kaynaklanan alacaktan kaynaklandığı ve alacağın 18/11/2008 tarihinde taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde imzalanan İHDS’den sonraki döneme ait olduğu, İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanmasından sonraki sorumluluğun …ne ait olduğunun İHDS ile açıkça kararlaştırıldığından davalının sorumluluğu olmadığından yersiz açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
24/07/2006 tarihinde davacı ile davalı arasında işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/04/2009 tarih ve 2009/16 sayılı kararı uyarınca % 100 oranındaki hisselerin satışına ilişkin hisse satış sözleşmesi ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile … A.Ş. arasında 30/10/2009 tarihinde akdedildiğini, dolayısıyla fiili devir tarihinin 30/10/2009 olduğunu, bu tarihten önce müvekkili şirketin bütün hisselerin davalı …’a ait olduğunu, bütün sorumluluğun …’a ait olduğunu, yine işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanmasıyla hisse satış sözleşmesi arasında dağıtım faaliyeti tüm hisselerin …’a ait olması sebebiyle … tarafından yürütüldüğünü ve bu dönem açısından tahakkuk ettirilen faturalarında … tarafından tahsil edildiğini, konuyla ilgili … Genel Müdürlüğünün 26/10/2010 tarih 6680 Sayılı yazısında …özellikle sözleşmelerin 7.4 maddesinde yer alan; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir, hükmü gereğince her ne kadar İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmış ise de fiili devir tarihine kadar (30/10/2009 tarihine kadar) … ile şirketlerin ayrılmaz bir bütün olduğu ve şirketlerin sermayelerinin tamamının …’a it olduğu da dikkate alındığın, bu dönemde yapılan işlem ve faaliyetlerden doğan hakların …’a ait olması gerektiği değerlendirilerek, bu duruma göre fiili devir tarihinden önceki döneme ait işlemler hakkında inceleme ve soruşturmalar sonucunda düzenlenen müfettiş raporlarında yer alan Borçlar Kanununa göre Haksız Fiil ve Sebepsiz Zenginleşme tanımlanmasını taşıyan tazminat talepleri ile ilgili hukuki takibin … Hukuk Müşavirliğince yürütülmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı, belirtilerek İHDS imza tarihinden sonra dahi, fiili devir tarih olan 30/10/2009 tarihli hisse devrine kadar sorumluluğunda …’a ait olması gerektiğinin belirtildiğini ve sorumluluğun … Genel Müdürlüğü tarafından bu şekilde kabul edildiğini, sorumluluğun … tarafından dahi kabul edildiği bir ortamda davalı şirketin sorumluluğu İHDS ile devrettiği yönündeki haksız ve hatalı gerekçeli ile davanın reddine karar vermesinin hakkaniyete usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Yargıtay’ın ve ilk derece mahkemelerinin kararlarının bu doğrultuda olduğunu, İHDS’nin 7.4 maddesinin de bu yönde olduğunu, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenler ve re’sen göz önünde tutulacak nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Somut olayın değerlendirilmesinde, tarafların da kabulünde olduğu üzere Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/108 esas 2013/108 sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında 17/12/2008 tarihinde on yıllık damga süresi dolmuş sayaçların sökülmesi takılması hizmet alım ihalesi imzalandığından işçilik farkları nedeniyle yapılan ödemeden kaynaklı taraflar arasında imzalanan İHDS kapsamında davalıdan rücuen tahsili amacıyla işbu davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince rücuya esas davadaki dava konusu olayın taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde imzalanan İHDS tarihinden sonra 17/12/2008 tarihinde meydana geldiği, İHDS’nin 7.6 ve 7.7 maddelerine göre sözleşmenin imzalanmasından sonra meydana gelen olay nedeniyle sorumluluğun devir alan davacı şirkete ait olduğundan ödenen miktarın, sözleşmeye dayalı olarak davalıya rücu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
Her ne kadar davacı vekilince, davalı şirket Hukuk Müşavirliği tarafından davacı şirkete hitaplı 26/10/2010 ve 24/01/2011 tarihli yazılar ile İHDS tarihinden sonra meydana gelen olaylar yönünden de sorumluluğun davacı tarafından üstlenildiği iddia edilmiş ise de, anılan yazı içerikleri incelendiğinde İHDS tarihinden sonra meydana gelen olaylar nedeniyle davacının 3.kişilere ödemek durumunda kaldığı bedeller yönünden sorumluluğun davalı şirkete ait olduğuna ilişkin herhangi bir ibare yer almadığından davacı vekilinin bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27/10/2022 tarih ve 2021/3576 2022/7514 Karar sayılı ilamı).
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri uyarınca istinafa başvuran taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta alınan 44,40 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın istinafa başvuran davacı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.18/01/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.