Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/684 E. 2021/1648 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2017
NUMARASI …
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Taraflar arasındaki şirketin feshi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya duruşmalı olarak incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirket müdürünün şirketi zarara sokacak ve kişisel çıkar elde edecek eylem ve işlemlerde bulunduğunu, rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğini, şirket her yıl kar ettiği halde müvekkiline herhangi bir kar payı verilmediğini, müvekkilinin ortaklık yönetim kararlarına hiçbir zaman katılmadığını, müvekkili adına atılan imzaların müvekkiline ait olmadığını, şirket yöneticilerinin ortaklık hesaplarından para çektiğini, şirket işleri ile ilgili ödemelerin ortaklar hesabına yapıldığını, kişisel kredi kartlarının dahi ortaklık hesabından ödendiğini, şirkete ait hesaplarla şirket yetkililerinin hesapları arasında para transferleri yapıldığını, şirket müdürünün davalı şirket ile aynı amacı taşıyan başka bir şirket kurduğunu, müvekkilinin ve eşinin paydaşı olduğu diğer şirkete acentelik verildiğini, davalı şirket müdürlerinin kurduğu şirketin çalışanların maaşının davalı şirket hesaplarından ödendiğini, ortaklık ilişkisinin müvekkili yönünden çekilmez hale geldiğini belirterek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin tüm faaliyetlerinden davacının haberdar olduğunu, şirket karlarının sermaye artırımında kullanıldığını, davacının hiçbir ekonomik kaybı bulunmadığını, davacının şirket işlemlerine ilişkin hiçbir sözlü ve yazılı talebi bulunmadığını, her karar ve işlemin davacının bilgisi ve oluru ile yapıldığını, şirket müdürünün davacının damadı olduğunu, şirket aleyhine hiçbir borçlandırıcı iş ve işlem yapılmadığını, davacının yazılı muvafakati bulunduğundan rekabet yasağına aykırılık nedeniyle şirketin feshini talep edemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı şirketin feshine ilişkin yasada aranan gerekli ve yeterli haklı sebeplerin bulunmadığı, TTK’nun 636/3. maddesi uyarınca fesih yerine alternatif çözüme mahkemece karar verilebilmesi için öncelikle şirketin feshine dair haklı sebeplerin bulunmasını gerektiği, fesih için haklı sebeplerin oluşmadığı, mahkemece kabul edilebilir bir çözüme de karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kar payı dağıtılmadığının davalının ikrarı ile tespit edildiğini, mahkemece eksik inceleme yapılarak dağıtılmayan kar payı miktarının belirlenmediğini, şirket müdürünün rekabet etmeme yasağına aykırı davrandığını, delillerinin incelenmediğini, müvekkilinin ortaklıktan dışlandığını, ortaklar arasında husumet doğduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, alternatif çözüm yollarından çıkma ve kar paylarının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nun 636. maddesi uyarınca haklı sebeple limited şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak dosyanın Dairemize gelmesinden sonra duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi sırasında davacı vekili Av. … 06/12/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, davalı vekili Av. … 06/10/2021 tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin dosya içerisinde yer alan Kayseri 9……..yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, davalı vekilinin dosya içerisinde yer alan yetki belgesine dayanak Kayseri 5. Noterliğinin ,,,, yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Çoğun içinde az da bulunduğundan anılan feragat yetkisinin davalı vekilinin vekalet ücretinden ve yargılama giderlerinden feragat yetkisini de kapsadığı kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin istinaf aşamasında davadan feragat ettiği gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin davadan feragat ettiği gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/06/2017 gün ve 2014/1071 Esas 2017/521 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden 39,53 TL harçtan dava dosyasında peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,23 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekilinin talebi gözetilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde yatırana iadesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin, kararın kaldırılma gerekçesi gözetilerek üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında birden fazla duruşma açılmış ise de, davalı vekilinin talebi gözetilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda HMK’nın 361. ve 362. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde verilecek dilekçe ile Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/12/2021


Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.