Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/389 E. 2021/510 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2018
NUMARASI : …
….
DAVA : Hisse Devrinin Tespiti
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2021

Taraflar arasındaki hisse devrinin tespiti ve ticaret siciline tescil istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eski ortağı olduğu …’ndeki 500 adet hissesinin tamamını Ankara 63. Noterliği’nin 29/07/2016 tarih … yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davalı …’a devir ettiğini ve şirket ortaklığı ile şirket nezdindeki tüm görevlerinden ayrılmış olduğunu, sözleşmenin üzerinden uzunca bir süre geçmesine karşın pay devrini ilan etmekle yükümlü davalı … müdürü, ortak ve yetkilileri ile devir alan davalı … tarafından pay devrinin sicil gazetesinde ilanını sağlanmadığını, diğer ilgili kurumlara pay devrini bildirilmediğini, davacının pay devrini ilan ettirmek amacıyla ilgili makamlara başvuru yapmışsa da, şirket kayıt karar ve belgeleri davalı şirketçe davacıya verilmediğinden ve davacının devir tarihinde şirketi temsil yetkisi kalmadığından bu devrin davacı tarafından ilan edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından her iki davalıya Ankara 30. Noterliğinin 25/04/2017 tarih… yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek pay devrinin sicil gazetesinde ilanı ve ilgili kurumlara bildirilmesinin ihtaren bildirildiğini, ihtarnamenin davalı …’a tebliğ edildiğini, davalı şirketin kayıtlı resmi adresini üç kez tebligat çıkarılmasına karşın tebliğinin mümkün olmadığını belirterek davacının paylarını devir ettiği 29/07/2016 tarihinden itibaren davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, Ticaret Sicil Gazetesinde hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalılara yapılan tebligata rağmen davalılar cevap vermedikler gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafından yapılan hisse devrinin davalı şirketin ortaklar kurulu tarafından onaylandığına ilişkin bir karara rastlanmadığı, davacı tarafından davalı şirkete keşide edilen ihtarnamenin tebliğ edilememiş olmakla davacının genel kurula başvuru koşulunu yerine getirmediği ve yasal koşullar gerçekleşmemesi nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince müvekkilinin genel kurula başvuru şartını yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin Ankara 63. Noterliği’nin 29/07/2016 tarih ve … yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davalı şirket nezdindeki tüm payını davalı …’a devrederek şirket ortaklığından ve şirketteki tüm görevlerinden ayrıldığını, söz konusu sözleşmede devir alan davalı …’ın “devir sözleşmesini şirkete ibraz ederek ticaret sicil müdürlüğünde ve ilgili diğer kurumlarda kayıt ve tescil ettirmeyi” kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, ne var ki, davalı şirket veya şahıs tarafından pay devrini ilgili makamlara bildirilme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkilinin pay devrini ilan ettirebilmek amacıyla tüm ilgili makamlara başvuruda bulunmasına rağmen gerekli olan şirket karar, defter ve belgeleri müvekkiline talep etmelerine rağmen verilmediğinden ve müvekkilinin pay devri tarihinden itibaren şirketi temsil yetkisi bulunmadığından ilanı sağlamadığını, dava dosyası kapsamında bulunan başvuru belgelerinden görüleceği üzere müvekkilinin pay devrine ilişkin işlemi Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne 28/04/2017 tarihinde …. evrak kayıt numarası ile, … Vergi Dairesi’ne 25/04/2017 tarihinde…. evrak kayıt numarası ile bildirdiğini ve pay devri ile ortaklıktan ayrılma işleminin Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanarak aleniyet kazanması için gerekli başvuruda bulunduğunu, müvekkili tarafından her iki davalıya Ankara 30. Noterliği’nin 25/04/2017 tarihli ve….yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek pay devrinin Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanının sağlanması, devrin ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmesi ve pay devrine ilişkin her türlü kayıt, karar ve belgenin bir nüshasının müvekkiline verilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulmak zorunda kalınacağının bildirildiğini, söz konusu ihtarnamenin 04/05/2017 tarihinde devralan …’a tebliğ edildiğini, müvekkilinin gerekli belge ve defterlere erişebilmek amacıyla davalı şirket defterlerini muhafaza eden muhasebeci … başvurduğunu, davalı şirket defter ve belgelerini incelemek ve pay devrinin tescili için gerekli ilan ve belgelerin birer örneğini almak istediğini bildirdiğini, ancak bahsi geçen şahıs tarafından müvekkiline defter ve belgelerin ibraz edilmediğini, müvekkilinin bahsi geçen şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma numaralı ve …. Karar sayılı dosyasından yapılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, müvekkilinin bahse konu işlemin Ticaret Sicil Gazetesi’nde tescil ve ilanı için elinden gelen her türlü çabayı gösterdiğini, ancak hisse devrinin tescil ve ilanını sağlayamadığını, davalıların kusurlarından kaynaklanan sebeplerle pay devrinin ilan edilmemiş olduğunu, davalı şirketin gayri faal durumda olduğunu, bilindiği üzere ticari şirketlerin faaliyetine son vermesi halinde gerekli bildirimlerde bulunarak şirketi feshi ve tasfiye etmek, adres değişikliği varsa bildirmek gibi yükümlülükleri bulunduğunu, davalı şirket tarafından tüm bu yükümlülüklerin ihlal edildiğini, ihtarnamenin tebliğe çıkarıldığı adresin davalı şirketin ticaret sicil gazetesinde kayıtlı resmi adresi olduğunu, davalı şirketin bu adreste bir değişiklik olması halinde adres değişikliğini bildirmesi gerekirken herhangi bir bildirimde bulunmadığını, davalı şirketin resmi adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca da tebligat çıkarıldığını, tüm bunlara karşın davalı şirketin gayri faal olması sebebiyle tebligat yapılamadığını, bundan dolayı müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, ilk derece mahkemesince de davalı şirkete ancak Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi hükümleri uyarınca tebligat yapılabildiğini, davalı şirketin gayri faal durumda olup, herhangi bir adreste faaliyeti bulunmayan davalı şirkete normal tebligat usulleri ile tebligat yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili tarafından noterden çıkartılan ihtarnamenin davalı …’a tebliğ edildiğini, davalı …’ın davalı şirket ortağı konumunda olup, kendisinin de pay devrini bildirme ve ilan ettirmeyi taahhüt ettiği göz önüne alındığında, müvekkili açısından başvuru koşulunun yerine getirildiğinin açık olduğunu, hiç kimsenin kendi kusurlu davranışları nedeniyle yarar sağlayamayacağını, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olmadığını, bu nedenlerle ve re’sen göz önünde tutulacak sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, limited şirket hisse devrinin tespiti ve ticaret siciline tescili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü sicil özeti ve ekinden; davalı şirkette dava dışı…. davalı … ve davacı …’nın ortak olduğu, 01/04/2013 tarih ve 4 sayılı karara göre …’ın 20 yıl süreyle temsil ve ilzama yetkili kılındığı,
Ankara 63. Noterliği’nin 29/07/2016 tarih…. yevmiye no’lu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi’nin incelenmesinde; davacı …’nın davalı …’ndeki 500 hissesini aktif ve pasifiyle tüm hak ve borçlarıyla 12.500,00 TL’ye davalı …’a devrettiği, bedelinin nakden ve tamamen ödendiği, hisse devralanın bu sözleşmeyi şirkete sunup ticaret siciline tescilini sağlamak konusunda yetkili kılındığı,
Davacı tarafından davalılara çıkarttığı Ankara 30. Noterliği’nin 25/04/2017 tarih ve…. yevmiye no’lu ihtarnamede, Ankara 63. Noterliği’nin 29/07/2016 tarih …. yevmiye no’lu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile yapılan hisse devrinin 3 gün içerisinde sicil gazetesinde ilanı ve ilgili kurumlara bildirilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği, ihtarnamenin davalı …’a 04/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirkete ise bildirilen adreste olmadığından 03/05/2017 tarihinde bila tebliğ iade edildiği görülmüştür.
TTK’nın 595/(2). maddesinde “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş ise esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.”
TTK’nın 595/(7). maddesinde “Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği taktirde onayı vermiş sayılır” düzenlemeleri mevcuttur.
01/05/1997 tarih ve 4280 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen davalı şirketin ana sözleşmesinden, hisse devri için ortaklar genel kurulunun onayının şart koşulmadığına ilişkin herhangi bir hükmün mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının davalı şirketteki 500 adet hissesini davalı …’a 29/07/2016 tarihinde noterden devrettiği, davacı tarafından yapılan hisse devrinin davalı şirketin ortaklar kurulu tarafından onaylandığına ilişkin bir karara rastlanmadığı, davalı şirketin ana sözleşmesinde hisse devri için ortaklar genel kurulunun onayının şart koşulmadığına ilişkin herhangi bir hükmün mevcut olmadığı, davacı tarafından davalılara noterden çıkartılan ihtarname ile hisse devrinin 3 gün içerisinde sicil gazetesinde ilanı ve ilgili kurumlara bildirilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği, ihtarnamenin davalı …’a 04/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirkete ise bildirilen adreste olmadığından bila tebliğ iade edildiği, TTK’nın 595/(2). maddesi uyarınca şirket payının devri için ortaklar genel kurulunun onayı şart koşulduğu, TTK’nın 595/(7). maddesi uyarınca da başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği taktirde onay vermiş sayılacağına ilişkin hükümlerin mevcut olduğu, davacı tarafından davalı şirkete çıkartılan ihtarnamenin tebliğ edilememiş olmakla davacının genel kurula başvuru koşulunu yerine getirmediği ve yasal koşullar gerçekleşmediği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/04/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.