Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1917 E. 2021/1580 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :23/09/2019
NUMARASI …
DAVA TARİHİ : 03/09/2013
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı banka vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında dava dışı ….Ltd Şti’nin asıl borçlu, davalıların müşterek ve müteselsil kefil olduğu 05/05/2009 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı asıl borçluya kullandırılan nakdi ve gayrinakdi kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borcun ödenmesi ihtar edilmesine rağmen ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu lehine ipotek bulunduğundan asıl borçlu aleyhine ipotekli takip yapılarak, davalı kefiller aleyhine de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2013/8229 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, davalı … ve … vekili yargılama sırasındaki beyanlarında davalı … lehine ipotek bulunduğundan ilamsız icra takibi yapılamayacağını bildirerek her iki davalı yönünden de davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen 05/05/2009 tarihli 741.691,71 TL limitli genel kredi sözleşmesinde davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldıkları, ayrıntısına yer verilen ipotek senedinden davalı …’ın kefaletinin de 250.000 TL bedelle ipotekle temin edildiği, bu nedenle anılan davalı hakkında İİK’nın 45. maddesi ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan ilamsız icra takibi yapılamayacağından bu davalı hakkındaki davanın reddi gerektiği, davalı ölü Ayla mirasçılarının mirası reddetmesi nedeniyle işbu davada dahili davalılara husumet düşmeyeceğinden dahili davalılar hakkındaki davanın da husumet nedeniyle reddi gerektiği, diğer davalılar … ve davalı şirket yönünden yapılan incelemede; bahsi geçen genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı asıl borçlu şirkete nakdi ve gayrinakdi kredi kullandırıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalı borçlulara kat ihtarı gönderildiği, kat ihtarının anılan davalılara ve dava dışı borçlu şirkete sözleşmede belirtilen adreslerine çıkarılan kat ihtarının tebliğ edilemediği, ancak sözleşmede davalı borçlu kefiller yönünden de adres değişikliği bildirilmediği sürece sözleşmede belirtilen adrese çıkarılan tebligatın yapılmış sayılacağı hususunun düzenlenmesi karşısında ihtarın davalılara 05/04/2013 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı, kat ihtarındaki atıfet mehli dikkate alındığında temerrüdün 07/04/2013 tarihinde oluştuğu ancak, bilirkişi raporunda 08/04/2013 tarihi olarak belirlenen temerrüt tarihine davacı tarafça itiraz edilmediğinden bu yön bakımından davalılar lehine usulü kazanılmış hak oluştuğundan temerrüdün 08/04/2013 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının belgelediği 945,94 TL ihtar masrafının talep edebileceği, masraf olarak talep edilen diğer kalemlerin dava konusu kredi sözleşmesi ile ilgisinin kurulmadığı, bilirkişi raporunda isabetli şekilde belirlendiği üzere davacının 79.584,66 TL asıl alacak, 9.550,16 TL işlemiş faiz ve 477,51 TL BSMV olmak üzere toplam 89.584,68 TL nakdi alacağı bulunduğu ancak, icra takibinde 79.557,01 TL asıl alacak talep edildiğinden taleple bağlı kalınması gerektiği, davacının çek garanti bedellerinden ve teminat mektubundan kaynaklanan depo talebinin sözleşmede kefiller yönünden depo talep edilebileceğine dair açık hüküm olmaması nedeniyle yerinde olmadığı, bu yönü ile bilirkişi raporuna itibar edilmediği, alacak likit bulunduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu gerekçeleriyle davalı … hakkında açılan davanın reddine, dahili davalılar … ve … aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, davalılar … ve …. Ve Tic. Ltd. Şti’nin Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2013/8229 sayılı dosyasına vaki itirazlarının 79.557,01 TL asıl alacak, 9.550,16 TL işlemiş faiz, 477,51 TL BSMW ve 945,94 TL …. masrafı olmak üzere toplam 90.530,62 TL üzerinden iptali ile takibin anılan miktar üzerinden devamına, nakti alacağın fazlaya ilişkin kısmı ve gayri nakdi alacak yönünden itirazın iptali istemin reddine, hükmolunan 90.531,62 TL’den 945,94 TL noter masrafının mahsubundan sonra kalan 89.584,68 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılar … ve …. Ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunun yanlış düzenlendiğini, bilirkişi tarafından İİK’nın 45.maddesinin dar yorumlandığını, Yargıtay içtihatlarına göre BK’nın 487. maddesine göre ipotek borçlusunun aynı zamanda kredi sözleşmesinin kefili olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sözleşmeye dayalı takip yapabileceğinin düzenlendiğini, bu nedenle … aleyhine ilamsız takibe geçilmesine engel bir durumun söz konusu olmadığını, dolayısıyla hatalı bilirkişi raporuna dayanarak mahkemece … adına açılan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, taraflarınca yapılan icra takibinde gayri nakdi alacak taleplerinin bulunmamasına rağmen mahkemenin olmayan talebi redderek karşı tarafa vekalet ücreti hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ayrıca ilk derece mahkemesince masraflar kısmında eksik hesaplamalar yapıldığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
05/05/2019 tarihli genel kredi sözleşmesi, 03/04/2013 tarihli hesap kat ihtarnamesi, 27/12/2017 tarihli ipotek akit tablosu, mirasçılık belgesi, mirasın reddi kararları, tapu kayıtları vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2013/8229 sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalılar aleyhine 79.557,01 TL asıl alacak 9.865,07 TL işlemiş faiz ,493,25 TL BSMV , 2241,96 TL noter masrafı olmak üzere toplam 95.157,29 TL nakdi alacağın tahsili ve 16.190,00 TL gayrinakdi alacağın deposu istemli ilamsız icra takibi başlattığı, davalıların süresinde borca itiraz ettiği ve eldeki davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
27/12/2007 tarihli 20869 yevmiye no’lu ipotek resmi senedinin incelenmesinde, …’ın maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde 250.000 TL bedelle davacı banka banka lehine ipotek tesis edildiği, resmi senedin “ŞARTLAR” başlıklı 1. maddesinde ipoteğin …’ın kefaletinden doğan borcunu da temin ettiği görülmüştür.
Dava konusu 05/05/2009 tarihli genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; dava dışı …..Ltd Şti’nin asıl borçlu , davalıların müşterek ve müteselsil kefil olduğu, davalıların kefalet limitinin 741.691,71 TL olduğu, davacının 03/04/2013 tarihli noter ihtarı ile 79.003,98 TL nakdi alacağın tahsili, 16.190,00 TL gayri nakdi alacağın deposu talep edildiği, kat ihtarının asıl borçlu ve bir kısım davalı kefillere tebliğ edilemediği görülmüştür.
03/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı … verilen ipoteğin kendi kefaletinden kaynaklanan borcuda temin ettiğinden İİK’nın 45. maddesi gereğince anılan davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapılamayacağı, davalı kefillere kat ihtarı tebliğ olunamamışsa da ihtarın gönderildiği adresin davalı kefillerin sözleşmedeki adresi olduğu bu nedenle sözleşme maddesi uyarınca tebliğ edilmiş sayılacağı, ihtarda verilen atıfet mehli sonu olan 08/04/2013 tarihinde temerrüdün oluşacağı, kat tarihi itibariyle nakdi borcun 79.003,98 TL olup kat tarihinden temerrüdün oluştuğu 08/04/2013 tarihine kadar işletecek akdi faizin ilavesi sonucu icra takip tarihi itibariyle asıl alacağın 79.584,66 TL olduğu, temerrüt tarihinden ,icra takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizinin 9.550,16 TL olduğu, davacının gayri nakdi alacağının 12.500,00 TL bedelli teminat mektubu ve 3.690,00 TL çek garanti tutarından kaynaklandığı, davacının gayri nakdi alacağını faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi talepte haklı olduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen 05/05/2009 tarihli 741.691,71 TL limitli genel kredi sözleşmesinde davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldıkları, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalı kefiller hakkında başlatılan icra takibine vaki işbu itirazın iptali davasında mahkemece davalı ölü Ayla mirasçılarının mirası reddetmesi nedeniyle işbu davada dahili davalılara husumet düşemeyeceğinden dahili davalılar hakkındaki davanın da husumet nedeniyle, davalı … hakkındaki davanın İİK’nın 45.maddesi gereğince reddine, diğer davalılar … ve davalı şirket yönünden ise alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazları davalı … hakkındaki davanın reddinin hukuka aykırı olduğuna, masraf kalemlerinin eksik hükmedildiğine ve diğer davalıların ise gayrinakdi kredi bedelinin deposundan sorumlu olduklarına ilişkindir.
Dosyada mevcut ipotek akit tablosundan davalı …’ın kefaletinin de 250.000 TL bedelle ipotekle temin edildiği, dava konusu icra takibinde talep edilen 92.157,29 TL nakit kredi ile 16.190,00 TL gayrinakit kredi depo bedeli toplamı olan 92.847,29 TL’nin ipotek limitinin altında olduğu, hal böyle olunca ilk derece mahkemesince anılan davalı hakkında İİK’nın 45. maddesi ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan ilamsız icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı yanca icra takibinde talep edilen 2.241,96 TL tutarındaki masraf kalemlerinin tamamına ilişkin olarak dosyaya delil sunulmadığı ve icra takibinin dayanağı olan genel kredi sözleşmesinde kefillerin gayrinakit depo talebinden sorumlu olduklarına dair açık bir hüküm yer almadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davalılar …, … ve … hakkındaki davanın reddi, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/12/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.