Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1848 E. 2022/1038 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2019/1848 Esas 2022/1038 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1848
KARAR NO : 2022/1038

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI : 2016/669 Esas 2019/470 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…Bankası A.Ş. ile davalı şirket arasında 15.05.2007 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, davalıların murisi …’in de sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla yer aldıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlulara gönderilen hesap kat ihtarnamesine rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar … cevap dilekçelerinde özetle; Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2008/1786 Esas, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2012/15392 Esas ve Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2015/3276 Esas sayılı takiplerinin derdest olduğunu, davaya konu Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2015/26865 Esas sayılı takibin iptali gerektiğini, ayrıca varlık şirketi ile yapılan protokol gereğince kredi sözleşmesinden kaynaklanan 200.000,00 TL borcun büyük bir bölümünün 2010 yılında YKB AŞ aracılığıyla varlık şirketine ödenmesine rağmen bu ödemeler dikkate alınmadığından 400.000,00 TL üst limit üzerinden takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı …Limited Şirketi’nce usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; daha önce başlatılan takiplerin düştüğü, derdestlik bulunmadığı, dava konusu icra takibinin tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığı, davacının 11.12.2015 tarihi itibariyle toplam 754.714,27 TL alacaklı olduğu, TMK’nın 887. maddesi uyarınca, borçlu şirket ve ipotek veren üçüncü kişi borçtan şahsen sorumlu olmayan…’e ihtarname tebliğ zorunluluğunun yerine getirildiği, davalıların ipotek tutarı olan 400.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu bulundukları gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalılar …’in Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2015/26865 Esas sayılı takibine yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si olan 80.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ile düzenlendiğini, bankaya yapılan 50.000,00 TL’lik ve 15.000,00 TL’lik ödemelerin ana paradan değil faizden düşülmesinin hatalı olduğunu, icra takibinde yapılan tahsilatların alacaktan düşülmediğini, bugüne kadar yapılan 2008/1786 , 2015/3276 ve 2012/15392 Esas sayılı icra takiplerinin dikkate alınmadığını, ipotek ve üzerindeki alacak haklarının bankaca sürekli devredilmesi nedeniyle itiraz ve def’ilerini ileri süremediklerini, bankanın kötüniyetli davrandığını, ödenen dönem faizlerinin hesaba katılmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mirasçı …’in tek başına istinaf yoluna başvurduğunun anlaşılması üzerine Dairemizce TMK’nın 640/2.maddesi gereğnice borlu…’in diğer mirasçıları olan davalılar … ile …’in istinaf başvurusuna muvafakatları olup olmadığı sorulmuş, mirasçılar … tarafından 18/07/2022 tarihli dilekçe ile, … tarafından 14/07/2022 tarihli dilekçe ile … tarafından yapılan istinaf başvurusuna muvafakat ettiklerinin bildirilmesiyle usulü eksiklik giderilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan 15/05/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi, aynı tarihli ve 3926 yevmiye no’lu ipotek resmi senedi, hesap kat ihtarnamesi, hesap ekstreleri, ödeme belgeleri, 17/05/2010 tarihli protokol, Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2015/26865 Esas sayılı, 2015/3276 Esas sayılı icra dosyaları, Ankara 14. İcra hukuk Mahkemesinin 2013/45 Esas 2013/466 Karar sayılı dosyası, Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2008/1786 Esas sayılı dosyası, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2012/1592 Esas sayılı dosyası vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2015/26865 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında 11.12.2015 tarihinde, “Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla”, … nolu taşınmazlar üzerindeki 1. dereceden 400.000,00 TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, eldeki davanın İİK’nın 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
18.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …Bankası AŞ ile davalı şirket arasında 15.05.2007 tarihli 1.500.000,00 YTL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi düzenlendiği, müteselsil kefil bölümünün davalı … tarafından imzalandığı, kullandırılan kredilerin teminatı olarak mülkiyeti…’e ait … parseli teşkil eden 650 m2 miktarında bahçeli kargir ev ve arsası vasıflı taşınmaz üzerine 15.05.2007 tarih ve 3926 yevmiye numaralı işlem ile davalı borçlu şirket lehine açılmış ve açılacak her türlü kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatını teşkil etmek üzere 400.000,00 TL’lik 1.derecede ipotek tesis edildiği, Ankara 9. Noterliği aracılığıyla 09.06.2008 tarih ve … yevmiye numarası ile keşide edilen ihtarname ile hesabın kat edildiği, ihtarnamenin asıl borçlu şirkete 17.06.2008, ipotek borçlusu üçüncü kişi…’e 14.06.2008 tarihinde tebliğ olunduğu, tanınan sürenin ilavesi ile 19.06.2008 tarihinde temerrüde düştüğü, Ankara 49. Noterliği aracılığıyla 23.12.2010 tarih ve… yevmiye numarasında keşide olunan ihtarnamenin borçlu şirkete 05.01.2011, ipotek borçlusu üçüncü kişi…’e 17.01.2011 tarihinde tebliğ olunduğu, … AŞ ile davalı borçlu şirkete kullandırılan krediden müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olan … arasında 17.05.2010 tarihinde imzalanan Protokol gereği … tarafından 18.05.2010 tarihinde Protokolün 1. taksidi olarak 15.000,00 TL, 16.06.2010 tarihinde Protokolün 2. taksidi olarak 50.000,00 TL olmak üzere toplam 65.000,00 TL ödemede bulunulduğu, üst sınır niteliğindeki ipoteğin borçtan sorumlu olmayan üçüncü kişi tarafından verildiği,TMK’nın 851 ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği) borcun ulaşacağı miktar henüz belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limit ile sınırlanabileceği, TMK’nın 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşamayacağı, …Bankası AŞ’nin sözleşmeye uygun olarak kredileri kat ederek asıl borçlu şirkete ve ipotek veren üçüncü kişi borçtan şahsen sorumlu olmayan…’e TMK’nın 887. maddesi uyarınca ihtarname tebliğ zorunluluğunu yerine getirdiği, davalıların murisi…’in 11.04.2014 tarihinde vefat ettiği, davacının, …Bankası AŞ’nin davalı şirkete kullandırılan kredilerden doğan alacağı devraldığı, bu itibarla davalı şirketten 11.12.2015 takip tarihi itibariyle toplam 754.714,27 TL alacaklı olduğu, ancak taşınmaz üzerinde 400.000,00 TL’lik üst sınır ipotek tesis edildiğinden davacının, davalılardan 400.000,00 TL talep hakkına sahip bulunduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davalılar hakkında daha önce başlatılan icra takiplerinin düştüğü, bu nedenle davalıların derdestlik itirazlarının yerinde olmadığı, dava konusu icra takibinin tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığı, davacının 11.12.2015 tarihi itibariyle toplam 754.714,27 TL alacaklı olduğu, TMK’nın 887. maddesi uyarınca, borçlu şirket ve ipotek veren üçüncü kişi borçtan şahsen sorumlu olmayan…’e ihtarname tebliğ zorunluluğunun yerine getirildiği, davalıların ipotek tutarı olan 400.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu bulundukları, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı … tarafından yapılan 15.000,00 TL ve 50.000,00 TL tutarlarındaki ödemelerin öncelikle işlemiş faiz miktarından düşülmesinin TBK’nın 100.maddesindeki düzenleme karşısında hukuka aykırı olmadığı, dava dışı şirket tarafından ödenen devre faizlerinin de mahsup edilmek suretiyle hesaplama yapıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı …’in istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’den alınması gerekli olan 27.324,00 TL harçtan peşin alınan 6.831,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.493,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/09/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.