Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2019
NUMARASI …
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021
Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 01.03.2011 tarihli …. kapsamında davalının sahip olduğu iki adet….işletme ruhsatını müvekkiline devretmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının söz konusu sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca müvekkiline devretmekle yükümlü olduğu ruhsatların II-A grubuna çevrilmesi ile mükellef olmasına rağmen, bu amaçla … Müdürlüğü nezdinde gerekli başvuru ve işlemleri yapmadığından, müvekkilinin sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca … olumlu belgesi, İşyeri açma ve çalışma belgesi ile … işletme iznini alamadığını, sözleşme kapsamında hiçbir yükümlülüğü olmamasına rağmen, sözleşme konusu ruhsatların II-A Grubuna çevrilmesi için gerekli olan tüm hazırlık ve çalışmaları bizzat kendisi yapmış/yaptırmış ve ruhsat harçlarının ödenmesi de dahil olmak üzere gerekli olan toplam 72.732,00 TL tutan tüm masraf ve bedelleri davalı adına üstlendiğini, davalının üstelik Kazan Noterliği’nin 24.01.2014 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmeyi haksız bir şekilde TMK’nın 2. Maddesine aykırı olarak feshettiğini, davalının keşide ettiği ihtarnamede ileri sürdüğü iddianın aksine sözleşmenin 5. Maddesinde belirtildiği üzere müvekkilinin ilgili ruhsatlara ilişkin olarak ödeme yapma yükümlülüğünün sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen işlemlerin tamamlanması şartına bağlı olduğunu, davalı tarafından müvekkilinin TBK’nın 125. Maddesine uygun olarak temerrüde düşürülüp borcunu ifa etmesi için süre verilmeden sözleşmenin haksız bir şekilde feshedildiğini, davalının keşide ettiği ihtarnameye cevaben gönderilen Ankara 33. Noterliği’nin 03.02.2014 tarihli ihtarnamesiyle müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tazmini talep edildiği halde herhangi bir sonuç elde edilemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan kar mahrumiyeti ve fırsat kaybı da dahil olmak ve bunlarla sınırlı olmamak üzere şimdilik 72.730,00 TL masrafın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avansa faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile imzalanan devir sözleşmesi kapsamında 4. Ve 5. Maddede üstlenilen edimlerin davacı tarafından 3 yıl zaman zarfında yerine getirilmediğinden sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, sözleşmenin imzalanmasından feshine kadar geçen sürede davacının kendisinden ruhsatların II-(A) Grubuna çevrilmesi yönünde yazılı ya da sözlü bir talepte bulunmadığı gibi kendisi tarafından yapılan tüm taleplerin de cevapsız bırakıldığını, davacının kendisine ruhsatların II-A Grubuna çevrilmesi için kendisine yapılan daveti ya da bildirimi dosyaya sunması gerektiğini, davacının iddiasının aksine dava dilekçesine eklenen belge ve makbuzlardan da görüleceği üzere ödemelerin önemli bir kısmının kendisi tarafından yapıldığını, ayrıca davacının yaptığı masrafların talep edilemeyeceğine dair sözleşmenin 5. Maddesinde hüküm bulunduğunu, sözleşmeyi haklı nedenle tek taraflı olarak feshettiği için sözleşme serbestisi içinde işletme ruhsatlarını dilediği kişiye devretmekte de haklı olduğunu, açılan bu davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; haksiz fesih nedeniyle bu sözleşmeye istinaden yapılan masraflar ile uğranılan kar mahrumiyeti ve fırsat kaybı bedellerinin tahsili istemiyle açılan alacak davasında, taraflar arasında 01.03.2013 tarihinde imzalanan sözleşmenin 4. Maddesine hükme bağlanan yükümlülüklerin maden kanunu ile yönetmeliklerden kaynaklanan yükümlülükler olup 3. Kişiler tarafından yerine getirilemeyeceği davalı ruhsat sahibi tarafından maden kanununun geçici 17 ve 18. Maddeleri gereğince intibakları için … Müdürlüğü’ne herhangi bir müraatta bulunulmadığı, … Müdürlüğü’nün 09/10/2013 tarih 6329 sayılı oluru ile uygun bulunan ”II. Grup Ruhsatların intibaklarına ve 2. Maden taleplerine ilişkin komisyon raporu” yayınlandıktan sonra ruhsatları devralan dava dışı … tarafından intibak talebinde bulunularak intibak işlemlerinin ikame ettirildiği ve bu şirket tarafından 20/12/2013 tarihinde … Müdürlüğü’ne ruhsatların devri hususunda başvuru yapıldığı, akabinde de her iki ruhsatın da bu şirkete devredildiği, davalı tarafından davacı şirket tarafından sözleşmenin 4. Maddesindeki işlemlerin yapılması için her iki … tarafından … Müdürlüğü’ne 20/12/2013 tarihinde yapılan başvurudan sonra 24.01.2014 tarih ve 856 yevmiye no.lu fesih ihtarnamesi ile davalının davacının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmemesinden dolayı sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği, davalının sözleşmenin feshinde haklı olmadığı, davacı şirket tarafından bu sözleşmenin 4. maddesi gereğince yapılması gereken işlemlerin yapılması için davalı adına toplam 72.732-TL harcama yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 72.732,00TL’nin temerrüt tarihi 12.02. 2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Maden Ruhsatları Devir Sözleşmesinin 4. Ve 5. Maddeleri gereği gerekli izinlerin alınması ve başvuruların yapılmasının davacının yükümlülüğünde olduğundan müvekkilinden herhangi bir masraf talep edilemeyeceğini, sözleşmenin 5. Maddesinde yapılacak harcamaların devir bedelinden düşüleceği kaydının 4. Maddedeki işlemlerin davacının sorumluluğunda olduğunu gösterdiğini, bu doğrultuda ruhsatların 2A dönüşüm işlemlerinin yapılması, ruhsat sahaları için … olumlu belgesinin alınması, … ….alınması, … Müdürlüğü’nden işletme izni alınması işlemlerinin davacının yükümlülüğünde olduğunu, buna rağmen bilirkişi raporunda ruhsatların dönüşüm işlemlerinin müvekkili tarafından yapılması gerektiği tespitinin kabul edilemeyeceğini, gerekçeli kararda; sözleşme kapsamında söz konusu ruhsat başvuru ediminin müvekkili tarafından yerine getirildiğini gösterir bir müracaat dilekçesinin yer almadığını, müvekkilinin bu hususta kendisine herhangi bir ihtarın ve yazının gönderilmediğini iddia etmesine rağmen sözleşmede belirlenen yükümlülüğün kanundan kaynaklandığı ve 3. Kişilerce yapılamadığı için de bir ihtara ihtiyaç duyulmadığının belirtildiğini, dava dilekçesinde proje hazırlatılarak başvuru süresinin kaçtığını iddia eden davacının neden müvekkilinin imzasını alarak …’e başvuru yaptığının davacı tarafından açıklanması gerektiğini, davacının cevaba cevap dilekçesinde bu iddiayı kabul ettiğini, 21.06.2011 tarihli … cevabından da anlaşılacağı üzere 27.05.2011 tarihinde iki ruhsat için başvuru yapıldığını, her ne kadar sürenin geçtiği cevabı verilmiş olsa da yine dönemin Şube müdürü tarafından dilekçeye yazılan notta başvurunun süresinde olduğu ve değerlendirmeye alınması gerektiğinin belirtildiğini, kendi sorumluluğunda olmadığını iddia eden davacının başvuruları yaptığını, bu durumda bilirkişi raporunun ve mahkeme kararının dosyadaki somut duruma aykırı olduğunu, davacının daha sonrasında … komisyon kararı gereği müvekkili tarafından yeniden başvuru yapılması gerekirken başvuru yapmadığını iddia ettiğini, ancak davacı yanın daha öncesinde ruhsat işlemlerinin tamamını kendisi yapmış olduğundan ve bu durum da kendisinin de kabulünde olduğundan neden bunu müvekkilinden beklediğini açıklayamadığını, davanın sebebinin; dönüşüm işlemlerinin davacının planladığı gibi gerçekleşmemiş olması ve beklediği kari elde edememiş olması olduğunu, davacının dönüşüm işlemleriyle ilgilenmediğini, bu işlemleri sürüncemede bıraktığını, devir işlemlerinin mutlaka müvekkili tarafından yürütülmesinde bir zorunluluk bulunmadığını, davacı ile sözleşmenin feshinden sonra yeni sözleşme yapılan şirketin derhal dönüşüm işlemlerini tamamlayabilmiş olmasından açıkça anlaşıldığını, bilirkişi heyeti raporunun çelişkili olduğunu, zira; yapılacak idari iş işlem ve başvuruların müvekkilinin sorumluluğunda olduğunun belirtildiğini ancak harcamaların davacı yanca yapıldığının kabul edildiğini, kaldı ki maden sahasından 3 yıl gibi uzun bir süre gelir elde etmemesine rağmen müvekkilinin gerekli harcamaları iyi niyetle yaptığını, davacı yan her ne kadar gerekli harcamaları yaptığını iddia etse de müvekkiline başvuru yapması konusunda bir ihtar yapmadığını, davacının kendi defterlerinde tüm ödemelerin davacı tarafından yapıldığı kayıtlı olsa da müvekkili tarafından yapılan ödemeler de olduğunu, nitekim … tarafından müzekkereye verilen 27.11.2015 tarihli yazıda 26.05.2011 tarihinde yapılan 4 ödemenin müvekkili tarafından yapıldığının bildirildiğini, müvekkili tarafından yapılan başka ödemeler de bulunduğunu, sadece ticari defterlerde kayıtlı olmasının tüm ödemelerin davacı tarafından yapıldığını göstermediğini, kaldı ki bu makbuzların dosyalanması amacıyla müvekkili tarafından davacıya verildiğini, dava konusu edilen ruhsat sahaları baraj havzasında kaldığından işletme izni verilmemekte olup bu durum sözleşmenin tanzimi anında sözleşmenin ifasının imkansız olduğunu da gösterdiğini, bu sebeple de ruhsatlar terk edilmiş olup bu duruma ilişkin 26.04.2018 tarihli beyan dilekçesi ekinde ilgili evrakın sunulduğunu, bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında, beyan dilekçesi ekinde sunulan belgelerde açıkça terk edildiği görülen sahaların halen dava dışı … Tic. Ltd. Şti. Uhdesinde bulunduğu tespiti yapılmışsa da bu durumun gerçeği yansıtmadığını, sahaların fiili imkansızlık sebebi ile terk edildiğinin belgeleriyle ortada olduğunu ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davalının maden ruhsatları devir sözleşmesinden doğan yükümülülüklerini ihlal ettiği ve sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasıyla uğranılan zararın, kar mahkumiyeti ve kar kaybı alacağının tahsili istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında 01.03.2011 tarihinde, Ankara/Kazan ilçesinde bulunan ve mülkiyeti ruhsat sahibi olan davalı …’a ait II.Grup (…) işletme ruhsatlarının davacı …’a devredilmesi hususunda maden ruhsatları devir sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmenin 3. Maddesinde ” devredilecek ruhsat sahalarının belirlendiği ve ” Ankara ili kazan ilçesi Saraçköy’de bulunan 20069086 ruhsat numaralı 98.69 hektar ve 20069087 ruhsat numaralı 100 hektar büyüklüğündeki 2 adet II. Grup İşletme ruhsatlarının devirlerinin yapılacağının belirlendiği, sözleşmenin 4.maddesinde “devredilen ruhsatların II. A grubuna dönüşüm işlemleri yapılacak, ruhsat sahaları için … olumlu belgeleri, … … için “İşyeri Açma ve Çalışma Belgesi” alınacağı ve … Müdürlüğünden İşletme İzni alınacağının hükme bağlandığı, sözleşmenin 5. maddesinde ruhsatların devri ile ilişkin fiyat ve ödeme koşullarının kararlaştırıldığı; bu maddede “Madde 4’te belirtilen Ruhsar devirleri ve diğer işlemler tamamlandıktan sonra, bu işlemler için …’ın resmi harcamaları hesaplanacaktır. Bu harcamalar ruhsat sahibine her bir ruhsat sahası için 100.000 USD olmak üzere toplam 200.000 USD’den düşülecektir. Ancak …’ın bu iş için yaptığı harcamaların 50.000 USD’lik kısmı dikkate alınacak olup bu miktarın üzerindeki harcamalar Ruhsat Sahibine yansıtılmayacaktır. Harcamalar düşüldükten sonra oluşacak bedel defaten ruhsat sahibine ödenecektir” hükümlerine, ayrıca, ruhsat sahaları için gerekli izinlerin alınması aşamasında bir sorun ile karşılaşılması veya davacı şirketin sahada çalışabilmesi herhangi bir sebeple mümkün olması halinde davacı şirketin o ana kadar yaptığı harcamaları ruhsat sahibinden talep edemeyeceği ve ruhsatları ruhsat sahibine geri devredeceğine” dair düzenlemeye yer verilmiştir.
Davalı tarafından davacı şirkete gönderilen Kazan Noterliği’nin 24.01.2014 tarih ve 856 yevmiye no.lu fesih ihtarnamesi ile davalının davacının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmemesinden dolayı sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği ve ihtarın davacıya 28.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, buna karşı davacı şirket tarafından davalıya 03.02.2014 tarih ve 02792 Yevmiye nolu İhtarname ile karşı ihtar çekildiği ve ihtarda özetle taraflar arasında akdedilen 01.03.2011 tarihli Maden Ruhsatları Devri Sözleşmesine göre, davalı muhatabın sahip olduğu iki adet II. Grup işletme ruhsatını müvekkiline devretmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ruhsatların amacına uygun kullanılabilmesi için II-A grubuna çevrilmesi gerekirken davalı/muhatap tarafından talep süresi kaçırıldığından ruhsatlarının devrinin yapılamadığı, müvekkilinin hiçbir yükümlülüğü olmadığı halde ruhsatların II-A grubuna çevrilmesi için tüm hazırlıkları yaparak masrafları karşıladığını, bu kapsamda yapılan masrafların toplamının 72.732,00TL olduğu, sözleşmenin davalı tarafından haksiz şekilde fes edildiği , sözleşmenin 4. Maddesinde belirlenen işlemler yapılmadığından ödeme yükümlülüğünün doğmadığı bildirilerek söz konusu masrafın davalı/muhatap tarafından ödenmesinin istendiği, bu ihtarnamenin 04.02.2014 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
… dava konusu olan Maden ruhsatlarına ilişkin belgeler getirtilmiş ve 20069086 ruhsat numaralı maden ruhsatı ile 20069087 ruhsat numaralı maden ruhsatının 12.05.2014 tarihinde dava dışı …. ‘ye devredildiği, görülmüştür.
Dosyaya ibraz edilen 25.10.2017 tarihli bilirkişi raporu ile 09.03.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının, sözleşme kapsamında davalı adına yaptığını iddia ettiği ve dava konusu yaptığı harcamalara ait davacı defter kayıtlarında kayıtlı olduğu defter kayıtlarına göre davacının 2.932,00TL işletme ruhsatı talep harcı, 21.540,00TL davalı adına yatırılan devir teminatı, 8.344,16TL 2012 yılı harç bedelleri, 7.044,00TL Devir Harcı, 17.000,00TL İmece Müh. proje hazırlanması bedeli, 600,00TL keşif yolluk bedeli ve 270,00TL oda onay ücretleri olmak üzere toplam 72.732,00.-TL’ lik harcama yaptığının kayıtlı olduğu , taraflar arasında 01.03.2013 tarihinde imzalanan ve davalıya ait işletme ruhsatlarının davacıya devri hususunda düzenlenen sözleşmenin, Ruhsat Sahası ile İlgili Devir ve Yapılacak Diğer İşlemler başlıklı 4 ncü maddesinde; 2 adet ruhsat sahasının devirlerinin … ‘a yapılacağı, ruhsatların II.A grubuna dönüşüm işlemleri yapılacağı, Ruhsat sahaları için … OLUMLU belgeleri alınacağı, … … için “İşyeri Açma ve Çalışma Belgesi alınacağı, … Müdürlüğünden İşletme İzni alınacağının hüküm altına alındığı görülmekte olup, sözleşmenin ilgili maddesinde, yapılacak işlemlerin kimin tarafından yapılacağı açık bir şekilde yer almamaktadır. Ne var ki, sözleşmenin 5 nci maddesinde; Madde 4 ‘te belirtilen Ruhsat devirleri ve diğer işlemler tamamlandıktan sonra, bu işlemler için … ‘in resmi harcamaları hesaplanacak. Bu harcamalar ruhsat sahibine her bir ruhsat sahası için 100.000 ABD Doları olmak üzere, toplam 200.000 ABD Doları’ndan düşülecektir açıklaması yer almakta olup, görüleceği üzere, işlemlerin tamamlanması akabinde, davalı ruhsat sahibi adına yapılan harcamaların davalıya yapılacak devir bedelinden düşüleceği öngörülmüş olup, söz konusu harcamalardan esasında davalının sorumlu olduğunun kararlaştırıldığının fakat, davacı defter kayıtlarında da yer aldığı üzere, sözleşmenin yapılmasının hemen akabinde davacı tarafından gerekli çalışmanın başladığı ve tüm harcamaların davacı tarafından davalı adına yapıldığının anlaşıldığı, Maden Kanunu ve Yönetmeliklerinde belirtildiği üzere, ruhsat devri ve dönüşüm işlemlerinin ruhsat sahibinin müracaatı ile gerçekleştirileceği açık olup, sözleşme kapsamında söz konusu edimin davalı tarafından yerine getirildiğine dair herhangi bir müracaat dilekçesi yer almamakta olup, davalı bu hususta, kendisine herhangi bir ihtarın ve yazının gönderilmediğini iddia etmesine rağmen, sözleşmede belirlenin yükümlülüğün kanundan kaynaklanan sebeplerle üçüncü bir kişi tarafından yapılamayacağı açık olup, bu hususta herhangi bir ihtara gerek bulunmadığı, davalının bu hususta üzerine düşen edimi yerine getirmediği, 3213 sayılı Maden Kanununun Bazı Maddelerinde değişiklik yapan 24/06/2010 tarihli 5995 sayılı Kanun sonrası sözleşmede belirlenin yükümlülüğün kanundan kaynaklanan sebeplerle üçüncü bir kişi tarafından yapılamayacağından davalı ruhsat sahibi tarafından söz konusu ruhsatların Kanunun Geçici 17.ve 18.maddeleri gereği intibakları için … Müdürlüğüne herhangi bir müracaatta bulunulmadığı, söz konusu ruhsatlar gibi durumda olan II. grup maden ruhsatların müracaat tarihi itibariyle Kanundan gelen müktesep hakkı olmasına rağmen II(b) grubu maden işletme ruhsatı olsa da istediği zaman II (a) grubu madenleri de Kanuni yükümlülükleri yerine getirilmesi kaydı ile üretme hakkı olduğu şeklinde … Müdürlüğünce değerlendirilmediği, 05/06/2004 tarihli 5177 sayılı Kanun öncesi ruhsatlar mermer ve maden grubunda olduğu, 5177 sonrası davaya konu olan ruhsatlara II. Grup ruhsat olarak düzenlendiği, … çalışmak istediği zaman II (a) grubu, blok mermer çalışmak istediği zaman II(b) grubu ruhsatların Kanun çerçevesinde düzenlendiği, her iki grup madenin de çalışma hakkının müktesep olduğu, 24/06/2010 tarihli 5995 sayılı Kanun sonrası ruhsatların ise müracaat tarihi itibariyle II (a) ve II (b) grubu ruhsatların düzenlendiği, 5995 sayılı Kanun sonrası haklarının tamamen ayrı gruplarda devam ettiği) olduğu söz konusu II(b) grubu gibi ruhsatların intibakında tereddütler oluştuğu, davaya konu için intibak talebinde bulunulmadığı gibi Kanun sonrası intibak işlemlerinin uygulanmasında … Müdürlüğünde tereddütler oluştuğu, söz konusu ruhsatlar ve değişik Kanun dönemlerinde gelen ruhsatların intibakında tereddütleri ortadan kaldırma için … Müdürlüğünün 09/10/2013 tarih ve 6329 sayılı oluru ile uygun bulunan “11. Grup Ruhsatların İntibakına Ve İkinci Maden Taleplerine İlişkin Komisyon Raporu”’ yayınlandığı, ilgili komisyon raporunun yayınlanmasından sonra ruhsatları devralan dava dışı …. tarafından intibak talebinde bulunarak intibak işlemlerini ikame ettirilebildiği, davalı sözleşme tarihinde fesih tarihine kadar ruhsat sahası için değişik tarihlerde … Müdürlüğüne evraklar vermiş taleplerde bulunmuş mermer işletmesi için 3213 sayılı Maden Kanununun 7.maddesi kapsamında İş Yeri Açma ve Çalışma ruhsatını almış ancak intibak için herhangi bir talepte bulunmadığı, oysaki sözleşmenin yapılmasının hemen akabinde davacı tarafından gerekli çalışmanın başladığı ve tüm harcamaların davacı tarafından davalı adına yapıldığı görüldüğü, aynı zamanda, davalı, davacı ile sözleşmesini fesih tarihinden önce, dava dışı … Tic. Ltd. Şti’ye maden ruhsatlarının devri hususunda … Müdürlüğüne 20/12/2013 tarihinde başvuru yaptığı ve akabinde her iki ruhsatı da söz konusu şirkete 12/05/2014 tarihinde devir ettiğinin görüldüğü, davacı tarafından yapılan tüm harcamalar (proje hazırlatılması, yatırılan harçlar kanuni zorunluluk olup yatırılan teminatlar ise ruhsat hukukuna bağlı davalı ruhsat sahibinin tasarrufuna bırakılmıştır), ruhsat hukuku gereği davalı ruhsat sahibi tarafından yapılması zorunlu olup söz konusu ruhsat yapılan bu harcamalarla birlikte iş ve işlemler sonrasında davacı yana ruhsatlar devir olmamış sözleşme davalı tarafından tek taraflı fesh edilerek üçüncü bir kişiye devir edildiği ve her iki ruhsat sahası da halen yürürlükte ve dava dışı … Tic. Ltd. Şti. uhdesinde olduğu ve davacı tarafından davalı adına yaptığı anlaşılan 72.732,00 TL masraflarının tamamının 05.02.2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine bilirkişi heyetince düzenlenen 09.03.2019 tarihli ek raporda ise; sözleşmenin 5. Maddesi gereği davacının yaptığı harcamaların davalıdan talep edemeyeceği yönündeki tanımlamanın ise tarafların üzerine düşen edimleri yerine getirmesi fakat buna rağmen devir imkansızlığının (3. Kişi ve kurumlarca) oluşması halinde geçerli olacağının anlaşıldığı, davalı tarafından dosya kapsamına sunulan ruhsat sahalarının terkedildiğine dair belgeler sözleşmenin feshine konu (fesih ihtarnamesi dosyada yok Kazan Noterliğinin 24.01.2014 tarihli ve 856 yevmiye nolu ihtarnamesi) edilmemiş olup, fesih öncesi davalı tarafından dava dışı firmaya ruhsat sahalarının devri hususunda işlemlerin başlatıldığı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 01.03.2011 tarihinde imzalanan Maden ruhsatları devir sözleşmesi kapsamında davalı ruhsat sahibine ait 2 adet ruhsat sahasının devirlerinin davacı şirkete yapılması sırasında sözleşmenin 4 ncü maddesinde belirtilen işlemlerin kim tarafından veya kimin adına yapılması gerektiği, bu masraflardan hangi tarafın sorumlu tutulması gerektiği ve ruhsatların II-A grubuna dönüşüm işlemleri sırasında masrafları kimin tarafından yapıldığı , yapılar masraflar tutarının ne olduğu, harcamalardan kimin ne şekilde sorumlu bulunacağı, maden devir işlemlerinde bu konuda sözleşmede hüküm bulunmaması durumunda uygulamada bu teamül bulunup bulunmadığı, davalının 24.01.2014 tarihinde sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı ve davacının yaptığı masrafları sözleşme kapsamında davalıdan talep etmekte haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde 2. Sayfasında 2. Paragrafın son cümlesinde ve 3. Paragrafta; sözleşme konusu ruhsatların II-a grubuna çevrilmesi için … tarafından 2. Grup ruhsatların intibakının yeniden değerlendirmeye alınacağına ilişkin verilen karar üzerine müvekkilinin sözleşme uyarınca böyle bir yükümlülüğü bulunmadığı halde gerekli projeleri hazırlattığını ve davalıya bunları imzalattırarak …’e sunduğunu, ancak davalının sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğini, müvekkilinin sözleşmenin 4. Maddesinde yer alan ve kendi uhdesinde bulunan yükümlülükleri yerine getirebilmesi, Sözleşme konusu iki adet ruhsatın II-a Grubuna dönüşmesine ve ruhsat devirlerinin yapılmasına bağlı olduğunu, söz konusu dönüşüm işleminin, davalının ilgili süreyi kaçırmasına rağmen, 08.10.2013 tarihli … Raporu ile yeniden mümkün hale geldiğini, ancak davalının sözleşme kapsamındaki yükümlülükleri doğrultusunda söz konusu dönüşüm işlemlerinin tamamlanması için …’e başvurmak yerine, Sözleşmeyi haksız şekilde fesih yoluna gittiğini ileri sürmüş, davalının iddiasının aksine davacının dilekçede herhangi bir kabulü görülmemiş, dönüşüm işlemleri için ikinci kez … tarafından süre verildiği halde dönüşüm işlemleri için davalı tarafından başvuruda bulunulması gerekirken bunun yerine davalının sözleşmeyi haksız feshettiği açıklanmıştır.
Davalı ruhsat devir sözleşmesini 24.01.2014 tarihinde feshetmeden önce 20.12.2013 tarihinde dava konusu maden ruhsatlarını dava dışı 3. Kişi olan …Ltd. Şti. Ye devretmek için …’e başvurudan bulunmuş olup her iki ruhsatı da 12.05.2014 tarihinde devretmiştir. Davacı dosya kapsamına yaptığı harcamalara ilişkin dekont asıllarını sunmuş olup bu dekontları da defterine işlemiştir. … tarafından 27.11.2015 tarihli yazıda 26.05.2011 tarihli 300,00 TL, 26.05.2011 tarihli 7.501 TL maden teminat farkı, 26.05.2011 tarihli 300 TL….. ve 26.05.2011 tarihli 7.501 TL bedelli maden teminat farkının … tarafından yatırıldığı bildirilmiş ise de davacı tarafından 11.02.2015 tarihli dilekçesi ekinde … Ltd. Şti. Tarafından bu bedellerin resmi kurumlara ruhsat sahibi adına yatırılması gerektiğinden ödemelerin … adına yapılmış olup, ödemelerin … tarafından yapıldığının dekontlarda belirtilemediği, kendi çalışanlarının bu ödemeleri yaptığını davacı tarafından … hesabına yatırılan 34.272,30 TL’nin … adına 18.804,80 TL ve geriye kalan 15.467,50 TL nin davacı şirket adına ödendiği, belirtilmiştir. Davacı defterlerinde kasadan yapılan 2012 yılı harç bedelleri 8.344,16 TL bedelli davacı çalışanı …’nun yazılı beyanı alınmış olup bu miktarın … adına yatırılmak zorunda kalındığı belirtilmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve özellikle dosya kapsamına ve oluşa uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarının hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davalı taraftan alınması gereken 4.968,32 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta peşin alınan 1.242,10 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.726,22 TL istinaf nispi karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 16/12/2021.
Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.