Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1765 E. 2021/1474 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
….
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2019
NUMARASI …
DAVA …
DAVA TARİHİ : 03/12/2015
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’…. müvekkilinin eşi olduğunu, eş adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin ipotek işlemine muvafakatinin bulunmadığını, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, takip nedeniyle müvekkilinin ipotek işleminden haberdar olduğunu, ipoteğe muvafakatinin bulunmadığını ve ipoteğin fek edilmesini davalı bankaya ihtaren bildirdiğini, ihtarname gereğinin yerine getirilmediğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, tapu sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; ipotek tesisinde eş muvafakatinin aranmadığını, davalı …’ın ipotek veren üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, ipotekli taşınmaz maliki ile davacının adreslerinin farklı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı cevap dilekçesinde özetle; aynı taşınmaz üzerinde birinci derecede banka yararına ipotek bulunduğunu, ikinci derece ipotek için belgeleri imzalarken ilk ipoteğin devamı olarak düşündüğünü, ikinci derecedeki ipotek için davacı eşine haber vermediğini, eşinin muvafakatinin alınmadığını bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı … …. A.Ş’nin davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere 500.000,00 TL limitle, ikinci derecede fekki bankadan bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek tesis edildiği, ipotekli taşınmazın … adına kayıtlı olduğu, kefalet şahsî teminata ilişkin iken ipotek taşınmazın aynının güvence verilmesine yönelik olup, ipotek tesisinde eş rızası gerekmediği gibi, TBK’nın 603.maddesi şahsî teminatlara ilişkin yapılan bir düzenleme olup ayni teminat olan ipotek tesisi sırasında uygulanamayacağı, davaya konu ipotek tesis işleminin, Medeni Kanunun 881. ve devamı maddeleri gereğince tesis edilmiş olup, Türk Medenî Kanununda ipotek işlemi sırasında eş rızasının alınacağına ilişkin herhangi bir düzenleme mevcut olmadığından, yasal koşulları bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalı bankanın aynı taşınmazı 13.04.2012 tarih … yevmiye ile … …. şirketinin kullandığı kredilerin karşılığı olarak 1.derecede 500.000,00.TL bedelle ipotek tesis işlemi yaparken davacı eşin muvafakatini aldığını,
Davalı bankanın aynı taşınmazı 2. Derecede 27.05.2013 tarih … yevmiye ile ipotek ederken davacı eşin muvafakatini bu defa almadığını, ancak, davalı bankanın bu işlemi yapmadan önce tapu sicil müdürlüğüne dava dosyasına da sundukları 23.05.2013 tarih 2612 sayılı yazıyı gönderdiğini, iş bu yazıda kefalet ve kişisel güvence sağlayan diğer sözleşmelere ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 581 ila 603 maddeleri kapsamında belirtilen hususların taraflarınca yerine getirtildiğini, söz konusu hususlara ilişkin tüm hukuki sorumluluğun bankaya ait olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, müvekkilinin iradesine ve hukuka aykırı olarak muvafakatı alınmadan ipotek işlemini yaptığını, ipotek işlemini kefaletten ayrı düşünmenin TBK’nın 584. maddesine aykırı olup, bu aşamada sorumluluğun tek başına davalı bankaya ait olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava konusu ipoteğe ilişkin 27/05/2013 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek resmî senedi incelendiğinde; dava dışı … …. A.Ş’nin davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere 500.000,00 TL limitle, ikinci derecede fekki bankadan bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek tesis edildiği, ipotekli taşınmazın … adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Ankara 5. İcra Müdürlüğünün…. sayılı icra takip dosyasında; 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 2.537.804,41 TL alacağın tahsili için dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi talebi ile davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve kefil ile ipotek maliki olan … aleyhine icra takibi başlatıldığı,
Ankara 5. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 2.537.804,41 TL alacağın tahsili için dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi talebi ile davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve kefil ile ipotek maliki olan davalı … aleyhine icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Türk Borçlar Kanunu’nun 581 ve devamı maddelerinde; kefalet sözleşmesinin düzenlendiği, aynı Kanunun 584. maddesinde eş rızasına yönelik düzenleme yapıldığı, düzenlemeye göre eşlerden birinin mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceği, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olmasının şart olduğunun düzenlendiği, Türk Medeni Kanunu’nun 881. ve devamı maddelerinde ise ipoteğe yönelik düzenleme yapıldığı, aynı Kanunun 193.maddesinde eşlerden her birinin diğeri ve 3.kişilerle aksi bir hüküm bulunmadıkça her tür hukuki işlemi yapabileceği, aynı yasanın 194.maddesinde ise eşlerden her birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceği, aile konutu devredemeyeceği veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlamayamayacağı düzenlemeleri ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere dava dışı … …. A.Ş’nin davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere 500.000,00 TL limitle, ikinci derecede fekki bankadan bildirilinceye kadar süresiz olarak davalı … adına kayıtlı ….. bağımsız bölüm üzerine ipotek tesis edildiği, bilindiği üzere kefalet şahsî teminata ilişkin iken ipotek taşınmazın aynının güvence verilmesine yönelik olup, ipotek tesisinde eş rızası gerekmediği gibi, TBK’nın 603.maddesi şahsî teminatlara ilişkin yapılan bir düzenleme olup ayni teminat olan ipotek tesisi sırasında uygulanamayacağı, davaya konu ipotek tesis işleminin, Medeni Kanunun 881. ve devamı maddeleri gereğince tesis edilmiş olup, Türk Medenî Kanununda ipotek işlemi sırasında eş rızasının alınacağına ilişkin herhangi bir düzenleme mevcut olmadığı gibi ayrıca davacı yanca yargılama ve istinaf aşamasında da dava konusu bağımsız bölümün aile konutu olduğu iddia ve ispat edilemediğine göre davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/12/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.