Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1743 E. 2021/518 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2018
NUMARASI :…
….
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/05/2001
… TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında yolsuzluk iddialarının ortaya atılması üzerine meclis araştırma komisyonunca araştırma yapıldığını, yapılan araştırma sonucunda düzenlenen raporda … A. Ş. Genel Müdürlüğü ve işletmelerinde 1994 ve 1995 yıllarında çeşitli mal ve hizmet alımları, fiilen yapılmadığı halde bu mal ve hizmet alımı yapılmış gibi gösterilerek mevcut veya hayali firmalarda naylon veya mahiyeti itibariyle yanıltıcı faturalar kullanılmak suretiyle, bir kısım görevlilerin ödenmiş gibi gösterilen bu paraları zimmetlerine geçirdikleri saptanarak suç duyurularında bulunulduğunu, hazırlanan rapora istinaden Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulunca vergi incelemesi yapıldığını, inceleme sonunda şirkete kesilen faturalar nedeniyle vergi aslı, kaçakçılık cezası ve gecikme faizi ile birlikte 32.706,12 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, … Teftiş Kurulu Başkanlığınca 32.706,12 TL kurum zararı olarak tespit edildiğini, zararın … .. İşletmesinde 1994 yılında kullanılan sahte belgelerden kaynaklandığını, bu cezaların sorumlularının davalılar olarak belirlendiğini, davalıların görevlerini suistimal ederek naylon fatura kullanmak suretiyle paraları zimmetlerine geçirdiklerini belirterek şirketin 32.706,12 TL zararından davalılara düşen 4.502,21 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline … verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel müdür olarak görev ve yetkilerinin yönetmelikte sayıldığını, faturaların sahte olup olmadığının incelenmesine ilişkin müvekkilinin yetkisi ve sorumluluğu bulunmadığını, sahteliğin müvekkili tarafından tespit edilmesinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı şirketin yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü olan davalının usulsüz işlemlerin yapıldığı dönemle ilgili olmak üzere genel müdürlüğe bağlı temsil ve imza yetkilerini Mülga TTK’nun 342. maddesi gereğince bölge müdürlüklerine devrettiği, yapılan usulsüz işlemlerin tümüyle . .. İşletme Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Antalya Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan bölge müdürü ve diğer şirket çalışanlarına ait olduğu, davalının konumu itibariyle faturaların geçerliliği ve malların teslimi işleminin yapılmasını fiilen tespit gibi bir görevinin bulunmadığı, Mülga TTK’nun 317 vd. maddelerinde düzenlenen anonim şirket yönetim kurulunun idare, temsil ve sorumluluk hükümlerine göre davalının dava konusu edilen zarar nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine … verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının temsil ve imza yetkisini bölge müdürlüklerine devretmiş gibi görünmekle birlikte bütün bölge müdürlükleri ve işletme müdürlüklerindeki her türlü iş hakkında bilgi ve yetki sahibi olduğunu, davalının imzasını taşıyan genelge ile davalının her konuda verebileceği sözlü talimatların bile bağlayıcı olmasının sağlandığını, bu nedenle mahkeme gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüzlüğün yapıldığı yol ve yöntemin genel müdürün bilgisi veya dahli olmadan yapılamayacağını, sadece müvekkiline sahte fatura düzenlemek için oluşturulan firmaların kurumun birçok tesisinin aynı tarihlerde aynı şekilde fatura düzenlediğini, genel müdürün bilgisi olmadan birden çok işletmede aynı firmaların aynı kişi tarafından tanzim edilen sahte faturalarla usulsüz harcama yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürün denetim görevi bulunduğunu, imza yetkisini devreden genel müdürün devrettiği yetkinin hukuka uygun biçimde kullanılıp kullanılmadığının denetlemekle yükümlü olduğunu, davalının özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına … verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; anonim şirket genel müdürü ve yönetim kurulu başkanının sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 6. İş Mahkemesinin… … … … sayılı dosya sureti, anılan dosyada muhasebeci, hukukçu, mali müşavir bilirkişiden alınan kök ve ek rapor suretleri, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … … … … sayılı … sureti, anılan karara ilişkin Yargıtay 5. Ceza Dairesinin bozma ilamı, davacı kurumun 22/09/2016 tarihli Yönetim Kurulu Kararı, yargılama aşamasında mali müşavir ve Sayıştay denetçisi bilirkişi heyetinden alınan 25/09/2017 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı tarafından işbu dava diğer davalılarla birlikte davalı … hakkında Ankara 6. İş Mahkemesinin… … sayılı dosyası ile dava açılmış olup, anılan mahkemece 10/02/2014 tarihli celse ara kararı ile davalı … hakkındaki davanın tefrik edilmesine … verildiği, tefrik edilen davanın anılan mahkemenin … … sırasına kaydedildiği, davalı … hakkında iş mahkemesinde açılan sorumluluk davasında Ankara 6. İş Mahkemesinin … … … … sayılı kararı ile görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Ankara 6. İş Mahkemesinin… … … … sayılı … ile, davacı tarafından diğer davalılar hakkında açılan davada sahte belge ile hileli davranışlar nedeniyle daire içinde olağan denetimle ortaya çıkmayacak şekilde işletme kasasından çekilen avansları ve bedelleri uhtelerinde tutarak mal edindikleri, ceza mahkemesince yapılan yargılamada zimmet suçundan mahkumiyetlerine … verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 4.502,21 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline … verilmiştir.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … … … … sayılı kararından, davacının katılan, davacı şirkete bağlı işletmelerde görev yapan ve iş mahkemesi dosyasında davalı sıfatı bulunan sanıklar hakkında zimmet suçundan kamu davası açıldığı, davalı …’in sanık sıfatının bulunmadığı, bir kısım sanıklar hakkında beraat, düşme kararlarının verildiği, sanık … … hakkında ise mahkumiyet kararı verildiği, karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesinin …. … sayılı kararı ile olay tarihinde … İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğüne bağlı … işletmesi ile … Otelin müdürlüğünü yürüten sanık ….’un oluşa uygun olarak subutu kabul edilen ve nitelenen sözleşme gereği verilen çekin karşılığı olan 350.000.000 TL’yi mal edinmesi yanında otel satın alma memuru, işletme muhasebe şef yardımcısı ile iştirak halinde gerçek bir alım satımı belgelemeyen sahte faturaların muhasebe kayıtlarına işlenmesini temin ederek yöneticiliğini yaptığı işletmelerin parasını sahiplendiği, sanıkların sahte belge ile işlenen bu eylemlerinin hileli davranışlar nedeniyle daire için olağan denetimle ortaya çıkarılamayacağı, sabit olduğu halde zincirleme biçimde nitelikli zimmet suçundan mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu ve bir kısım beraat kararına yönelik de eksik inceleme yapıldığı gerekçeleriyle ceza mahkemesi kararının bozulmasına … verilmiştir.
Davacı şirketin 22/09/2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalı hakkında 4.292,70 TL kurum zararının haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için sorumluluk davası açılmasına … verilmiş olup, yargılama aşamasında anonim şirket genel müdürü ve yönetim kurulu başkanı hakkında dava açılmasına ilişkin yönetim kurulu kararı bulunmasına dair dava şartı eksikliği giderilmiştir.
Davacı yan yönetim kurulu başkanı ve şirketin genel müdürü olan davalının sorumluluklarını ve denetim görevini yerine getirmediği, kurumun vergi cezası ödemek suretiyle uğradığı zarardan davalının sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının genel müdürlüğe bağlı temsil ve imza yetkilerini bölge müdürlüklerine devrettiği, faturaların geçerliliği ve malların teslimi işleminin yapılmasını fiilen kontrol ve tespit gibi bir görevinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine … verilmiştir.
Taraflar arasında davalının davalı şirketin genel müdürü ve yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde davacının meclis araştırma raporu ve Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı teftiş raporu kapsamında 4.502,21 TL vergi cezası, gecikme faizi ödediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacının ödediği vergi cezası ve gecikme faizi nedeniyle uğradığı zarardan genel müdür ve yönetim kurulu başkanı olması sebebiyle davalının sorumlu olup olmadığı, davacının ödediği bedel nedeniyle uğradığı zararı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; davacı tarafından kurum zararı olduğu belirtilen vergi cezası, davacı şirkete bağlı işletme müdürlüklerinin gerçek mal alım satımını göstermeyen sahte faturalar ile işlem yapması nedeniyle düzenlenmiştir. Davacının iddiası davalı genel müdürün, genel müdürlüğe bağlı işletmelerde sahte faturalar ile işlem yapılıp yapılmadığını denetleme görevi bulunduğu, bu görevin yerine getirilmemesi sonucu zararın oluştuğuna yöneliktir.
Yukarıda açıklandığı üzere, somut uyuşmazlığa ilişkin sahte faturalar sonucu zimmetine para geçiren davacı şirkete bağlı işletmelerdeki çalışanlar hakkında ceza davası açılmıştır. Açılan ceza davasında davalı sanık olarak yer almamaktadır. Ceza yargılaması sonucu verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine bozma kararı veren Yargıtay 5. Ceza Dairesince bozmaya ilişkin … gerekçesinde sanıkların sahte belge ile işlenen eylemlerinin hileli davranışlar nedeniyle daire için olağan denetimle ortaya çıkarılamayacağı açıkça belirtilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda da kurum zararının 28/01/2000 tarihi itibarıyla 4.502,21 TL olduğu, kurum zararıyla davalı arasında illiyet bağı kurulmasının mümkün olmadığı, davacının ödediği vergi ve gecikme cezasından kaynaklanan zarardan davalının sorumlu tutulmaması gerektiği, taşra teşkilatının müstakil muhasebesi olduğundan satın almalara ilişkin belgelerin genel müdürlüğe gelmediği, genel merkez muhasebe denetimi şeklinde sadece aylık mizanların temin edilerek incelendiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu ayrıntılı ve denetime elverişlidir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalının usulsüz işlemlerin yapıldığı dönemle ilgili olmak üzere genel müdürlüğe bağlı temsil ve imza yetkilerini bölge müdürlüklerine devrettiği, yapılan usulsüz işlemlerin tümüyle işletme müdürlüğünde meydana geldiği, davalının konumu itibariyle faturaların geçerliliği ve malların teslimi işleminin yapılmasını fiilen tespit gibi bir görevinin bulunmadığı, anonim şirket yönetim kurulunun idare, temsil ve sorumluluk hükümlerine göre davalının dava konusu edilen zarar nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek davanın reddine … verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine … vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf … harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile … verildi. 08/04/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.