Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1691 E. 2021/1451 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2019
NUMARASI :….
DAVA TARİHİ : 25/08/2017
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/08/2017 tarihinde müvekkilinin maliki bulunduğu … plakalı aracı ile …. takiben kavşağa geldiğinde bulvarı düz devam eden dava dışı sürücü …’un kendi sevk ve idaresindeki …. plakalı aracı ile müvekkiline ait araca arka kısmından çarpması sonucu aracın kullanılamaz hale geldiğini, müvekkiline ait aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 21/07/2016-21/07/2017 tarihleri arasında….. Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, dava konusu trafik kazasının ardından aynı gün davalı sigorta şirketine ihtarda bulunulduğunu, davalı şirket tarafından hasar dosyası açıldığını ve eksper incelemesi yapıldığını, davalı sigorta şirketi tarafindan atanan eksperin müvekkiline ait aracın dava konusu kazada ağır hasarlandığını tespit ettiğini, eksperin talebi üzerine müvekkiline ait aracın onarımı için yetkili servis tarafindan 56.442,90 TL onarım bedelinin tespit edildiğini, aracm onarımının ekonomik olmadığını, ağır hasarlı olduğunun ispat edilmesi üzerine eksper ve davalı sigorta şirketi tarafindan müvekkilinin 90.000,00 TL’yi kabul etmeye ve davalı sigorta şirketini ibra etmek için ibraname imzalamaya zorlandığını aksi halde aracının onarılacağı yönünde tehdit edildiğini, müvekkilinin servis taşımacılığı işi ile iştigal ettiğini ve böylesine ciddi öneme sahip bir işi ifa eden müvekkilinin kullanılamaz hale gelen aracın onarılarak servis taşımacılığı işine devam etmesini beklemenin ekonomik menfaatler uğruna insanların yaşam haklarının hiçe sayıldığının göstergesi olduğunu, müvekkiline ait aracın rayiç bedelinin 115.000,00 TL’nin üzerinde olduğunun ve onarımının ekonomik olmadığının Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/218 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine sözlü ve yazılı olarak başvurulmasına rağmen müvekkilinin zararının karşılanmadığını, müvekkili tarafindan aracın hasarlı hali ile 65.600,00 TL’ye satıldığını, müvekkilinin aracının hasan nedeniyle oluşan gerçek zararının 49.400,00 TL’nin üzerinde olduğunun çok açık olduğunu ileri sürerek başlangıçta belirtmiş oldukları taleplerinin fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalıya yanca usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının tarafına ait …. plaka sayılı ticari nitelikteki aracın davalı şirket tarafından kasko poliçesi ile teminat altına alındığı, bilirkişi marifetiyle tespit edildiği üzere davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasarın olay tarihi olan 31/08/2016 tarihi itibariyle 51.731,38 TL olduğu, aracın onarım bedelinin aracın ikinci el piyasa değeri ile sovtaj değerinin arasındaki farkın üstüne çıkmasıyla onarımın ekonomik olmadığı ve aracın pert-total olduğu, dava konusu aracın kaza anındaki ikinci el piyasa değerinin 115.000,90 TL, sovtaj değerinin 65.600,00 TL olmasıyla davacının zararının 49.400,00 TL olacağı, bu itibarla aracın onarımının ekonomik olacağı yönündeki davalı tarafın itirazlarının yersiz olduğu, nitekim davalı tarafın Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/194 D. iş sayılı dosyası kapsamında tevdi mahalli talebinde bulunarak davacı adına bankaya açılacak bir hesaba 24.400,00-TL’nin yatırılmasına karar verildiği, davacı tarafın kabul ettiği üzere ödemenin yapıldığı, dolayısıyla ödeme miktarı olan 24.400,00 TL yönünden davalı tarafça dava sırasında ödeme yapıldığından kabul edilen bu miktar yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği, dava dilekçesi, ıslah dilekçesi ve talebe bağlılık ilkesi gereğince bakiye kalan 25.000.00-TL maddi tazminatın davalıdan tarafından davacıdan talep hakkı bulunduğu, toplam alacak miktarı (49,400,00-TL) dikkate alınarak davalının temerrüt tarihinden (19.10.2016) ödeme yapılan tarihe (26.09.2017) kadar sigortalı aracın ticari nitelikte olması itibarıyla işleyecek avans faizi olan 4.512,99-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği, bilindiği üzere davalının temerrüdünün oluşmaması için mahkemece tevdii mahalli tayini yapılması ve borcun o hesaba tevdi edilmesi gerektiği (Bkz. Yargıtay 9.HD.’nin 2006/11431 esas 2006/30576 karar sayılı 20.11.2006 tarihli ilamı), davalının bu hususları yerine getirmesi ile davacı yanın davalının temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadarki faiz isteminin yerinde bulunması karşısında ayrıca davalı tarafın 25.000,00-TL yönünden bir faiz sorumluluğunun bulunmadığı, feri nitelikteki istemin reddi gerektiği, son olarak işbu dosya yönünden yukarıda belirtilen delil tespiti istemli dosyada yapılan harç ve yargılama gideri masraflarının davalıya yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 25.000.00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, faiz istemi yönünden feri nitelikteki istemin reddine, dava konusu 24.400.00 TL yönünden davalı tarafça dava sırasında ödeme yapıldığından kabul edilen bu miktar yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, toplam alacak miktarı dikkate alınarak davalının temerrüt tarihinden ödeme yapılan tarihe kadar işleyecek avans faizi olan 4.512,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından dava sırasında ödenen 24.400,00 TL ile bakiye tazminat tutarı olan 25.000,00 TL’ye faiz işletilmemesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçe ve hüküm arasında çelişki bulunduğunu, müvekkili tarafından ödenen 24.400,00 TL’ye temerrüt tarihinden tevdi mahalli karar tarihine kadar faiz işletilebilecek iken toplam alacak bakımından faiz işletilmesinin haksız olduğunu, vekalet ücretinin de hatalı hesaplandığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/194 D. İş. 2017/194 Karar sayılı tevdii mahalli tayini kararı, ekspertiz raporu, taraflar arasındaki yazışmalar, ödeme dekontu, trafik kayıtları, trafik kazası tespit tutanağı, araca ilişkin fotoğraflar vs.deliller dosya arasında yer almaktadır.
Davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen kasko poliçesinin incelenmesinde; davacıya ait b….plaka sayılı ticari nitelikteki aracın davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsayacak şekilde 21.07.2016-21.07.2017 tarihleri arasında sigortalandığı görülmüştür.
Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/218 D. İş sayılı dosyasının incelenmesinde; delil tespiti isteminde davacının bulunduğu, bilirkişi marifetiyle yapılan tespitte aracın onarımında ekonomik yarar bulunmadığından pert total işlemine tabi tutulmasının isabetli olacağı, araçta meydana gelen hasar bedelinin 51.731,38-TL olduğu, ayrıca aracın rayiç değerinin ise 115.000,00-TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 03.04.2018 tarihli esas ve 10.08.2018 tarihli kök raporda özetle; davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasarın olay tarihi olan 31/08/2016 tarihi itibariyle 51.731,38 TL olduğu, aracın onarım bedelinin aracın ikinci el piyasa değeri ile sovtaj değerinin arasındaki farkın üstüne çıkmasıyla onarımın ekonomik olmadığı ve aracın pert-total olduğu, dava konusu aracın kaza anındaki ikinci el piyasa değerinin 115.000,90 TL, sovtaj değerinin 65.600,00 TL olmasıyla davacının zararının 49.400,00 TL olacağı, dava konusu aracın teminat kapsamında olmasıyla takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davalı sigorta şirketinin Kasko Poliçesi Genel Şartlan uyarınca meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunacağı, davacının talep edebileceği miktarın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte 49.400,00 TL olacağı, ancak talebin 25.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.
04.03.2019 tarihli ek raporda özetle, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasarın olay tarihi olan 31.08.2016 tarihi itibariyle 51.731,38 TL.olduğu, aracın onarım bedelinin aracın ikinci el piyasa değeri ile sovtaj değerinin arasındaki farkın üstüne çıkmasıyla onarımın ekonomik olmadığı ve aracın …. olduğu, dava konusu aracın kaza anındaki ikinci el piyasa değerinin 115.000,00 TL., sovtaj değerinin 65.600,00 TL.olmasıyla davacının zararının 49.400,00 TL.olacağı, dava konusu aracın teminat kapsamında olmasıyla taktiri mahkemeye ait olmak üzere davalı sigorta şirketinin kasko poliçesi genel şartları uyarınca meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunacağı, davacının talep edebileceği miktarın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte 49.400,00 TL.olacağı, davalı tarafından davacıya 24.400,00 TL.ödeme yapılmasıyla bakiye alacağının 25.000,00 TL.olacağı, temerrüt tarihi olan 19.10.2016 ile ara ödemenin yapıldığı 26.09.2017 tarihine kadar 49.400,00 TL.miktara işleyecek avans faizin 4.512,99 TL.olacağının bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının tarafına ait … plaka sayılı ticari raporu ile tespit edildiği üzere davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasarın olay tarihi olan 31/08/2016 tarihi itibariyle 51.731,38 TL olduğu, aracın onarım bedelinin aracın ikinci el piyasa değeri ile sovtaj değerinin arasındaki farkın üstüne çıkmasıyla onarımın ekonomik olmadığı ve aracın pert-total olduğu, dava konusu aracın kaza anındaki ikinci el piyasa değerinin 115.000,90 TL, sovtaj değerinin 65.600,00 TL olmasıyla davacının zararının 49.400,00 TL olduğu, bu itibarla aracın onarımının ekonomik olmadığı, davalı tarafın Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/194 D. iş sayılı dosyası kapsamında tevdi mahalli talebinde bulunarak davacı adına bankaya açılacak bir hesaba 24.400,00-TL’nin yatırılmasına karar verildiği, davacı tarafın kabul ettiği üzere ödemenin yapıldığı ve ödenen 24.400,00-TL yönünden davanın konusuz kaldığı, ancak bakiye 25.000.00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hasar miktarının tamamını ödemeyen davalının işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davalının temerrüt tarihi olan 19.10.2016 ödeme tarihi olan 26.09.2017 kadar sigortalı aracın ticari nitelikte olması itibariyle toplam alacak miktarı olan 49.400,00-TL üzerinden işleyen avans faizi miktarı olan 4.512,99-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve yargılama sırasında ödeme yapılmasıyla konusuz kalan 24.400,00 TL ile tahsiline karar verilen 25.000,00 TL’nin toplamı olan 49.400,00 TL’nin tamamı yönünden davalının işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek toplam miktarı üzerinden davacı yararına nispi vekalet ücretine verilmesine dair hükümde hata bulunmadığı, mahkemenin gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazları yönünden ise, mahkemece toplam alacak miktarı yönünden 49.400,00 TL’ye temerrüt tarihi olan 19/10/2016 ile davalı yanca kısmi ödemenin yapıldığı tarih olan 26/09/2017 arasında işleyen 4.512,99 TL avans faizine hükmedilmiş ise de, ödenmeyen 25.000,00 TL’nin ödeneceği tarihe kadar faiz talep etme hakkının bulunduğu dikkate alınmaksızın 25.000,00 TL’ye ilişkin faiz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, 25.000,00 TL’ye kısmi ödemenin yapıldığı 26/09/2017 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A) 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.707,75 TL istinaf karar harcından peşin alınan 427,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,75 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2019 tarih, 2017/616 Esas 2019/426 Karar sayılı kararının 25.000,00 TL’ye faiz işletilmemesi yönünden HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dava konusu 24.400,00 TL yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle bu miktarın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davanın 25.000,00 TL yönünden kabulü ile 25.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 26/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 1.707,75 TL karar ilam harcından peşin alınan ve ıslah ile alınan 872,83 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 843,90 TL harç ile konusuz kalan miktar üzerinden hesaplanan 59,30 TL maktu harcın toplamı olan 894,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
6-Davacı tarafça sarf edilen 31,40 TL başvurma harcı ile peşin ve ıslah ile 872,83 TL harç toplamı 904,23 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 117,60 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL ile Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/218 D.İş sayılı dosyasında yapılan keşif gideri 206,30 TL, 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 22,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.545,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak yatırana iadesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen (24.400,00 TL’nin ön inceleme duruşmasından sonra konusuz kaldığı da gözetilerek) 5.784,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacının istinaf aşamasında yaptığı 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile ile dosya gönderme ve tebligat masrafı olan 32,50 TL olmak üzere toplam 153,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 01/12/2021

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.