Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1668 E. 2021/1409 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2019
NUMARASI :…
DAVA TARİHİ : 12/07/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021

Taraflar arasındaki limited şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.01.1988 tarihinde …, … ve …adlı üç kardeş tarafından ve 4.500.000 TL sermaye ile kurulan ve her bir ortağın şirketin sermayesinin 1/3’üne sahip olduğu davalı şirketin kurucu ortaklarından … ve …’ın ölümü üzerine, …’ın eşi olan müvekkilinin şirket ortağı sıfatını kazandığını, her ne kadar genel kurul toplantı tutanağında belirtilen 140 adet paydan daha fazla müvekkilinin payının bulunduğunu, 17.06.2018 günü gerçekleştirilen davalı şirketin 2017 yılı olağanüstü genel kurul toplantısına ait genel kurul tutanağının başlığında “2017 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağı” denilmesine karşın, hemen altındaki paragrafta “2017 yılı olağanüstü genel kurul toplantısı” denilmiş olduğundan genel kurulda alınan kararların geçersiz olduğunu, genel kurulda alınan 5. Maddeki …’ın 5 yıl süreyle şirket müdürlüğüne seçilmesine ilişkin kararın, en çok 3 yıl süre ile şirket müdürlüğüne seçilmesini öngören TTK’nın 362. Maddesine aykırı olduğunu, ana sözleşmede daha uzun bir süre için seçilebileceğini düzenleyen maddenin yasanın anılan hükmüne açıkça aykırı olduğunu, ayrıca bu maddede oy çokluğuyla şirket müdürü olarak seçilen …’ın “şirket hesabını dilediği gibi kullanmaya, taşınır taşınmaz mal, menkul ve gayri menkul almaya-satmaya, ipotek etmeye, ipotekleri çözmeye yetkili kılınmasının” afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, …’ın müdür olarak seçilmesinin TTK’nın 381/1 maddesine göre şirketin yakın ve ciddi kayba uğramasına neden olacağını, müvekkili tarafından Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esasında (Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas) şirketin feshi ve şirkete kayyım atanması talepli davayı açtığını, 6. Maddesinde “şirket ana sözleşmesinin 9. Maddesinin tadil edilmesine” denilmiş ise de bunun nasıl tadil edildiğinin genel kurul tutanağına yazılmadığından söz konusu maddenin de iptali gerektiğini, genel kurul toplantısının 4. Maddesinde pay dağılımı belirlenmiş olmakla ana sözleşmenin 9. Maddesinin zımnen değiştirildiğini, müvekkilinin hisse kaybının bulunduğunu, veraset ilamı dikkate alındığında …’ın 270 paya sahip olmadığının görüleceğini ileri sürerek 22.06.2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurulda alınan kararlardan 4., 5. Ve 6. Maddenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alınan kararlarda hiçbir hukuka aykırılık söz konusu olmayıp davacının miras yoluyla elde etmiş olduğu şirket ortaklığı nedeniyle, diğer mirasçılar ve şirket ortakları ile şahsi husumet içerisinde olup şirket üyesi sıfatını kötüye kullanarak şirketin karar almasını engellediğini, açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; Dava, limited şirket ortaklar kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, genel kurulun (4) maddesi ile vefat eden …’ın şirket müdürlüğünün iptaline ve Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin….. Esas sayılı veraset ilamı doğrultusunda şirket hisselerinin yeniden tespitine, (5) maddesi ile şirket müdürü olan …’ın ve müdürlük görevinin 5 yıl süre ile uzatılmasına, (6) madde ile şirket ana sözleşmesinin (9) maddesinin tadiline karar verildiği, anılı kararların davacının muhalefet şerhi ile oy çokluğu ile kabul edildiği, genel kurul karar ve toplantı nisabının sağlandığı dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilafın anılı genel kurulun 4., 5. ve 6. maddelerinin kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırılık sebebi ile iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, somut olayda iptal istemine ilişkin iş bu davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, yine TTK 446.maddesi gereğince, pay sahibi olan davacının anılı kararlara muhalefet şerhi olması sebebi ile eldeki davada özel dava şartının gerçekleştiği, (a) Davacının (4) maddenin iptaline ilişkin istemi yönünden yapılan değerlendirmede; Öncelikle (4) maddenin davacının muhalefet şerhi ile oy çokluğu ile kabul edildiği, her ne kadar davacı (4) madde de belirtilen pay oranlarının gerçeğe aykırı olduğunu beyan etmiş ise de, ibraz edilen bilirkişi heyet raporuna göre Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı ilamına istinaden yapılan hisse devir değişikliğinden sonra genel kurulun (4) maddesi ile belirlenen pay durumunun doğru olduğu, bu suretle davacının kararda geçen hisseleri gerçeği yansıtmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, anlaşılmakla (4) maddenin iptali yönündeki isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. (b) Davacının (5) maddenin iptaline ilişkin istemi yönünden yapılan değerlendirmede; Öncelikle (5) maddenin davacının muhalefet şerhi ile oy çokluğu ile kabul edildiği, her ne kadar davacı TTK 362. maddesi gereğince limited şirketlerde şirket müdürünün görev süresinin 3 yıldan fazla olmayacağı gerekçesi ile anılı maddenin iptalini istemiş ise de, TTK 362. maddesinin anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin görev süresine ilişkin olup, davalının limited şirket statüsünde olması sebebi ile somut olayda TTK 362. maddesinin uygulanamayacağı, yine ibraz edilen bilirkişi raporuna göre davalı şirketin inşaat işleri ile iştigal etmesi sebebi ile (5) madde de şirket müdürüne verilen yetkilerin kanuna, ana sözleşme ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı kabul edilerek, (5) maddenin iptali yönündeki istemin reddi gerektiği, (c) Davacının (6) maddenin iptaline ilişkin istemi yönünden yapılan değerlendirmede; Öncelikle (6) maddenin davacının muhalefet şerhi ile oy çokluğu ile kabul edildiği, esas sözleşmenin (9) maddesinin tadiline ilişkin metnin genel kurul toplantı tutanağının (6) maddesinde yer almadığı dosya kapsamı ile sabit olup, 6102 sayılı TTK’nın 617/3. maddesi uyarınca anonim şirketlere ilişkin hükümlerin bu maddede belirtilen hususlarda limited şirketlere de kıyasen uygulanacağı belirtilmiş olmakla, anonim şirketlere ilişkin olan ancak limited şirketlere de kıyasen uygulanacak olan TTK’nın 422. ve Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’in 26/3. maddelerinde, tutanak pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibari değerlerini, genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içermesi gerektiğinin düzenlendiği, ancak somut olayda, esas sözleşmenin (9) maddesinin tadil metninin genel kurul toplantı tutanağında yer almadığı, bu suretle ortakların denetim hakkının sınırlandığı, mahkememizce kabul edilerek, (6) maddenin kanuna ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesi ile iptaline karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Ankara ….. Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasına kayıtlı …. (a) 22.06.2018 tarihli genel kurulunun (4) ve (5) maddelerinin iptali isteminin Reddine, (b) 22.06.2018 tarihli genel kurulunun (6) maddesinin iptaline, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yalnızca 270 adet paya sahip olmadığını, zira mahkemece sadece Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 16.08.2018 tarih ve … Esas sayılı kararı incelenerek değerlendirme yapıldığını, oysa dilekçe ekinde sunulan ….. Sayılı ilamı değerlendirilerek hissenin hak sahiplerine paylaştırılması ve pay oranlarının doğru olup olmadığının tespiti gerektiğini…. Sayılı ilamının değerlendirilerek hissenin hak sahiplerine paylaştırılması ve pay oranlarının doğru olup olmadığının tespiti gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, davalı şirket her yıl genel kurul toplantısını yapmadığı gibi TTK’nın 362., 339. Ve 408. Maddelerine aykırı olarak genel kurulun 5. Maddesinde 5 yıl süre ile …’ın şirket müdürü olarak atandığını, TTK’nın Zorunlu Kayıtlara ilişkin 576. Maddesi ile emredici hükümler başlıklı 579. Maddeleri gözetildiğinde şirket müdürlerinin görev süresine dair düzenlemeye yer veren genel kurul toplantı tutanağının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin şirketin feshi istemiyle açtığı davanın derdest olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine açılan tapu iptali ve tescili davası sebebiyle müvekkili ile … arasında menfaat çekişmesi bulunduğunu, … şirket müdürü olarak taşınmazları satmaya, ipotek etmeyi şirketin aleyhine kullanacağını ve şirket ortağının büyük bir zarara uğrayacağını, bu nedenle genel kurulda alınan 5. Maddenin iptali gerektiğini, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk dereced mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davacının istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, limited şirketin 22.06.2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4., 5. Ve 6 no’lu kararların iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile 6. Maddenin iptaline, 4. Ve 5. Maddelerin iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği ve TTK’nın 445.maddesi hükmünde belirtildiği üzere; kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kurallarına aykırı olup genel kurul kararlarına karar tarihinden itibaren 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açılabilir. TTK’nın 446. Maddesinin 1. Fıkrasının “a” bendinde; toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren bu muhalefetini tutanağa geçirten pay sahibinin genel kurul kararının iptali istemiyle dava açabilecektir.
Öncelikle, dava konusu genel kurul toplantısının yapıldığı 22/06/2018 tarihinden itibaren 3 aylık hak düşürücü sürede, 12.07.2018 tarihinde açılmış, TTK’nın 446/1. Maddesi gereği davacı ortak iptalini talep ettiği dava konusu genel kurul kararlarına karşı usulüne uygun olarak muhalefet şerhini sunmuştur.
Hesap Bilirkişisi Av. …, ve SMMM … tarafından düzenlenen 20.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının iptalini talep ettiği 4.,5. Ve 6 nolu gündem maddeleriyle alınan kararların kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olduğuna dair somut bir veri bulunmadığı, 6. maddedeki ana sözleşmenin 9. Maddesine ilişkin tadil metninin genel kurul tutanağında yer almaması ortaklar tarafından denetlenebilirliğini sınırlasa da tadil metni içeriğinin Kanuna ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı belirtilmiştir.
Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17.08.2016 tarih ve …Karar sayılı veraset ilamı davalı şirket ortağı …’ın 01.08.2016 tarihinde ölümü üzerine 2 pay mirasın; 1 payının …’a, 1 payın … …’ya aidiyetine ilişkin olduğu görülmüştür.
Genel kurulun 4. Maddesi hisse paylaşımına, 5. Maddesi şirkete müdür olarak …’ın 5 yıl süre ile atanmasına ve yetkilerinin belirlenmesine, 6. Maddesi ile şirket ana sözleşmesinin tadiline ilişkin olup davacı vekilinin istinaf sebepleri iptal talebi reddolunan genel kurulun 4. Ve 5. Maddelerine ilişkindir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan Ankara 2. SHM’nin … Karar sayılı veraset ilamı ile davacı murisin eşine murisin 40 pay olarak belirlenen mirasının 20 payı bırakılmış, 20 pay murisin kardeşlerine ve yeğenlerine geçmiştir. 02.05.2005 tarihli …. örneğinde davacının eşi olan …’ın 18.09.2004 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarına 280 adet pay kalmış olup davacı eş de mirasçılardan biri olup adı geçen murise ait 280 adet davalı şirket payı tüm mirasçılara kalmış olup sadece davacının eşine ait değildir. Davacının eşi olan şirket ortağı …’ın alt soyu olmadığından davacı eş 1/2 miras hissesine sahip olacaktır. Bu durumda murise ait 280 payın yarısı olan 140 pay davacı mirasçıya ait olacaktır. Dolayısıyla genel kurulun 4. Maddesindeki hisse paylaşımına ilişkin karar doğrudur. Bu bağlamda Ankara 2. SHM’nin muris …’ın ölümü üzerine vermiş olduğu veraset belgesine de bir aykırılık söz konusu değildir. Zaten hisse paylaşımında bu belge esas alınmıştır.
Genel Kurul toplantısında alınan 5. No’lu kararda; şirket müdürü …’ın şirkete 5 yıl süreyle müdür olarak atanmasına karar verilmiş, ayrıca, “şirket hesabını dilediği gibi kullanmaya, taşınır taşınmaz mal, menkul ve gayri menkul almaya-satmaya, ipotek etmeye, ipotekleri çözmeye yetkili kılınmasının”yetkili kılınmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi heyetince düzenlenen raporda inşaat işiyle uğraşan davalı şirket müdürüne bu yetkinin verilmesi uygun bulunmuştur. Kaldı ki TTK’nın anonim şirketlere ilişkin 362. maddesinin limited şirketlere uygulanacağına dair hüküm de bulunmamaktadır.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunda yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve Dairemizce dosya kapsamına ve oluşa uygun, objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi heyet raporuna göre karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. Maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,9 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/11/2021


Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.