Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1636 E. 2021/1436 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…..
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2019
NUMARASI …..
DAVA TARİHİ : 01/07/2016
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı şirket vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde akdedilen işletme hakkı devir sözleşmesi öncesi dönem faaliyeti kapsamında, dava dışı…….. tarafından davacı aleyhine açılan kaçak elektrik kullanımı sebebiyle tahakkuk ettirilen elektrik bedelinin haksız olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davası sonucunda İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. Karar sayılı davanın yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Fatih 3. İcra Müdürlüğünün…… sayılı icra takip dosyasında takibe konu edildiği davacı tarafından 15/07/2011 tarihinde 8.556,16 TL’nin ve yanı karara dayanak olarak 753,90 TL temyiz harç ve gideri 1.424,14 TL karar ilam harcı ve 2.057,11 TL temyiz onama harcının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın zamanaşımına uğradığını, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve hisse satış sözleşmesi uyarınca müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı … … …Ltd. Şti. tarafından davacı aleyhine açılan davada haksız tahakkuk olduğu ileri sürülen kaçak elektrik bedeli yönünden menfi tespit istemli davada davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 44.900,85 TL borçlu olmadığının tespitine 1.424,14 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, 753,96 TL yargılama giderinin davalından alınarak davacıya verilmesine, 4.890,08 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, ilamda 2.057,11 TL bakiye onama harcına hükmedilği, davacının 20/04/2010 tarihinde 683,90 TL temyiz başvuru ve karar harcı ile 70,00 TL temyiz posta gideri ödediği, davacının bu ilam gereğince 8.556,16 TL’yi icra dosyasına ödediği, temyiz harç ve giderlerine ilişkin makbuz sunulmakla birlikte temyiz onama harcı ödeme belgesinin ve icra dosyasına yapılan ödeme belgesinin bulunmadığı, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede davacının ilamdan doğan sorumluluğu 8.556,16 TL olarak belirlenmiş olup, davacı tarafından yapılan ödemenin, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca … tarafından yürütülen faaliyetlere ilişkin açılacak takip ve davalardan doğan sorumluluk davalı …’a ait olduğundan, davalıdan tahsili talebi haklı görülmekle, davacı tarafından ödeme belgeleri sunulmuş olmakla davanın kabulüne, ilamdan doğan sorumluluk bedeli 8.556,16 TL ve davacı tarafından yatırılan temyiz harcı 753,90 TL, 1.424,14 TL karar ilam harcı ve 2.057,11 TL onama harcının ödeme tarihlerinden itibaren davalıdan avans faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, zaman aşımı itirazının ilk derece mahkemesince usule aykırı şekilde reddedildiğini, ödemeye ilişkin dekontun taraflarına tebliğ edilmediğini, geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri işletme hakkı devir sözleşmesinin hisse satış sözleşmesi, ihale şartnamesi vs. birlikte değerlendirildiğinden kesinleştirildiğinden geçmiş yıllara ilişkin olarak …’tan herhangi bir talepte bulunamayacağını, mahkemece eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğunu, ayrıca bahsi geçen alacak türünün …’a bırakılan alacaklardan olmadığını, … ….. satış lisansı olmadığından bu davanın muhatabı olmadığını, davanın ihbar edilmediğini, bu nedenle icra takibine ilişkin giderlerden, vekalet ücretinden, masraf ve faizlerden sorumlu olamayacağını, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusuna karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının ………. olduğu, davanın menfi tespit davası olup, davacının 18.08.2004 tarihli kaçak elektrik tutanağına dayalı tahakkuk ettirilen fatura karşılığı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, davacı adına düzenlenmiş bulunan…….no’lu faturanın 44.900,85 TL’sinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddi ile davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiği, kararın temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 16.02.2011 tarih ve…. Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği,
Fatih 3. İcra Müdürlüğü’nün……Esas Sayılı dosya örneğinin incelenmesinde; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Karar Sayılı ilamına istinaden başlatılan ilamlı icra yolu icra takibinde davacının 20/04/2010 tarihinde 683,90 TL temyiz başvuru ve karar harcı ile 70,00 TL temyiz posta gideri olmak üzere 753,90 TL ile 1.424,14 TL karar ilam harcı, 2.057,15 TL onama harcı ile davacının bu ilam gereğince 8.556,16 TL’yi icra dosyasına ödendiği görülmüştür.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … ……. Ltd. Şti.’nin davalı … tarafından 18.08.2004 tarihinde yapılan kontrol sonrasında düzenlenen kaçak elektirik faturasının haksız olduğu iddiası ile fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik olarak dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dışı … ……. Ltd. Şti.’nin mahkeme ilamını davacı aleyhine icra takibine koyması sonucu davacının 20/04/2010 tarihinde 683,90 TL temyiz başvuru ve karar harcı ile 70,00 TL temyiz posta gideri olmak üzere 753,90 TL ile 1.424,14 TL karar ilam harcı, 2.057,15 TL onama harcı ödediği, davacının bu ilam gereğince ayrıca 8.556,16 TL’yi icra dosyasına ödendiği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin……Sayılı dosyasındaki davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği tüm bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlık dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmadığından sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Öte yandan Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından bu hususa yönelik savunmalara Dairemizce itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren faiz uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Buna göre ilk derece mahkemesinin kararında ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf itirazları yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 873,77 TL harçtan peşin alınan 218,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 655,32‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, artan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı taraf yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/12/2021
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.