Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1602 E. 2021/1397 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2019
NUMARASI …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/12/2015
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2021

Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 24.07.2006 tarihli İHDS imzalandığım, 28.06.2013 tarihinde imzalanan … ile kamuya ait davacı şirket hisselerinin özelleştirildiğini, uyuşmazlığm İHDS’den doğduğunu, İHDS imza tarihinden önceki işlemlerden dolayı bütün sorumluluğun …’ta olacağının İHDS’de düzenlendiğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle zarara uğrayan dava dışı üçüncü kişi tarafından 1990 yılında meydana gelen olay nedeni ile Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinde…. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davaları ÎHDS sonrasında müvekkili şirketin takip ettiğini ve dava sonucunda davanın kabulüne karar verilerek kararın da Yargıtayca onanması üzerine Bismil İcra Müdürlüğünün dosyalarına 04.09.2009 tarihinde zaruri olarak avukat hesabına 19.589,98 TL ödenerek borcun davacı yanca kapatıldığını, ÎHDS 7.4 ve 7.6 maddesine göre; Dağıtım Faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemler ile Dağıtım Tesislerinin işetilmesinden doğan bütün sorumluluğunun …’a ait olduğunu beyanla, toplam 19.589,98 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’tan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı şirketin %100’ü kamuya ait olan hisselerinin blok satışı yöntemiyle özelleştirildiğini, özelleştirme öncesinde özelleştirme strateji belgesine göre Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Batman ve Şırnak illeri elektrik dağıtım müesseseleri birleştirilerek %100 hissesi …’a ait davacı şirketin kurulduğunu ve davacı şirketle İHDS imzalandığını, özelleştirme öncesinde yapılan bilanço düzenlemeleri ile davacı ile … arasındaki borç ve alacak ilişkilerinin kapatıldığını, dolayısıyla hisse devir tarihi öncesinde tamamlanmış dosyaların İHDS 7.maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğini, özelleştirmenin %100 kamu hissesinin satışı yoluyla yapıldığını ve bu yöntemde, devir işlemi (Hisse Satış Sözleşmesinin imzalanması), devir tarihinden önce kamuya ait olan şirket hisselerinin devir tarihinden itibaren özel sektöre geçmesini sağladığını, ……ile alıcılar arasında 29.05.2013 tarihinde imzalanarak devir işlemi gerçekleştirildiğini; devir tarihi itibariyle endeks okuma, stok sayımı gibi uygulamalar, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca 4046 sayılı Kanun çerçevesinde gerçekleştirilen elektrik dağıtım özelleştirmelerinde geçerli olmayıp, bu uygulamalara bağlı olarak devir ve satış yapılmadığını; … Dağıtım Şirketinin tüzel kişiliği, hakları, borçlan ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisselerinin el değiştirmesi söz konusu olduğunu; İhale Şartnamesi, … ve İHDS birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasındaki işlemlerin bu sözleşmelere tabi olduğunu, davalara ilişkin ayrımda da İHDS ele alınarak tarafların sorumluluğunda olan dava dosyalarının tespit edildiğini, buna göre, davacı ile davalı arasında davaların paylaşımının yapıldığını ve buna ilişkin listenin her iki şirketin yönetim kurulundan geçerek onaylandığını ve kesinleştirildiğini; mahkemece aksi düşünülür ise, dava konusu rücu istemine dayanak somut olayın İHDS 7. Maddesi kapsamında bulunmadığını; …’de alıcıların sorumlu olacağının açıkça düzenlendiğini; her iki sözleşme İHDS ve … kapsamında davacının talepte bulunamayacağını; davacının ayrıca davayı da ihbar yükümlülüğü bulunmasına rağmen ihbar etmemiş olduğunu beyanla haksız açılan davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; kamulaştırmasız el atma olayı ve bundan kaynaklanan davanın 24/07/2006 tarihi işletim hakkı devir sözleşmesinden önce gerçekleştiği, İHDS m. 7.4 ve 7.6 gereğince sorumluluğun davalıda olmasına rağmen ödemenin davacı tarafından yapıldığı, ancak davacının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğinden İHDS m. 7.2 ve 7.4 uyarınca davalının sadece davacı tarafından ödenen kamulaştırmasız el atma tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu; icra giderleri, icra vekalet ücreti ve işlemiş faizden sorumlu olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, 14.234,18-TL’nin 04/09/2009 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu olayda İHDS’nin 7.4 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25/05/2006 tarih 5013 sayılı talimatı doğrultusunda Dicle … ve … arasında kısmi bölünme işlemleri gerçekleştirilerek bilançoların yeniden yapılandırıldığını, yapılandırılma neticesinde dağıtım şirketinin aktifinde yer alan bazı alacaklar ile dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında kalan … ve … olan ticari borçları ve ticari borç alacakları dışındaki diğer borç ve alacakların … ile ilişkili olanları …’a devredilmiş, bu bilanço kalemleri dışındaki diğer kalemler dağıtım şirketi bilançosunda bırakıldığını, dava konusu ödemenin yapıldığı dönemde davacı şirketin hisselerinin özelleştirilmediğinden dava konusu ödeme davacı şirketin hisselerinin kamuya ait olduğu dönemde yapıldığını, bu ödemenin şirket kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı şirketin hisse devrinin belirlendiğini, hisse satım sözleşmesinin imzalanması ile birlikte hisse satış sözleşmesi hükümlerine göre alıcı tarafından davacı şirketin satış tarihindeki bilançosunun bilindiğinin kabulünün gerektiğini, bu nedenle davacı şirketin özelleştirilmesinden önce yapılan bu ödemenin davalıdan ve kamudan istenmesinin mümkün olmadığını, ödenmesi halinde mükerrer ödeme yapılmış olacağını, ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep edilemeyeceğini, gayrimenkulün … adına tapuda tescil edilmediğini, Bismil Sulh Hukuk Mahkemesince tescilin Diyarbakır … Müessesse Müdürlüğü adına olduğunu, Diyarbakır … Müessesse Müdürlüğü’nün …’ların kurulması ile Dicle …’a bağlandığını, bu nedenle ödenen bedelden …’ın sorumlu olamayacağını, ayrıca Av. …. hesabına 94.266,42 TL ödeme yapıldığının belirtildiğini, yapılan ödemenin…. Esas sayılı dosya ile bağlantısının anlaşılamadığını, davacının ödemeyi ispat edemediğini belirterek Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince alacağın kısmen kabulüne yönelik kabul kararının yerinde olmadığını, müvekkilinin ihbar yükümlülüğü bulunmadığını, bu nedenle talep ettikleri tüm alacağın kabulünün gerektiği belirtilerek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Bismil Sulh Hukuk Mahkemesinin… sayılı dosya örneğinin incelenmesinden; davacılar … ve müşterekleri tarafından … … Müdürlüğü Diyarbakır aleyhine kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili istemiyle 21/05/2009 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda; “Davacıların davasının kabulü ile Diyarbakır İli, …parsel numaralı taşınmazın davalı idarece irtifak hakkı tesis edilen 5460 m2’lik yer ile yine aynı parselde pilon yeri olarak istimlak edilen …… … Esas davanın kabulü ile 140 TL’nin dava tarihi olan 21/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacı …’a verilmesine ve kamulaştırmasız el atma bedeli olan toplam 5.185,00 TL’nin davalı idareden tahsili ile asıl ve birleşen davada davacılara ayrı ayrı ödenmesine….” karar verildiği, kararın temyiz edildiği, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin onama kararı üzerine 04/12/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
27/08/2019 “…..,163,164,165,166,167, 168, 169 ve 170 esas sayılı dosyalarıyla aynı parsel hakkında kamulaştırmasız el atma davaları açıldığı, dava dosyalarının…5 Esas sayılı dosyalarıyla birleştirildiği, mahkemece davanın kabulü üzerine Bismil İcra Müdürlüğünün 2009/755,775,774,761,791,763,789,769, 784, 758,764,745,753,776,777,788,772,765,751,773,750,742,748 ve 786 esas sayılı takip dosyalarıyla icra takibi yapıldığından tüm takip dosyalarına esas olmak üzere alacaklı vekili Av. M. ………. hesabına Dicle … tarafından 94.266,42 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Hesap bilirkişisinden alınan raporda özetle; 3.kişilerin mülkiyet haklarına dayanılarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinde birden fazla dava açtıklarını, olayın gerçekleşme tarihinin İHDS’nin imza tarihinden öncesine ait olduğunu, davanın İHDS sonrasında açıldığından ve davacı davayı ve birleşen davaları davalı şirkete ihbar edilmediğinden dava tarihinden sonra işlemiş faiz, icra ve harç giderlerini talep edemeyeceğini, açılan dava ve takiplerden ötürü davacı kurumun davalı kurumdan 14.234,18 TL talep hakkı bulunduğunu, rücuya konu dava ihbar edilmediğinden ancak dava tarihinden itibaren faiz istenebileceği belirtilmiştir.
Diyarbakır İli, Bismil İlçesi, Yenice Köyü 48 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; tapu maliklerinin … ve Müşterekleri olduğu, davacı veya davalı idare adına herhangi bir tescil hükmüne rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … ve müşterekleri tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle davalı … Diyarbakır … Müdürlüğü aleyhine açılan alacak davasında yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verildiği ve davacının, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edildiği, kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmaz üzerinde … Diyarbakır … Müdürlüğü lehine irtifak hakkı ve pilon yeri tesciline karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dışı … ve müştereklerinin mahkeme ilamını … aleyhine icra takibine koyması sonucu davacının 04/09/2009 tarihinde toplam 19.589,98 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, her ne kadar rücuya esas davadaki kamulaştırma işlemi taraflar arasındaki sözleşme tarihi olan 24/07/2006 tarihinden önce yapılmış ise de,Bismil Sulh Hukuk Mahkemesinin…. …. sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmaz üzerinde tesis edilen irtifak hakkı ve pilon yerinin dosyamız davacısı lehine tapuya tesciline karar verildiği, davacı şirket tarafından ilam gereğince söz konusu irtifak hakkı ve pilon yerinin davalı adına yapıldığına ilişkin dosyaya somut bilgi belgede sunulmadığı anlaşılmakla davacının ilam nedeniyle ilam alacaklılarına ödediği tazminat tutarını davalıdan rücuen talep etmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2019 tarih ve… Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL karar ilam harcının peşin yatırılan 334,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 275,25 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan 637,79 TL bakiye karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davalının peşin yatırdığı 243,08 TL nispi karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 28,43 TL posta gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 149,73 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.24/11/2021
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.