Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1576 E. 2021/1199 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…..
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2019
NUMARASI …..
DAVA TARİHİ : 09/11/2015
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı … … vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete kasko … poliçesi ile sigortalı bulunan araca 08.10.2014 tarihinde davalı … … yönetimindeki aracın şehir içi hız limitlerine uymama kuralını ihlal ederek çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında alınan ekspertiz raporuna göre sigortalı araçta toplam 15.444,00 TL hasar meydana geldiğinin belirlendiğini, belirlenen hasar bedelinin sigortalıya 22.12.2014 tarihinde ödendiğini, hasarın oluşumunda %50 kusurlu bulunan davalı araç sürücüsünün hasarın kusuruna karşılık gelen 7.772,00 TL’sinden sorumlu olduğunu, TTK’nın 1472. Maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olan müvekkilinin bu miktar hasar bedelinin davalı araç maliki ile sigortacısından tahsili için başlattığı ilamsız icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağında ve sigortalının kazadan sonra emniyette verdiği ifadesinden de anlaşıldığı üzere kazanın sigortalının aniden sol şeride geçmek istemesiyle meydana geldiğini, müvekkili hakkında trafik güvenliğini tehlikeye atma suçundan açılan ceza davasında beraat kararı verildiğini, kaldı ki oluşan hasarın müvekkilinin aracının sigortalı bulunduğu davalı … şirketince karşılanması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … AŞ ye dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalı cevap dilekçesi sunmamış, bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; davacı şirket tarafından kasko sigortalı araçta meydana gelen hasarın olay tarihi olan 08/10/2014 tarihi itibari ile 15.444,00-TL olduğu, yukarıda belirtilen, çekişkileri giderir şekilde alınan ve mahkemece itibar edilen … Tıp Kurumundan kusur konusunda alınan raporlara göre kazaya karışan sigortalı araç sürücüsü … …’in % 60, davalı araç sürücüsü … …’in ise %40 oranında kusurlu olduğu, davacı şirketin sigortalı araçta meydana gelen 15.444,00-TL olan hasarın ödemesini sigortalısına 22/12/2014 tarihinde yapmış olduğu, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar ışığında davacının yapmış olduğu ödemeden kaynaklı davalılara karşı halefiyet hakkına sahip olduğu, davacının ödeme tarihi itibarıyla davalıların sorumluluğunun başladığı, ayrıca bir ihtar yapılmasının gerek bulunmadığı, bilirkişi marifetiyle tespit olunduğu üzere davacının icra takibindeki şartlar geçerli olmak kaydıyla tespit edilen kusur oranları nispetinde davalılardan 6.177,60-TL asıl alacak ve ödeme tarihi itibarıyla 312,40-TL işlemiş yasal faiz alacağı talep hakkı bulunduğu, davalıların bu miktar kadar itirazlarının reddi gerektiği, asıl alacak likit olduğundan davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra dosyasında davalı (borçlu) tarafların itirazlarının kısmen iptaline, 6.177,60-TL asıl alacak ve 321,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.499,00-TL’nin icra takibinde belirtilen şartlar geçerli olmak üzere davalılardan tahsili için icra takibinin devamına, asıl alacağın % 20’si olan 1.235,52-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava ve takip konusu alacak likit olmadığı halde müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedildiğini, bilirkişi raporlarında açıklanan olayın oluş şekli gözetildiğinde sigortalı araç sürücüsünün müvekkilinin bulunduğu şeride aniden manevra yaparak girmesi sonucunda yani sigortalı araç sürücüsünün kusuru sebebiyle kazanın oluştuğunu, nitekim kaza tespit tutanağında ve sigortalının emniyette verdiği ifadesinde de bu durumun açıklandığını, buna rağmen bu hususların göz ardı edilerek müvekkiline kusur atfedildiğini, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazların dikkate alınmadığını, kaldı ki müvekkili araç sürücüsü hakkında asliye ceza mahkemesinde trafik güvenliğini tehlikeye atma suçundan açılan ceza davasında suçun yasal unsurları oluşmadığından beraat kararı verildiğini, dolayısıyla şehir içi hız limitlerine uymamak kuralının ihlal edilmesi nedeniyle kazanın meydana gelmiş olduğu ve müvekkilinin kusurlu olduğu yönündeki iddiaların temelsiz kaldığını, müvekkilinin aracının sigortalı bulunduğu diğer davalı … şirketince hasarın karşılanması gerektiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı … şirketi tarafından kasko … poliçesine istinaden sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472. maddesi gereği davalı karşı araç sürücüsünden ve davalı ZMMS sigortacısından tahsili istemleriyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; dava konusu aracın davacı … şirketi nezdinde kazanın meydana geldiği 08/10/2014 tarihinde 08/09/2014 başlangıç ve 08/09/2015 genişletilmiş kasko … poliçesi kapsamında sigortalı bulunduğu, davacı … şirketinden alınan ekspertiz raporuna göre araçta oluşan hasarın 15.444,00 TL olarak belirlendiği, bunun üzerine dava dışı sigortalıya davacı … şirketi tarafından araçta oluşan hasar sebebiyle dava konusu icra takibinden önce 22/12/2014 tarihinde 15.444,00 TL ödendiği, akabinde davacı … şirketi tarafından davalı karşı araç sürücüsüne ve ZMMS sigortacısına karşı ilamsız icra takibi başlatılarak TTK’nın 1472. Maddesi gereği sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalı karşı araç sürücüsü ile ZMMS sigortacısından rücuan tahsilinin talep edildiği, davalı borçluların yasal sürede ilamsız icra takibine itiraz ettikleri anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı karşı araç sürücüsünün kusuru, dolayısıyla kaza sebebiyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davalı karşı araç sürücüsünün ZMMS’nin mi yoksa davalının mı oluşan hasardan sorumlu olacağı noktalarında toplanmaktadır.
Rücuan tahsil istemine dayanan davada, davacı sigortacı, davalı sigortalısına ancak 3. kişinin uğradığı … zarar oranında rücu edebileceğinden, mahkemece … zararın tespiti gerekmekte olup bu tespitin yapılması da HMK’nın 266/1. Maddesi gereği özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında; “sigortalı araç sürücüsü … … sevk ve idaresindeki hususi oto ile olay mahallinde verdiği beyana göre, … … Kızılay istikametine doğru soldan 2. Şeritte seyir halinde iken, en sol şeride geçmek için manevra yaptığı esnada, kendi beyanına göre en sol şeritten Kızılay istikametine 100-120 km süratle seyreden sürücülüğünü … …’in yaptığı Gürcistan plakalı araçla diğer aracın sağ arka köşe kısmına çarpmasıyla her iki aracın da savrularak sigortalı araç orta refüje çarparak durabildiği, Gürcistan plakalı aracın ise kaza mahallinden 151 m. ileride soldan 2. şeritte duruşa geçtiği yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında; sigortalı araç sürücüsü … …’in 2918 sy. KTK’nın 46/2 c maddesine göre asli kural ihlalinin görüleceği, karşı araç sürücüsü … …’in ise aynı Kanunun 51. Maddesi “şehir içi hız limitlerine uymamak” asli temel kuralını ihlal ettiği, bu kazanın kural ihlallerinin olay yerinde sürücülerin verdiği beyana göre verilmiş olup aksinin şahitlerle ispatlanması neticesi kural ihlalinin değişebileceği”, belirlenmiş, ilk derece mahkemesince makine mühendisi bilirkişi … alınan, bilirkişi raporunda; kasko sigortalı araç sürücüsü … …’in yönetimindeki aracı ile … bulvarını takiben … istikametinden Kızılay istikametine doğru seyir halinde iken davacı yanın kasko sigortalı araç sürücüsü soldan 2. Şeritte sola manevrayla en sol şeride geçmek istediği sırada, sol şerit üzerinde seyir halinde bulunan davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracı ile gelip aracının sağ arka kısmına çarpmasıyla olayın meydana gelmesine neden olduğu, kasko sigortalı araç sürücüsü … …’in sol arka gerisinde gelmekte olan trafiği kontrol etmeksizin sol şeride geçmek istemesi, sol arka gerisinde gelen trafiği tehlikeye atması, arka gerisinde gelen davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın önünü kapatmak suretiyle dikkatsiz, tedbirsiz ve nizama aykırı hareket etmiş olmakla olayda %50 kusurlu, davalı karşı araç sürücüsünün … Caddesini takiben … istikametinden Kızılay istikametine seyir halinde iken davalı sürücünün yönetimindeki aracı ile sağından gelerek önüne geçmek isteyen sigortalı aracın sağ arka kısmına çarptıktan sonra 151 m. kadar ileride durabildiğini, araçların duruş noktaları ve çarpışmanın şiddeti davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracı olay mahalli meskun mahal içerisinde kontrolsüz bir hızla seyir halinde olduğunu gösterdiği, olay yerinde davalı sürücüye ait herhangi bir fren izine rastlanmadığı, davalı sürücü … …’in sevk ve idaresindeki araç ile dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde seyrettiği, sağında seyirle önüne geçmek isteyen davacı sigortalı araca karşı herhangi bir fren ve ikaz tedbirine başvurmadığı, sevk ve idare hatasıyla davacıya sigortalı aracın sağ kısmına çarparak neden olduğu olayda %50 oranında kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün KTK’nın 84/d bendinde yer alan arkadan çarpma kuralını ihlalinden dolayı kusurlu, sigortalı araç sürücüsü … …’in KTK’nın 84. Maddesinin g bendindeki şeride tecavüz etmek kuralını ihlalinden dolayı kusurlu olduğu, belirlenmiştir.
Davalı … … vekilinin itirazları üzerine dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının tespiti için …Başkanlığı’ndan alınan 10.01.2018 tarihli raporda özetle; sürücü … … idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, bölünmüş yolda orta şeritte seyri sırasında geldiği olay mahalli yol bölümünde, kontrolsüzce doğrultu değiştirmesi, sol şeridi takiben hızlı seyirle geriden gelen sürücünün kullandığı otomobilin önünü kapatmasıyla meydana gelen kazada dikkatsizliği, tedbirsizliği ve KTK’nın 84/f maddesini ihlali ile %60 oranında asli, sürücü … … idaresindeki otomobil ile meskun mahalde aracının hızını trafik ve yol durumuna göre ayarlamamış, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı şekilde sol şeritteki hızlı seyri sırasında, ön ilerisindeki otomobil sürücüsünün orta şeritten sola doğru doğrultu değiştirerek önünü kapatması sırasında, ikazda bulunmamış, hızlı seyri nedeniyle önlemsizce çarpışması sonrası 151 m. İleride duruşa geçtiği olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve KTK’nın 51. Maddesini ihlali ile %40 oranında kusurlu olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı araç sürücüsü … … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma ve trafik güvenliğini tehlikeye atma suçlarından açılan kamu davasında Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.07.2015 tarih ve ….. Karar sayılı kararla trafik güvenliğini tehlikeye atma suçu kasten işlenebilen suçlardan olup davalının taksirle yaralamaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle sanığın üzerine atılı bu suçun yasal unsurları oluşmadığından beraatine karar verilmiştir.
Somut olayda, Dairemizce dosya kapsamına ve oluşa uygun, objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan …’nun raporuyla belirlendiği üzere kazanı oluşumunda; bölünmüş yolda orta şeritte seyri sırasında geldiği olay mahalli yol bölümünde, kontrolsüzce doğrultu değiştirerek, sol şeridi takiben hızlı seyirle geriden gelen sürücünün kullandığı otomobilin önünü kapatan davacıya sigortalı araç sürücüsünün %60, meskun mahalde aracının hızını trafik ve yol durumuna göre ayarlamayıp, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı şekilde sol şeritteki hızlı seyri sırasında, ön ilerisindeki otomobil sürücüsünün orta şeritten sola doğru doğrultu değiştirerek önünü kapatması sırasında, ikazda bulunmayarak hızlı seyri nedeniyle önlemsizce çarpışması sonrası 151 m. İleride duruşa geçen davalı araç sürücüsünün ise %40 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Şu halde meskun mahalde bölünmüş yolda aracının hızını trafik ve yolun durumuna göre ayarlamayarak aracını hızlı kullanan davalı araç sürücüsü de kazanın oluşumunda kusurlu bulunmuştur. Davalı vekili her ne kadar müvekkili hakkında trafik güvenliğini tehlikeye atma suçundan beraat ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin kusurlu olmadığını iddia etmiş ise de söz konusu beraat kararı veren mahkeme kararının gerekçesinde açıkça belirtildiği üzere, davalının üzerine atılı suç kasten işlenebilen suçlardan olduğundan bu suçun yasal unsuru olan kasıt unsurunun yokluğu sebebiyle davalı-sanık üzerine atılı suçtan beraat etmiş olmasının kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı sonucuna ulaştırmayacağı gibi esasen davalı anılan ceza mahkemesince verilen kararla taksirle yaralamaya neden olmak suçundan mahkum edilmiştir. Bu durumda davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Diğer taraftan, davalı vekili, müvekkilinin aracının kaza tarihindeki ZMMS sigortacısı olan davalı tarafından hasar bedelinin karşılanması gerektiğini iddia etmiştir. Somut olaya bakıldığında ise; davacının rücu talebine dayanak olan trafik kazasının meydana geldiği tarih 08.10.2014, davacının sigortalısına ödeme yaparak onun haklarına halef olduğu ve dolayısıyla rücu hakkının doğduğu tarih de 22.12.2014’tür. Bu durumda yürürlük tarihi 01.04.2013 olan 2013 Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.4.4.3 maddesinin eldeki davada uygulanması söz konusu olup davacı … şirketi tarafından dava konusu kaza ile ilgili olarak davalı ZMMS … şirketine karşı da ilamsız icra takibi başlatılmak suretiyle başvuruda bulunulduğu ve davalı ZMMS … şirketi tarafından davacıya ödeme yapıldığının iddia edilmediği anlaşılmış olmakla dava şartının yerine getirildiğinin kabulü gerekmiş, bu konuda davalı vekilinin istinaf sebebine itibar edilmemiştir.
Ayrıca, davalı vekili müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının da doğru olmadığını ileri sürmüştür. Gerçekten de dava ve ve takip konusu alacak davacı … şirketinin oluşan trafik kazası sebebiyle kasko sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK’nın 1472. Maddesindeki halefiyet prensibi gereği davalıdan rücuan tahsili istemiyle davalı araç sürücüsü ile ZMMS sigortacısı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, takip dayanağı alacak haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından doğduğundan İİK’nın 67. Maddesi anlamında likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte bir alacaktan söz edilemeyeceği gibi, HMK’nın 26. Maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı bir şekilde esasen dava dilekçesinde talep olmadığı halde davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … … vekilinin öteki istinaf sebeplerinin esastan reddine, davalı vekilinin müvekkili aleyhine hükmolunan icra inkar tazminatı yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karar duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak, davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İstinafa başvuran davalı … … vekilinin öteki istinaf sebeplerinin ESASTAN REDDİNE, davalı vekilinin müvekkili aleyhine hükmolunan icra inkar tazminatı yönünden istinaf başvurusunun KABULÜNE,
– 2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2019 tarih ve ….. Karar sayılı KARARININ davalı … … yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
Dava konusu Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün…… esas sayılı icra dosyasında davalı … …’in itirazının 6.177,60-TL asıl alacak ve 321,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.499,00-TL üzerinden iptaline 6.177,60 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal değişen oranlarda faiz yürütülmek suretiyle takibin DEVAMINA, (İlk Derece Mahkemesi’nin hüküm altına alınan davalı … … AŞ hakkındaki tutarla tahsilde tekerrür olmamak üzere ve müteselsilen)
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının davalı … … hakkındaki davada icra inkar tazminatı talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, (İlk Derece Mahkemesi’nce icra inkar tazminatı yönünden hüküm altına alınan davalı … … AŞ hakkındaki karar saklı kalmak kaydıyla)
3-Alınması gereken 443,95 TL.harçtan peşin alınan 98,10 TL. İle icra takip dosyasında alınan 40,61 TL mahsubu ile bakiye 305,24 TL’nin davalı … …’ ten alınarak hazineye irad kaydına, (İlk Derece Mahkemesi’nin hüküm altına alınan davalı … … AŞ hakkındaki tutarla tahsilde tekerrür olmamak üzere ve müteselsilen)
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜTT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’ ten alınarak davacıya ödenmesine, (İlk Derece Mahkemesi’nin hüküm altına alınan davalı … … AŞ hakkındaki tutarla tahsilde tekerrür olmamak üzere ve müteselsilen)
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AÜTT gereğince 1.622,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … …’e verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 27,70 TL.başvurma harcı, 98,10 TL.peşin harcı, 4,10 TL.vekalet harcı toplamı 129,90 TL.ile, davacı tarafından yapılan onsekiz tebligat gideri 200,00 TL., altı müzekkere gideri 135,40 TL., bir bilirkişi ücreti 500,00 TL., … tıp masrafı 779,00 TL.olmak üzere masraf toplamı 1.614,40 TL.’den kabul / red oranına göre 1.291,82 TL.’nin davalı … … ‘ten alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, (İlk Derece Mahkemesi’nin hüküm altına alınan davalı … … AŞ hakkındaki tutarla tahsilde tekerrür olmamak üzere ve müteselsilen)
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C) 1-İstinafa başvuran davalı … … tarafından yatırılan istinaf nispi karar harcı olan 150,00 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran davalı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 32,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 153,80 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak istinafa başvuran davalı tarafa verilmesine, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.