Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1521 E. 2021/1463 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :18/07/2019
NUMARASI …..
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Taraflar arasındaki … sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı şirket yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, davalı … yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı asıl borçlu … İnş..AŞ ve dava dışı … Arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerine istinaden … İnş. Tur. Ve Tic. AŞ adi ortaklığına krediler kullandırıldığını, diğer davalı …’un … ..Ltd. Şti.’nin borçlarına müşterek müteselsil kefil olduğunu, davalılara keşide olunan kat ihtarnamelerine rağmen ödenmeyen kredi borcunun tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalı şirketin icra dairesinin yetkisine itirazının da yerinde olmadığını, davalı …Ltd. Şti. İle … İnş..Ltd. Şti. Adi ortaklığının müvekkili bankadan krediler kullandığını, kredilerin tahsisi için düzenlenen sözleşmelerin bizzat …AŞ tarafından asıl borçlu sıfatıyla imzalandığını, tüzel kişiliği olmayan adi ortaklığın borçlarının tamamından adi ortaklığın her iki tarafının da asıl borçlu olarak sorumlu olduğunu, …Ltd. Şti’nin müvekkili bankaya olan borçlarına müteselsil kefil olan davalı … … tarafından kefalet sorumluluğu kapsamında yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığını, davalı … …Ltd. Şti. ‘nin borçlarının tamamından sorumlu olmakla birlikte, hakkında vermiş olduğu ipotek bedeli 900.000,00 TL düşüldükten sonra kalanı 582.583,93 TL üzerinden takip başlatıldığını, davalı borçlunun bu tutarın 382.583,93 TL’sine itiraz ettiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak bu davada sadece 200.000,00 TL’sine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesinin talep edildiğini, ileri sürerek davalı şirket yönünden ilamsız icra takibinin tümüne vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı … yönünden ise itirazının 200.000,00 TL’lik kısmının iptaliyle takibin 200.000,00 TL için devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının kısmi olarak açılamayacağını, icra takibi müvekkilinin itiraz etmediği 200.000,00 TL yönünden devam ettiğinden, davacını talebi konusuz olup hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilinin kredi sözleşmelerinden sadece 07.04.2010 tarihli bir kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, müvekkilinin şmzaladığı bu sözleşmeye istinaden verilen borç sıfırlanmış olup, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, dolayısıyla sonradan imzalanan kredi sözleşmelerine kefaletlerin TBK’nın 583. Ve 584. Maddelerindeki koşullara uygun düzenlenmediğini, müvekkilinin bu kredi sözleşmeleri sebebiyle sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin sadece dava dışı …Ltd. Şti’nin kullanmış olduğu kredi borcu sebebiyle ipotek borçlusu sıfatıyla davacı banka lehine tesis ettiği 900.000,00 TL ipotekten doğan sorumluluğunun bulunduğunu, davacı banka tarafından dava dışı …Ltd. Şti’ne gönderilen 19.03.2015 tarihli yazı ile şirketin hesabına 900.000 TL gönderilmesini müteakip söz konusu 1. Derece ipoteğin fek edileceğinin bildirilmesi üzerine anılan şirketçe müvekkili tarafından verilen söz konusu ipoteğin fekki için 19.03.2015 tarihinde 700.000,00 TL yatırıldığını, dolayısıyla müvekkilinin 200.000,00 TL bakiye borcunun kaldığını, bu miktarı aşan borca takipte itiraz edildiğini, savunarak davanın reddi ile itiraz edilen alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … vekili alacaklı banka ile yapılan görüşmeler neticesinde tüm takiplerin aynı alacak için yapıldığının anlaşılması dolayısıyla icra dairesine yapılan itirazın işbu dava konusu ilamsız icra takibinin yapıldığı Ankara 9. İcra Müdürlüğü’ne verilen 27.02.2017 tarihli dilekçe ile geri alındığını bildirerek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili gayrinakdi alacağın depo edilmesi yönünde yapılan takibe itirazın iptali talebine ilişkin olan davada davacı banka ile davalı … İnş. AŞ’nin içinde olduğu adi ortaklık arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerine dayalı olarak kullandırılan krediler kapsamında davacının ödenmeyen alacağının tahsili gayri nakdi alacağın depo edilmesi yönünde yapılan ilamsız takibe davalı … İnş. AŞ tarafından itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davası devam ederken borçlu … İnş. AŞ tarafından iş bu davaya esas Ankara 9. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazlarının geri alındığına ilişkin 27/02/2017 tarihinde sunulan dilekçe kapsamında bu davalı yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu bağlamda davacı vekili tarafından vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatı talep etmediklerine dair 29.05.2017 tarihli dilekçe ile beyanda bulunulduğu, davacı banka ile dava dışı … İnş. Ltd. Şti arasında imzalanan 07/04/2010 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine davalı …’un müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu ayrıca davacı banka ile bu tarihten sonra düzenlenmiş 04/07/2012 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde asıl borclunun … Ltd. Şti olduğu davalı …’un kefalet imzasının bulunmadığı dava dışı …’un kefil sıfatının bulunduğu, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen kök ve ek rapor içeriği tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde davacı banka tarafından sunulan sözleşmelerden sadece asıl borçlusu … Ltd. Şti olan 07/04/2010 tarihli kredi sözleşmesinde davalı …’un kefalet imzasının bulunduğu, davacının 07/04/2010 tarihli sözleşmeye istinaden … Ltd. Şti’ne kullandırmış olduğu borçlu cari hesap kredisinin sıfırlanarak iş bu davaya esas olan takibe konu kredinin 04/07/2012 tarihli sözleşmeden sonra kullandırıldığı, bu kapsamda davacı alacağının davalı …’un kefalet imzası bulunmayan 04/07/2012 tarihli sözleşmeye istinaden açılan krediden kaynaklandığı keza depo edilmesi talep edilen gayri nakit alacağın da 04/07/2012 sözleşmeye istinaden açılan kredilere ilişkin olduğu gerekçesiyle davalı …’un itiraz edilen davacı banka alacağından sorumlu olmadığı anlaşıldığından bu davalı hakkında açılan davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalı … …’un kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’un dava konusu icra takibinde sadece …Ltd. Şti’nin borçlarından sorumlu tutulduğunu … &… İş ortaklığının borçlarından sorumlu tutulmadığını, davalının takipte talep edilen toplam 476.983,93 TL borçlu cari hesap kredisinden, …ltd. Şti’nin 1.000.000 TL meri teminat mektubu bedelinden, … Ltd. Şti.nin 5.600 TL bedelli gayri nakdi çek riskinden sorumlu olduğunu, buna rağmen takipte kendisinden nakdi/gayirnakdi risklerin tamamının 582.583,93 TL’sinin talep edildiğini, mahkemece BCH kredisi kullandırıldıktan sonra yeni sözleşme imzalanmasının eski kefilleri sorumluluktan kurtaracağına dair tespitinin yerinde olmadığını, davalı …’un sorumlu tutulduğu nakdi kredi türü borçlu cari hesap kredisi olup, borçlu cari hesap şeklinde işleyen kredilerde, borçluların sorumluluklarının kredinin ilk açılış tarihine göre belirlenmesi gerektiğini, çünkü kredi ilişkisinin üçer aylık dönemler halinde sürekli devam eden bir kredi ilişkisi olduğunu, icra takip dosyasına konu borçlu cari hesap kredisinin mahkemeye sunulan hesap özetlerinden görüleceği üzere 04.01.2010 tarihinde işlem görmeye başladığını, adı geçenin 2010 tarihli kredi sözleşmesindeki kefaleti teminat olarak kabul edilerek bu kredi ilişkisinin kurulduğunu, borçlu cari hesap şeklinde işleyen kredilerde borçluların sorumluluklarının kredinin ilk açılış tarihine göre belirlenmesi gerektiğini, davalı …’un sorumlu tutulduğu teminat mektubu kredisinin ise 19.06.2012 tarihinde tahsis edilmiş olup anılan kredi …’un kefaleti dikkate alınarak kullandırıldığını ve firmaya teminat mektubu limiti açıldığını, borçlularla sonradan imzalanan sözleşme 04.07.2012 tarihli olup, sonraki sözleşmenin imzalandığı tarih itibarıyla … kefil olup ortada yeni kredi sözleşmesine istinaden kullandırılmış kredi bulunmadığını, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince … yönünden verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, dava dışı asıl borçlu …Ltd. Şti. ile davacı banka arasındaki genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’a karşı, dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki kısmi itirazın İİK’nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/22466 esas sayılı takip dosyasında; alacaklı Türkiye … tarafından borçlular ………. hakkında toplam 1.611.747,85 TL alacağın tahsili ve gayri nakit alacakların depo edilmesi talebi ile 01.11.2016 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalı …’dan dava dışı …ltd. Şti’nin borçlu cari hesap borcu için 425.849,75 TL asıl alacak, 35.763,30 TL işlemiş temerrüt faizi %40, 1.788,18 TL BSMV, 13.582,40 TL masraf olmak üzere toplam 476.983,93 TL nakdi alacağın, ayrıca anılan şirketin 1.000.000 TL mer’i teminat mektubunun faizsiz hesaba depo edilmesi, tazmin olması halinde tazmin olunan tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek %40 faizi ve %5 BSMV ile ödenmesi, yine anılan şirketin 5.600 TL çek riski sebebiyle faizsiz hesaba depo edilmesi, ibraz edilecek çekler dolayısıyla yasal garanti bedellerinin alacaklı banka tarafından ödenmesi halinde ise ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek %40 faizi ve %5 BSMV si ile birlikte tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ödenmesi, borçlu …’un tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip talebinde belirtilen 1., 4. Ve 5. Maddelerde yer alan tüm borçların 582.583,93 TL sinden sorumlu olduğu asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren faizleri ve gider vergisi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, davalı-borçlu vekilinin takipte borcun 200.000 TL’sini kabul edip bu miktarı aşan 382.583,93 TL’sine süresinde itiraz ettiği, anlaşılmıştır.
Ankara 9. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası örneğinin incelenmesinde; alacaklı Türkiye … tarafından borçlular ….. hakkında toplam 1.665.041,93 TL alacak talebi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı takibin derdest olduğu görülmüş, Ankara 9. İcra Müdürlüğünün….. esas sayılı takip dosyası örneğinin celbi ile incelenmesinde alacaklı Türkiye … tarafından borçlular ….., hakkında toplam 119.910,00 TL alacak talebi ile taşınır rehininin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, satış yapılarak 101.547,93 TL tahsil edilerek bakiyesi için rehin açığı belgesi düzenlendiği anlaşılmış, Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2016/22244 esas sayılı takip dosyası örneğinin celbi ile incelenmesinde alacaklı Türkiye … tarafından borçlular … … ve … hakkında … -… İş Ortaklığı ile imzalanan kredi sözleşmeleri nedeniyle müteselsil kefiller hakkında toplam 1.123.171,53 TL alacak talebi ile ilamsız takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada bir örneği bulunan 07.04.2010 tarihli … ……. asıl borçlusu olduğu 1.000.000 TL kredi limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini davalı …’un 1.000.000 TL kefalet limitiyle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 04.02.2010 tarihinde anılan şirketin borcunun ve kendi kefaletinin teminatı olmak üzere davacı bankaya 900.000.00 TL ipotek tesis ettiği, 04.10.2016 tarihli Ankara 17. Noterliği’nin kat ihtarı ile bildirilen BCH nakdi kredi ile gayri nakdi kredi alacağı olan 1.000.000,00 TL bedelli meri teminat mektubu ile 5.600 TL bedelli çek yapraklarının iadesi veya depo edilmesinin tebliğden itibaren 7 gün içinde talep edildiği, ihtarnamenin 05.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 13.10.2016 tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davacı banka şubesi kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi vasıtasıyla yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan kök ve ek raporlarda özetle; davacı banka ile … İnş. Ltd. Şti ve … İnş. AŞ adi ortaklığı arasında 30/07/2012 tarihli 100.000,00 TL limitli genel nakti ve gayri nakti kredi sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmede davalı …’nun kefalet imzasının bulunmadığı, davacı banka ile … İnş. Ltd. Şti ve … İnş. AŞ adi ortaklığı arasında 25/02/2013 tarihli 1.100.000,00 TL limitli genel nakti ve gayri nakti kredi sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmede davalı … … kefalet imzasının bulunmadığı, davacı banka ile … İnş. Ltd. Şti arasında 09/04/2008 tarihli 1.000.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmede davalı …’nun kefalet imzasının bulunmadığı dava dışı …’nun kefalet imzasının bulunduğu, davacı banka ile … İnş. Ltd. Şti arasında 07/04/2010 tarihli 1.000.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmede davalı …’un ve dava dışı …’un kefalet imzasının bulunduğu, davacı banka ile … İnş. Ltd. Şti arasında 04/07/2012 tarihli 7.000.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmede davalı …’un kefalet imzasının bulunmadığı dava dışı …’un kefalet imzasının bulunduğu, davacı banka tarafından dava dışı … İnş. … Ltd Şti ile davalı …’a 04/10/2016 tarihli ihtarname gönderildiği ihtarnamenin muhataplarına 05/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı banka tarafından ibraz edilen sözleşmelerden sadece … İnş. Ltd. Şti ile 07/04/2010 tarihinde imzalanan 1.000.000,00 TL tutarlı genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde kefalet imzasının mevcut olduğu, ayrıca davalı …’un maliki olduğu taşınmazlar üzerinde … … Ltd. Şti’nin davacı bankadan kullandığı kredilere teminat oluşturmak üzere 900.000,00 TL’lik ipotek tesis edildiğinin görüldüğü, daha sonra davacı banka ile … … Ltd Şti arasında 04/07/2012 tarihli sözleşme imzalandığı bu sözleşmede …’un kefalet imzasının bulunmadığı, davacı banka tarafından ipotek miktarı düşülerek davalı … hakkında takip yapıldığının belirtildiği, 07/04/2010 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılmış olan borçlu cari hesap kredisinin 04/07/2012 tarihli yeni sözleşme imzalandıktan sonra sıfırlanarak asıl borçlu şirkete yeniden kredi kullandırılması halinde borç bakiyesinin eski sözleşme ile ilişkilendirilmesi imkanın kalmadığını, yeni sözleşmenin kurulduğu andan itibaren kullandırılan kredilerin de yeni sözleşmeye istinaden kullandırıldığının kabulünün gerektiği, davacı banka tarafından takibe konu alacaklarının 07/04/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklandığını ispata dair herhangi bir delil ibraz olunmadığı, yanı şekilde teminat mektubu ve çek karnesi yasal yükümlülük miktarlarından oluşan gayri nakti risk alacağının 04/07/2012 tarihinden önce verilen teminat mektubu riskinden ve çek karnelerinden kaynaklandığına dair delil sunulmadığı” ifade etmiştir.
Davacı bankanın itirazları üzerine alınan 15.05.2019 tarihli ek raporda özetle; gerek dava dilekçesi ekinde, gerekse icra dosyalarında bulunan borçlu cari hesap ekstresinden, borçlu cari hesap kredisinin …Ltd. Şti.ne 08.06.2016 tarihinde kullandırıldığı, davacı banka tarafından anılaqn asıl borçlu şirket lehine 02.05.2014 tarihli ve 1.000.000,00 TL tutarlı 20.07.2016 vadeli kesin teminat mektubunu verdiği, söz konusu teminat mektubunun vadesinin 31.12.2019 tarihine kadar uzatıldığı, , 5.600 TL bedelli çek riski depo bedeline ilişkin 5 adet çek yaprağının 28.03.2014 tarihinde anılan şirkete verildiği, halen 5 adet çek yaprağının iade edilmediği, bu bilgilere göre davalı …’dan talep edilen teminat mektubu bedeli ile çek riski bedeli 04.07.2012 tarihinden sonra … Ltd. Şti.ne verilen çek yapraklarından ve adı geçen lehine verilen teminat mektubundan kaynaklandığını, BCH kredisinin de asıl borçlu şirkete 08.06.2016 tarihinde kullandırıldığını, bu bağlamda davacı bankaca takip konusu edilen alacakların tamamının 04.07.2012 tarihinden sonra kullandırılmış olan 7.000.000,00 TL bedelli davalının kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı nakdi ve gayri nakdi kredilerden kaynaklandığı açıktır demiştir.
Davacı tarafından davalı … yönünden takipte talep olunan 582.583,93 TL’nin itiraza uğrayan 382.583,93 TL sinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000 TL alacağa yaptığı itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Uyuşmazlık, dava konusu ilamsız icra takibinde talep olunan nakdi ve gayri nakdi kredi alacağından dolayı davalı müteselsil kefilin icra takip tarihi itibarıyla sorumlu tutulup tutulamayacağı, icra takibine kısmi itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda; dava konusu icra takip dosyasında takip talebinde davalı kefilden 476.983,93 TL nakdi ve 1.005.600,00 TL gayri nakit toplamı olan 1.482.583,93 TL alacağın talep edilmiş olup davalı tarafından verilen 900.000,00 TL ipotek bedelinin mahsubu ile takipte 582.583,93 TL alacağın istenildiği belirtilmiş ise de davalının kefalet imzasının bulunduğu 07.04.2010 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefalet limitinin 1.000.000,00 TL olduğu gözetildiğinde icra takibinde 1.482.583,93 TL nakdi ve gayri nakdi kredi alacağından davalı sorumlu tutulamayacağı gibi esasen dava ve ilamsız icra takibine konu kredi alacağının, dosya kapsamına ve oluşa uygun Dairemizce objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarıyla da belirlendiği üzere davalının kefalet imzasının bulunduğu 07.04.2010 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı hususu da davacı banka tarafından usulüne uygun delillerle kanıtlanmamıştır. Bu durumda davalı müteselsil kefil … hakkında açılan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunda yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından başlangıçta alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,9 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/12/2021

… …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.