Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1371 E. 2021/808 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESi

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2019
NUMARASI : ….
DAVA : Sermaye Azaltılmasına İlişkin Kararın İptali
DAVA TARİHİ : 14/07/2017
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2021
Taraflar arasındaki sermaye azaltılmasına ilişkin kararın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten olan 245.674,22 TL alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerinde takibin durduğunu, itirazın iptali istemiyle dava açıldığını, davanın devamı sırasında davalının sermayesini 1.000.000,00 TL’den 200.000,00 TL’ye düşürme kararı aldığını, anonim şirketlerin sermayeleri ile sınırlı olarak borçlarından sorumlu olduklarını, sermaye azaltma kararı ile müvekkilinin alacağına ulaşma imkanının ortadan kaldırıldığını belirterek sermaye azaltılmasına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, esas sermayenin gerçek ihtiyacın üzerinde ve atıl kaldığını, bu nedenle yasaya uygun olarak atıl kalan tutarın ortağa iadesi suretiyle sermaye azaltım işlemi yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının iki aylık sürede sermaye azaltılmasına itiraz etmediği, yapılan sermaye azaltımının yasa ve sözleşmeye uygun olduğu, davacının devam eden itirazın iptali davasını kaybetmesi halinde davalı şirketin borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, sermaye azaltılmasının teknik gereklerle gündeme getirilip karara bağlandığı, şirket öz varlığının şirket borçlarını ödeyebilecek güçte olduğu, alacaklılara zarar verme kastı ile yapılmadığı, alacak iddiasında bulunan davacının alacağının teminata bağlanmasını istemediği, mali bilanço verilerine göre buna gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirket tarafından bilinen alacaklılara çağrı mektubu gönderilmediğini, bu nedenle yasal sürede sermaye azaltma kararına itiraz hakkının kullanılamadığını, dava konusu alacağın miktarının artma ihtimalinin söz konusu olduğunu, davalının öz varlığının günden güne eridiğini, davalının sürekli borçlandığını, doğru bir karar verilebilmesi için açtıkları itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, güncel öz sermaye tespiti yapılarak bunun sonucuna göre karar verilebileceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; sermaye azaltma kararının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı vekili Av. … süresinde vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinden sonra istinaf incelemesi için dava dosyası Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra, 18/11/2020 tarihli UYAP üzerinden Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dilekçe ile istinaf isteminden ve davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı vekili Av. …’nun dosyada yer alan Beyoğlu 45. Noterliğinin 04/01/2016 tarih ve …. yevmiye nolu vekaletnamesinde istinaftan ve davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK’nın 349/2. maddesinde; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra davacı vekilince istinaf başvurusundan feragat edilmiş olmakla davacı vekilinin istinaf isteminin feragat sebebiyle reddine, istinaf talebinden feragat edilmesi nedeniyle davadan feragat hakkında Dairemizce olumlu olumsuz bir karar verilemeyeceğinden davadan feragat hakkında ilk derece mahkemesince ek karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 349/2. maddesi gereği feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Davadan feragat hakkında ilk derece mahkemesince ek karar verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.