Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1360 E. 2021/862 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2019
NUMARASI : …..
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemde trafo inşa etmek suretiyle taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisilin tahsili için açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın kesinleştiğini, ilam nedeniyle müvekkili tarafından icra dosyasına 12.139,78 TL ödendiğini, ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve etmiş, yargılama aşamasında talebini toplam 10.048,31 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın kısmi dava ya da belirsiz dava niteliğinde açılamayacağını, … sonrası açılan bir davanın dayanak gösterilerek müvekkilinden ödeme talep edilemeyeceğini, müvekkiline ihbarda bulunulmadığını, temerrütün oluşmadığını, icra takibine ilişkin gider, vekalet ücreti, karara ilişkin yapılan masraf ve faizden sorumluluğunun bulunmadığını, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi ve işletme hakkı devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı tarafından ilama dayalı yapılan takip dosyasına 12.139,78 TL ödendiği, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda davacının davalıya davayı ihbar etmemiş olması nedeniyle rücu edebileceği tutarın karar tarihindeki borçla sınırlı kabul edilmesi halinde alacağın 7.749,17 TL, davacının davayı ihbar etmemiş olsa bile icra fer’ileri de dahil icra takibine konu alacağın 10.048,31 TL olacağının tespit edildiği, davalının sorumlu olduğu dönemde gerçekleşen iş ve işlemler nedeniyle icrada yapılan ödemeden davalının sorumlu olduğu, davacının ihbar yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 10.048,31 TL’nin ödeme tarihi olan 15/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınanrak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, bilirkişi raporlarına itirazları değerlendirilmeyerek savunma haklarının kısıtlandığını, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi ve işletme hakkı devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, devre esas mizan kayıtları esas alınarak devir bilançosu düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, dağıtım şirketinin bilançosundaki tüm unsurların özelleştirme bedeli içerisinde değerlendirilmekte olduğunu, müvekkili tarafından tekrar ödenmesi halinde mükerrer ödeme yapılmış olacağını, yapılan ödemelerin özelleşen şirketin şu andaki hissedarları tarafından yapılmadığını, hisselerin tamamının müvekkiline ait olduğu dönemde gerçekleştirildiğini, devre esas bilanço kayıtlarında yer aldığını, rücuya esas dava konusunun gayri menkul olması nedeniyle …’nin 7.2 maddesi çerçevesinde müvekkilinin icra giderleri, icra vekalet ücreti ve işlemiş faizden sorumlu tutulamayacağını, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak talebidir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı dosya örneğinin incelenmesinden; … Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul … A.Ş. aleyhine 03/04/2007 tarihinde açtığı davada maliki olduğu taşınmaza iki adet trafo inşa edilerek 54,43 m2 alana müdahalede bulunulduğu iddiasıyla müdahalenin önlenmesi, haksız yapı ve eklentilerinin yıkılması, 5 yıllık kullanma bedelinin tahsilini talep ettiği, yapılan yargılama sonunda müdahalenin önlenmesi ve kal talebinin reddine, ecrimisile yönelik davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Ankara 22. İcra Müdürlüğünün…. sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklı … Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin….. Karar sayılı ilamına dayanarak alacaklı … Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından borçlu İstanbul … A.Ş. aleyhine toplam 10.384,50 TL alacak yönünden takip yapıldığı, davacı şirketçe 15/07/2013 tarihinde takip dosyasına 12.139,78 TL, 05/02/2014 tarihinde 43,68 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelindiğinde; rücu talebine konu Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Karar sayılı dosyasının davacısı … Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından İstanbul … A.Ş. aleyhine maliki olduğu taşınmaza iki adet trafo inşa edilerek 54,43 m2 alana müdahalede bulunulduğu iddiasıyla müdahalenin önlenmesi, haksız yapı ve eklentilerinin yıkılması, 5 yıllık kullanma bedelinin tahsili istemine yönelik dava açılmıştır. Davacı… … ile davalı … arasındaki İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmıştır. Rücuya dayanak dava İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalanmasından sonra açılmış ise de, davaya konu trafo inşaası …’nin imzalandığı tarihten önce olup, davada talep edilen ecrimisil ise 03/04/2007 dava tarihinden geriye yönelik 5 yıllık olup, 03/04/2002 – 03/02/2007 tarihleri arasını kapsamaktadır. Bir başka anlatımla trafo inşaası nedeniyle ecrimisil talep edilen tarih aralığının bir kısmı …’nin imzalandığı tarihten öncedir.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden trafo inşaasına dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar dosyasındaki davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup …’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra takibi nedeniyle ödediği miktardan …’nin imzalandığı tarihten öncesine ilişkin ecrimisil bedeli yönünden davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Ayrıca, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve….E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu nedenle davalının vekilinin buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.

Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlık trafo inşaası olup, dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olduğundan, …’nin 7.2 maddesi uyarınca davacının davalıya ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı yan ise rücuya dayanak davada sözleşmede yer alan ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu durumda davacının kendi ihmaline dayanarak hak iddia edemeyeceğinden rücu edebileceği alacak karar tarihindeki borç miktarıyla sınırlıdır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi ek raporu ile rücuya dayanak ilama ilişkin karar tarihindeki borç miktarı ecrimisil asıl alacağı, karar tarihine kadar işlemiş faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti ilavesi ile 7.749,17 TL olarak tespit edilmiştir. Bilirkişi ek raporu bu yönüyle ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Hal böyle olunca, mahkemece rücuya dayanak davada dava konusunun dağıtım tesislerin mülkiyetine ilişkin olduğu, …’nin 7.2 maddesi uyarınca davacının davalıya ihbar yükümlülüğü bulunduğu, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının rücu edebileceği alacağın karar tarihindeki borç miktarıyla sınırlı olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken davacının ihbar yükümlülüğü bulunmadığına ilişkin yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2019 tarih ve…. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 7.749,17 TL’nin ödeme tarihi olan 15/07/2013 tarinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 529,34 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 85,39 TL ve ıslah ile alınan 90,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 175,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 353,95 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydı gerektiğinden ve davalı tarafından 23/08/2019 tarih ve … sıra no’lu sayman mutemedi alındısı ile ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan 511,01 TL bakiye karar harcı yatırıldığından alınması gereken 353,95 TL bakiye harcın yatırılan 511,01 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 157,06 TL’nin talebi halinde davalıya iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvurma ve 85,39 TL peşin harç, 90,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı 206,79 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 127,20 TL posta ve tebligat gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 627,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranı gözetilerek 483,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.299,14 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
C)1-Davalının peşin yatırdığı 171,60 TL nispi karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 31,50 TL posta gideri ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 152,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 23/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.