Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2019
NUMARASI :…
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/03/2016
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2021
Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/04/2012 tarihinde Kredi Genel Sözleşmesiyle davalı bankadan 140.000,00 TL ticari kredi kullandığını ve aracına rehin konulduğunu, genel kredi sözleşmesinde öngörülmediği halde haksız ve hukuka aykırı şekilde, haksız şart niteliğinde krediden kesintiler yapıldığını, tüketici kanunu ve BDDK kararlarına aykırı şekilde kapama komisyonu kesildiğini, rehin tesis ücreti, rehin fek ücreti ve her ne ad adı altında olursa olsun haksız olarak kesintiler sebebiyle mağdur edildiğini, kredinin 03/12/2012 tarihinde kapatıldığını ve haksız olarak erken ödeme tazminatı komisyonu kesildiğini belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; 500,00 TL olarak açtıkları davanın ıslah edilerek toplam 5.614,13 TL’nin davalıdan tahsili istenmiştir. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı tarafından yapılan ödemenin müvekkili bankanın … Şubesi’nden kullandığı ticari kredinin erken kapatılmasından dolayı masraf olarak tahsil edildiğini, davacının kendi rızası ile ödemeyi yaptığını, THK nun 37.maddesinin 2 fıkrasında açıkça; “Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir yada birden fazla ödemenin vadesinden once yapılması durumunda, konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme tazminatı talep edebilir. Erken ödeme tazminatı gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın kalan vadesi 36 ayı aşmayan kredilerde %1 ne kalan vadesi 36 ayı aşan kredilerde ise %2 sini geçemez. “ şeklinde olduğunu, davacı tarafça kredinin vadesinden önce ödenmesi nedeniyle iş bu kesintinin yapılmasının da yasal olduğunu, davacının kredisinin ticari kredi olduğunu, ticari kredilerde alınan dosya masrafının yasa gereği tüketiciye iadesinin de mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre davalı bankanın davacıdan fazla tahsil ettiği 4.541,30 TL erken kapama ücreti ile yine davacıdan yapılan ancak dayanağı belli olmayan 1.073,13 TL diğer kesintiler olmak üzere toplam 5.614,13 TL’nin davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulü ile 5.614,13 TL’nin 03/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davacının kendi rızası ile erken kapama komisyonu ödeyerek krediyi kapattığını, bu tarihten sonra davacının bankaya başka bir kredi ödemesi de bulunmadığını, ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşme ve THK’nın 37/2.maddesi kapsamında erken kapama komisyonu alma hakkı bulunduğunu, ayrıca davanın ticari krediden kaynaklandığını, mahkemenin TTK’nın Ücret İsteme başlıklı 22.maddesini göz ardı ettiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacının davalı bankadan kullandığı krediyi vadesinden önce kapatması nedeniyle davalı banka tarafından tahsil edilen masrafların iadesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı,
Sözleşmenin Faiz, Komisyon, Ücret, Masraf, Fon Kesintisi ve Vergiler başlıklı 6.maddesinin 2.bendinde; müşterinin bakiye borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödenmesinin bankanın kabulüne bağlı olduğu, ….bankanın erken ödeme istemini kabul etmesi durumunda bunun şartlarını bildireceği ve erken ödeme nedeniyle maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edeceği düzenlenmiştir.
Sözleşme kapsamında davacının davalı bankadan 16/04/2012 tarihinde 60 ay vadeli 140.000,00 TL bedelli, aylık 3.564,83 TL taksitli ticari kredi kullandığı, kredinin 5. taksidinin ödenmesinden sonra 03/12/2012 tarihinde davacı tarafından kapatıldığı, kapatma esnasında davacıdan 135.189,43 TL ana para, 9.464,00 TL erken ödeme ücreti, 1.022,03 TL, 51,10 TL, 473,20 TL olmak üzere toplam 146.199,76 TL tahsil edildiği görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda özetle, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükmüne göre davalı bankanın erken ödeme nedeniyle mahrum kaldığı faizi müşteriden talep etmekte haklı olduğu, ancak davalı bankanın bu hakkını Medeni Kanunun 2. maddesine uygun kullanması gerektiği, emsal bankaların uyguladığı erken ödeme komisyonlarının ortalaması dikkate alındığında davacıdan toplam 4.541,30 TL fazla tahsilat yapıldığı, ayrıca erken ödeme komisyonu dışında nitelik ve dayanağı tespit edilemeyen 1.022,03 TL ve 51,10 TL toplamı 1.073,13 TL diğer kesintilerin de davacıya iadesinin gerektiği, davacının toplam 5.614,13 TL’nin iadesini talep etmekte haklı olduğu görüş ve kanaati belirtilmiştir.
Somut olaya gelince, davacı yanca davalı banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında taksitli ticari kredi kullandığı, kredinin 5.taksitten sonra erken kapatıldığı, kapatma esnasında davalı bankanın sözleşme hükümlerine aykırı şekilde kendisinden fazla kesilen erken kapama komisyonu adı altındaki kesintilerin tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmış,
İlk derece mahkemesince, bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek rapor kapsamında davalı bankanın davacıdan 5.614,13 TL haksız kesinti yaptığı tespit edildiğinden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı bankanın istinaf başvurusunun incelenmesine gelince; taraflar arasındaki sözleşme de bankanın erken ödeme nedeniyle komisyon talep edebileceği belirtilmiş ise de, bunun hangi oranda alınacağı ve hesap şekline dair bir düzenlemeye sözleşmede yer verilmemiştir. Davalı banka alınan ücretin sözleşmeye ve bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunmuş ise de, mahkece diğer bankalardan benzer türdeki kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde aldıkları erken ödeme komisyon oranları sorulmak suretiyle ortalama oran belirlenmiş, neticede davalı bankanın tahsil ettiği 5.614,13 TL ücretin haksız olduğu ve bilirkişi tarafından hesap edilen ve fazla alındığı anlaşılan 5.614,13 TL’nin iadesine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Emsal mahiyette Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 12/12/2016 tarih ve… Karar sayılı kararı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 24/06/2021
Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.