Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
NUMARASI : ….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2021
Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2012 yılından beri davalı banka ile çalışmakta olan davacı şirketin davalı bankadan kullanacağı teminat mektuplarında teminat süresince 3’er aylık dönemler halinde %01 oranında komisyon ücreti alınacağının banka yetkilileri tarafından davacı şirkete bildirildiğini, kullanılan teminat mektuplarında önceleri belirtilen oranda komisyon tahsil edildiğini, 2014 yılı altıncı ayından sonra mevcut ve yeni verilen teminat mektuplarından yeni bir anlaşma olmadığı halde ve davacı şirkete bilgi verilmeden önceden tahsil edilen komisyon miktarlarının 7-8 kat artırılarak komisyon tahsil edilmiş olduğunu, söz konusu komisyonların davacı şirketin davalı bankadaki hesaplarından otomatik olarak kesildiğinden ve bankadaki hesap hareketleri onbinleri bulan davacı şirketin bu durumdan sonradan haberi olduğunu, öğrendikten sonra davalı bankaya davacı şirketin kullandığı tüm teminat mektuplarının bir örneği ile bu teminat mektuplarından kesilen komisyonları gösterir dekontların tüm teminat mektupları için verilmesi ve bu durumun düzeltilmesi istemi ile 05/10/2015 tarihinde noterden ihtarname gönderildiğini, davalı bankanın karşı ihtarname ile sehven tahsil edildiği tespit edilen 28.760,00 TL’nin iade edilebileceğini belirttiğini, şu ana kadar davacı firmaya herhangi bir ödemede bulunmadığını, kullanılan teminat mektuplarından fazla yapılan komisyon bedelleri tahsilatı nedeniyle 45.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, tacir olan müvekkilinin müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebi ile hizmet bedeli komisyon masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal engel olmadığını, tacirler arasında banka hizmetleri nedeni ile belirli oranlarda ücret ve komisyon ödendiği herkesçe bilinen bir gerçek olup ticari teamül ve ticari örf ve adete uygun olduğu, müvekkili bankanın tahsil ettiği teminat mektubu komisyonlarının dönem itibari ile diğer bankaların tahsil ettiği ücretler ile muadil oran ve miktarlarda olduğu, fahiş olmayıp hakkaniyet uygun olduğu, dekont ve hesap ekstrelerinin dekont ve ekstrelerde yer alan faiz ücret komisyon masraf vb yönünden fatura niteliğinde olduğu, tacir olan davacının bu hesapları takip etmesi gerektiği, davacı bankaca alınan ücrete 8 gün içinde itiraz etmeyerek faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı, davacının Ticaret Kanunu’nun 22. maddesi kapsamında ticari sözleşme kapsamında ödediği ücret ve komisyonun iadesini isteyemeyeceğini, davacının tüketici konumunda olmadığını, serbest piyasa ve rekabet şartlarında serbest iradesi ile bankayı tercih ettiğini, ve komisyon ödediğini, istirdat talebinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı tarafından 36.503,25 TL fazla tahsilat yapıldığı anlaşılmış ise de; davalı bankanın yargılama aşamasında 28.760,00TL’yi ödediği anlaşıldığından ödenen kısım için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ödenmeyen kısım için davanın kabulü ile 7.743,25 TL’nin 13/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının 15/05/2017 tarihinden dava konusu alacağın karşılığı olarak ödediği 28.760,00 TL yönünden 13/10/2015 – 15/05/2017 tarihleri arasında işlemiş avans faizinden sorumlu tutulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın bu nedenle kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davalı bankanın haksız teminat mektubu komisyonu kesmesinden dolayı açılan alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 62. Noterliğinin 05/10/2015 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamenin incelenmesinde; ihtar edenin …, ihtar edilenin … A.Ş. olup, bankaca kullandırılan teminat mektuplarının bankaca kesilen komisyon oranlarının haksız olduğu gerekçesiyle fazla kesilen komisyon oranlarının iadesinin ödeme ve kesinti tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tebliğden itibaren 3 gün içinde iadesinin istendiği, kât ihtarının 07/10/2015 tarihi itibariyle davalı bankaya tebliğ edildiği,
Ankara 18 Noterliğinin 30/11/2015 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamenin incelenmesinde; ihtar edenin … A.Ş., ihtar edilenin … olup, ihtarname üzerinden bankaca inceleme yapıldığı, 28.760,00 TL’lik komisyon oranının sehven tahsil edildiğinin, 28.760,00 TL’lik kısmın taraflarına iade edileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda özetle; davalı bankaca davacı şirket lehine verilen teminat mektupları dolayısıyla dava tarihi itibariyle 34.765,00 TL komisyon ve 1.738,25 TL BSMV olmak üzere toplam 36.503,25 TL fazla tahsilat yaptığı, davacı şirketin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi talep etmekte ise de, davacı şirketin keşide ettiği 05/10/2015 tarihli ihtarnamede tanıdığı 3 günlük sürenin sonu olan 09/10/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Faiz Kanunu’nun 2/II maddesi gereğince avans faiz oranları üzerinden talep edileceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince davacı şirketin davalı bankanın müşterisi olduğu, imzalanan genel kredi sözleşmeleri kapsamında teminat mektupları kullandığı, kullanılan teminat mektuplarından sözleşmeye aykırı şekilde fazla tahsil edilen komisyonun tahsiline yönelik olarak işbu davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek rapor gereğince davalı bankanı davacıdan haksız olarak 36.503,25 TL fazladan tahsilat yaptığı tespit edildiği, davalı bankanın yargılama aşamasında 28.760,00 TL’yi ödediği anlaşıldığından 28.760,00 TL’lik ödeme yönünden davanın konusunun kalmadığı, bakiye 7.743,25 TL’nin ise 13/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacının istinaf başvurusunun incelenmesine gelince; davalı bankaca yargılama sırasında 15/05/2017 tarihinde 28.760,00 TL’lik kısmi ödeme yapılmıştır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince kısmi ödeme yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve bu miktar yönünden ödeme tarihine kadar avans faizine hükmedilmemiş ise de, TBK’nun 131.maddesi uyarınca asıl borcun ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlarında sona ereceği düzenlenmiş olup, somut olayda ise, asıl borcun tamamının ödenmediği, davalı bankaca kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmakla davacının ödemenin asıl alacağa ilişkin olduğu kabul edilerek faiz isteminde bulunduğu gözetildiğinde, davalı bankanın 28.760,00 TL’lik kısmi ödeme yönünden temerrüt tarihi olan 13/10/2015 tarihi ile ödeme tarihi olan 15/05/2017 tarihleri arasındaki avans faizinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2019 tarih ve … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
36.503,22 TL alacaktan;
7.743,25 TL’sinin 13/10/2015 tarihinden işleyecek avans faizi le birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
28.760,00 TL 15/05/2017 tarihinde yargılama sırasında ödendiğinden ödenen bu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ödenen 28.760,00 TL’na ilişkin 13/10/2015 tarihinden ödeme tarihi olan 15/05/2017 tarihine kadar işlemiş avans faizinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.493,53 TL karar ilam harcından peşin alınan 768,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.725,04 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 768,49 TL nispi harç ile 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 799,89 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 140,20 TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 740,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 600,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL posta ve davetiye giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 9,44 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 5.475,48 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince reddedilen tutar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 132,23 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 32,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 153,80 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.17/06/2021
Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.