Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1297 E. 2021/725 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2019
NUMARASI :…
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/12/2014
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/06/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının şirketin kuruluşundan 29/05/2014 tarihine kadar şirket yetkili müdürü sıfatıyla görev yaptığını, şirketin kuruluşundan itibaren ortaklara herhangi bir kâr payı dağıtımı yapılmadığını, diğer ortaklara şirketin mali durumu ile ilgili bilgi verilmediğini, davalının görev yaptığı sürede şirketin tüm banka hesaplarını ve kredi kartlarını kendi menfaati doğrultusunda kullandığını, yakın ve akrabalarına menfaat temin ettiğini, şirketi vergi ve sigorta borçlarını ödeyemez hale getirdiğini, davacının yakınındaki kişilere çeşitli tarihlerde ve sebebi belli olmayacak şekilde para transferleri yaptığını, davacının kendi adına çektiği kredinin geri ödemesinin şirket hesaplarından yapıldığını belirterek şimdilik 5.000,00 TL şirket zararının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin müvekkili ile birlikte üç ortak tarafından kurulduğunu, şirketin %33 ortağı olduğunu, 29/05/2014 tarihine kadar şirket müdürü olarak görev yaptığını, müvekkili ile ortaklar arasında yaşanan anlaşmazlık sonucu müvekkilinin şirket müdürlüğünden kendi isteği ile istifa ettiğini ve ortaklık payını bedelsiz olarak devrettiğini, şirketi zarara uğrattığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, şirket kazançları ve giderleri hakkında diğer ortaklara bilgi verildiğini, şirket kazançlarının yeni işlerde, şirketin büyümesi için kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, şirket yöneticisi olan davalı hakkında sorumluluk davası açılması için şirket genel kurulunca alınan karar örneğinin dosyaya ibraz edildiği, davalının şirket müdürlüğünü yürüttüğü döneme ilişkin mali müşavir bilirkişiden alınan raporda davalının şirketi 236.013,65 TL zarara uğrattığı, şirkete ait bankamatik kartından 55.880,00 TL çektiği, paraların çoğunun gece geç saatlerde çekildiği halde muhasebe kayıtlarında kasaya alınmış gibi gösterildiği, çekiliş saatleri dikkate alındığında kasaya intikal eden bir para olmamasının kuvvetle muhtemel olduğu, davalının şirket müdürlüğünü devri sırasında fiil kasa sayımı yapılarak kasa mevcudu saptanmadığından paraların kasaya alınmadığı konusunda kesin kanaat bildirilmesinin mümkün olmadığı yönünde kanaat bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekli incelemenin yapılmadığını, kararın olasılıklara dayalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu olsa dahi davacı şirketin de söz konusu süre boyunca sorumluluğunun bulunduğunu, basiretli olması beklenen tacirin gerekli özeni göstermediğini, devir işlemi sırasında dahi gerekli kontroller yapılıp kasa hesabı tespit edilerek tutanak altına alınmadığını, müvekkilinin iyi niyetli olarak şirketin zarar görmemesi için kendi haklarını almadan şirketten ayrıldığını, ortakların müvekkiline kişisel husumet beslediğini, müvekkilinin kendi kurduğu şirketin zararına hareket etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu harcamaların, yapılan havalelerin şirket iş ve işlemleri ile ilgili bulunduğunu, şirket defterlerinde kayıtların yer aldığını, bilirkişi raporunun yeterli inceleme içermediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nun 553, 555. maddeleri uyarınca limited şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalı adına düzenlenen bireysel kredi ödeme tablosu, davacı şirket cari hesap ekstresi, şirket kredi kartı ekstreleri, şirket banka hesap hareketleri, ticaret sicil gazetesi sureti, şirket mizanı, vergi beyannamesi, hisse devir sözleşmesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının…. sr. Sayılı dosyasında bilirkişiden 23/03/2015 tarihli rapor, yargılama aşamasında mali müşavir ve hukukçu bilirkişiden alınan 11/03/2017 tarihli kök, 28/01/2018 tarihli ek rapor, Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin … Karar sayılı karar sureti, Ankara BAM 11. Ceza Dairesinin …. Karar sayılı karar sureti, Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine verdiği … Karar sayılı karar sureti, Ankara BAM 11. Ceza Dairesinin … Karar sayılı karar sureti, anılan ceza dosyasında 3 kişilik Sayıştay denetçisi bilirkişi heyetinden alınan 07/03/2017 tarihli bilirkişi raporu, anılan ceza dosyasında muhasebeci, bankacı ve mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan 04/06/2013 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Karar sayılı ceza dava dosyasında katılan olan davacı şirketin dava konusu olaylara ilişkin şikayeti üzerine davalı sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda davalı sanığın 10/02/2012 – 29/05/2013 tarihleri arasında mesul müdür ve ortak olduğu davacı şirketten 868.467,88 TL’yi zimmetine geçirdiği gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Anılan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 11. Ceza Dairesince kararın gerekçesiz olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mahkemesine geri gönderilmiştir. Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin.. …. Karar sayılı kararı ile yeniden yapılan yargılama sonunda davalı sanığın 236.013,65 TL’yi zimmetine geçirdiği gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Anılan kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 11. Ceza Dairesinin … Karar sayılı kararıyla kararın gerekçeden yoksun olduğu, sanığa verilen cezanın zincirleme suç hükümleri gereğince artırılması gerektiğinin gözetilmemesi gerekçesiyle yeniden ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mahkemesine geri gönderilmiştir. Bu karar üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda … Karar ile davalı sanığın 236.013,65 TL parayı zimmetine geçirdiği gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Anılan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 11. Ceza Dairesinin … Karar sayılı karar ile davalı sanığın zincirleme şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı sanığın 4 yıl 2 ay hapis, 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulduğu, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Davacı yan davalı şirket müdürünün şirketi zarara uğrattığını iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davalının, davacı şirketin kuruluşundan 29/05/2014 tarihine kadar şirket müdürü olduğu, şirket müdürü olan davalının şirket hesapları üzerinden iş ve işlemler yaptığı, şirket kredi kartından harcamalar yapıldığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalının şirket müdürü olduğu dönemde şirketin hesapları üzerinde yaptığı iş ve işlemler ve kredi kartı harcamaları nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunup bulunmadığı, çekilen paraların davacı şirket için harcanıp harcanmadığı, kredi kartının şirket iş ve işlemleri için kullanılıp kullanılmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; yukarıda açıklandığı üzere davalı Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinde dava konusu olaylar nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yargılanmış, gelinen aşamada yapılan yargılama sonunda verilen kararın Ankara BAM 11. Ceza Dairesinin… Karar sayılı kararıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı sanığın mahkumiyetine hükmedilmiştir. Anılan karara karşı davalı sanık tarafından da temyiz kanun yoluna başvurulduğundan karar henüz kesinleşmemiştir.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince tespit edilecek maddi olgularla hukuk hakimi de bağlıdır. Dava konusu olaya ilişkin olarak davalı hakkında açılan ceza davasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24/11/2015 tarih… Karar sayılı ilamı).
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, anılan ceza dava dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında isabet görülmediğinden davalı vekilinin istinaf itirazının kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2019 tarih ve…. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 342,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g. maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.