Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1275 E. 2021/684 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2019
NUMARASI …
DAVA : Limited Şirket Müdürünün Azli
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/06/2021

Taraflar arasındaki limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Ltd. Şti.’nin ortağı, davalının şirket genel kurul toplantısında alınan karar ile şirkete müdür olduğunu, davalının genel kurul toplantısına ilişkin kararların tescil işlemlerini yaptırmadığını, bu şekilde eski müdür olan eşinin müdürlük yapmasına izin verdiğini, genel kurulda alınan kararların iptali için dava açıldığını, usulsüz ve gereksiz borç işleminden ötürü şirketi zarara uğrattığını, zararın tazmini için dava açıldığını, iki ortaklı şirkette her iki ortağın birbirine karşı yapmış olduğu şikayetten kaynaklı ceza davalarının bulunduğunu belirterek davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket müdürü olmadığından davanın müvekkiline yöneltilemeyeceğini, şirket müdürlüğüne dair yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların ticaret sicil gazetesinde yayınlanmadığını ve geçerlilik kazanmadığını, şirket müdürünün dava dışı … olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava dışı … Ltd. Şti.’nin 13/03/2017 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan kararla davalının şirket müdürlüğüne seçildiği, dava ve karar tarihi itibarıyla genel kurul kararının ticaret siciline tescil ve ilan edilmediği, TTK’nun 36. maddesine göre tescil ve ilanın üçüncü kişiler bakımından yayımlandığı günü izleyen iş gününden itibaren hukuki sonuç doğurduğu, genel kurulda alınan kararlar 3. kişiler yönünden ilan edilmediğinden sonuç doğurmasa da şirket yönünden sonuç doğuracağı, genel kurulda müdür olarak seçilen davalının karar tarihinden itibaren müdürlük görevini yerine getirmesi gerektiği, müdür olarak seçilmesine rağmen davalının dava tarihine kadar müdürlük görevini yerine getirmediği, bu görevi eski yöneticinin yapmasına neden olduğu, kanun ve ana sözleşmeden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, TTK’nun 630. maddesi kapsamında şirket müdürlüğünden azil için haklı nedenin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 13/03/2017 tarihli genel kurulunda …. müdürü olarak seçilen davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirket genel kurulunda müdür olarak seçilmesine ilişkin alınan kararın ticaret siciline tescil ve ilan edilmediğini, bu nedenle genel kurul kararının hüküm ifade etmediğini, davacının da genel kurul kararının ticaret sicil gazetesinde yayınlanmadığını dava dilekçesinde açıkça ikrar ettiğini, hali hazırda şirket müdürünün dava dışı … olduğunu, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı dosyaya delil olarak dayanılmasına rağmen dosyanın celp edilmediğini, dava dışı …’nin şirket müdürlüğünden azline ilişkin kararın hali hazırda kesinleşmediğini, müvekkilinin şirketin tüm iş ve işlemlerini dava dışı …’ye yaptırdığına ilişkin mahkeme kabulünün dayanağının anlaşılamadığını, davacının ikrarından anlaşılacağı üzere müvekkilinin şirket müdürü olmadığını, bu durumda şirket işlerini şirket müdürü olan dava dışı …’nin yürüteceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava dışı … Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kaydı, şirketin 13/03/2016 tarihli genel kurul toplantı tutanağı, şirket ana sözleşmesi, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Karar sayılı karar sureti, davacı tarafından dava konusu iddialarla davalı ve eski müdür aleyhine dava tarihinden sonra Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı …. Esas sayılı dava dosyasına ilişkin dava dilekçesi sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı yan şirket müdürünün müdür olarak seçilmesine ilişkin genel kurul kararının tescil ve ilan ettirmediğini, davalının eşi olan eski müdürün halen müdürlük yaptığını, müdürün görevini yerine getirmediğini iddia etmiş, davalı yan ise müdür seçilmesine ilişkin genel kurul kararı ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediğinden eski müdürün müdürlük görevinin devam ettiğini, kendisinin müdür olmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmiştir.
Taraflar arasında dava dışı ….davacı, davalı ve davalının eşi …’nin hissedar oldukları, davalının 13/03/2017 tarihli şirket genel kurul kararı ile dava dışı şirkete müdür olarak seçildiği, anılan genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediği, eski müdür dava dışı …’nin halen şirket müdürlük görevi ifa ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalının şirket müdürü seçilmesine ilişkin genel kurul kararı tescil ve ilan edilmediğinden davalının şirket müdürü sıfatını kazanıp kazanmadığı, müdürlük iş ve işlemlerini yapması gerekip gerekmediği, şirket müdürünün azline ilişkin haklı sebep bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, 6102 sayılı TTK’nun 630. maddesi şirket müdürünün görevden alınması, yönetim ve temsil yetkisinin geri alınması ve sınırlandırılmasını düzenlemektedir. Anılan madde uyarınca şirket ortakları haklı sebeplerin varlığı halinde müdürün yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.
Davalı dava dışı … Ltd. Şti.’nin 13/03/2017 tarihli genel kurul kararı gereğince şirkete müdür olarak seçilmiştir. Müdür seçimine ilişkin genel kurul kararının tescil ve ilan edilmesi şirket dışında üçüncü kişiler yönünden sonuç doğuracaktır. Bir başka anlatımla genel kurul kararının alınması ile birlikte davalı dava dışı … Ltd. Şti.’nin şirket müdürü sıfatını kazanmış olup, müdürlük görevini 6102 sayılı TTK’nun 626/1. maddesi uyarınca tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi, istinaf dilekçesi içeriği ve yargılama aşamasında tüm yazılı ve sözlü beyanlarından davalının dava dışı şirketin 13/03/2017 tarihli genel kurul kararının alınmasından sonra da şirket müdürlüğüne ilişkin hiçbir iş ve işlem yapmadığı, tüm iş ve işlemlerin bu tarihten sonra da eski müdür tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece davalının 13/03/2017 tarihli genel kurul kararından sonra şirket müdürlüğüne ilişkin görevlerini yerine getirmediği, bu durumun davacı ortak yönünden şirket müdürlüğünden azil talebi için haklı sebep oluşturduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan, davalı yanın delil olarak dayandığı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dava dosyasında verilen …. Karar sayılı karar sureti dosya içerisinde yer almaktadır. Anılan karar içeriğinden davacı tarafından … aleyhine ortaklıktan çıkarılma talebi ile dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda ortağın ancak şirketin istemi üzerine mahkeme kararıyla şirketten çıkartılabileceği, davacının şirket ortaklığından çıkarılması talebiyle açılan davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece anılan dosya incelenerek hüküm kurulduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde değildir.
Tüm bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/05/2021

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.