Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
…
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI :….
….
…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı asıl borçlu … San.ve Tic. A.Ş. hakkındaki itirazın iptali talebinin reddine, davalı müteselsil kefil borçlu … hakkındaki itirazın iptali talebinin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … … Şubesi ile davalı … San. Tic. A.Ş. arasında imzalanan …. uyarınca kullandırılan taksitli ticari krediden dolayı müvekkilinin 2.450.859,52 TL alacaklı olduğunu, asıl borçlu ve müteselsil kefillere gönderilen hesap katına rağmen borcun ödenmemesi üzerine … ….İcra Müdürlüğü’nün … …sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalıların borca itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Dava dilekçesi davalı …’e 16.01.2019 tarihinde, diğer davalı … San. Tic. A.Ş.’ye 22.03.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; asıl borçlu … San. ve Tic. A.Ş hakkındaki talep değerlendirildiğinde; davacı vekili takip talebinde … nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan 1.612.595,53 TL asıl alacak, 32.847,92 TL işlemiş faiz, 1.642,40 TL BSMV olmak üzere 1.647.085,85 TL, 327606 nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan 786.942,14 TL asıl alacak, 16.030,03 TL işlemiş faiz, 801,50 TL BSMV olmak üzere 803.773,67 TL olmak üzere toplam 2.450.859,52 TL talepte bulunmuştur. İpotekli temin edilen bir borç için TBK’nın 586 maddesine göre tahsilde tekerrür olmamak ve kefalet limitini aşmamak üzere müteselsil kefil … aleyhine ilamsız takip yapılabilmekle birlikte asıl borçlu … San. Tic. A.Ş bakımından davaya konu borç ipotekli temin edilmesine karşılık kesin/geçici rehin açığı belgesi alınmaksızın ilamsız takip yapılması İİK’nın 45. Maddesinin emredici düzenlemesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu sebeplerle davalı asıl borçlu … San. Ve Tic. A.Ş hakkındaki davanın reddine, müteselsil Kefil … hakkındaki talep değerlendirildiğinde; … …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında … nolu …. kredisi ile teminat mektuplarından ve çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakdi risk tutarları için herhangi bir talep yapılmadığından, taleple bağlılık kuralı gereğince bu kalemler hakkında karar verilmediği, taleple bağlılık kuralına göre davacı banka vekilinin dava dilekçesinde ve icra takip dosyasında davalı müteselsil kefil … hakkında talep ettiği … nolu taksitli ticari kredi için 1.612.595,53 TL asıl alacak, 9.191,79 TL işlemiş akdi faiz, 459,59 TL BSMV olmak üzere toplam 1.622.246,91 TL, …. nolu taksitli ticari kredi için 785.750,66 TL asıl alacak, 2.828,70 TL işlemiş faiz, 141,44 TL BSMV olmak üzere toplam 788.720,80 TL, genel toplamda 2.410.967,71 TL nakit alacağının bulunduğu ve bu miktar için davalı …’in yapmış olduğu itirazının iptaline karar verildiği, davacının fazlaya yönelik işlemiş faiz ve BSMV talepleri ise mahkememizce yerinde görülmemiştir. Davacı bankanın alacağı bilinebilir ve belirlenebilir nitelikte olduğundan toplam nakit alacak miktarının %20’si oranında (482.193,54-TL) icra inkar tazminatına hükmedildiği, bu nedenlerle davalı asıl borçlu … San.ve Tic. A.Ş. hakkındaki itirazın iptali talebinin reddine, davalı müteselsil kefil borçlu … hakkındaki itirazın iptali talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile, … …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte davalı borçlunun; 348412 nolu Taksitli Ticari Kredi İçin; 1.612.595,53-TL asıl alacak, 9.191,79-TL işlemiş akdi faiz, 459,59-TL BSMV olmak üzere toplam 1.622.246,91-TL, 327606 nolu Taksitli Ticari Kredi İçin; 785.750,66-TL asıl alacak, 2.828,70-TL işlemiş faiz, 141,44-TL BSMV olmak üzere toplam 788.720,80-TL, genel toplamda 2.410.967,71-TL ‘lik alacak miktarına yapmış olduğu itirazı iptali ile takibin bu miktar alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarının %20’si oranında ( 482.193,54-TL) icra inkâr tazminatının davalı borçlu …’den alınarak davacı alacaklıya verilmesine, … …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının fotokopisinin alınarak aslının iadesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile davacı bankanın … …/ … Şubesi arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, davalı/ borçlu takip tarihi itibariyle 2.450.859,52 TL olan borcun tamamından sorumlu bulunduğunu, davacı bankanın TTK ve İİK’nın kendisine vermiş olduğu yükümlülükleri yerine getirdiğini ve kredi müşterisinin hesapları kat edildiğini ve asıl kredi borçlusuna ve müşterek borçlu ve müteselsil kefillere … …. Noterliğinin 26.10.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek hesaplarının kat edildiğini ve muaccel hale gelen borcu ödemeleri ihtar edildiğini, borçlular gönderilen ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediklerini ve alacaklarının tahsili için … …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile davalı/borçlu aleyhine icra takibine başlandığını, Davalı/borçluların borca itirazı üzerine takibin durduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından “İpotekli temin edilen bir borç için TBK’nın 586 maddesine göre tahsilde tekerrür olmamak ve kefalet limitini aşmamak üzere müteselsil kefil … aleyhine ilamsız takip yapılabilmekle birlikte asıl borçlu … San. Tic. A.Ş bakımından davaya konu borç ipotekli temin edilmesine karşılık kesin/geçici rehin açığı belgesi alınmaksızın ilamsız takip yapılması İİK’nın 45. Maddesinin emredici düzenlemesine aykırılık teşkil etmektedir. ” gerekçesi ile asıl borçlu yönünden davanın reddine karar verildiğini, gerekçeli kararda da belirtildiği üzere tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip başlatıldığını, asıl borçlunun takipler kapsamında herhangi bir zararı bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının çelişkili olması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, dava konusu alacak müvekkil Banka tarafından hazine desteği kapsamında …. kefaleti ile tahsis edildiğini, bu nitelikteki kredilerin Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabına intikali ve alacağın tamamı üzerinden yasal takip işlemlerinin başlatılması sonrasında KGF’ndan tazmin talebinde bulunulduğunu, KGF tarafından Bankamıza ödeme yapılmasından sonra Bankaca takibe alacağın tamamı üzerinden devam edildiğinin aşikar olduğunu, öncelikle KGF ile müvekkil Banka arasında imzalanan protokollerde açıkça “Kurum’un (KGF) kefaletiyle kullandırılan kredilerin temerrüdü halinde, Kurum’un alacağı dahil kanuni takip işlemleri Kredi Veren tarafından yürütülür.” hükmüne yer verildiğini, gerekçede belirtilen ipotek teminatı KGF kredisinin teminatında yer almamakla birlikte; KGF kefaletli dava konusu alacağın tahsilini teminen ayrıca bir takip başlatılmasının İİK 45. maddeye aykırılığının tartışılmasının olanaksız olduğunu, diğer yandan Kredi Garanti Kurumlarına sağlanan Hazine desteğine ilişkin 31.10.2016 tarih,…. sayılı Bakanlar Kurulu kararının 6. Maddesinde “temerrüt sonrası takip süreçleri kredi verenlerce yürütülür” “temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır.” düzenlemesi bulunduğunu, bu kararın 6. maddesinde değişiklik yapan 10.03.2017 tarih, .. sayılı RG’de yayımlanan ../… sayılı kararda da bu düzenleme korunduğunu, her iki Bakanlar Kurulu kararı da dilekçe ekinde sunulduğunu, (Ek-1, Ek-2) dolayısıyla asıl borçlu … San. Tic. A.Ş bakımından; KGF kredisinin ipoteğin teminatı kapsamında yer almaması nedeniyle kesin/geçici rehin açığı belgesi alınmaksızın ilamsız takip yapılması İİK’nın 45. Maddesinin emredici düzenlemesine aykırılık teşkil etmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararınını kaldırılmasına, davalıların … ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalının alacak miktarının %20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; itirazın iptali davasıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesinin taraflar arasında ihtilafta görevli mahkeme olduğu ve kesin yetki kuralına aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla esasa ilişkin incelemeye geçilmiştir.
… …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine, 30/10/2018 tarihinde toplam 2.450.859,52 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, takip dayanağının kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti ve banka kayıtları olduğu, ödeme emrinin davalı …’e 31/10/2018 tarihinde, davalı şirkete ise 29/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin 04/12/2018 tarihinde süresinde itiraz ettiği, davalı …’in ise yine 04/12/2018 tarihinde süresinden sonra ödeme emrine itiraz ettiği ve davalı … yönünden takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dosya kapsamından, davacı bankanın … … … Şubesi ile davalı asıl borçlu … San. Tic. A.Ş arasında 16/01/2015 tarihli 300.000,00 TL limitli GKS imzalandığı, sözleşme limitinin 06/03/2015 tarihinde 2.200.000,00 TL artırılarak toplam 4.000.000,00 TL’ye yükseltildiği, davalı … ve dava dışı … …’in sözleşmeyi toplam 4.000.000,00 TL limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, GKS uyarınca kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davacı banka tarafından icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine davacı bankaca süresi içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalı şirket yönünden dava konusu borcun ipotekle temin edildiğinden şirket hakkında ilamsız takip yapılamayacağı gerekçesiyle İİK’nın 45.maddesi gereğince davanın reddine, davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekilince istinafı üzerine istinaf incelemesi sırasında davalılar vekilince icra müdürlüğüne hitaplı bila tarihli dilekçe ile ödeme emrine itirazlarından vazgeçtikleri bildirildiği ve icra müdürlüğünce 15/02/2021 tarihli karar ile takibin devamına, durdurma kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Davalı … yönünden yapılan incelemede; 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup 114/1. maddede genel dava şartları, 114/2 maddede ise, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK nın 115. maddesinde ise; “1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre hakim dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını tespit ettiğinde davayı dava şartı yokluğundan usulden reddetmekle yükümlüdür.
İİK ‘nın 67. maddesi gereğince, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için usulüne uygun bir takip yapılması ve ödeme emrine süresinde itiraz edilmiş olması gerekli olup, usulüne uygun takibin bulunması ve ödeme emrine süresinde itiraz edilmesi, itirazın iptali davası yönünden özel dava şartıdır.
Somut olayda, her ne kadar davacı bankaca davalı … ile davalı şirket ve dava dışı … …’e karşı usulüne uygun takip yapılmış ise de, davalının dava konusu icra dosyasından gönderilen ödeme emrine süresinden sonra itiraz ettiği, böylelikle icra takibinin kesinleştiği anlaşılmakla, davalı … yönünden itirazın iptali davası açısından öngörülen özel dava şartları gerçekleşmediği gibi icra takipleri kesinleştiğinden, davacının davalı … hakkında işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın davalı … yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan davalı … hakkında verilen kararın kamu düzeni gözetilerek kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … yararına -davalı yanca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğine ilişkin bir beyan sunulmadığından- AAÜT’nin …/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davalı şirket yönünden ise, her ne kadar davalı şirket vekilince icra takibine itirazdan vazgeçtikleri beyan edilmiş olmakla, davalı şirket hakkındaki dava konusuz kaldığından bu davalıya karşı açılan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ise de, davalı şirketin kredi borcunun davacı banka lehine 3.500.000,00 TL limitle tesis edilen 06/03/2015 tarihli …. yevmiye no’lu ipotek resmi senedi ile teminat altına alınmış olduğundan İİK’nın 45. maddesindeki düzenleme karşısında davacının davalı şirket hakkında takip yapmakta ve işbu davayı açmakta haksız olduğu ve davacı vekilince 16/02/2021 tarihli dilekçe ile herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirildiğinden davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti ile icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni de gözetilerek kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı şirket yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı …’e yönelik açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni de gözetilerek KABULÜNE,
2-… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2019 tarih ve …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)1- Davalı … hakkında açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davalı şirket hakkında açılan davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ilam harcının peşin alınan 29.600,26 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 29.540,96 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gözetilerek takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
5-Davacı yanca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
…-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcı ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/04/2021
Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.