Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1243 E. 2021/556 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2019/1243 Esas 2021/556 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1243
KARAR NO : 2021/556

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2019
NUMARASI :
DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (…’m), Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarihli ve ……… sayılı karan ile özelleştirme kapsamına alınmasının ardından …’a ait dağıtım sisteminin 20 farklı dağıtım bölgesine ayrılarak her bir dağıtım bölgesi için ayn bir anonim şirket kurulduğunu, sözü edilen dağıtım şirketlerinden birinin de …………. sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirmesi yolu ile kurulmuş olan davacı şirket olduğunu, davacının (………………’ın ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan, tamamen özel hukuk hükümlerine tâbi bir ticaret şirketi olduğunu, özelleştirme işlemlerinin bir basamağı olarak davalı … mülkiyetindeki dağıtım sisteminin işletme hakkının her bir dağıtım bölgesi için ayrı kurulan şirketlere “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” ile devrettiği, bu kapsamda davacı şirket ile davalı arasında 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin bölgesinde daha önce davalı tarafından yürütülen elektrik dağıtım faaliyetleri …………..’nin imzalanmasından bu yana davacı şirket tarafından yerine getirildiğini, özelleştirme sürecinin, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 27.05.2013 Tarih ./. Sayılı karar uyarınca, 31.07.2013 tarihli hisse satış sözleşmesi ile davacı şirketin faaliyet bölgesine dair bütün hisseleri satm alması ile sonuçlandığını, davalı şirket ile imzalanan 24.07.2016 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin (………..) 7 nci maddesi ve alt bentlerinde “Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları” başlığı altında düzenleme yapıldığını, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelen olay nedeniyle ………………. İş Mahkemesinin (İstanbul anadolu 3.İş Mahkemesi) ……../………. E sayılı dosyasıyla açılmış olan dava sonucu verilen kararın kesinleştiğini, mahkemece hükmedilen bedelin müvekkili şirket tarafından Kadıköy 5.İcra Müdürlüğünün (yeni:İstanbul Anadolu 5.İcra Dairesi)…………… sayılı dosyasına ödendiğini, ………… gereğince davalının bu miktardan sorumlu olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 21.899,90-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın rücu talebine ilişkin olduğu, Borçlar Kanununun 73. maddesi gereğince rücu davalarında zamanaşımının 2 yıllık süreye tabi olduğunu, ödemenin yapıldığı yıl göz önünde bulundurulduğunda dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, aynı konuya ilişkin olarak davacı Şirket tarafından Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin…………… ve ……. esaslarında açılan davaların zamanaşımı yönünden reddedildiğini, davacı tarafin, özelleştirilme öncesinde hazırlanan devre esas bilançolardan bahsetmediğini, sadece İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin davaya dayanak ettiğini, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin tek basma davada esas alınmasının mümkün olmadığı, … ve dağıtım şirketleri arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakki Devir Sözleşmesi imzalanmadan önceki ve sonraki sürecin özelleştirmeyi düzenleyen yasal çerçeve içinde özelleştirme İdaresi Başkanlığının talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiğini, dolayısıyla özelleştirmeye ilişkin iş ve işlemleri yerine getirmekle yükümlü olan …’m 24.07.2006 tarihinde Şirketlerle imzalamış olduğu İşletme Hakkı Sözleşmesi, İhale Şartnamesi, Hisse Devir Sözleşmesi ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesi dönemin bütünlük arz ettiğini, her üç doküman hükümlerinin birlikte yorumlanması gerektiğini, dağıtım şirketlerinin özelleştirilmelerine ilişkin uygulamalarda Hisse Satış Sözleşmesinin imzalanması ile hisseleri el değiştirerek özel sektöre devredilen Şirketin tüzel kişiliği, haklan, borçlan ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmadığını, şirketin hisse devri öncesi ve sonrasına ilişkin sorumluluklarının aynen devam ettiğini, özelleştirme işlemlerine ilişkin düzenlemeler gereği Şirketin tüzel kişiliğinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisse devri yapılmakta olduğundan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, İhale Şartnamesi ve Hisse Devri Sözleşmesi hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacı Şirketin de dahil olduğu 20 şirketin, …’ deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkili …’a ait olmakla birlikte müvekkili …’tan ayn birer tüzelkişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığını, davacı ……….’ında elektrik dağıtım lisansına sahip olan, … Genel Müdürlüğünden ayrı tüzelkişiliğe sahip bir anonim şirket olduğunu, … ve dağıtım şirketleri arasında, dolayısıyla da davacı şirketle 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, kaydi sermaye ilave edilmek suretiyle ikmal edilen borç-alacak düzenlemelerinden sonra bilanço kalemlerinde bir değişikliğe gidilmesinin mümkün olmadığını, zira, devre esas bilanço düzenlemesi ile her türlü borç ve alacak işlemlerinin kesinleştiğini, davacı tarafından söz konusu davanın hiçbir aşamada müvekkiline bildirilmediğini, icra dosyasına ilişkin de bildirimde bulunulmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz, icra giderleri ve vekalet ücreti açısından temerrüt kavramının gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; rücuya konu davanın işletme hakkı devir sözleşmesinin akdedilmesinden önceki bir tarihte meydana geldiği, davaya konu ödemenin 01/08/2013 tarihinde yapıldığı, taraflar arasında yapılan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, davalı tarafın sorumlu olduğu dönemde gerçekleşen iş ve işlemler nedeni ile dava dışı üçüncü kişi tarafından açılan ve kesinleşen mahkeme kararı, icrada yapılan ödeme ve tüm dosya içeriğine göre, davacı şirketin tazminat ödemesine sebep olan olayın 2004 yılında meydana geldiği, bu tarih itibariyle olayın meydana geldiği bölgedeki dağıtım faaliyetinin davalı … tarafından gerçekleştirildiği, olay yerindeki dağıtım faaliyetinin 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesiyle davacı şirkete devredildiği, devir sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddelerine göre, 2004 yılında meydana gelen olay nedeniyle oluşan zarardan davalı …’m sorumlu tutulması gerektiği, taraflar arasında yapılan sözleşme 7.4 uyarınca …’ın sorumlu olduğu dönemde gerçekleşen eylemler ve hukuki işlemlerden dolayı, davalı tarafın sorumlu olduğu, ayrıca rücuya esas dosyadaki uyuşmazlık mülkiyete dayanmadığından davacının sözleşmenin 7.2 maddesi gereğince ihbar yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle ödediği tüm bedeli talep edebileceği, …….. ………… adlı şahsın mirasçılarına noksan ödenen 9.284.530.316 (Eski) TL kıdem tazminatının en yüksek banka faiziyle davacılara ödenmesine dair ………. E., …….. K. sayılı ve 02.12.2005 tarihli kararın Yargıtay 9. Hukuk dairesince 18.07.2007 tarihinde onandığı ve kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararının Kadıköy 5. İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı dosyasıyla, 20.02.2016 tarihinde icrasının talep edildiği, bu kapsamda davacı tarafça icra müdürlüğüne 29.08.2007 tarihinde 18.688,00 TL, 05.10.2007 tarihinde ise 3.211,90 TL olmak üzere toplam 21.899,90 TL ödeme yapıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;dava konusu uyuşmazlığın çözümünde işletme hakkı devir sözleşmesinin hisse satış sözleşmesi, ihale şartnamesi vs. birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, özelleştirmenin ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak amacıyla yapıldığını, sözleşme hükümleri yorumlanırken özelleştirme amacının göz önünde bulundurulması gerektiğini, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden geçmiş yıllara ilişkin olarak …’tan herhangi bir talepte bulunulamayacağının bildirildiğini, dava konusu ödemenin özelleşen şirketin şu anki hissedarları tarafından değil, hisselerin tamamının …’a ait olduğu dönemde gerçekleştirildiğini, devre esas bilanço kayıtlarında yer aldığını, dağıtım şirketinin bilançosundaki tüm unsurların özelleştirme bedeli içerisinde değerlendirilmekte olduğunu, davalı tarafından tekrar ödenmesinin mükerrer ödeme oluşturacağını, ……….. sonra gerçekleşen ödemenin dağıtım faaliyetinin ……. tarafından gerçekleştiği döneme ilişkin olduğu ortada iken bu faturalardan da müvekkilinin sorumlu tutulmasının sözleşmeye aykırı olduğunu, bu nedenle davaya ilişkin faiz ve icra dosya giderlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, işçinin 3.kişi olarak kabul edilemeyceğini, kök davada yer alan müteselsil sorumlulardan tahsilat yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, davacı tarafından icra takibi yapılmasına sebebiyet vermeksizin ödeme yapılmaması nedeniyle müvekkilinin icra takibine ilişkin giderlerden vekalet ücretinden ve karara ilişkin olarak yapılan diğer masraflar ile faizden sorumlu olmadığını, avans faizine hükmedilemeyeceğini, müvekkili temerrüde düşürmediğinden ödeme tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğini, müvekkili aleyhine hükmdeilen harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinde hatalar bulunduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
Kadıköy İş Mahkemesi’nin (yeni İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi).esas… karar sayılı ilamının incelenmesinde; ………… …………. mirasçıları tarafından davacı ………….., davalı … ve dava dışı …………. Elektrik A.Ş. aleyhine murisin 1996-2004 yılları arasında dönem için tahakkuk eden kıdem tazminatının tahsili istemiyle açılan davada dava sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18/07/2007 tarih ve 2007/7989 esas 2007/24645 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1904 sayılı dosyasının incelenmesinde; Kadıköy İş Mahkemesi’nin (yeni İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi) ………… esas ……… karar sayılı ilamının icraya konulması sonucu davacı tarafından 29/08/2007 tarihinde 18.688,00 TL, 05/10/2007 tarihinde 3.211,90 TL olmak üzere toplam 21.899,90 TL ödediği anlaşılmıştır.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; muris ………… ………….. mirasçıları davacılar tarafından …, ………….. Elektrik A.Ş aleyhine; 1996-2004 yılları arasındaki süre için kıdem tazminatı alacağının tahsili amacıyla açılan dava sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dışı mirasçılarının mahkeme ilamını icra takibine koymaları sonucu davacının 29/08/2007 tarihinde 18.688,00 TL, 05/10/2007 tarihinde 3.211,90 TL olmak üzere toplam 21.899,90 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Kadıköy İş Mahkemesi’ndeki davanın davacıları da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra dosyasına ödediği tüm bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 1.495,98 TL harçtan peşin alınan 373,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.121,99‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 15/04/2021

Başkan- . Üye – . Üye – . Zabıt Katibi-.
.

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.