Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1234 E. 2021/353 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO : …

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2019
NUMARASI : ….
…- ….
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı olan ….resmi plakalı 2013… marka minibüsün 20/12/2014 tarihli, …. sayılı poliçe ile genişletilmiş kasko sigorta poliçesinin davalı tarafından yapıldığını, dava konusu aracın 26/062015 tarihinde ölümlü trafik kazasına karıştığını, müvekkili kurum bünyesinde kurulan zarar tespit komisyonunca yapılan piyasa araştırması neticesinde söz konusu taşıtın rayiç değerinin yaklaşık 64.000,00 TL, mevcut haliyle HEK değerinin ise yaklaşık 16.500,00 TL olduğunun ve taşıtın rayiç değerinden HEK değerinin çıkartılması sonucu yaklaşık 47.500,00 TL kamu zararının meydana geldiğinin tespit edildiğini, davalı … şirketine kazaya ilişkin evrakların ve zarar tespit komisyonunca alınan raporun gönderildiğini, zararın ödenmesi hususunda gerekli ihtaratların yapıldığını, sigorta şirketince verilen cevapta 31.000,00 TL ödenebileceği yönünde bilgi verildiğini, bunun üzerine davalı şirkete yeniden 47.500,00 TL kamu zararının ödenmesi yönünde ihtarat gönderildiğini, davalı … şirketinin bu güne kadar herhangi bir ödeme yapmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL sigorta bedelinin kaza tarihi olan 26/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirket tarafından …. plakalı araç için …. poliçe nolu 20/12//2014-2015 vade tarihli “birleşik kasko sigorta poliçesi–genişletilmiş kasko” sigorta poliçesi düzenlendiğini, 26/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında…. plakalı araçta müvekkili sigorta şirketince yaptırılan expertiz incelemesi sonucunda aracın rayiç değerinin 61.000,00TL, sovtaj değerinin 30.000,00 TL olduğunu ve bu nedenle hasar tazminatı olarak 31.000,00 TL ödenebileceğinin hesaplandığını, ancak davacı kurumun hasar tazminatı olarak 47.500,00 TL talep ettiğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalıya kasko poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacının aracında 31.000,00 TL değerinde hasar meydana geldiği, meydana gelen hasardan davalının kasko poliçesi gereğince sorumlu olduğu anlaşıldığından ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulüne, 31.000,00 TL’nin yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanca ıslaha konu edilen 21.000,00 TL yönünden iki yıllık zaman aşımı süresinin dolmasına ve süresinde zaman aşımı def’i ileri sürmelerine rağmen mahkemece bu hususun gözetilmemesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davalıya kasko poliçesi ile sigortalı aracın hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı yan kasko sigortalı motosikletin trafik kazası nedeniyle uğradığı hasar bedelinin ödenmediğini,hasarın kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın zaman aşımına uğradığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporu ile davacının zararının 31.000,00 TL olduğu zaman aşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kasko sigorta poliçesi, davalı … şirketinin davacı kuruma gönderdiği 11/03/2016 tarihli yazı sureti, fotoğraflar, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, yargılama aşamasında alınan 25/09/2018 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazı ıslah edilen 21.000,00 TL yönünden zaman aşımının gerçekleşmesi nedeniyle bu miktara yönelik davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğuna ilişkindir.
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talepleri sigorta ettiren ile sigortacının tarafı olduğu sözleşmeye dayanmakta olup, bu davalar 6102 Sayılı TTK’nun 1420. maddesi (6762 Sayılı TTK’nın 1268. maddesi) gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu düzenleme …. C.9. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, sigortalı aracın tam hasarlı olarak perte ayrılmasının uygun olacağı, kazadan önceki piyasa alım satım değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile davacı zararının 31.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Alınan rapora yönelik herhangi bir istinaf itirazı ileri sürülmediği gibi rapor ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli niteliktedir.
Dava fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000,00 TL’nin tahsili talebi ile 27/01/2017 tarihinde açılmış olup, davacı vekili 23/01/2019 tarihinde dava değerini toplam 31.000,00 TL olarak ıslah etmiştir. İş bu ıslah dilekçesi davalı vekiline 30/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 25/01/2019 tarihli dilekçesi ile ıslah tarihi itibarıyla 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu bildirmiştir.
Davacının 22/01/2016 tarihinde dava konusu kazaya ilişkin olarak 47.500,00 TL zararın tazmini için davalı … şirketine başvuruda bulunduğu, davalı … şirketinin ise ödenebilecek tutarın 31.000,00 TL olduğunu belirterek davacının başvurusuna 11/03/2016 tarihinde cevap verdiği dosya içeriği ile sabittir.
Hal böyle olunca, mahkemece yasal düzenleme gözetilerek, davalı … şirketinin davacı yanın başvurusuna verdiği cevap tarihi olan 11/03/2016 tarihi ile ıslah tarihi arasında 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gözetilerek ıslah edilen kısım yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/05/2019 tarih ve …. sayılı kararının HMK’nıun 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Islahla arttırılan 21.000,00 TL yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
6-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 683,10 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilip takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kedini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilip takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere gideri olan 644,60 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 207,94 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-HMK’nun 333 ve Gider Avansı Tarifesinin 5/1 maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
B)1-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davalı tarafından yatırılan 529,50 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf aşamasında yapılan posta masrafı 38,20 TL toplamı olan 159,5‬0 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 04/03/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.