Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1233 E. 2021/483 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2019
NUMARASI : …
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ….ile davalı banka arasında imzalanan sözleşmeye davacının kefil olmaksızın sadece adına kayıtlı taşınmaz üzerinde 460.000,00 TL bedelli ipotek işlemi yapıldığını, bu sözleşme nedeni ile asıl borçluya kullandırılan kredi ödenmediği için kendilerine ihtarname tebliğ edildiğini, ihtarnamede belirtilen ödeme süresi içerisinde ödeme yapmak istemelerine rağmen sürenin dolması beklenmeden icra takibi başlatıldığını, davacının yapmak istediği ödemenin kabul edilmemesi nedeni ile tevdi mahalli belirletip, ihtarname ile istenilen bedelin bu yere ödendiğini belirtip, asıl borçlu. … ait taşınmaz üzerine banka lehine oluşturulmuş olan ipoteğin davacı adına devrine, ihtarnamenin düzenlendiği tarih itibarı ile banka alacağı belirlenerek fazla ödedikleri miktara karşılık olmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin davalıdan tahsiline, tüm bu istekler yerinde görülmez ise ödedikleri 182.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … ile imzalanan sözleşme uyarınca kullandırılan krediye teminat olmak üzere davacıya ait taşınmaz üzerinde ipotek oluşturulduğunu, asıl borçlunun ihtarname tebliğine rağmen ödeme yapmaması nedeni ile asıl borçlu ve ipotek nedeni ile sorumlu olan davacıya ihtarname gönderdiklerini, buna rağmen ödeme yapılmadığı için icra takibi başlattıklarını, davacının ipotek nedeni ile bankaya karşı borçlu olduğunu, yapıldığı söylenen ödemenin bu nedenle asıl borçlunun borcundan mahsup edilmesi gerektiğini, asıl borçlunun verdiği ipoteğin davacıya devrinin mümkün olmadığını, davacı tarafından yapılan ödeme ile tüm borcun sona ermediğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ödeme yapan davacının genel kredi sözleşmesinin davalı bankaya verdiği hakları kullanarak asıl borçlu hakkında yine asıl borçlu tarafından verilen ipotekten yararlanarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaparak ödediği miktarı kredi asıl borçlusundan tahsil ve talep etmesinin mümkün olduğu, banka lehine dava dışı asıl borçlu tarafından verilen ipoteğin bu nedenle davacı adına devrinin mümkün olmadığı, dava dışı kredi asıl borçlu …. ait taşınmaz üzerinde davalı lehine oluşturulan ipoteğin davacıya devrine ilişkin talebin reddine, davacının 182.000,00 TL’nin tamamen ya da fazladan ödenen miktarı için şimdilik 100,00 TL’nin iadesine karar verilmesine ilişkin birleştirilmiş talep yönünden; ihtarname ile talep edilen miktar 179.955,33 TL olup, takipden önce davacı tarafından 182.000,00 TL depo edilmiş, davalı alacağı ipotek kapsamında olduğu için; talebin kısmen kabulü ile 2.044,67 TL’nin dava tarihi olan 02/05/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … davalı bankadan kullandığı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiğini, hesabın kat edildiğinin bildirilmesi nedeniyle de hakkında icra takibi yapılmaması ve ipotekli taşınmazının satılmaması için davalı bankaya 16/03/2018 tarihli ihtarname ile paranın yatırılacağı, icra takibi yapılmamasının bildirildiği, bankayla görüşülememesi üzerine Sincan Sulh Hukuk Hakimliğinden tevdi mahalli tayini istenerek hesap kat ihtarnamesinde belirtilen miktardan daha fazla olarak 182.000,00 TL ‘nin yatırıldığını, ancak buna rağmen davalı yanca hakkında icra takibi başlatıldığını, bankanın kötü niyetli olduğunu, dava dilekçesinde, asıl borçlunun kredi borcunun ödenmesi nedeniyle asıl borçlu tarafından banka lehine tesis edilen ipoteğin müvekkiline devri ile bankanın hesap kat anındaki gerçek alacağının hesaplanarak fazladan yapılan ödemenin iadesi, bunların kabul görmemesi halinde ise ödenen 182.000,00 TL’nin müvekkiline iadesi talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece ipoteğin devrine ilişkin talebinin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve taleplerine uygun karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, dava dışı borçlunun borcu için ipotek veren davacının alacaklı bankaya yaptığı ödeme nedeni ile fazladan yapıldığı ileri sürülen ödemenin davalıdan geri alınması, asıl borçlu tarafından banka lehine verilen ipoteğin davacı adına devrine karar verilmesi, bu iki talep yerinde görülmez ise tevdi mahalline yatırılmış olan paranın davacıya iadesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Batı 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin…. D. İş sayılı dosyası, davalı banka ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen sözleşmeler, davacıya ait taşınmaz üzerinde dava dışı borçlunun borcunun teminatı olması için verilen ipotek işlemi ile ilgili kayıtlar, davalı banka tarafından Ankara 6. İcra Müdürlüğünde başlatılan…Esas sayılı icra takip dosyası örneği, davalı banka tarafından düzenlenen hesap kat ihtarnameleri ve tebliğine ilişkin belgeler, asıl borçlu …. tarafından davalı bankaya verilen ipotek ile ilgili kayıtlar, davacı tarafından ihtarnamenin düzenlenmesinden sonra yapılan ödemeye ilişkin kayıtlar vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Dosya kapsamından, davalı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında 15/03/2016 tarihinde 270.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının bu sözleşmede kefil olarak yer almamakla birlikte, dava dışı asıl borçlunun borcunun teminatı olmak üzere davacı adına Ankara ili ….i, ayrıca asıl borçlu …. kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine davacı ile asıl borçluya 08/03/2018 tarihinde hesap kat edilerek ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin davacıya 10/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı bankaca borçlular için ödeme süresi olarak ön görülen 7 günlük süre dolmadan16/03/2018 tarihinde ve süresinden önce Ankara 6. İcra Müdürlüğünde…. icra takibinin başlatıldığı, ihtarnamenin tebliği üzerine ipotek veren sıfatı nedeni ile borçtan sorumlu olan davacının borcun daha fazla artmasına yol açmadan ödeme yapmak istemesine rağmen davalı bankanın bu talebe olumsuz yaklaşması nedeniyle davacının Ankara Batı 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. İş sayılı dosyası ile tevdi mahalli belirlenmesi isteğinde bulunduğu ve mahkemece talebin kabulü üzerine 19/03/2018 tarihinde davalının ihtarnamesinde belirtilen 179.955,33 TL’yi aşar biçimde 182.000,00 TL ödeme yaptığı, icra takibi ihtarname ile verilen ödeme süresinin sonu beklenilmeden açıldığı için davacının yapmak istediği ödemenin kabul edilmesinin davalı yönünden hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bu durumda ihtarnamede belirtilen alacak miktarı olan 179.955,33 TL’nin davacının yaptığı 182.000,00 TL ödemeden mahsubu sonrası davacıdan fazladan 2.044,67 TL tahsilat yapılmış olması nedeni ile bu miktarın davacıya iadesi gerektiği anlaşılmakla mahkemece bu miktarın iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacının istinafı asıl borçlu tarafından davalı banka lehine tesis edilen 150.000,00 TL bedelli ipoteğin yaptığı ödeme karşılığında müvekkiline devredilmesi gerektiğine ilişkindir.
Davalı banka kredi alacaklısı olup alacağın teminatı olarak asıl borçlunun taşınmazına ipotek tesis ettirmiştir. Davacı ise aynı alacak için kendi taşınmazı üzerinde banka lehine ipotek tesis eden ve borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek borçlusudur. Davacı ipotek borçlusu kredi borcuna mahsuben yaptığı ödeme miktarı yönünden teminatları bankadan talep etme hakkına sahip ise de, kredi borcunu tamamen ödenmemiş olması halinde bankanın teminatları devretme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Dosya kapsamından davalı bankanın dava dışı asıl borçludan hesap kat ihtarnamesinde belirtilen nakit alacakları dışında gayri nakdi çek hesapları nedeniyle 8.000,00 TL’nin depo edilmesi talebinde bulunduğu, böylelikle davanın açıldığı tarihte bankanın henüz kredi alacağının mevcut olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davacının ipoteklerin devrine ilişkin ve davacının ödediği miktarların kendisine iadesine ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/04/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.