Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1231 E. 2021/326 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : ….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2019
NUMARASI …
DAVACI : ….
VEKİLİ :….
DAVALI : ….
VEKİLİ :…
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacı ile çıkarılan 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca; kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirmesi sureti ile kurulduğunu, Özel Hukuk hükümlerine tabi ticari şirket olduğu, özelleştirme işlemleri uyarınca, … mülkiyetinde bulunan elektrik dağıtım sisteminin işletme hakkının 24/07/2006 tarihinde müvekkiline devredildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca; …. döneminde gerçekleşen iş ve işlemlerden dolayı 3. kişilerin hak taleplerinin doğuracağı sorumlulukların dönemsel olarak paylaştırıldığını, bu dönem içerisinde gerçekleşen olaylardan davalı tarafın sorumlu olduğunu, davalının sorumlu olduğu dönem nedeni ile Kayseri 2. İş Mahkemesinin…. sayılı dosyasında kesinleşen mahkeme kararı nedeni ile 171.817,00 TL ödeme yapıldığını belirterek, yapılan bu ödemenin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL sinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın rücu talebine ilişkin olması nedeniyle BK 73. Madde uyarınca iki yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, özelleştirme kapsamında Dağıtım Bölgesinin öncelikle işletme hakkının devredildiğini bilhare özelleştirme idaresi tarafından dağıtım Bölgeleri için ayrı ayrı anonim şirketler kurulduğu, şirket hisselerinin blok satış yöntemi ile özelleştirildiğini, elektrik dağıtım şirketinin tüzel kişiliği hakları, borçları ve yükümlülükte herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisselerin el değiştirdiğini, davacının imzaladığı 24/07/2006 tarihli sözleşmenin 18.6. Maddesinde yapılan düzenleme uyarınca davacı şirketin bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kamu kuruluşlarından talepte bulunamayacağını, masraf ve zarar talep edilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, açılan davanın haksız olduğunu, zaman aşımı süresinin dolduğunu, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafça, taraflar arasında kurulan sözleşme hükümlerine göre, davalı …. sorumlu olduğu dönemde iş kazasının gerçekleştiği iddiasıyla mahkeme kararı gereğince işçinin yakınlarına ödenen tazminattan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle dava açılmış ise de; taraflar arasında yapılan sözleşme 7.4 uyarınca …. sorumlu olduğu dönemde gerçekleşen eylemler ve hukuki işlemlerden dolayı, davalı tarafın sorumlu olduğu, rücuya konu davadaki iş kazasının işletme hakkı devir sözleşmesinin akdedilmesinden sonraki bir tarihte 19/06/2007 tarihinde meydana geldiği, taraflar arasında imzalanan İHDS hükümleri nazara alındığında İHDS tarihinden sonra meydana gelen olaylarda davalının sorumluluğunun bulunmadığı, davacının bu nedenle yaptığı ödemeleri davalıdan isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen 26/10/2010 tarih ve …. sayılı ve 24/01/2011 tarih ve … sayılı yazıları ile davalının fiili devir tarihi olan 30/10/2009 tarihine kadar sorumluluğun davalıya ait olması gerektiğinin belirtildiği ve davalının bu şekilde bu tarihe kadar olan iş ve işlemler nedeniyle sorumluluğu kabul etmişken mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin ….sayılı kararının da bu doğrultuda olduğunu, dava konusu olayın fiili devir tarihi olan 30/10/2009 tarihinden önce gerçekleştiğinden sorumluluğun davalıya ait olduğunu, bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; rücuen tazminat istemine ilişkin olup; davadaki uyuşmazlığın, kesinleşen mahkeme kararı gereğince ödenen bedelin taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi nedeniyle davalıdan talep edilip edilemeyeceği ve zamanaşımı konularına ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kayseri 2. İş Mahkemesinin ….sayılı ilamının incelenmesinde; 19/06/2007 tarihinde …. isimli işçinin iş kazası sonucu ölümü nedeni ile maddi manevi tazminatın tahsiline ilişkin açılan dava sonucu Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün …. dosyasında 170.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun nakte çevrilmek suretiyle ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayın değerlendirilmesinde, tarafların da kabulünde olduğu üzere Kayseri 2. İş Mahkemesinin …. sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında 19/06/2007 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle ödenen miktarın taraflar arasında imzalanan İHDS kapsamında davalıdan rücuen tahsili amacıyla işbu davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince rücuya esas davadaki dava konusu olayın taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde imzalanan İHDS tarihinden sonra 19/06/2007 tarihinde meydana geldiği, İHDS’nin 7.6 ve 7.7 maddelerine göre sözleşmenin imzalanmasından sonra meydana gelen olay nedeniyle ödenen miktarın, sözleşmeye dayalı olarak davalıya rücu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
Her ne kadar davacı vekilince, davalı şirket Hukuk Müşavirliği tarafından davacı şirkete hitaplı 26/10/2010 ve 24/01/2011 tarihli yazılar ile İHDS tarihinden sonra meydana gelen olaylar yönünden de sorumluluğun davacı tarafından üstlenildiği iddia edilmiş ise de, anılan yazı içerikleri incelendiğinde İHDS tarihinden sonra meydana gelen olaylar nedeniyle davacının 3.kişilere ödemek durumunda kaldığı bedeller yönünden sorumluluğun davalı şirkete ait olduğuna ilişkin herhangi bir ibare yer almadığından davacı vekilinin bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/03/2021

Başkan-… Üye – …. Üye – …. Zabıt Katibi -….
…..

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.